İkinci gezdiğimiz yer Madrit kraliyet sarayı. 1738-1755 yılları arasında inşa edildiğini ve Sarayda 3.418 oda olduğunu öğrendik. Kraliyet Ailesi sarayda yaşamıyor. Günümüzde sadece devlet törenleri ve resmi işlerin yapıldığı muhteşem bir saray...
Mercado de san miguel halk pazarı, 1815 yılında kurulmuş. Tapas denilen mezeler çok lezzetli. Tanesi 1 euro dan başlıyor. Pastasından istiridyesine, şarabından aromatik çaylarına varana kadar Avrupa şehirlerinde gördüğünüz her şeyi burada tadabilirsiniz.
Bordeaux da bir gece konakladık. Kaldığımız villa çok güzeldi. Havuzu ve barı vardı. Ev sahibi aile zengin olmasına rağmen anladığım kadarıyla değişik insanlarla tanışmak için turist aileleri misafir olarak kabul ediyor. Akşam yemeğinde salata ve konserve balık yaptık. Bardan içki sınırsız ve ücretsizdi. Kendimizi en şanslı hissettiğimiz konaklamaydı. Adres :Chambre/salle d eau/wc privés 12 Allée des Charmes Villenave-d'Ornon, Aquitaine-Limousin-Poitou-Charentes 33140 Bordeaux. Ev sahibi: Aude Et James Lapujade. Ücret 102,13 TL. Airbnb de şu anki iki kişilik fiyatı 169 TL.
Eşim de araç kullanıyor. Hatta küçük yerleşim yerleri görmek maksadıyla İtalya'dan dan sonra ücretli otobanları da hemen hemen kullanmadık. Yolları çok güzel, sakin ve trafik kurallarına herkes uyuyor.
Rotanız çok iyi ama maalesef bize çok hızlı. Biz gezi planı yapıyoruz ama nerde ne kadar kalacağımıza bizim içişleri bakanı karar veriyor.Geçen ay Ohrid 2 gün dedik 6 gün kaldık. Emekli olduğumuz için de artık yavaşlamakta fayda var dedik. Günde bize 200-250 km ideal. Her ne kadar km az bile olsa yolculuk günü ile hareket edilecek gün gezmeye engel. Bu nedenle en az 2 gece ama bu bir haftaya kadar çıkabilir.
Yani sizin yaptığınız turu biraz da kuzeye yönlendirsek 3-4 ayda anca döneriz. sağlıkla kalınız.
Paris'te toplu ulaşıma yakın bir apartman dairesinde konakladık. Adres: Flower of Fresnes, 2 Allée du Roule
Fresnes, Île-de-France 94260 Ücret, 102,25 TL. Mutfak kullanışlıydı. Fiyatına göre burası da çok iyiydi.
Paris metrosu çok pis ve bakımsızdı. Her yerde mülteci ve Afrika kökenliler vardı. İtalya'da da kaçak göçmen çoktu. Hatta Venedik'te Bangladeşli bir göçmenle Türkçe konuşmuştuk. Meğerse İstanbul'da iki yıl kaldıktan sonra İtalya'ya gelmiş. Eyfel kulesinin etrafını da işportacılar sarmış durumda. Öyle reklamı yapıldığı gibi bir yer olmadığını görmek mümkün.