Ynt: Arı Sokması
Genellikle tüm arıların şekerli gıdalara ilgisi olduğu sanılır. Oysa kamp yaşamında sıklıkla karşılaştığımız yaban arıları etçildir. Şekerli gıdalara ve çiçek kokularına ilgisi olanlar yalnızca bal arılarıdır. Her iki tür de kovanları için bir tehdit oluşturmuyorsanız, panik halinde arıyı tehdit edecek biçimde el kol hareketleri yapmıyorsanız, saçınıza dolanmadıysa ya da yanlışlıkla üzerine basmadıysanız tehdit oluşturmazlar. Yalnızca yiyecek peşindedirler.
Yaban arıları için en etkili çözüm basit bir tuzak yapımıdır. Bunun için 1,5 lt.'lik bir pet şişe üst kısmına yakın bir yerden kesilir. İçine küçük bir parça kıyma ya da et parçası konur. Kesilen kısım, kapağı açık olarak ters huni şeklinde şişenin üzerine sıkıştırarak oturtulur. Tuzağı daha da cazip kılmak için huninin iç kısımlarına et kokusu iyice bulaştırılır ve kamp alanında uygun bir yere yerleştirilir. Arılar şişenin içine kolayca girecek, ama bir daha dışarı çıkamayacaktır. Daha sonra arıları uygun bir yerde serbest bırakmak ya da ölüme terketmek tamamen sizin vicdanınıza kalmış...
Yine yanlış bilinen bir konu olarak, balarısı zehiri birim doz gözönüne alındığında yaban arısı zehirinden çok daha güçlü ve acı vericidir. Özellikle erken ilkbahar ve sonbahar mevsiminde bu zehir daha da güçlenir. Balarısı sokmalarında sokulduğunuzu hissettiğiniz anda elinizin tersi ile yada keskin kenarlı bir aletle ani bir hareketle iğneyi sıyırarak çıkarmanız çok önemlidir. İğnenin uzun süre orada kalması ya da cımbız gibi bir aletle sıkıştırılarak çıkarılması zehirin daha fazla enjekte olmasına neden olacaktır.
Olan oldu ve balarısı tarafından sokuldunuz... Eğer alerjiniz yoksa tüm acısı en çok 5 dk. içinde geçecektir. Panik yapmayın. Balarısı soktuğunda iğnesini ve zehir kesesini bırakacaktır. İğneyi uygun biçimde çıkardıktan sonra bu zehiri koklayın... Evet yanlış duymadınız... Ne kadar ilginçtir ki, etkin maddesi neredeyse kobra zehiri ile özdeş olan bu güçlü zehir aynı zamanda dünyanın en güzel parfümlerinden biridir.
Yaban arısı zehiri balarısı zehirinden güçlü değildir demiştik... Ancak arının büyüklüğü ile orantılı olarak alınan zehir miktarı artabileceği için dikkatli olmakta fayda var. Balarısından farklı olarak yabanarısı sokmalarında sokulan bölgenin enfekte olması ve hatta ileride kistleşmesi sık rastlanılan bir durumdur. Bu yüzden sokulan bölgeyi uygun bir dezenfektan ile temizlemek yerinde bir davranış olacaktır.
Vetmeders'in yazısı için küçük bir düzeltme;
Taze arı zehiri, yarı şeffaf, hafifçe sarımtırak, tipik asit özellik gösteren bir sıvıdır. Bileşim oldukça kararsız olup, solüsyonları çabuk değişime uğramaktadır. Hava ile temasta kısa sürede sertleşir. Yaklaşık %40 kuru madde içerir ve arı zehirinin etkin maddesi olan "mellitin" arı zehirinin %50 sini oluşturur. Arı zehiri insan vücudunda sinir sistemi felci, kan kapillerinde permeabilite artışı, alyuvarların parçalanması gibi etkiler meydana getirir.
Arı zehirinde "histamin" bulunmaz. Normalde mas hücrelerinde bulunan "histamin" allerjik reaksiyon ile serbest hale geçen bir maddedir. Histamin kuvvetli bir depresyon nedeni olup kan basıncını ani düşürücü etkiye sahiptir. Allerjik durumlarda ortaya çıkan bayılma, spazm, nefes darlığı gibi semptomların nedeni serbest hale geçen histamindir.
Hayati tehlike içermeyen allerjik semptomlarda (özellikle alt ve üst ekstremite sokulmalarında kızarıklığın uzuv boyunca yayılması, şişme gibi durumlarda) profesyonel yardım alıncaya kadar, ağızdan alınacak antihistaminik tabletler çok işe yarar.
Daha ciddi allerjik reaksiyonlarda, özellikle ağız içi, baş ve boyun gibi bölgelerden sokulduysa acil tıbbi yardım gereklidir. En tehlikeli durum farinks bölgesindeki yumuşak dokuların şişmesi sonucu nefes darlığıdır. Alerjinizin olduğunu kesin olarak biliyorsanız yanınızda kortikosteroid içerikli burun spreylerinden, çok acil durumlar için yine kortikosteroid içerikli enjektabl tozlardan bulundurmanızda ve küçük bir şırınga taşımanızda sonsuz fayda vardır. Tek başınıza iseniz, doğada ya da tıbbi yardım kuruluşlarının uzağında iseniz bu solüsyonu bacağınızdaki derin kas dokusuna kendiniz enjekte edebilirsiniz.
Bu tür bir önleminiz yoksa ve nefes darlığı hayati tehlike yaratıyorsa tek çözüm, farinksin altındaki bir bölgeden, en iyi tercih olarak köprücük kemiklerinin birleştiği orta noktadaki çukurluğun olduğu yerden nefes borusunun delinmesidir. Yanınızda bulunduracağınız eski dolmakalem tipindeki basmalı tükenmez kalemler burada hayatınızı kurtarabilir. Ucu dışarıda iken tükenmez kalemle bu bölge ani ve sert bir hareketle delinir ve ardından kalem yerinden çıkarılmadan içi açılır ve iç mekanizması alınır. Çok dikkat edilmesi gereken husus, bu işlem sırasında boyun damarlarına ve sinirlere zarar vermemektir. Yanınızda tükenmez kalem yoksa kesici delici cisimlerle de biraz daha zahmetli olarak yine bu işlem yapılmalıdır. Açılan kesiğe soluk borusunun açık kalması için pipet, kamış gibi bir şeyler mutlaka yerleştirilmelidir.
Biliyorum bu yazdıklarımı okurken pek çoğunuz yüzünüzü buruşturacaksınız ve gerçekten o anda bunu uygulayabilmek çok zordur. Ama hasta kesin gidici ise başka çare de yok. Dileğim hiç kimsenin böyle bir durumla karşılaşmaması... Ama her doğa sporcusunun da bilmesi gerktiğini düşünüyorum.
Diğer basit sokulma durumlarında amonyak çok işe yarar. Yanınızda amonyak taşımıyorsanız idrarın da amonyak içerdiğini unutmayın.
Korkmayın eğer bir hastalık taşımıyorsanız ilk çıktığı anda sterildir.
Not: Bu yazıdaki bazı bilgiler, yalnızca doğa koşullarında tıbbi yardımın ulaşamayacağı bölgeler için geçerilidir. Doktor değilim. Bilgiler referans ve tavsiye niteliğinde değildir. Doktor arkadaşların daha farklı yönlendirmeleri olabilir. işlemlerden yalnızca uygulayıcıları sorumludur.