Avcılık Spor mudur?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan CJ7V8 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 271
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 70,193

Avcılık Spor mudur?

  • Evet Avcýlýk Spordur

    Kullanılan: 43 58.9%
  • Hayýr Avcýlýk Spor Deðildir

    Kullanılan: 30 41.1%

  • Kullanılan toplam oy
    73
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ynt: Avcılık Spor mudur?

Şunu da söylemeden geçemiyeceğim; doğa acımasızdır! Zayıf olanı eler! Bunun sebebini biliyorsunuz...Yani doğal yaşantımız içerisinde olmuş olsaydık iyi avcılar ve güçlüler yaşayacak kötüleri elenecekti...Tabiki böyle bir doğal dengenin içinden sıyrıldığımız için insan nesli içerisindeki güçlü-zayıf her canlı yaşayabiliyor(Bundan dolayı artan popilasyon, malesef, hastalık afet vb..sebeplerle hasat ediliyor).Yani hepimizin genlerinde avcılık dürtüsü olmayabilir.Ama bu dürtüye sahip olanları suçlamak ne denli doğrudur, onu da sizin takdirlerinize sunuyorum...
 

Etiketler
Ynt: Avcılık Spor mudur?

15 yaşında ilk tüfeği elime aldığımda el tetikte avlakta koşarken ayak dala takılıp düşünce silah patladı.Önümde giden ve bu forumda gördüğnüz ayıahmetin parkasını sıyırdı.
Yani fırsatı ben o gün kaybettim.Aynı zamanda iyi bir trofeyi de.Artık bu ayıya dom dom bile işlemez.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

duman' Alıntı:
insanların beslenmelerinde hayvan eti yemek zaruri bir ihtiyaç değildir.aslında insan yaratılış itibarı ile etobur değil otoburdur.hayvansal protein yerine bitkisel protein daha sağlıklıdır.avcılılık savunulacaksa bu konulara girilmemesi özünde ilkel ve yontulmamış bir güdünün yasalarla desteklendiği açıklanmalı ve kılıf uydurulmamalıdır.evimizde beslediğimiz kedi ve köpekleri yemiyoruz ama kurban bayramında ortalığı kan gölüne çevirebiliyoruz.evet ben de malesef hayvansal tüketime
katkıda bulunuyorum ama eşim uzun süredir vegan ve gayet sağlıklı...vicdan ve evrim konusu avcılığın tartışılması gereken temasıdır gerisi hikaye saygılarımla
yol' Alıntı:
Evet aynen öyle, insanın hiçbir organı et tüketmek için yaratılmamıştır ve de uygun değildir. Örneğin kesici dişlerimiz bile henüz kesme işlemini yapabilecek kabilyette değildir ve hatta evrim içinde bazı insanların hala kesici dişleri gelişmemiştir, düzdür. Sindirim sistemimiz de otçul hayvanlarda olduğu gibi uzundur. Halbuki etcil hayvanlarda sindirim sistemi kısadır, çünkü öldürüldükten sonra çürümeye başlayan etin bir an önce vücuttan çıkarılması gerekmektedir. Vücutta kaldığı her an metabolizmayı daha fazla zehirlemektedir... Hatta değil et, sütü bile hazmedemeyen bir sindirim sistemimiz var. Asya'nın doğusuna gittikçe bu hazımsızlık artar ki, örneğin Koreliler ve Japonlar süt içemezler...

Merhaba değerli arkadaşlar…

Konumuz ile ilgili olarak ben Cüneyt beyin ve Sedat beyin söylediği doğrultuda düşünmüyorum..Başta canlıları etçil ve otçul diye ayırmak eksik bir sınıflama.Çünkü üçüncü bir sınıf olan hem etçil hem de otçul olanlar var..Bu türler yaradılışından bu yana bu tercihle beslenirler..Örnek vermek gerekirse en başta çok yakından tanıdığım ayılar..Bundan başka domuz-birçok tahılla beslendiğini sandığımız kanatlı kuşlar (Böcek-çekirge yediklerinden dolayı hayvansal protein alırlar)sazan başta olmak üzere birçok balık türü-ve daha bir çok yabani hayvan.Bunların gerek ağız ve diş yapısı gerek sindirim organları yediklerini sindirebilecek şekildedir.Bağırsakları et dahi yemelerine rağmen uzundur.

İlk insanlardan başlayan beslenme güdüsü hem etçil hem otçul beslenme tercih edilerek uygulanacak şekilde insanlara bahşedilmiştir.Hiçbir etki altında kalmadan tercih kullanan ilk insansılar hem etçil hem otçul beslenmeyi tercih etmişlerdir.

Sindirim sistemi içinde yenilen etlerin çürümesi tabiri , bence kimyasal olayın tarifi olması açısından hatalı bir ifadedir..Orada yenilenler dışarı atılana kadar kullanılmakta ve gerekenler vücut tarafından alınmaktadır.Ben hiç yediği et vücudunda çürüdüğü için çıkana kadar bundan zarar gören bir insan olduğunu duymadım.

Ayrıca insanların ağız yapısı , yaradılışından bu yana hem ot türlerini ezerek öğütecek geniş yüzeyli azılar hem de et türlerini kesip parçalayacak kesici ve köpek dişleri ile donatılmıştır.(Eğitimimiz sırasında isimleri bile okulda kesici-köpek-azı diye öğretilmiştir) Belki uzun zaman etçil beslenmeyen insanların diş yapıları yaşantısının gereklerine adapte olacak değişim gösterebilir ama bunlar çok uç örneklerdir.

Hayvansal beslenme ile alınacak gıdaların eşdeğer bir şekilde bitkisel olarak alınma imkanı olduğunu iddia etmek ise büyük bir yanlıştır.Hatta biraz daha genişleterek bir hayvan türünden alınacak beslenme değerinin,bırakın bitkisel olarak alınmasını , başka hayvandan alınabileceğine dahi inanmıyorum.Yani tavuk yumurtası yerine ördek yumurtası tercihi dahi bence farklı sonuçlar doğurmaktadır.

Doğanın oldukça fazla içinde olduğum için bir çok özelliği ihtiva eden çok fazla hayvan ürünü olduğunu ve bunların yaptığı işi başka hiçbir şeyin yapamadığını biliyorum.Yine bir örnek ise sütün içindeki kalsiyumun başka bir yol ile onun kadar etkili ve o miktarda alınmasına imkan olmamasıdır..Bunun sebebi sütün ihtiva ettiği diğer yardımcı–ek maddelerin kalsiyumun beraberinde bulunmasıdır.Bu kombinasyon doğada başka hiçbir yerde bu şekilde bulunmamaktadır.Daha detaya inersek manda-inek-koyun –keçi sütleri dahi birbirinden çok farklıdır.Özellikle bu gibi kombinasyonlarda hala keşfedilememiş bazı önemli özellikler olduğunu dahi ihtimal olarak düşünmemiz gerekir.

Uzak doğuda süt içilmemesi örneği uzun süreli bir kültürel oluşumdur.Bu uzun süre içinde gayet tabii ki vücutta bu tür besinleri sindirme yeteneği yok olmaktadır..Bunun gibi yine uzak doğu ülkelerinde köpek eti yenmesinin, üstelik tercih edilmesinin de örnek olarak gösterilmemesi gerekir.Bunlar bölgesel kültürel olaylardır.

Netice olarak gerek hayvansal gerek bitkisel oluşumlar ,birbirleri için muhtelif faydalar ihtiva eden ve birbirine mutlak gereklilik duyacak şekilde yaratılmış entegre bir sistemin ayrılmaz parçalarıdır.Bu sistemi bir şekilde değiştirmek, müdahale etmek hatta inkar etmek sonunda insanlar açısından korkunç sonlar yaratabilecek değişimler meydana getirecektir.

İnanmayan bekleyip görebilir….

Sevgilerimle….
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

mogzilla' Alıntı:
15 yaşında ilk tüfeği elime aldığımda el tetikte avlakta koşarken ayak dala takılıp düşünce silah patladı.Önümde giden ve bu forumda gördüğnüz ayıahmetin parkasını sıyırdı.
Yani fırsatı ben o gün kaybettim.Aynı zamanda iyi bir trofeyi de.Artık bu ayıya dom dom bile işlemez.

Canım Kardeşim...
Senin bu doğru teşhislerine katılmamak mümkün değil..Bence de insanın karşısına hayatında en az bir fırsat çıkar...Uyanık olanlar bunu iyi değerlendirir..
Sen şansını kaybettin...
Sevgiler....
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Avclığa taraftar değilim ama avcılığa taraftar olmama nedenim ne et yememek üzere yaratıldığımız ne de bize besin olarak otun daha uygun olduğu ya da kasapta satılan etlerin sağlıklı olmaması falan değil. Dedelerimiz o kadar çok avlandılar ki ve de babalarımız o kadar çok ve gereksiz gübre ve ilaç kullandılar ki doğal yaşam yok olmak üzere. Biz ise elimizde tüfek onlardan kaçabilen son ceylanı ben öldürecdeğim diye ya da şu dağlardaki son keklik benim tüfekten çıkan saçmayla öldü diye övünmek üzere elde tüfenk spor adına geziniyoruz. Doğada yaşama şansı bulmuş son yaban hayvanlarını da avcılık, atıcılık, zevk, sapıklık, canilik ne derseniz deyin öldürme şefersizliğini kim üzerine almak ister ? Torunlarınıza böyle anılar bırakmak ister misiniz ? "Alicanın dedesi bu dağlardaki son ayıyı vuran adamdır" denildiğinde kim alicanın dedesi olmak utancını üzerinde taşımak ister ?
Efendiler ne yaptığımızın farkında mıyız ? 38 yıllık kısa yaşam süremde yaban hayatının bitecek seviyeye geldiğini gördüm hala kalkıp kendimizi kandırıyoruz. Bırakın son keklikler son sülünler son kazlar son ceylanlar özgür kalsın umarım kurşunla öldürmeyi övünç sayanlar kurşunla öldürülürler....hangi inaç hangi din ya da hangi felsefi akım buna izin verir. Allahın yarattığı bir canlının dünyadaki son örneğini de öldürmenin günahını din adamlarına sormak lazım ya da evrimsel sürecin en üst basamaklarından bir memeli türünün son örneğini dünyada yok eden kişinin cezası ne olmalıdır öyle düşünenlere sormak lazım. Ötmüyor kuşum ötmüyor türküsünü bolca dinleyenlerce saçma sapan inaçlar uğruna öldürülen dünyadaki son gergedanların hesabı hangi dinde hangi inaçta verilebilir ?
İnsaf, birazcık insaf ve izan lütfen.
(Yukarıdaki yazı öfkeyle yazılmamıştır, her cümlesi ve her noktası düşünülerek ve hesaplanarak yazılmıştır, bu forumda ya da dünyanın herhangi bir yerinde özel bir muhatabı yoktur sadece olaya farklı bir bakış açısıdır. Bilgilerinize)
 



Ynt: Avcılık Spor mudur?

yasarergun' Alıntı:
Avclığa taraftar değilim ama avcılığa taraftar olmama nedenim ne et yememek üzere yaratıldığımız ne de bize besin olarak otun daha uygun olduğu ya da kasapta satılan etlerin sağlıklı olmaması falan değil. Dedelerimiz o kadar çok avlandılar ki ve de babalarımız o kadar çok ve gereksiz gübre ve ilaç kullandılar ki doğal yaşam yok olmak üzere. Biz ise elimizde tüfek onlardan kaçabilen son ceylanı ben öldürecdeğim diye ya da şu dağlardaki son keklik benim tüfekten çıkan saçmayla öldü diye övünmek üzere elde tüfenk spor adına geziniyoruz. Doğada yaşama şansı bulmuş son yaban hayvanlarını da avcılık, atıcılık, zevk, sapıklık, canilik ne derseniz deyin öldürme şefersizliğini kim üzerine almak ister ? Torunlarınıza böyle anılar bırakmak ister misiniz ? "Alicanın dedesi bu dağlardaki son ayıyı vuran adamdır" denildiğinde kim alicanın dedesi olmak utancını üzerinde taşımak ister ?
Efendiler ne yaptığımızın farkında mıyız ? 38 yıllık kısa yaşam süremde yaban hayatının bitecek seviyeye geldiğini gördüm hala kalkıp kendimizi kandırıyoruz. Bırakın son keklikler son sülünler son kazlar son ceylanlar özgür kalsın umarım kurşunla öldürmeyi övünç sayanlar kurşunla öldürülürler....hangi inaç hangi din ya da hangi felsefi akım buna izin verir. Allahın yarattığı bir canlının dünyadaki son örneğini de öldürmenin günahını din adamlarına sormak lazım ya da evrimsel sürecin en üst basamaklarından bir memeli türünün son örneğini dünyada yok eden kişinin cezası ne olmalıdır öyle düşünenlere sormak lazım. Ötmüyor kuşum ötmüyor türküsünü bolca dinleyenlerce saçma sapan inaçlar uğruna öldürülen dünyadaki son gergedanların hesabı hangi dinde hangi inaçta verilebilir ?
İnsaf, birazcık insaf ve izan lütfen.
(Yukarıdaki yazı öfkeyle yazılmamıştır, her cümlesi ve her noktası düşünülerek ve hesaplanarak yazılmıştır, bu forumda ya da dünyanın herhangi bir yerinde özel bir muhatabı yoktur sadece olaya farklı bir bakış açısıdır. Bilgilerinize)

Yaşar bey...

İzahat olarak öfke ile yazılmamıştır demeniz beni şaşırttı..Böyle bir şeyi hiç kimseden beklemeyiz...Hepimiz burada fikir beyan ederiz...Hiç kimse kimseye öfkelenemez...

Kesinlikle haklısınız...Zaten bütün bu sistemi yok eden asla avcılık değildir...Bahsettiğiniz gibi gereksiz ,yanlış ve bilinçsiz kullanılan tarım ilaçları ve haricen kullanılan kimyasallar canlı nesillerini tamamen kurutuyor.Bunu bu dünyada yaşayan herkes bilimesine ve hiç bir şey yapmamasına rağmen sanki tek suçlu avcılarmış gibi , başka kişilerin hazır oturduğu yerde fikir beyan ettiler diye hedef haline getirmeleri de hakkaniyete sığmamaktadır.Bir avcı vursa kaç tane hayvan vurabilir...Oysa şu anda tüm türkiyede kullanılan tarım ilaçları zehirleme yolu ile veya tane olarak tarlaya atılan gübre çeşitleri yabani hayvanlar tarafından yenilerek toplu halde ölümlerine sebep olmaktadır.
Bence sadece seyirci olarak bunu izleyen kişilerin, haklı dahi olsalar başka konuda suçlu aramaları adilce bir iş değildir.Avcıları birkaç hayvan öldürüyor diye suçlayanlar evlerinde kullandıkları deterjanlar veya aerosoller ile onlardan çok daha fazla canlı öldürmektedirler.
Maalesef insanlarımız dürüstçe düşünememekte veya düşünmesi bir şekilde engellenmektedir.
Şu anda Karadenizdeki tüm dip balıklarında olması gereken sınırın çok çok üstünde ağır metal birikimi tespit edilmiştir.Bu durum en başta kalkan balıklarında yumurtlama yeteneğini bozmakta daha sonra muhtelif kabukluların binlercesinin toplu ölümlerine yol açmaktadır.Bunları her yıl bizzat ben görüyorum.Bu kirliliği bile bile yaratan siz-ben-bu forumdaki veya tüm dünyadaki insanlardır.Ama bu konuda hiçkimsede bir rahatsızlık göremiyorum.Üstelik siz babalarınızı suçlu bulurken kendinizi suçlamıyorsunuz.Bence hepimiz başkasını değil ,en önce kendimizi suçlamalıyız.
Bütün bunları es geçip avcılara bırakın hayvanları yaşasınlar demek biraz hazıra konmak olmuyor mu...Ben bir avcı olarak hepinizden rica ediyorum...
Kimyasal temizleyiciler kullanmayın-halojenleştirilmiş hidrokarbonlar kullanmayın-hibrit tohum kullanmayın-gelişmekte olan ülkelerin kullanımı için hazırlanan kimyasal tarım ilaçlarını kullanmayın-hormonlu üretilen gıda maddelerini kullanmayın(Hormonsuzu bulma imkanınız yok gibi)-vs...
Yoksa ....sadece hayvanları değil tüm dünyayı yok...edeceksiniz...
Hakikaten dediğiniz gibi biraz insaf....

Gelin karşılıklı konuşarak vakit kaybetmek yerine bir şeyler yapalım...Bir kimseyi suçlayarak veya savunarak gereksiz vakit kaybedeceğimize biraz düşünerek neler başarabiliriz diye düşünelim.Oturduğumuz yerde konu uzatmaktan başka bir işe yaramayan fetvaları bırakıp bir iş başaralım.Toplumsal olarak kabul görecek gittikçe büyüyecek bir hizmet startı verelim.
Ve bunu hadi yap ben desteklerim diye hazır beklemeyip kendimiz biraz kafa yoralım..

Bakalım ne sonuç alacağız...Şahsen çok merak ediyorum...

Sahi bir nokta daha var...Bütün bu sözler sizler hedef alınarak ve seçilerek söylenmiştir...

Sevgi ve saygılarımla...
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Yaşar bey elinize,ağızınıza sağlık,satırlarınız hislerime tercuman oldu! Sessizce konuyu takip ediyordum ama size canı gönülden katıldığımı belirtmeden edemeyeceğim..

Diğer yandan ben de mecburen evimde herkes gibi temizliğime gerekli miktarda sabun,deterjan vs kullanıyorum ve çevreye dolayısı ile hayvanlara ve diğer canlılara istemeyerek de olsa belli bir miktar zarar veriyorum.Ama zannetmiyorum ki kendisine avcı sıfatını uygun gören arkadaşlarımız benden farklı olarak "yahu ben zaten hayvan vuruyorum iyi kötü cana kıyıyorum bari deterjan vs kullanmayayım,parfüm sıkıp ozonu delmeyeyimde verdiğim zarar diğerlerinkinden fazla olmasın" diyorlardır.Yanılıyormuyum? Aramızda çamaşırlarını deterjansız duru suyla yıkayan avcı arkadaşımız varmı? Veya bu avcı arkadaşlarımız evinde,işyerinde veya kendine ait herhangi bir mekanda haşere ile nasıl mücadele ediyor? Hangi avcı arkadaşım çevreye benden daha az zarar veriyor? Ben en azından ekstradan cana kıyıp adına spor demiyorum.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

ayıahmet' Alıntı:
Bir avcı vursa kaç tane hayvan vurabilir... Avcıları birkaç hayvan öldürüyor diye suçlayanlar evlerinde kullandıkları deterjanlar veya aerosoller ile onlardan çok daha fazla canlı öldürmektedirler.

Sadece av teskeresi sahibi avcıların sayısı yaklaşık 2 milyon dolayında. Kayıtsız ve sahiplik belgesi bulunan tüfeklerle avlanan avcılarla birlikte bu rakamın 3 milyona ulaştığı tahmin ediliyor.


Hepsi değil, 10 avcıdan 1 tanesi 1 hayvan ödürse en az 300bin hayvan eder ki, bu rakamların çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz...


Avlanırken dikkat!
Hem doğal güzellikleri hem de hayvan türleri ile çok zengin bir ülkeyiz. Fakat sorumsuz avcılık, Türkiye'de bulunan hayvan türü sayısını azalttı.
Bilinçsiz avcılık, özellikle orman ve dağlarda yaşayan ve av değeri yüksek türleri azalttı. Türkiye, coğrafi konumu, yüzey şekilleri, iklim çeşitliliği ve bunlara bağlı olarak oluşan orman, bozkır, sulak alan ve kıyısal ekosistemler nedeniyle çok çeşitli canlı türlerini barındırıyor. Ayrıca kuşların iki ana göç yolu üzerinde bulunan Türkiye, kuş türleri açısından diğer komşu ülkelere göre ayrıcalıklı bir konuma sahip bulunuyor.
Türkiye'de, 132 memeli, 450 kuş, 106 sürüngen, 345 balık ve diğer canlı gruplarıyla birlikte toplam 80 bin hayvan türü ile çok zengin tür çeşitliliği var. Ancak bu türlerin sayıları normal seviyenin altında bulunuyor. Bunun nedenlerinin en önemlileri ise "yaşama ortamlarının tahribi veya ortadan kaldırılması", "zirai mücadele ilaçları ve gübreler", "çevre kirliliği" ve "bilinçsiz avcılık..." Bilinçsiz avcılık birçok hayvan türünün azalma nedeni olarak gösteriliyor. Ayrıca avlanan türler arasında yer alan bazı göçmen kuş türü, küresel ölçekte azalıyor.

Avcıların sayısı artıyor
Türkiye'de av hayvanı türlerinde artış olmamasına rağmen avcı sayısı yüksek bir rakama ulaştı. Sadece av teskeresi sahibi avcıların sayısı yaklaşık 2 milyon dolayında. Kayıtsız ve sahiplik belgesi bulunan tüfeklerle avlanan avcılarla birlikte bu rakamın 3 milyona ulaştığı tahmin ediliyor. Avcıların küçük bir bölümü dışındakiler, kuralsız ve av hayvanlarını tanımadan, mevsimlere bağlı olmaksızın avlanıyor. Bazı avcılar da iyi niyetlerine rağmen yeterli bilgi ve becerileri olmamaları nedeniyle av kaynaklarının tahribine neden oluyorlar.

Türler gittikçe azalıyor
Türkiye'de bilinçsiz avcılıktan kaynaklanan nedenlerle toy, sarı kamışçın, ince gagalı kervançulluğu, tepeli pelikan, bıldırcın kılavuzu, ada martısı, küçük sakarca kazı, Sibirya kazı, yaz ördeği, dikkuyruk, küçükkerkenez, karaakbaba, sarı kartalın sayıları oldukça azaldı. Türkiye'de nesli tükenen türler arasında ise yılan boyun, orman horozu, yakalı toy ve kelaynak bulunuyor. Memeli hayvan türleri arasında Pars�ın artık Türkiye�de yaşamadığı kabul ediliyor. Sırtlan, oklu kirpi, su samuru, yaban kedileri de sayıları azalan memeli hayvan türleri arasında yer alıyor. Bu arada memeli hayvan türlerinden ayı, karaca ve geyik sayısının ise artış gösterdiği belirlendi.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

konuyu spor nedir diye çevirsek ve sonra avcılığı o değerlerin üzerine oturtsak daha mı doğru olur acaba?neticede başlık avcılık spor mudur?en azından spor konusunda bilimsel bir tanımlamaya varmak o kadar zor olmayacaktır sonra avcılığı düşünürüz.tavşanın gözüne ışık tutan avcının ne kadar sportif ruhlu bir insan olduğunu konuyu dallandırıp budaklandırmadan fetva vermeden ortaya koyarız.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

yasarergun' Alıntı:
Torunlarınıza böyle anılar bırakmak ister misiniz ? "Alicanın dedesi bu dağlardaki son ayıyı vuran adamdır" denildiğinde kim alicanın dedesi olmak utancını üzerinde taşımak ister ?

Şu Alican'ın dedesini acil bulmam lazım. Eksik bıraktığı bir iş var. :D
 




Ynt: Avcılık Spor mudur?

duman' Alıntı:
konuyu spor nedir diye çevirsek ve sonra avcılığı o değerlerin üzerine oturtsak daha mı doğru olur acaba?neticede başlık avcılık spor mudur?en azından spor konusunda bilimsel bir tanımlamaya varmak o kadar zor olmayacaktır sonra avcılığı düşünürüz.tavşanın gözüne ışık tutan avcının ne kadar sportif ruhlu bir insan olduğunu konuyu dallandırıp budaklandırmadan fetva vermeden ortaya koyarız.

Arkadaşlar.....
Bu konuda buraya yazarak fikir beyan edenlerin hepsi söylediklerinde kesinlikle haklıdır.Çünkü hepimiz gerçekleri söylüyoruz...Neredeyse tartışme sen ne kadar haklısın ben ne kadar haklıyım veya kim daha haklı konuşmasına dönüyor...
İşin gerçeğini vurgulamak gerekiirse dünya ,ticari amaçalar, anlamsız hırslar ,egemen olma sevdası ve daha birçok saçma sapan nedenden dolayı,anlamsızca tüketilmiş ve hala da tüketilmeye devam ediliyor.Benim kişisel görüşüm geri dönülebilir noktayı geçtiğimiz yönünde.Her sene doğada gördüğüm değişikliler bunu bana çok kesin bir dille anlatıyor.Bunda kim ne kadar karşındakini suçlamaya uğraşırsa uğraşsın kendi payı da mutlaka var.Bizler sonunda kendi eserimizi görüyoruz..
Bilimsel araştırmalar her gün dünyadan birçok bitki ve hayvan türünün tamamen yok olduğunu gösteriyor...Ve işin en korkunç tarafı bu artık bir sistem haline geldi.Fetvasını ben verdiğim halde arkadaşımızın dediği gibi, ben de deterjan kullanıyorum..Hepimiz artık yanlışı bile bile yapıyoruz...
Yani artık sadece konuşmaktan başka bir şey yapma şansımız olduğunu sanmıyorum.
Kendi elerimizle yarattığımız kaçınılmaz son gelene kadar kalan zamanda bol bol yazışırız artık...
Sevgilerimle...
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Arkadaşlar deniz bitti, şu veya bu nedenle savunma yapmak yerine kardeşim 20 sene avcılık yapmıyoruz bu hayvanlar yaşasın çoğalsın her taşın arkasından tavşan fırlasın her kayanın arkasında 15 keklik kalksın ormanda ağaçların arasında karacalar geyikler koşuştursun diyen bir tane yürekli adam var mı ?
yabani teve de çoluğa cocuğa canlıları tüfeklerle öldürmenin yöntemi anlatılıyor spor olarak kahramanlık olarak başka ne söylenebilir ki
Yoksa zaten söykleyecek sözümüz yok
fani bir adamın dediği gibi "pansuman tedbirler" ile çözüm olmuyor. Deterjan meselesi çok su götürür şimdi yazacak vaktim yok bir ara yazarım onu da.
 

Ynt: Avcılık Spor mudur?

Devletten güçlü kim var ? Kanun yapıcılar çıkarsın kanun, tüm sene yasaklansın olsun bitsin.
Öyle şeyler vardır ki kişilerin insiyatifine bırakılamaz. Eğer bu konuda önlem almıyorlarsa, sıkıntıda yoktur diye algılanması doğal ..
 




Ynt: Avcılık Spor mudur?

konuyla alakasız ama detearjan yerine alternatif olarak arap sabununu düşünebilirsiniz.bulaşık içinde burada markasını yazmayayım ama hayvanlar üzerinde test yapmayan ve suyu minumum zehirleyen ürünler raflarda mevcut.bence sitemize bu tür başlıklar da yakışır.sitemizde yurtdışındaki peta,hayvan hakları,greenpeace gibi oluşumların yazılarını aktaran başlıkların açılması fena mı olurdu?
 

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,785
Mesajlar
1,523,755
Kayıtlı Üye Sayımız
166,600
Kaydolan Son Üyemiz
emirkucukgenc

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst