25, kare gerçeği

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mountaineer16 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 23
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,793

mountaineer16

Kamp III
Mesajlar
905
Tepkime Puanı
19
Yer
bursa
25.KARE GERÇEĞİ

Reklamlarla ilgilenen biri olarak, sunulan reklamların arkasında başka mesajlar olabileceğine inananlardanım!!

Bir markanın hafızamıza kazınmasının tesadüflere yada ürünü çok beğenmemize bağlı olduğuna çoğunlukla inanmıyorum.

Bu yüzden de bugün, reklamların arkasına gizlenen bu beyin yıkama metotları üzerine kafa yormak istiyorum…

Yaptığım araştırmalar bir görüntünün 25 kareden oluştuğunu ve gözümüzün saniyede 24 kare algıladığını gösteriyor.

Yani biz bir görüntüye bakarken ilk saniyede 24 kare görüyoruz.

25. kare ise görünmüyor sadece beynimize yazılıyor. Bu sistemin adı 25. Kare…

Bu sistem, televizyon yayınların da kullanarak insanın bilinçaltına belirli bir sloganı yerleştirmek için kullanılıyor.

Özellikle Rus TV'leri tarafından yaygın olarak kullanılan ve hükümetin de mücadele başlattığı bu sistemle beyin yıkamak çok mümkün!

Rusya ile ilgili kaynaklarına göre, TV'lerde yayımlanan her üç filmden birinde, 25'inci kare şeklinde, promosyon amaçlı bir slogan veya reklam yer alabiliyor.

Bu slogan veya reklamlar, "başka kanal izleme" şeklindeki anonslardan, film karelerine eklenen gizli reklamlardan, hafıza uyarıcılara, zorunluluk duyguları gibi etkenlerden, siyasi amaçları hedefleyen sloganlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Şöyle düşünün….

Mesela siz herhangi bir çizgi film izliyorsunuz. Ve adamlar o çizgi filmin 25. Karesine "Coca Cola İç" yazısı koyuyorlar, bilinç altı mesajı kapıyor ve canınız cola çekmeye başlıyor....

Mantıksız görünse de…

Yapılan araştırmalar sonunda, bu yöntem uygulandığında Cola satışlarının arttığı gözlenmiş…

Hatta Rus hükümeti "25'inci kare"yi saptamak üzere özel bir detektör dahi geliştirmiş. Bu cihaz ile tüm TV kanallarının sürekli kontrolü sağlanıyormuş.

Mesela bu fotoğrafa baktığınız zaman, bir plaj görüntüsü görürsünüz. Ama kareler üst üste bindiğinde farklı renk tonlamasına girildiğinde ortaya garip şeyler çıkabiliyor. Dikkatlice bakarsanız neredeyse bir porno film görüntüsü olduğunu anlarsınız. Bu fotoğraf cinsel içerikli bir mesaj aslında.

Tıpkı bu cola fotoğrafı gibi…

Bu sistem ilk olarak 1957 yılında market araştırmacısı james vicary tarafından kullanılmış.

james vicary, takistoskop ile filmdeki görüntülerin arasına “coca cola iç” “patlamış mısır ye” şeklinde mesajlar yerleştirmiş. Bu mesajlar saniyenin 1/3000 kadar bir sürede görünüyor, ve her 5 saniyede bir tekrarlanıyormuş.

Bu filmin ardından New jersey’deki cola ve patlamış mısır satışlarının % 18 ile % 57 arasında arttığı gözlemlenmiş.

Aynı sistem, afişlerde de gizlenebiliyor.

5 temmuz 1971 tarihinde yayınlanan time dergisinin arka kapağında yer alan gilbey’s london dry gin reklâmında bulunan bardaktaki buzların üzerinde “sex” yazmakta.
Reklâm konusunda tüketicilere danışıldığında reklâmın üzerlerinde bıraktığı etkiler için şunları söylemişler; “doyuma ulaşma”, “seks düşkünlüğü”, “heyecanlanma”, “romantizm” ve “duyguları okşayıcı”.

Gilbey’s in yapmış olduğu reklâm çalışması sonucunda 1,5 milyon dolarlık satış yaptığı tespit edilmiş.

Kaddafi’yi kapak yapan time dergisi, gözün fovea hareketlerinin görebileceği bir şekilde kill(öldür) mesajını kapağa saklamış.
Yıllar önce yapılan bir coca-cola afişinde yer alan görüntüde ise buzların arasına saklanmış bir erkek, cinsel organı ve ona yönelen bir erkek çocuk saklanmış.
Bir sigara markasının afişinde yapılan çalışmada, bir bayana sarılan erkek figürü kullanılmış ancak ayrıntılar detaylarda saklanmış. Erkek kadının beline sarılmış bir şekilde resmedilmiş ama resim dikkatli incelendiğinde erkelerin hâkimiyetini gösteren erkek cinsel organı kadının sırtına saklanmış.

Gözümüz bunu ayırt edemeyebilir ancak bilinçaltımız bu reklâmda erkek üstünlüğünü ve ürüne yönelimi ön plana çıkartır.

Camel, Smooth character adındaki reklâm kampanyasıyla 1990’lı yıllarda sigara içmeye başlayan gençler arasında tercih edilme oranını bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede %32’ye çıkarmayı başarmış. Camel’ın bilinçaltı reklâmı en iyi uygulayan firmalardan birisi olduğu söyleniyor. Reklâmda yer alan deve figürlerinin her biri cinsellik çağırışımı olan, pek çok farklı kılığa sokulmuş.
Marlbora’nın 1975 yılında satışlarını düşmesi üzerine yeni bir reklâm kapmayası üzerinde fikir birliğinde bulunan reklâmcılar, hedef kitlelerini değiştirerek geleceğin içicilerine yönelik bir kampanya hazırlamışlar. Reklâm o yılların on iki, on üç ve on dörtlü yaşlarda bulunan gençlere hitaben yapılmış.


Çocukların o yıllardaki kişilik özellikleri kimseye minnet duymama, bağımsız yaşama ve hesap vermeme psikolojisine yönelik. akıllıca düşünen reklâmcılar reklâm filmini hazırlarken bu stratejiyi göz önünde bulundurmuşlar ve gençlere ulaşmada uygun ikonu aramaya koyulmuşlar. doğru ikonu bulduklarında ise ortaya şöyle bir reklâm filmi çıkmıştır. reklâm filmi güneşin batışına doğru giden yalnız bir kovboydur.

Bu reklâm o zamanın ünlü çizgi filmi red kid’i hatırlatıyor. Red kid’de minnet edileceği zaman ortadan kaybolan ve gün batımına doğru giden yalnız bir kovboy. Gençlerin bilinçaltına gönderilen bu mesaj ile Marlbora’nın satışları ciddi oranda artmış daha sonra da zaten kampanya da kullanılan kovboy, marlbora’nın simgesi haline gelmiştir.

Yukarıda yazdığım her şeyi ben de yeni öğrendim. Aslında 25. kare ile ilgili az da olsa fikrim vardı ancak bu örnekleri bilmiyordum.
Görsellere de bakınca insan gerçekten inanamıyor.Sonuç olarak sadece reklam kampanyaları değil, kötü düşünceler de empoze edilebiliyor yada tam tersi.

Aslında bu hipnozun çaktırmadan uygulanması belki de.

Özellikle çizgi filmlerde uygulanması yada hedef kitlesinin çocuklar ve gençler olması da ayrıca ürkütücü.
 

Etiketler
Ynt: 25, kare gerçeği

OLUMSUZ TELKİN BAŞARISIZLIK SEBEBİ
Bilinçaltının sonsuzluğu, bilincin ise bu alandan fark edebildiğimiz kısmı, yani toplumun görgüleri, örfleri, adetleri ve yasalarımızı ifade ettiğini söylüyor Aktaş. Bilinçaltımız bir saniyede 400 milyar bit bilgiyi işlerken, bilincimiz bunun sadece 2000 tanesini fark edebiliyor. Bilinçaltı bir çocuk gibi. Kendine söylenen her şeyi alıp uyguluyor ve iyi kötü ayırımı yapmıyor. Mesela çocuklara söylenen “küçüksün, yapamazsın, edemezsin, olmaz” gibi olumsuz telkinler bilinçaltı tarafından alınarak ileride kişinin başarısızlığına neden olabiliyor. Dolayısıyla bilincimiz bilinçaltını, bilinçaltı da bilinci etkiliyor ve böylece kimliğimiz kişiliğimiz ve varlık okumamız açığa çıkıyor.


MESAJLAR 25. KAREDE
Bilincin bu özelliği keşfedildikten sonra, teknolojinin de ilerlemesiyle, Subluminal Teknik yani bilinçaltına gizli mesaj gönderme yöntemi kullanılmaya başlanmış. Bilinçaltına mesaj gönderme çeşitli yollarla yapılabiliyor. Müziğin altına insan kulağının duyamayacağı ama bilinçaltımızın algılayabileceği dalga boyunda mesajlar yerleştirilebiliyor. Gözümüz saniyede 24 kareyi algılayabiliyor. Böylece filmlerin, dizilerin, reklamların arasında, 25. kare kullanılarak bazı mesajlar iletilebiliyor.
Gözümüz ve bilincimiz bunu algılayamıyor ama bilinçaltımız algılıyor. Kokuyla bile bilinçaltına mesaj göndermek mümkün. Bu teknikleri, yasak olmasına rağmen, daha çok reklam sektörü kullanıyor. Verilen reklamın arasına yerleştirilen mesajlar sizi o ürünü almaya yönlendirebiliyor. Aktaş, sinemalarda verilen 10 dakika aralarda kola içilmesine yönelik mesajlar iletildiğini söylüyor. 25. karedeki “kola iç” talimatı film arasında koşarak kola almanıza neden olabilir.


ÇİZGİ FİLMLER MASUM MU?
Aktaş, bazı süper marketlerde çalınan hızlı müziklerin altına “daha çok al, daha çok al” mesajının yerleştirildiğini de söylüyor. İnsan bilincinde alışveriş şevkini arttıran Paçuli yağının da marketlerde belli aralıklarla verilmesi kokuyla telkin yöntemlerinden biri. Çocuğunuzun seyrettiği masum çizgi filmde ses ve görüntü yoluyla pornografi ve şiddet içeren mesajlar yerleştirilmiş olabileceğini iddia ediyor Aktaş.
Aslan Kral, Alaattin’in Lambası, 25. kareleri bizzat tespit ettiği çizgi filmlerden. Aktaş, “Donald Duck amca, çizgi filmde laptop ile yazışıyor. Ama görüntüyü dondurup yaklaştırdığınızda laptop ekranında çıplak bir kadın görüyorsunuz. Orada ne işi var?” diye soruyor. Çocuğunuzun seyrettiği çizgi filmdeki 25. kareyi anlayabilmek için DVD oynatıcıda ağır çekimde izleyebilirsiniz.” diyor.


KUR’AN YAYINI ALTINA DİRENMEYİN MESAJI
25. kare filmlerde de çok kullanılan bir teknik. Aktaş, “Fight Clup filminde 26 tane 25. kare var. Ağır çekime alıp izlerseniz bu kareleri yakalayabilirsiniz. Bu filmin yönetmeni, müziklerini yapan kişi eşcinsel ve 25. karelere de eşcinsellikle ilgili mesajlar yerleştirilmiş. Bu mesajları aldığınızda eşcinsellik size normal bir olaymış gibi geliyor. Yüzüklerin Efendisi’nde de 25. kare mesajları var. Müzik endüstrisinde de Madonna ve Michael Jackson kullanıyor.
Mc Donalds’ın çektiği reklamlarda o kadar çok 25. kare var ki! Bazı siyasi partiler bile 25. kareyi zaman zaman kullanıyor.” diyor. Aktaş’a göre bu mesajların en çok kullanıldığı ülkelerden biri Rusya. Sırf bu mesajları tespit edebilmek için özel dedektörler varmış. Kendisine bile bu teknikle insanları alışverişe yönlendiren müzikler yapma teklifleri geldiğini anlatıyor Aktaş. Ama Aktaş’ın asıl ilginç iddiası “Amerika’nın Irak’ı işgali esnasında radyoda yapılan Kur’an yayınının altında Iraklıların bilinçaltına “direnmeniz faydasız” gibi mesajlar verildiği. “


BIRAKIN SORUNLARI BİLİNÇALTINIZ AŞSIN
Bilinçaltımız mesaj bombardımanı altında. İyi haber ise bu tekniğin olumlu yönde de kullanılabilmesi. Subliminal mesaj tekniği dünyada kullanılan bir teknik. Diyelim ki toplum karşısında konuşamıyorsunuz. İstediğiniz bir müziğin altına probleminizi çözecek telkinler yerleştiriliyor. Siz müziği dinlerken bilinçaltınız da bu telkinleri alıyor. Böylece kişiye özel hazırlanan telkinlerle sorununuz çözülüyor.
Kubilay Aktaş’ın tekniğini daha özel kılan yön ise, bu telkinleri Kur’an-ı Kerim ayetleri, Cevşen, Esmalar ve Celcelutiye kullanarak yapması. Öncelikle kişinin problemleri psikologlar tarafından tespit ediliyor. Sonra o soruna yönelik Kur’an-ı Kerim ayetleri ve Esmalar seçilip belli bir ritimle okunuyor. Bu kayıt 8- 12 hertz dalga boyuna, beynin alfa dalga boyutuna getiriliyor ve istenen müziğin altına yerleştiriliyor.
Mesela kişinin iletişimle ilgili problemi varsa, Hz. Musa’nın duası olan “Dilimdeki düğümü çöz. Gönlüme ferahlık ver. Söylediklerim anlaşılsın.” ayeti kullanılıyor. Depresif ve şizofrenik bir yapı varsa, daha çok tevhide, bütünleyici manalara ait ayetler, insanın ruh beden ve zihnini senkronize edecek, dengeleyebilecek ayetler kullanılıyor. Kişi bu müzikleri dinlerken aldığı telkinlerle problemini aşabiliyor. Aktaş, bu tekniğin zaten tüm dünyada kullanıldığını kendi tekniğini ayıran yönün ise Kur’an ayetlerinin kullanılması olduğunu söylüyor. “Kur’an kadar bilinçaltına etki eden, nöron ağlarını uyaran başka bir şey yok. Bu açıdan bu teknik zaten kullanılıyor ama Kur’anla yapılması eşi benzeri olmayan bir teknik haline getiriyor.” diyor.


Bilinçaltımızı nasıl koruyabiliriz?

Bilinçaltımızı korumak için televizyon seyrederken çok seçici olunması gerekiyor. Mümkün olduğu kadar minimalist yaşamak ve teknolojiyi bilinçli kullanmak önemli. Kur’an, Cevşen okumak da bilinçaltının düzenlenmesi ve korunmasına etki ediyor. Güne başlarken, ya da bir film izleyeceksek, “ben bu filmi izlerken sadece bana faydalı olanları almak istiyorum.” diye telkin vermek işe yarayabilir. Ayetel Kürsi okuyarak etrafınızı çevirin ve etrafınızdan ışıktan bir koruma kalkanı olduğunu düşünün.
 

Ynt: 25, kare gerçeği

resimlerle ilk örnek çıplaklık
[attachment=1]

camel.jpg
 


Ynt: 25, kare gerçeği

yani türk televizyon dizilerinde başlarken BU PROGRAMDA SANAL REKLAM UYGULANMAKTADIR yazan yazı aslında 25. kareden ibarettir.
bende sürekli olarak hani reklam nerde diye düşünüyordum çünkü dizi esnasında herhangibibir reklama denk gelmemiştim meyersem bahsedilen reklam buymuş..
 



Ynt: 25, kare gerçeği

Çok enteresan bir konu..
Genel olarak gereksiz tüketime iten mesajların yanında iğrenç mesajlarda veriyorlar, hiç hoş bişey yok,
toplumun dejenere olmasında payı büyük olsa gerek.
Saygılar
 

Ynt: 25, kare gerçeği

mountaineer16' Alıntı:
yani türk televizyon dizilerinde başlarken BU PROGRAMDA SANAL REKLAM UYGULANMAKTADIR yazan yazı aslında 25. kareden ibarettir.
bende sürekli olarak hani reklam nerde diye düşünüyordum çünkü dizi esnasında herhangibibir reklama denk gelmemiştim meyersem bahsedilen reklam buymuş..

Sanal reklamdan benim anladığım dizinin içinde kullanılan ürünlerin markasının gözükmesi idi. Doğrusu buysa oldukça ilginç. Konuyla ilgili bakalım daha ne ilginç saptamalar çıkacak...
 


Ynt: 25, kare gerçeği

boşuna arar dururmuşuz sanal reklamı...çaktırmadan göstermişler bize.... ;D ;D...
 

Ynt: 25, kare gerçeği

Hafızam beni yanıltmıyorsa bu tür reklamlar 1970 lerden itibaren 55 ülkede yasaklanmış olmalı, ülkemizde denetim yapması gereken RTÜK dahi bu konuda herhangi bir çalışması yok diye hatırlıyorum.
 



Ynt: 25, kare gerçeği

camouflage' Alıntı:
Hafızam beni yanıltmıyorsa bu tür reklamlar 1970 lerden itibaren 55 ülkede yasaklanmış olmalı, ülkemizde denetim yapması gereken RTÜK dahi bu konuda herhangi bir çalışması yok diye hatırlıyorum.


aynen öyle bir çok müslüman ülkelerinde olduğu gibi ülkemnizdede yok. müslüman ülkesi diyorum çünkü şuanda bu stratejiyi uygulayan ülke israil ve rusya...
israilin istediği gibi büyük orta doğu projesi...

ırak halkı a.b.d. savaş açana kadar rahmetli saddam hüseyine okadar bağlıydılarki sonzur bir şükranları vardı amerika ülkeye girmeden önce yaklaşık 7-8 yıl önce ırak halkına televizyonlardan 25.kare denen savaş yöntemiyle saldırmıştır.
saddamın televizyonları yasakladığı bazı semtlerde amerikaya karşı çok büyük direnişler gerçekleşmiştir.
Ama ırağın bütününde direniş çok fazla olmamıştır çünkü sürekli olarak ıraklılara siz eziksizin biz gelicez size hürriyet getiricez siz bize direnemezsiniz gibi şeyler söyleyerek ırak halkının suurunda yer etmiş ve amerika ırağa nerdeyse elini kolunu sallayarak girmiştir.
 

Ynt: 25, kare gerçeği

Yaklaşık aynı şey geçen ayki İran ziyaretimde dikkatimi çekti. Kalabalık olmayan ortamlarda gençlerle konuştuğumda 3-5 yıla kadar Amerika'nın ülkelerine girip onları özgürlüklerine kavuşturacaklarını düşünüyorlar.
 

Ynt: 25, kare gerçeği

camouflage' Alıntı:
Yaklaşık aynı şey geçen ayki İran ziyaretimde dikkatimi çekti. Kalabalık olmayan ortamlarda gençlerle konuştuğumda 3-5 yıla kadar Amerika'nın ülkelerine girip onları özgürlüklerine kavuşturacaklarını düşünüyorlar.

Irak işgali onlara özgürleşme konusunda fikir vermemiş mi acaba ?
 


Ynt: 25, kare gerçeği

camouflage' Alıntı:
Yaklaşık aynı şey geçen ayki İran ziyaretimde dikkatimi çekti. Kalabalık olmayan ortamlarda gençlerle konuştuğumda 3-5 yıla kadar Amerika'nın ülkelerine girip onları özgürlüklerine kavuşturacaklarını düşünüyorlar.

evet işte yaşanmış bir örnek artık beyinler yıkanmaya başladı..
bu yöntemi pkk roj tv dede kullanmaya başladığı söyleniyor...
 




SON KONULAR - FORUM

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,914
Mesajlar
1,525,526
Kayıtlı Üye Sayımız
166,687
Kaydolan Son Üyemiz
Zazizizo

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst