Sayın Çelebi, sorumum özüne inmişsiniz, teşekkür ederim; sorum esasında belki de şöyle olmalıydı: Yaşam biçimime uygun, arabamın çekebileceği kadar ufak ama bana konteynır sorunları yaşatmayacak kadar da büyük bir karavan ne olmalı?Ben sadece teorik olarak beğendiğim bir cevabın tecrübesi farklı imiş, onu öğrendim..
Fakat diğer taraftan, az bile olsa devamlı havalandırılmayan ve zaten hacımca daha küçük tüm karavanlarda da sorun ayni. Hem de mislisiyle..
Karavanların prensipte, konteynerlerden çok farklı olduğu beklenmemeli.
Soğuk mevsimlerde içerdeki ısıyı kaçırmamak için kapalı tutulan karavanlarda bu sorunun kolaylıkla yoğunluk kazandığı da bilinmekte. Bu bana yaşı tutan bilir, altmışlı yılların naylon gömleğini hatırlatıyor. Teri tutup kokuya sebep olması nedeniyle hemen vaz geçilmişti. (Yetmişli yılların başı da olabilir ? Artık bu hanımın adını unutuncaya kadar gidecek galiba ?)
İnsanın içinde yaşadığı şeylerin dolayısıyla duvarların da nefes alıp vermesi lazım. Konteynerlerde de durumun ayni olmasını ise atladım.
Kısaca yukarıda konuşulanların buna cevap verecek, ne nemi yeterli değerde alıp-verecek miktarda kütlesi ve kabiliyeti ve ne de geçirgenlikleri var. Tek kısmi çözüm ise devamlı havalandırılmaları, hem de hiç ara verilmeden ! Sonuç ise soru işareti...
Almanya’da ikinci el çekme karavanların içinde, kullananların ruhunu (?) çoğu zaman istenmeyen ölçüde kokladığımı da ilave edeyim.
Satıcıları, ısıtılmış salonlarda sergilenen bu kapıları devamlı açık karavanlarda, ekstra portatif kalorifer yanında, nem çekiçi cihazları, küf ilaçları, karbonat ya da kokusu farkedilemeyecek deodarantları kullansalar bile netice nafile oluyor. Tabii derecesi, karavanın ne kadar, ne zaman ve ne şekilde kullanıldığı ile orantılı.
Yerleşikliğe yatkınlık her durumda bırakın evi, duvarlı küçük bir kulübeyi bile daha ideal kılıyor olmalı ?
.
Konteynır sorununa gelirsekte, ben Büyük Sahra'dan Osta Asya' ya kadar sıcaklığın uç noktalarda olduğu yerlerde, çoğu zaman Proje Müdürü olarak çalıştım. Buralarda enerji ucuz. Dolayısıyla sorunu kısmen dışarıdaki temiz havayı soğutup veya ısıtıp içeri veren pencere tipi klimaları 7/24 çalıştırarak çözmüştüm. Ama split klimalar inanın ölüm tuzağı bu konuda! Daha sonra tecrübe kazandıkça prefabrike, en sonunda da kendi barakalarımızı kendimiz yapmaya kadar götürdük; bazı şeyler hazır çözümlerle maalesef çözülemiyor.
Diğer temenni ve dileklerinize katılıyorum.
Saygılar.