Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan tommycan Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 35
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 9,859
Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Bu geziden çıkardığımız ders:
1) Gece çok soğuk olmasına rağmen mont ve kaban olmadan, polarla bile dışarda gezebildik.. Kamp ateşinde erittiğimiz kar suyundan kahvemizi yudumladık... (Yani kahve getirmeyi unutmayacağız)
2) Öte yandan hava öyle soğuktu ki, sundurmada çivide asılı unuttuğumuz domates ile pencere pervazına çivi çakabildik. Muz da aynı soğuğa maruz kalmasına rağmen, onla çakamadık, muz kırıldı. Bunu muzun memleketine bağlıyan arkadaşlar çıktı.... (Yanımızda çekiç götürmeye gerek yok, doğa bize veriyor)
3) Yaylanın altındaki dere kenarında çantasını bırakan arkadaşlar gece çantalarını almaya gittiler. Ama 20 kadar kurtla karşı karşıya kaldıkları iddiasıyla tırsık bir vaziyette yayla evine geri geldiler. Önce inanmadık, ama ertesi gün izleri inceleyince ve orman işlt.md. ne sorunca bunun olabileceğini öğrendik (Gece yeterli aydınlatma olmadan dışarı çıkılmayacak. Zira bu arkadaşların elinde 3 paralık bir fener vardı ve önlerini zor görüyorlardı)
4) Sabah erken kalktığımıza karşı tepelerin adeta çığ altında kaldığını ve sanki yıkıldığını gördük... Tepe bayağı dereye doğru kayıyordu. Bunun 50 kadar domuzun işi olduğunu sonradan anladık.. Önlerine çıkanı yıkıp geçiyorlardı. 3 mt. -4 mt. lik çam fidanlarını buğday sapı gibi yatırıyorlardı. (Dere kenarında yürürken dikkat edilmeli. Hele ki domuzun yavruları varsa, tehlike çok daha büyük oluyor)
5) Hiç ayı görmedik. Ama yayla evlerinden birinde postunu gördük, içimiz acıdı... Yine orman işlt.md. nden sayılarının çok az kaldığını öğrendik... Görmedik ama görmeyeceğimiz anlamına gelmez... Görecekmiş gibi tedbir almak lazım.
6) Hiç çöp bırakmadık, hepsini şehre getirdik. Ama dayanıklı malzemelerin (çay, şeker, kibrit, mum , kutu kola, konserve, makarna) fazlasını bıraktık.. Daha sonraki gidişimizde evinde kaldığımız muhtardan, bu malzemenin tipiye yakalanıp eve sığınan bir grup avcının çok işine yaradığını öğrenip sevindik....
7) Zincir takmadık ama tedbiri de elden bırakmadık.... Sürekli kontrollü ve yavaş seyrettik. Tabi bunda şoförümüzün tecrübesi ve usta pilotajı da etkiliydi...

Umarım beğenmişsinizdir..
Saygılarımla...
 

Etiketler
Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

anlatım ve fotoğraflarınız çok güzel kurban bayramında aynı rotayı kulanmak istiyorum dönüş istanbul olmak üzere rota konusunda daha ayrıntı vrebilirmisiniz rotayı şöyle düşünmekteyim istanbul bolu bolu gölcük tekrar otobana çıkmadan istanbula dönüş nasıl bir rota cizebilirim
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Merhaba, iltifatınız için teşekkürler..
İstanbul'dan Tem'den Düzce-Kaynaşlı'ya kadar devam edin... Bayram trafiğine aman dikkat..... Kısa süreli tatillerde yollan çarpışan oto pisti gibi... Kaynaşlı gişelerden çıktıktan sonra sağdaki ilk odun fırınından ve yanındaki bakkaldan erzak ikmalini tamamlayın (Kamp yapacağınızı ve geceleyeceğinizi, sabah da erken yolda olacağınızı düşünerek Kaynaşlı'dan ikmali yapın diyorum. Zira ben sabaha karşı 03.00 gibi yola çıktığım ve sabahın ilk ışıkları ile Bolu merkezde olduğum için Bolu'da sabah 08.00 dan önce açık bakkal ve pişmiş ekmek bulamamıştım...)
Bolu Dağını eski yoldan kah manzarayı seyrederek ama dikkat ederek, kah bakacak mevkiiinde ve karanlıkdere mevkiinde -İsmail'in Yeri'nde tereyağında köy yumurtası - mola vererek bitirin.
Abant sapağından düz devam ederek takriben 10-12 km. sonra Bolu şehir merkezine geleceksiniz.. E5 üzerindeki ilk ışıklardan veya ikinci ışıklardan sağa şehir merkezine giren yolu takip edin. ilk ışıklardan girince 300 mt. sonra vilayet binasını göreceksiniz . Binanı yanından devam edip ilerde sola kıvrılan yolu takip edin... Bu sizin ana caddeniz olacak.. Bu sağa sola kıvrılmalara rağmen bırakmayın... Birkaç yüz metre sonra yerleşim yeri seyrekleşecek ve sağlı sollu tarlalar olan uzun bir bulvar (gidiş-geliş) çıkacak.. Bu cadde trafik eğitim alanı.. Aman acemilere dikkat... Yol Aladağlara doğru gidiyor... Yolun sonunda çift minareli bir cami var... Son ikmal yeriniz bunun karşısındaki bakkallar... Umarım içmiyorsunuzdur ama son sigara ve mazot (!!!) ikmali noktası burası...Yani Karacası Beldesi.. Kaplıcası ile meşhur... Yeşil kaplıca var ki.. bir siyasi parti burayı istişare kampı olarak bir hafta kapatmıştı birkaç yıl önce... (Meraklısına not: Kaplıca gece konaklamalı tam pansiyon 110 USD. idi yanlış hatırlamıyorsam)
Karacasu Beldesi'nden tırmanmaya başlıyorsunuz.. Yaklaşık 20 KM. sonra tepe noktasına geliyorsunuz.. Yolda sağda bir bakacak mevkii oluşturmuşlar. Tepeden Bolu ve çevresi görünüyordu. Ama ağaçlar önünü kapatmıştı son gittiğimde...
Bu tepe noktasından sonra biraz inişe geçiyorsunuz.. Yolun bazen sağında bazen solunda bir dere belirecek.. Derenin üzerinde bir beton köprü var.. Köprünün sağından aşağıya gidince elma üretimi ve süt ürünleri ile meşhur Seben ilçesine ulaşırsınız... Vakitlice yola çıktı iseniz Seben'e bir uğrayın derim.. Seben inişinde bir kanyon var ki görmeye değer.. Ayrıca Seben civarında görülecek kaya evleri vs. de mevcut.. İnternette araştırırsanız göreceksiniz...
Sağa değil de sola devam ederseniz.. yani Kıbrısçık tabelasına devam ederseniz... İlerde (sanırım şimdilerde terkedilmiş) Jandarma karakolu var sağda.... Onun karşısındaki bozuk şose yolu takip edince Aladağlar Orman ve İzcilik Kampı'na ve kampın arkasındaki suni bir set gölün ulaşacaksınız..... Kışın donan bir göl.... Bu kampta yer var ise geceleyebilirsiniz veya çadır kurarak kampın gazinosundan da faydalanabilirsiniz..... (Ayrıntıları internetten inceleyebilirsiniz) Civarda pek çok yayla var, mesela Karaağaç Yaylası...
Biz yol üzerinden gördüğümüz her yaylaya kısa bir süre için de olsa dalmıştık.. (Hatta ıssız bir yayla yolunda altındaki jipe güvenip çamura dalan, ama daldığı gibi de saplanan , içinde o mevsimde kösele ayakkabı giymiş ve yanında düğüne gider gibi süslenmiş bir kız olan birine yardım da etmiştik.. Adam iki arabadan inen zebellah gibi 11 adamı görünce hoşafın yağı kesilmişti adamda.... Hiç selamlaşmadan dört bir tarafından jipi tutup yolun kuru yerine resmen ellerimizle koyduk jipi... Adam nasıl teşekkür edeceğini bilemedi)
Evet jandarma karakolundan sola izcilik kampına (yoldan görünmeyecek kadar uzak, 5-6 km var) girmez de düz devam ederseniz birkaç tane köyden geçince yaklaşık bir 15-20 km sonra uzun bir düzlüğe geleceksiniz ve orman yoldan sağlı sollu hayli uzaklaşacak.... Yolun solunda ormanın içine doğru devam eden uzun bir ağaçsız arazi var.. içinden cılız dere geçiyor ve yukarda anlattığım Seben çayına kavuşuyor aşağıda bir yerde.. Zaten suyu hayli bol bir coğrafya.....Bu uzun ve ağaçsız bölümü bitirirken yani tam yeniden yolla ormanın bir araya geldiği noktanın hemen 50 mt. gerisinde solda, güneşte kalmaktan solmuş ahşap bir tabela var yerden 1.5 mt. yüksek kalaslara çakmışlar.. Üzerinde Alabarda 2. km. yazıyordu en son gittiğimizde.. Ama artık hiç görünmez olmuş olabilir. Alabarda o anda bulunduğunuz mevkinin adıdır . Ve yolu 2. km. daha devam ederseniz sağda orman işletmelerinin gazinosu ve bungalovları vardır. Bungalovlar için Bolu orman işlt. md. nden yer ayırtmak gerekir. Ama telefonlarını düşürmek ve doğru yer için yerayırtmak üzere doğru kişi ile temas kurmak hemen hemen imkansızdır.
Neyse konuyu dağıtmayalım... Ahşap tabeladan sola toprak yola girerek 4-5 km. giderek ormana girdiğinizde soldaki yamaçta derenin karşı kıyısında yayla evlerini göreceksizin..Haccağız yaylasındasınız.. Ormanın hemen girişinde dere geçişi mümkün.. Eğer yeni yağmur yağmamış ise veya kış sonu eriyen karlardan dere coşmamış ise.. Dere geçiş vermiyorsa ormanın içine doğru toprak yoldan ilerleyin... 500 mt. sonra beton köprüyü göreceksiniz... köprüden geçerek yolu takip edince yaylanın ortasına kadar kaydıyla kalabilirsiniz..
Veya 4x4 araç sözkonusu ise civar yaylalara keşif gezisi yapılabilir. Bizim tüm aramalara rağmen bulamadığımız bir Tembel Yayla vardır meşhur.... Bir de zamanında jandarmaya sorduğumuz "bu dağ yollarından Kartalkaya'ya geçilebilir mi sorusuna aldığımız evet cevabı vardır ki bizi bayağı heyecanlandırmıştır... Fakat araçlarımız 4x4 olmadığı için, her girdiğimiz orman yolunun sonunda Orman işl. tarafından yolu geçise kapamak için dökülmüş bir kamyon toprak bize engel olmuştur...
Tavsiyem: Alabarda mevkiinde orman işlt. md. bungalovlarında kalma imkanını zorlamanızdır.. Aslında biz br kış, haccağız yaylasına gitmek üzere ahşap tabelanın yanına kadar geldik ve yayla yolunun karla kaplı olduğunu, yolun kenarına da araçları bırakamayacağımızı anlayınca, araçları bu işl. md. yanına bıraktık. Ertesi gün geleceğimizi yaylaya gittiğimizi söyledik. Adam da bize ormandan kestirme bir yol tarif etti.. Fakat tipi ve soğuk inanılmazdı.. Gündüz 11. den akşam üzeri 16 ya kadar yürümemize rağmen 500-600 mt. yol gidebilmiştik. Yoruldukça yedek ne varsa yolda attık. Ona rağmen yaylaya varamayacağımızı anlayınca ve ekip lideri arkadaş yuksek karda karın altını göremeyip bir su kanalına düşerek beline kadar ıslandı ve donma tehlikesi geçirdi. Bu sebeple akşam karanlık basarken tekrar orman işlt. geldik ve oraya sığındık. Adam önce gece kalmamıza izin vermeyecek gibi oldu.. İşte Bolu'dan izin mizin.... Sonra durumun vehametini anlayıp izin verdi. İşte o akşam bu tesisin gazinosunun sundurmasındaki derecede -22 yi (Celcius olarak) gördüm..
Alabarda Orman İşl. dışardan gelene de kalmak üzere açık. Fakat öncelikle md. ten izin almak gerekiyor.. Yoksa konaklama bedavadan az pahalı.. (Mesele o yıllara ait fiyatlar şöyle idi.. Orman Bak. ve işlt. personeli 1. tl. Kamu personeli yani Orman Bk. hariç kamu personeli 2. tl. Bunun dışındaki siviller 3. tl. gibi komik paralardı... Tabi sadece gecelik konaklama.. Nevale size ait...)

Yok burayı da tutmazsa gözünüz.... Yolun sonunda Kıbrısçık ilçesinde belediyenin yaptırmış olduğu çam keresteden bungalovlar var ve belediye gelin bunlarda kalın diye internette ilan bile vermiş...

Haydi iyi yolcuklar ..... (Yazı biraz uzun oldu ama .... sırlar ve eğlenceler teferruatta gizlidir demiş, çok bilenin biri....)
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

cok guzel resımler ve harıka bır anlatım...
paylasım ıcın tesekkurler :smiley:
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Bu kadar uzatmayacağım diyorsanız.. Karacasu beldesinden Aladağlara tırmanırken yolun hemen hemen tam yarısında yani 10. km. de falan sağa ayrılan yolun başında milli park ve gölcük gölü tabelası var zaten... gölün girişinde aracı bırakıyorsunuz ve gölün etrafında yayan dolaşıyorsunuz... Milli park olmadan önce bekçi ve kontrol yoktu ve gölün etrafını araçla da gezebiliyorduk... Bu göl sanıldığının aksine yapay bir göl .. Yaklaşık 1 km2. Dikkatli bakarsanız gölün içinde tahliye bacası gibi bir şey var ve fazla suyu boluya doğru tahliye ediyor... Piknik için ideal bir yer... Yok uğraşamam diyorsanız gazinosu da var.... Ama çok soğuk ve karlı havalarda açık olmuyor...

DİKKAT: Bolu ve çevresinde açık ve güneşli havalarda bile sabah erken ve akşam güneş batarken gizli buzlanma sıklıkla oluşmaktadır. Hava yağışlı olmasa, hatta açık ve güneşli olsa bile, havadaki nem kuru soğuk ile birleşerek asfaltın minik çukurlarında donmakta ve kuru bir asfalt olduğunu tahmin ettiğiniz yerler, aslında birer buz pisti olabilmektedir. Aman dikkat....Özellikle rampa inişlerinde öndeki araca yaklaşmayın.... ayrıca motor freni (düşük vitesle aracın yükünü motora bindirmek) uygulamak da gereklidir.
 



Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Bu güzel kampın yıl olarakda tarihini öğrenebilirmiyiz ?
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Teşekkürler Gökhan Yavuz... (Bu arada askerde Pınarhisarlı bir başçavuşumuz vardı ve onun adı da aynı ... İlginç ....)

Yakında bu gezinin bir başka versiyonuna ilişkin resimler ve yazılar da eklemeyi düşünüyorum.. Bayramda yaparım büyük ihtimalle.. Zira bu geziyi (Düzce-Kaynaşlı-Bolu-Gölcük-Seben-Haccağız-Alabarda) her sene aynı vakit 20-21 Ocak tarihlerinde yapmayı bir alışkanlık haline getirdik.. Bayağı bir anı ve resim birikti... Hatta son gezimizde Jandarma yaylayı bastı.... Sonuçta bir şey çıkmadı.. ama hikaye daha sonra.. resimlerle beraber eklerim onları da..
Selamlar..
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

En son 2007 yılında gittik... Resimler o yıla ait.... İlk gidişimiz 1996 yılına rastlar.. ama bazı yıllarda boşluk da oldu hani.. sağlık ve iş durumları vs sebeplerle.. Son gidişimizde yaylaya elektrik getirildiğini ve her yayla evinde floresan olduğunu görünce, yeni yerler keşfetmenin zamanı geldi diye de düşünüyoruz.... Bu tür gezilerle biraz da kendimizden kaçıyoruz aslında... Şehirde yapamadıklarımızı gerçekleştirmenin bir yolu bu kaçışlar..... (örnek mi? Ben aslında çok titiz bir insanım... ama bu kaçışlarda gerekirse 3 gün 3 gece aynı şeyleri giyerek yaşıyorum veya ellerimi şehirdekinin 10'da 1'i kadar yıkıyorum belki de.. Bu da bir yerde insanın bedeninden çok ruhuna vakit ayırması anlamına mı geliyor... Neyse fazla saçmalamayarak bunu analizini psikiyatr veya psikolog arkadaşlara bırakalım.. :smiley:)))) )

Bu kış gerekirse hep beraber.....
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Bir sözüm vardır kamp alanlarında ''-- buraya kirlenmeye geliyoruz '' derim her zaman, yok birbirimizden farkımız oluyor bu da Doğa Dostları olarak :smiley:

Kamp yaptığınız bölgede bir kaç defa ben de kamp yaptım, hatta Gezenbilir 1. Festival alanı da Bolu Aladağlar Aladağ Gölü'y dü, Sarıalan Yaylası'nda da kış kampımız yaptık, bu kampların haricinde bir kaç defa daha gitmişliğim var, çok sevdiğim bir bölgedir.

Kamp yapacağınız zaman bir süre öncesinden Etkinlikler bölümünde konuyu açarsanız Gezenbilir dostlarından mutlaka katılım olacaktır..
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

tomycan bey diye hitap ediyorum kusura bakmayın isminizi göremedim kurban bayramının 2. günü düzce bolu gölcük mudurnu akyazı rotasını izleyerek tekrar istanbul yapmayı düşünüyorum abanttan mudurnu istıkametıne yol var acaba gölcük ten varmı zanedersem bir mesaj kayboldu yanılmıyorsan kusura bakmayın
 



Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Hayır Gölcük gölünden Abant'a veya Mudurnu'ya kavuşan bir yol yok... Haritaya bakarsanız (yüksek ölçekli bir harita da bulmak zor ya neyse) Seben -Sebenardı- Mudurnu üçgeninin ortasında yer alan Gölcük köyü ile bahsettiğimiz Gölcük gölü'nün isim benzerliği olduğu anlaşılıyor.... Gölcük gölünün etrafından herhangi bir orman yolu yok.... tamamen sarp orman etrafı.... ve oldukça da sık orman... (tomruk kesimi yapılmıyor bu bölgede, sadece yaşlı ve böceklenen ağaçlar işaretlenerek vakti gelince kesiliyor) Bence (ben o yolu gitmiştim)
Bolu'dan gölcük gölüne çıkın.. Sonra tekrar aladağlara tırmanarak, seben sapağından Seben'e inin.. Kanyon manzarası için bir mola verin... Seben'in içinden Ankara Nallıhan'a doğru devam edin.... Nallıhan yoluna çıkınca (hemen önce Kabaca köyü içinden geçeceksiniz.. ben geçerken beni veteriner zanneden bir amca ineklerine aşı yapmam için bayağı bir ısrar etmişti, zor ikna ettim veteriner olmadığıma) sağa dönerek Mudurnu'ya devam edin.... Karayokuş geçidinde manzara molası vermeyi unutmayın... Oradan da Dokurcun yolunu takip ederek, vakit kalırsa Sünnet veya Sülüklügöl (biri sağda biri solda kalıyor) de yapabilirsizin.. Bu yorgunluğu da yolun devamında ulaşacağınız Kuzuluk kaplıcasında atabilirsiniz. Bayram diye yer olmaz ama. belediyenin günübirlik havuzu müsait olur sanırım.....
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

şöyle bir harita çıkardım abantan yol gözüküyor sizin bahsettiğiniz yolda abantın üstünden bolu istikametinden giden herhalde

Kopyası adsız----.jpg


Kopyası adsız----.jpg
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Evet doğrudur....
Bolu dağı geçidini E5'ten (eski yol) aştıktan sonra ilk sapak abant sapağıdır.. Buradan abant üzerinden gölün etrafından dolanıp tepeye tırmanan yolun devamı mudurnu'ya iner... Yıllar önce yoğun kar yağışından dolayı gölün etrafını dolanıp tırmanan yolda zincir olmasına rağmen (araç 4x4 değildi) bu rampada kalmıştık. yoğun kar birikmesinden dolayı.. biz geri döndük. ama arkadaşlar yolun ortasına çadır kurup kamp yaptılar ve yola ertesi gün devam ettiler...Seben üzerinden gelen yol da Nallıhan yoluna kavuştuktan sonra sağa dönerek bu yola kavuşur...
Yolun devamında Dokurcun üzerinden gitmez de Göynük -Taraklı yoluna saparsanız.. Meyitbeli-Kazkıran geçitlerini (bu geçit isimlerine de hastayım.. Meyit =ölü demek ya.... kazkıran da ilginç yani.... malum kazlar göç ederken hava akımlarını takip ederek bu geçitlerin hava koridorunu kullanıyor galiba.. demek ki bu geçitte öyle soğuk oluyor ki. kazlar kırılıyor ve yola devam edemiyor herhalde.....)kullanarak Taraklı-Geyve-Pamukova-Sapanca güzergahını takiple Sapanca'ya da çıkabilirsiniz.... (Benim 4x4 'üm olmadığından dolayı alternatif güzergahlar ve orman yolları konusunda pek yardımcı olamayacağım.. Zaten bölgeye ait yüksek ölçekli harita da bulmak biraz zor.. Orman işletmelerinin elindeki haritaları da bizlerle paylaşması pek mümkün değil.. Bolu'da zamanında istemiştik müdürlükten ama büyük paftalar halinde olduğundan ozalit çektirmek gerekiyordu.. O da mümkün olmadı o günkü şartlarla..) Ama en azından yol güzergahı boyunca sıkılmayacağınızı garanti edebilirim..
Şansınız bol olsun, iyi bir gezi olmasını dilerim..
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Süper paylaşım,teşekkürer.
Bolu civarı,hem yakın oluşu,hemde baş döndüren doğası gereği en sevdiğim yerlerden biridir.
 

Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Tşekkürler kadir bey otobandan bolu dönüşü ya abant üzerinden yada seben taşyayla üzerinden düşünüyorum yolun durumuna göre bir ayarlama yapacagız.
 



Ynt: Bolu Aladağlar Yayla Kampı (20-21 Ocak 2007)

Güzel bir proje olacağa benziyor. Fotoları bekleriz..
Yolunuz açık olsun..
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,840
Mesajlar
1,524,342
Kayıtlı Üye Sayımız
166,633
Kaydolan Son Üyemiz
blackrass

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst