mayıstosböce
An lar Sadece An lar,Yaşam Budur Zaten
Ynt: Adapazarı Poyrazlar Gölü Gezisi (2 - 3 Ekim 2010)
Konuyu daha güzel yazacak arkadaşlar vardır ben kısaca en öenmlilerinden yola çıkarak,
En önemli;Cavid hocamın taa İzmir den buraya bizle tanışmak için gelmesi,yanında herkese zeytin yağı ve zeytin de getirmesi de çok ince bir davranıştı.
En anlamlısı;dady ailesinin 33.yıl kutlaması ve bu kutlamayı bizimle birlikte yapmayı tercih etmeleri.
En çok pasta yiyeni;İnsel, o pembeden de alayımi şu kahverengidende alayım,herhalde alzaimer oldu,bu devinim böyle gitti.Nerden biliyorum video ya çektim çünkü.
En şansızı;Haldun,ona girişte çardak altını ayarladığımız halde yok illa da ağaç altına geçeceğim dedi sonrası malum![Smile :smiley: :smiley:](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
En romantikler;Ben ve Ayşegül Güngör ,cumartesi akşam ateş başından herkesi kaldıran yağmura, ''ne kadar güzel yağmur sesiyle uyuyacağız'' cümlelerini bir birinden habersiz ama aynı yerde,Haldunun yanında söylememiz (tabi bu anda Haldun çadırına ilave naylon kaplamaya çalışıyordu)
En sade karavan;Ahmet Oral-Yasiko nun sündüz en sade ve fonksiyonel karavandı.
En kalabalık misafir;Casavan ailesi en kalabalık gelenlerdi.
En Böceği;Yağmur Babadağ,çizmesi ve yağmurluğu ile.Umarım birisi bu kreasyonu fotoğraflamıştır.
En hareketliler;Ben ve Levent Güngör,yapılan bütün etkinliklere büyük özveri ile katılanlara ,arkalarından el salladık,hiç kalkmadığımız armut koltuklarımızdan.
En tembeli;Füsun Babadağ,Her etkinliğimizde olduğu gibi hiç yerinden kalkmadı ,hiç hareket etmedi,hep bi kenarda oturdu ve hep somurttu.Sucuklu fotoğrafta arkada hoplayıp zıplayan şahıs.
Biz bu geziyi roman gibi yaşayanlarız.Amaç doğada hoş sohbet,kuş sesleri ve huzur... amaç bu.Bunun ispatıda aşşağıda ki fotoğraflarımız.
[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
yanlız bu fotoğraftaki gözlerden kaçan bir gerçeği söylemek istiyorum,bu Babadağ ailesi varya,ben bir kişiyim hadi pazar günü 2 kişi oldum masa örtüm 2m ye 2 m ölçülerde,Güngör aileside aynı benim gibi, örtüleri de öğle ama bu Babadağ ailesi hem 3 kişi hem de örtüleri 50 cm-50 cm yani büyük ihtimal Füsun un baş örtüsü.Bu arkadaşlar hep bizden sonra kalkıyorlar ve hep bizim sucukları yiyorlar sonrada kendi sucuklarını,zaten sonuç fotoğrafında ki Füsun a bakarsanız anlarsınız ne demek istediği mi,ayrıca Cem in ağzı na da dikkat edin hep öyleydi zannedersiniz ki sakız çiğniyor.
Biz ne kadar bu aileden kaçmak istesekte malesef en güzel bol masalı yeri kapmışlar,kaçamadık tabi bunu da Ayşegül ün gelişme fotoğrafında ki halinden anlayabiliyorsunuz.Aslında Davinci nin İsanın son akşam yemeği tablosun da ki gibi çok yazı yazılabilir,mesela Yağmurun zavallı kızın hemen bizim yanımıza gelmesi,bizim banklara oturması...
Bunlar da caniler böyle hayvan sevgisi olmayan insanlar hiç görmedim,pişsinde yiyelim diye bekliyorlar,zavallı köpekten de dumanlar çıkıyor.Malesef biri de eşim.
[attachment=4]
Konuyu daha güzel yazacak arkadaşlar vardır ben kısaca en öenmlilerinden yola çıkarak,
En önemli;Cavid hocamın taa İzmir den buraya bizle tanışmak için gelmesi,yanında herkese zeytin yağı ve zeytin de getirmesi de çok ince bir davranıştı.
En anlamlısı;dady ailesinin 33.yıl kutlaması ve bu kutlamayı bizimle birlikte yapmayı tercih etmeleri.
En çok pasta yiyeni;İnsel, o pembeden de alayımi şu kahverengidende alayım,herhalde alzaimer oldu,bu devinim böyle gitti.Nerden biliyorum video ya çektim çünkü.
En şansızı;Haldun,ona girişte çardak altını ayarladığımız halde yok illa da ağaç altına geçeceğim dedi sonrası malum
En romantikler;Ben ve Ayşegül Güngör ,cumartesi akşam ateş başından herkesi kaldıran yağmura, ''ne kadar güzel yağmur sesiyle uyuyacağız'' cümlelerini bir birinden habersiz ama aynı yerde,Haldunun yanında söylememiz (tabi bu anda Haldun çadırına ilave naylon kaplamaya çalışıyordu)
En sade karavan;Ahmet Oral-Yasiko nun sündüz en sade ve fonksiyonel karavandı.
En kalabalık misafir;Casavan ailesi en kalabalık gelenlerdi.
En Böceği;Yağmur Babadağ,çizmesi ve yağmurluğu ile.Umarım birisi bu kreasyonu fotoğraflamıştır.
En hareketliler;Ben ve Levent Güngör,yapılan bütün etkinliklere büyük özveri ile katılanlara ,arkalarından el salladık,hiç kalkmadığımız armut koltuklarımızdan.
En tembeli;Füsun Babadağ,Her etkinliğimizde olduğu gibi hiç yerinden kalkmadı ,hiç hareket etmedi,hep bi kenarda oturdu ve hep somurttu.Sucuklu fotoğrafta arkada hoplayıp zıplayan şahıs.
Biz bu geziyi roman gibi yaşayanlarız.Amaç doğada hoş sohbet,kuş sesleri ve huzur... amaç bu.Bunun ispatıda aşşağıda ki fotoğraflarımız.
[attachment=1]
[attachment=2]
[attachment=3]
yanlız bu fotoğraftaki gözlerden kaçan bir gerçeği söylemek istiyorum,bu Babadağ ailesi varya,ben bir kişiyim hadi pazar günü 2 kişi oldum masa örtüm 2m ye 2 m ölçülerde,Güngör aileside aynı benim gibi, örtüleri de öğle ama bu Babadağ ailesi hem 3 kişi hem de örtüleri 50 cm-50 cm yani büyük ihtimal Füsun un baş örtüsü.Bu arkadaşlar hep bizden sonra kalkıyorlar ve hep bizim sucukları yiyorlar sonrada kendi sucuklarını,zaten sonuç fotoğrafında ki Füsun a bakarsanız anlarsınız ne demek istediği mi,ayrıca Cem in ağzı na da dikkat edin hep öyleydi zannedersiniz ki sakız çiğniyor.
Biz ne kadar bu aileden kaçmak istesekte malesef en güzel bol masalı yeri kapmışlar,kaçamadık tabi bunu da Ayşegül ün gelişme fotoğrafında ki halinden anlayabiliyorsunuz.Aslında Davinci nin İsanın son akşam yemeği tablosun da ki gibi çok yazı yazılabilir,mesela Yağmurun zavallı kızın hemen bizim yanımıza gelmesi,bizim banklara oturması...
Bunlar da caniler böyle hayvan sevgisi olmayan insanlar hiç görmedim,pişsinde yiyelim diye bekliyorlar,zavallı köpekten de dumanlar çıkıyor.Malesef biri de eşim.
[attachment=4]