Ynt: Ankara Offroad Ve Outdoor Etkinlikleri Grubu
mesut kose' Alıntı:
Anlasiilan sen jimny konusunda niyeti bozmussun ama benim tavsiyem gruptaki jimnylerden birini kullanman hatta bir gezide misafir olman . Jimny cok iyi bir arac ama tarz olarak uyup uymuyacagi konusunu da hesaba katmalisin
Mesut abiye katılıyorum, dalca abi birde şu makaleyi incelemenizi öneririm
2000 yılından beri kıyısından köşesinden ilgim olan bir hobi off-road. Spor demiyorum, fiziksel antrenman istemeyen bir şeye spor demek bana pek doğru gelmiyor. Başlangıcım aile dostumuzun modifiye edilmiş Unimog’u olduğu için biraz yukarıdan aşağıya inmiş olduğum bir hobi aslında.
Eski aracım ile o veya bu nedenle açılmış orman yollarında gezerken ve çamur içinde ki orman yolu da olsa yolda yaptığım bu eylemi yol dışı, off-road olarak nitelendirmenin ne kadar doğru olduğunu sorgulamaya başlamıştım. Birçok yerde aracıma zarar verme korkusuyla geri dönme gereği de yaşadığımı düşününce bu kadar bütçe, vergi ve yakıt gideri ayırdığım bu araç canımı sıkmaya başlamıştı. Benim yaptığım her şeyi çok daha küçük bütçeli araçlar yapıyordu ve aracıma komik lakaplar takmak ve onu yüceltmeye çalışma saçmalığına girmek yerine bir an önce gerçek anlamıyla off-road yapılacak bir araç hayali kurmaya başladım. Çünkü bence lastiklerinin boyu değil aracın işleviydi önemli olan. Ya orman yollarında çamurun içinde debelenmeyi Paris-Dakar şampiyonu olmuş gibi abartırsın, ya da araziye girip gönlünce eğlenirsin, ben sadece eğlenmeyi seçtim…
Kaportasız bir araç, ya da umursamayacağım kaportaya sahip bir araç olmalıydı bu. İşin birde güvenlik boyutu vardı ki, rollcage olmayan bir araçla off-road yapmak çok saçma gelmeye başlamıştı.
Bu tanımları karşılayabilecek birkaç marka ve model vardı kafamda. Üyesi bulunduğum Off-Road Derneği içinde ki oldukça iyi hazırlanmış birkaç Jimny‘nin neler yapabildiğini ve kapıda dururken bile insanın canını sıkacak masraflara neden olmamaları da beni etkilemeye başlamıştı.
Bu sıralarda bir off-road yarışı kesin kararımı vermeme neden oldu. Sıfır numara ve süpürücü araç ISOFF üyesi iki arkadaşımızın çok iyi bildiğim Jimny.leriydi ve Sofular yakınlarında Şile otoban kenarında ki bu etapta bir noktayı sadece bu iki araç rahat geçebilmişti. Tüm yarışçılar bu noktayı traktörler tarafından çekilerek geçebilmişlerdi. Hafif ve küçük; bulunduğum coğrafya için bence uygun olan buydu…
Balkanlarda ki trophylerde yarışmak üzere hazırlanmış bir Jimny‘nin satılık olduğunu duyunca sahibiyle irtibata geçip aracı satın aldım. Tüm vaktini araba hazırlamakla harcayıp sanayide off-road yapanlardan olmayı düşünmediğimden yapılı bir araç çok mantıklı gelmişti. Araç doğal olarak yorgundu, yarış arabası mantığıyla yapılan bakımlar doğal olarak yetersizdi ve biraz toparlayınca ortaya yazın çamur yokken bile çok eğlendiğim bir araç çıktı. Özellikle kaya etapları benzeri yoğun artikülasyon isteyen teknik etaplar adrenalin konusunda ki tüm ihtiyacımı karşılar olunca off-road.u daha da sevmeye başladım… Devrilince kaldırıp devam ettiğim bir aracımın olmasının bu kadar eğlenceli olacağını bilseydim çok daha önce yapardım kendime bu iyiliği.
Cilalı, sanayi off-roadcusu olmak ya da orman yollarını asfaltla bir tutan her yere girip çıkabilen ya da çıkamayan ama en azından giren özgür off-roadcu olmak işte bütün mesele bu Aracın özelliklerine gelince, 2004 model 90 bin km civarı ve bunun büyük bölümünü arazide yapmış bir araç. Bir off-roader olması için yapılanlara gelince.
İçten rollbar, dıştan yarım rollcage, yan kaya korumaları, ön – arka vinç tamponları, ön – arka vinç, SJ410 arazi şanzımanı, yarış debriyajı, 4″ yükseltme kiti, 31x10x16 Super Swamper LTB lastikler, Safari Snorkel, diferansiyel kilidi. Ekipmanların çoğu 4xfourart firmasına ait. Mehmet Becce bence Suzuki kullanıcıları için önemli bir avantaj, yardımlarını ve tecrübesini asla esirgemeyen bir danışman bizler için.
Off-road sadece bir hobi ve eğlence benim için fazla abartmak istemediğim hayatımda çokta büyük bir yer işgal etmeyen bir hobi, küçük bir hobi için küçük bir araç
Murat Çelebi
kaynak: 4x4 dergi