mountaineer16
Kamp III
Bim’e dogru yola çiktim. zaten iki adim
ötesi bim. annemin terliklerini giyip çikayim lan dedim, kim iki saat
simdi bagcik baglayacak. ama
olgun bir erkek insanda egreti duran seylerin basinda anne terligi
geliyormus canlar, ben bunu anladim.
bim her zamanki gibi sakindi. klima çalisiyor ama sogutmuyordu.
nasil bir klima lan bu diyerek incelemeye basladim. ama görevli beni
balici sandi, çünkü ayaklarimda da acayip
terlikler altimda çamasir suyu siçrayip da rengi atmis bir pijamayla pek
de güzel bir gaspçi havasi veriyordum.
“abi bu klima üflemiyor galiba” dedim.
ama cevap vermedi, isine döndü. tam arkami dönüp gidecekken tanidik bir
ses duydum. pek bir tanidik. sanki bir zamanlar kulagima “askim” ,”seni
seviyorum” diyen bir ses. yavasça arkami döndüm. Evet, eski
sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdigim kadindi. bir zamanlar elele tutusarak mal
gibi gezdigimiz kadin. simdi nisanlisiyla bim’e gelmis alisveris
yapiyordu. bir zamanlar asik oldugum kadindi bu.
evet bir zamanlar ugruna canimi verebilecegim kadindi bu.
ben saskinliktan elimdekileri yere düsürünce bunlar birden
irkildi ve hemen arkasini döndü. ben, beni görmesinler diye hizlica asagiya
egildim ama lanet olasi bim’de raf diye bir sey
yok ki. tansas olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde
ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadim.
peki size sorarim. siz arkanizi döndügünüzde, devekusu gibi
saklandigini sanan ama ayaginda ufak numara anne
terlikleriyle sıçar gibi çömelmiş
ve kiç çatali gözüken bir adam görseniz ne yaparsaniz? iste onlar da
öyle yaptilar. bastilar kahkahayi. yavas ve
gurur yikilmisça ayaga kalktim. gözlerine baktim. bana bakti, mahzun bir
bakis görmek isterdim ama
alay ediyordu resmen. ayaklarima bakiyordu. anne terligi giymis, parmaklari ucundan çikmis bir ayak. buydum iste. sen bu adamla bir zamanlar çikmistin. simdiki sevgilin çok iyi giyinmis ama bir bak bakayim ona. bim’de bu siklik? sence de biraz
samimiyetsiz degil mi? ben en azindan
yakisiyorum buraya. içimden geldigi gibiyim. böyle düsündüm ama sonra hassiktir dedim.
adam kapmis kizi, ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim
naapsin lan beni.
“nasilsin görüsmeyeli?”
dedim.
“iyiyim” dedi.
“ne güzel” dedim.
“hihi”
dedi.
gittikçe gerginlesiyordu ortam. yeni sevgilisi killandi mi acaba diye
baktim ama “nasil olsa bu lavuktan bir zarar gelmez” düsüncesi hasil
oldugundan zerre s..kinde degildim herifin. adam en ucuz kangal
sucugu seçmekle mesguldu.
“niye böyle olduk biz?” der gibi baktim.
”ne diyorsun?” der gibi bakti
bana. “niye böyle olduk diyorum?” der gibi
tekrar baktim. “ne diyorsun anlamiyorum” der gibi tekrar bakti bana.
”neyse s..ktir et” der
gibi
baktim. s..tir etti alisverise devam etti.
bir güle güle
demeden.
gözyaslarimi saklayarak elimden düsürdüklerimi aldim ve kasaya
gittim. bir de peçete aldim, gözyaslarimi silmek
için. kasadaki görevli yine baliciymisim gibi bakti bana,
“paran var mi” der gibi bakti bana,
bana bakmasin artik kimse. al lan parani der
gibi uzattim, para üstü beklemeden çiktim
ama sonra hemen geri dönüp sahsiyetsizce aldim paranin üstünü. tam çikacakken fis almayi
unuttugum aklima geldi. dönüp onu da aldim. mina koyim, bir romantizm de
yasayamadik be.
eve giderken serkan geldi yavasça yanima. tek dostum, yoldasim,
üzgün oldugumu anlayabilen tek insan.
“abi bir sey diycem. pijamanin kiçinda delik var, kiçin
gözüküyor, baya bir büyük”
o günden beri evdeyim. bim’e de kapiciyi yolluyorum.
ötesi bim. annemin terliklerini giyip çikayim lan dedim, kim iki saat
simdi bagcik baglayacak. ama
olgun bir erkek insanda egreti duran seylerin basinda anne terligi
geliyormus canlar, ben bunu anladim.
bim her zamanki gibi sakindi. klima çalisiyor ama sogutmuyordu.
nasil bir klima lan bu diyerek incelemeye basladim. ama görevli beni
balici sandi, çünkü ayaklarimda da acayip
terlikler altimda çamasir suyu siçrayip da rengi atmis bir pijamayla pek
de güzel bir gaspçi havasi veriyordum.
“abi bu klima üflemiyor galiba” dedim.
ama cevap vermedi, isine döndü. tam arkami dönüp gidecekken tanidik bir
ses duydum. pek bir tanidik. sanki bir zamanlar kulagima “askim” ,”seni
seviyorum” diyen bir ses. yavasça arkami döndüm. Evet, eski
sevgilimdi bu. bir zamanlar sevdigim kadindi. bir zamanlar elele tutusarak mal
gibi gezdigimiz kadin. simdi nisanlisiyla bim’e gelmis alisveris
yapiyordu. bir zamanlar asik oldugum kadindi bu.
evet bir zamanlar ugruna canimi verebilecegim kadindi bu.
ben saskinliktan elimdekileri yere düsürünce bunlar birden
irkildi ve hemen arkasini döndü. ben, beni görmesinler diye hizlica asagiya
egildim ama lanet olasi bim’de raf diye bir sey
yok ki. tansas olsa arkadaki adam seni göremez ama raf yerine kolilerde
ürün sergileyen bim sayesinde saklanamadim.
peki size sorarim. siz arkanizi döndügünüzde, devekusu gibi
saklandigini sanan ama ayaginda ufak numara anne
terlikleriyle sıçar gibi çömelmiş
ve kiç çatali gözüken bir adam görseniz ne yaparsaniz? iste onlar da
öyle yaptilar. bastilar kahkahayi. yavas ve
gurur yikilmisça ayaga kalktim. gözlerine baktim. bana bakti, mahzun bir
bakis görmek isterdim ama
alay ediyordu resmen. ayaklarima bakiyordu. anne terligi giymis, parmaklari ucundan çikmis bir ayak. buydum iste. sen bu adamla bir zamanlar çikmistin. simdiki sevgilin çok iyi giyinmis ama bir bak bakayim ona. bim’de bu siklik? sence de biraz
samimiyetsiz degil mi? ben en azindan
yakisiyorum buraya. içimden geldigi gibiyim. böyle düsündüm ama sonra hassiktir dedim.
adam kapmis kizi, ben de lavuk gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim
naapsin lan beni.
“nasilsin görüsmeyeli?”
dedim.
“iyiyim” dedi.
“ne güzel” dedim.
“hihi”
dedi.
gittikçe gerginlesiyordu ortam. yeni sevgilisi killandi mi acaba diye
baktim ama “nasil olsa bu lavuktan bir zarar gelmez” düsüncesi hasil
oldugundan zerre s..kinde degildim herifin. adam en ucuz kangal
sucugu seçmekle mesguldu.
“niye böyle olduk biz?” der gibi baktim.
”ne diyorsun?” der gibi bakti
bana. “niye böyle olduk diyorum?” der gibi
tekrar baktim. “ne diyorsun anlamiyorum” der gibi tekrar bakti bana.
”neyse s..ktir et” der
gibi
baktim. s..tir etti alisverise devam etti.
bir güle güle
demeden.
gözyaslarimi saklayarak elimden düsürdüklerimi aldim ve kasaya
gittim. bir de peçete aldim, gözyaslarimi silmek
için. kasadaki görevli yine baliciymisim gibi bakti bana,
“paran var mi” der gibi bakti bana,
bana bakmasin artik kimse. al lan parani der
gibi uzattim, para üstü beklemeden çiktim
ama sonra hemen geri dönüp sahsiyetsizce aldim paranin üstünü. tam çikacakken fis almayi
unuttugum aklima geldi. dönüp onu da aldim. mina koyim, bir romantizm de
yasayamadik be.
eve giderken serkan geldi yavasça yanima. tek dostum, yoldasim,
üzgün oldugumu anlayabilen tek insan.
“abi bir sey diycem. pijamanin kiçinda delik var, kiçin
gözüküyor, baya bir büyük”
o günden beri evdeyim. bim’e de kapiciyi yolluyorum.