the venturer
Kamp III
- Mesajlar
- 579
- Tepkime Puanı
- 4
Ynt: Boydan Boya Karadeniz 2009
Benzin ışığım yanıyor ve etraf çok sakin. Ekilebilecek yer yok, dolayısıyla nüfus da az. Benzinci bulmak mesele. En yakın yerleşim Doğanyurt. Orada benzinci var diyor GPS ama yaklaşık 40 km uzakta. Yedek yeter mi bilmiyorum??? sürekli iniş ve çıkış. Virajlar da yakıtı artırıyor.
Yapacak birşey yok. Yola devam.Doğanyurt'a varıyorum.
Benzinci demeye bin şahit gerek. Korka korka 10 liralık alıyorum. Yerel taşımacılık yapan minibüslerin de mecburen buradan yakıt alması beni biraz rahatlatıyor.
Yolum Sinop' a doğru. Yolda depoyu dolduracağım. Sizlere tavsiyem, eğer yakan bir motosikletiniz var ise, muhakkak yanınızda yedek yakıt taşıyın.
Doğanyurt ve Kurucaşile'den itibaren yol biraz düzeliyor.
Ama hala böyle. Yine de fazla viraj yok ve insan etrafına daha çok bakabiliyor.
Ne kadar yük almışım Ama hepsi de lazım oldu.
Yolda aniden buna rastladım Bir fren yaptım hemen plaja saptım.
Ortalama 20-30 lt mazot yakan bu eski Mercedes bir harika.
Mümkün olduğunca elektronikten uzak bir araç.
Fransız karı koca bir de küçük erkek çocuk. İngilizce konuştuk bayağı. Karavanı gezdim. Fransa'dan yola çıkmışlar ve daha önce de Afrika çöllerini keşfetmişler. Eğitimci, okul müdürü. Uzun bir tatili var benim gibi. Ne kadar şanslıyız
Harika ahşap işçilikleri sizi aniden durduruyor. Durup uzun uzun bakıyor insan.
Yollar zaman zaman daralıyor
Bazen de böyle denize sıfır.
Bir yağmur da Sinop'a yaklaşırken...
Yollar güzelleşiyor ve gaza basıyorum. Resim filan çektiğim yok. Hız yapmayı özlemişim.
Diogenes'in memleketine varış.
Sinop'a yaklaşık 10 km kala solda deniz tarafında ''Martı Plaj Kamping'' diye sarı tabela var. Oradan yolu geçenlere ve kalmak isteyenlere duyurulur.
Internet hizmeti,yemek-kahvaltı,şahane bir kumsal...Ne ararsanız var. Turistik bir yer.
Birkaç tane Alman,İngiliz ve İtalyan karavan bile var.
Bir de....
3 yıldır dünyayı gezen Alman karı koca ile tanışıyorum. Beraber yemek ve motosikletler üzerine konuşuyoruz. Lastik siparilerini İstanbul'a veriyoruz. Ve onların güzergahı üzerindeki kamp ve konaklama alanlarını haritaları üzerinde işaretliyorum. Çadırlarımız ve motorlarımız yanyana. Onlarınki R1100GS, biri 95, diğeri 96 model. 200.000 km’ye yaklaşmıştı km saatleri.
Benzin ışığım yanıyor ve etraf çok sakin. Ekilebilecek yer yok, dolayısıyla nüfus da az. Benzinci bulmak mesele. En yakın yerleşim Doğanyurt. Orada benzinci var diyor GPS ama yaklaşık 40 km uzakta. Yedek yeter mi bilmiyorum??? sürekli iniş ve çıkış. Virajlar da yakıtı artırıyor.
Yapacak birşey yok. Yola devam.Doğanyurt'a varıyorum.
Benzinci demeye bin şahit gerek. Korka korka 10 liralık alıyorum. Yerel taşımacılık yapan minibüslerin de mecburen buradan yakıt alması beni biraz rahatlatıyor.
Yolum Sinop' a doğru. Yolda depoyu dolduracağım. Sizlere tavsiyem, eğer yakan bir motosikletiniz var ise, muhakkak yanınızda yedek yakıt taşıyın.
Doğanyurt ve Kurucaşile'den itibaren yol biraz düzeliyor.
Ama hala böyle. Yine de fazla viraj yok ve insan etrafına daha çok bakabiliyor.
Ne kadar yük almışım Ama hepsi de lazım oldu.
Yolda aniden buna rastladım Bir fren yaptım hemen plaja saptım.
Ortalama 20-30 lt mazot yakan bu eski Mercedes bir harika.
Mümkün olduğunca elektronikten uzak bir araç.
Fransız karı koca bir de küçük erkek çocuk. İngilizce konuştuk bayağı. Karavanı gezdim. Fransa'dan yola çıkmışlar ve daha önce de Afrika çöllerini keşfetmişler. Eğitimci, okul müdürü. Uzun bir tatili var benim gibi. Ne kadar şanslıyız
Harika ahşap işçilikleri sizi aniden durduruyor. Durup uzun uzun bakıyor insan.
Yollar zaman zaman daralıyor
Bazen de böyle denize sıfır.
Bir yağmur da Sinop'a yaklaşırken...
Yollar güzelleşiyor ve gaza basıyorum. Resim filan çektiğim yok. Hız yapmayı özlemişim.
Diogenes'in memleketine varış.
Sinop'a yaklaşık 10 km kala solda deniz tarafında ''Martı Plaj Kamping'' diye sarı tabela var. Oradan yolu geçenlere ve kalmak isteyenlere duyurulur.
Internet hizmeti,yemek-kahvaltı,şahane bir kumsal...Ne ararsanız var. Turistik bir yer.
Birkaç tane Alman,İngiliz ve İtalyan karavan bile var.
Bir de....
3 yıldır dünyayı gezen Alman karı koca ile tanışıyorum. Beraber yemek ve motosikletler üzerine konuşuyoruz. Lastik siparilerini İstanbul'a veriyoruz. Ve onların güzergahı üzerindeki kamp ve konaklama alanlarını haritaları üzerinde işaretliyorum. Çadırlarımız ve motorlarımız yanyana. Onlarınki R1100GS, biri 95, diğeri 96 model. 200.000 km’ye yaklaşmıştı km saatleri.