1.2 Tdi Polo İle 81 Günde Türki̇ye Turu! Tam 14.089 Km!

[basturk]

Sevgili dostlar öncelikle hepinize merhaba, 25 Mart 2022 Tarihinde Edirne ilinin şirin bir ilçesi olan Enez'den çıktığım Türkiye yolculuğumu 13 Haziran 2022 tarihinde tam 81. günde bitirdim. Yolculuğu kendime ait araç ile 14.089 km yol kat ederek tamamladım. Yolculukta 551 Litre mazot tükettim. Arabanın arka koltuklarını sökerek arkaya yatak koydum ve duş için 12V bir dalgıç pompa ile temiz su sağladım, zaman zaman otellerde konaklasam bile arabaya alışınca otellerden vazgeçerek, yolculuğun büyük kısmını arabada konaklayarak tamamladım. Aşağıda gittiğim illeri rotama göre veriyorum, gittiğim ilçeleri ise ayrıca altına ekledim.

1) Çanakkale
- Gelibolu ve Gelibolu yarımadası

2) Balıkesir

3) Manisa
- Akhisar, Kula

4) İzmir
- Selçuk

5) Aydın
- Kuşadası, Nazilli

6) Muğla
- Akyaka, Marmaris, Köyceğiz, Göcek, Fethiye, Kayaköy, Ölüdeniz

7) Denizli
- Pamukkale

8) Antalya
- Patara, Kaputaş Plajı, Kaş, Demre (Myra), Finike, Olimpos, Kemer, Serik, Aspendos, Manavgat, Side

9) Burdur

10) Isparta
- Eğirdir, İslamköy

11) Uşak

12) Kütahya

13) Eskişehir

14) Afyon

15) Konya

16) Karaman

17) Mersin
- Mut, Silifke, Kızkalesi, Tarsus

18) Adana

19) Osmaniye

20) Hatay
- İskenderun, Altınözü

21) Kilis

22) Gaziantep

23) Şanlıurfa
- Göbeklitepe, Siverek

24) Diyarbakır
- Malabadi Köprüsü

25) Bingöl
- Solhan (Yüzen adalar)

26) Tunceli

27) Elazığ

28) Malatya

29) Adıyaman
- Nemrut dağı, Samsat

30) Kahramanmaraş

31) Kayseri

32) Nevşehir
- Göreme, Ürgüp, Mazı

33) Niğde

34) Aksaray

35) Kırşehir

36) Yozgat

37) Kırıkkale

38) Ankara

39) Çankırı

40) Çorum

41) Amasya

42) Tokat

43) Sivas

44) Erzincan

45) Gümüşhane

46) Bayburt

47) Erzurum
- Tortum, Narman

48) Muş

49) Bitlis
- Tatvan

50) Siirt

51) Batman
- Hasankeyf

52) Mardin
- Dara, Nusaybin, Midyat

53) Şırnak
- Cizre

54) Hakkari

55) Van
- Erciş, Muradiye, Edremit, Gevaş (Akdamar)

56) Ağrı
- Doğubeyazıt

57) Iğdır

58) Kars
- Kağızman, Çayarası, Sarıkamış

59) Ardahan

60) Artvin
- Şavşat

61) Rize
- Ayder yaylası

62) Trabzon
- Çaykara, Uzungöl, Sümela

63) Giresun

64) Ordu

65) Samsun
- Çarşamba, Atakum

66) Sinop

67) Kastamonu
- Araç, Egriceova Yaylası

68) Karabük
- Safranbolu

69) Bartın

70) Zonguldak

71) Bolu
- Yedi Göller, Abant

72) Düzce

73) Sakarya

74) Bilecik

75) Bursa
- Kumla, Sudüşen Şelalesi, Cumalıkızık

76) Yalova

77) İzmit

78) İstanbul

79) Tekirdağ

80) Kırklareli
- Ahmetbey, Lüleburgaz

81) Edirne
- Keşan, Enez

Yolculukta telefon ile 14.000 fotoğraf çekmişim, dilerseniz onlardan bazılarını burada da paylaşabilirim, ayrıca gittiğim yerleri video olarak kaydettim, youtube'a yükledikçe yine başlık altından onları da paylaşabilirim. Bu gezi iki aşamalı olarak düşünülmüştür, ikinci etabı önümüzdeki yaz denizden Türkiye turu olacak ve zaman bulabilirsem van gölü içerisinde de dolaşacağım. Görüşmek dileği ile sevgiler.

 

[yugun]

Paylaşımları bekleriz. Geziniz için tebrikler. Bu mazot pahalılığında kolay iş değil.

 

[basturk]

Paylaşımları bekleriz. Geziniz için tebrikler. Bu mazot pahalılığında kolay iş değil.

Öncelikle teşekkür ederim, gezi aslında Türkiye kıyıları olarak denizden planlanmıştı lakin bir göz rahatsızlığı geçirdiğim için ilk etabı kara olarak yaptık. Yolculuklar planlanırken akaryakıt fiyatları böyle değildi, fiyatlar çift haneye geçince bende yolculukta araç değişikliğine geçerek Polo'nun 1.2 TDI bluemotion modelini yolculukta tercih ettim. Bu araç ile tüm bu yolculukta harcanan akaryakıt parası 12.266 TL olmuştur. Akaryakıt araca ağırlık yapmasın diye sürekli olarak 10-20 litre arasında akaryakıt aldım, aldığım tüm akaryakıt kalemlerini ekteki excel dosyasında sizin için paylaştım. Görüşmek dileği ile, iyi akşamlar diliyorum.

 

[kartalveat]

14 bin fotodan üşenmeden uygun olanları seçmeye vaktiniz ve yolculuğunuz hakkında burada bilgilendirmeniz olacaksa,yazı dizinizi bekliyor olacağım.

 

[basturk]

14 bin fotodan üşenmeden uygun olanları seçmeye vaktiniz ve yolculuğunuz hakkında burada bilgilendirmeniz olacaksa,yazı dizinizi bekliyor olacağım.

Merhaba öncelikle teşekkür ederim, belirli bir bölüme kadar (sanıyorum 12) not olarak almıştım, yolculuk şartları bir yerden sonra ağırlaşınca not tutmayı bıraktım. Hem notları, hem fotoğrafları, hemde bunları video ile desteklemeye çalışırım. Yolculuğu ayrıca kitap haline getirmek için uğraşıyorum. İlk bölümü akşam üstü buradan paylaşmaya çalışacağım, selamlar ve sevgiler.

 

[xmuratalix]

Rakamlar doğruysa 1 litre mazotla 25 km yol gitmişsiniz. 14089 km tamamı uzun yol hiç şehir içi olmasa bile süper yakıt tüketimi olmuş ortalamada.

 

[basturk]

Merhaba yolculukta sık sık şehir içi olduğu için yakıt tüketimi bu denli yüksek oldu, araba ekonomik olsa bile şartlar bazı yerlerde zordu. Yine de böyle bir yolculuk için bu şartlarda çok kötü bir sonuç almadık lakin bir parça daha iyi olabilirdi.

 

[basturk]

Bölüm 1 - Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale

Yorucu bir yolculuğun başlangıcı... Türkiye turuna çıkacağız derken yolculuk başladı. İlk gün için çok büyük bir alana sahip Gelibolu yarımadası ve Çanakkale vardı...
Hava şartları nedeniyle on gün ertelenen yolculuk, beklenilen duruma değer gibi güneş açtı. Yine de olumsuz durumlar vardı. Henüz beş kilometre gitmedim ve lastik basınç sensörü lastik patlak uyarısı verdi... Tur neredeyse başlamadan bitiyordu derken anladım ki, lastik sadece biraz inmiş...

Edirne'nin sevimli sahil ilçesi Enez'den çıktığım yolculukta ilk durak Gelibolu oldu. Hava oldukça güzeldi, şöyle bir tur attım, bir çay içtim ve savaş müzesine girmek istedim lakin müze görevlisi Atatürk kültür merkezine gitmiş, istenirse müzeyi açmaya geliyormuş. Daha önce gezmiş olduğum için belki işi vardır diye telefon edip görevliyi çağırmadım.
Yeni köprünün yanından geçerken bir ara düşünüp tarihi yarım adaya gitmeden Çanakkale merkeze mi geçsem diye düşündüm fakat buralara ne zaman yolum düşerse her zaman olduğu gibi yine gittim. Önce Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezine uğradım ve ardından 57. Alay şehitliğimize, Conk bayırına... Çok fazla küçük öğrenci vardı, buraya küçük öğrencilerin gelmesi beni çok mutlu etti, bir çoğu dinlemese bile kulak misafiri olduğum kadarıyla öğretmenleri çok detaylı bir şekilde tarihi anlatıyorlar.
Zamana karşı yarış nedeniyle detaylı bir gezi olmadı lakin hepsini sığdırmaya çalıştım. Sırasıyla Seddülbahir, Abide ve Kilitbahir kalesini de kısmen gezmiş oldum. Bahar gelmiş, çiçekler ve kokuları anlatılmaz derecede hoştu. Böyle güzel bir coğrafyada, böylesine kanlı bir savaş... Yorumsuz...

Kilitbahir de köprüye dönüp dönmeme konusunda çok kararsız kaldım. Bir tarafım köprüden geç bir daha ne zaman yolum düşecek belli değil derken diğer tarafım karşısı Çanakkale şuradan feribot ile geç dese bile ben köprüyü kullanmayı tercih ettim ve böylece geldiğim yolu geri döndüm. Dönünce bitmiyor tabi bir o kadar da Çanakkale tarafıma ilerledim. Böylece Çanakkale merkeze varmış oldum.

Arabayı pazar yerine bıraktım ve sahile doğru yürümeye başladım. Havanın güzel olması Çanakkale merkezi çok hareketli yapmış gibi. Balık tutanlar, şarkı söyleyenler, kahkaha atanlar... Ne hoş bir şehir, her yeri mavi yeşil deniz ve güzel insanların olduğu bir topluluk. Öylesine yorulunca gezme şansım olsa bile çok değerlendirme içine almadım. Aynalı Çarşı içinden sahile doğru yönelip Çimenlik Kalesi etrafında bir tur yaptım ve Truva atına doğru gittim. Sahilde biraz yürüyüş ve ardından ara sokaklarda bir kaç adım...

Gün batımını Çanakkale sahilinde batırmak çok hoştu. Ayrıca video çektiğim için sanıyorum fotoğraf kısmında çok zayıf kaldım. Biri olsa diğeri olmuyor ama olsun yürümek çok güzel. Bir şehrin içinde bulunmak, sohbet etmek...
İlk günden 330 km yapmış ve arabaya in, bin derken yorulmuşum... Yarın Assos üzerinden Akçay oradan Balıkesir merkez düşünüyordum lakin şuan tüm fikrim değişti. Doğrudan Balıkesir iline gidip orada dinlenmeyi düşünüyorum. İlk günden girilen bu ağır programlar, gün geçtikçe yorucu olabilir, sıkabilir ve pes ettirebilir. Öyle ise daha önce gördüğümüz bazı yerleri es geçebilirim diye düşünüyorum yoksa ilk haftadan işler karışabilir.
Sabah olunca bakacağız dostlar belki Assos belki Balıkesir... Sabah direksiyona oturduğum zaman karar vereceğim... Türkiye'nin güzel yollarında, güzel şehirlerinde karşılaşmak dileği ile hepinize sevgiler ve selamlar.

Not : İmla ve kelime hataları olabilir. Affınıza sığınıyorum.

Araba ile ilgili gruplar için ayrıca şunları ekleyelim.
Araç yakıtı daha önce yüklü test edilen değerden daha yüksek çıktı. Bunun nedeni arabanın çok fazla yüklü olması. Bunun çözümünü arabanın deposunu yarım bırakmak ile çözeceğiz, depodaki fazla ağırlıktan bu şekilde tasarruf etmeye çalışacağız.
Araba değerleri hesaplanan ortalama 3.4 / 100 km. Bugün yakaladığımız 3.6 / 100 km. Bunun dışında herhangi bir sorun gözlemlendi.

 

[yugun]

Uzun videolar izlemeyi pek sevmem. Yazı ve resim mecrası tam benlik. Takipteyiz.

 

[basturk]

Uzun videolar izlemeyi pek sevmem. Yazı ve resim mecrası tam benlik. Takipteyiz.

İlk çekilen videolar maalesef çok uzun ve ayrıca Gelibolu ve Çanakkale alanı oldukça büyük olduğu için bir miktar uzun oluyor, yolculuk esnasında videoları hiç kesip biçmeden doğrudan birleştirip yüklediğim için çokta iyi videolar çıkmadı. Günlük olarak fotoğraf ve not paylaşımı yapacağım. Selamlar ve sevgiler.

 

[kartalveat]

Güzel yazı dili ve iyi anlatım.Tebrik ederim sizi.

 

[bartek]

Tebrikler ..uzun zamandır gezi yazısı göremiyorduk. Bizimle paylaştığınız için teşekkürler.

 

[bayar28]

tebrıkler takıp edıyoruz..

 

[basturk]

Bölüm 2 - Balıkesir.

Dün Gelibolu yarımadasına girince ve köprüden geçmek isteyince bir hayli yorulmuşum. İlk gün yorgunluğu üzerine hemen rotamı değiştirdim. Assos ve Akçay üzerinden Balıkesir ilimize ulaşma planımı Assos yollarının da yorucu olması nedeniyle iptal edip doğrudan Çan üzerinden Balıkesir'e doğru sürmeye başladım...

En son bu kadar hoşuma giden bir yol neresi vardı diye düşünürken hemen aklıma geldi. Puerto Princesa ve El nido arasındaki dar, yeşil ve virajlı yol... Evet o yolda ilerlerken de çok mutlu oluyordum, bugünde öyle. Dağ yolları ve köyleri çok hoştu lakin dar yollar nedeniyle durup fotoğraf çekme şansım olmadı. Yine de özellikle Çanakkale çıkışındaki göller ve Balya'ya doğru olan yollar... Anlatılmaz şekilde güzeldi. Yanlış anlaşılma olmasın yol güzel demiyorum, doğa harika idi. Bahar geldi derken, yükseklere doğru kar görünce gülümsedim. Yollar bazen kötüydü, ne kadar çoban gördüysem el salladım, onlarda bana el salladı. Balya'ya inmeden durdum ve bir kaç fotoğraf çektim. Muazzam bir doğa, muazzam bir yol... Assos es geçildiği için pek üzgün değilim zaten gitmiş olduğum yerlerin bazılarını es geçme hakkımın olduğunu düşünüyorum. Çam ağaçları arasından süzüldüğüm yoldan ömrüm vefa ederse birden fazla defa daha geçmek isterim.

Gelelim Balıkesir'e, geldik geldik. Güzel ve sevimli bir yer lakin şehir sizi bir yere çıkarmıyor, sizin bir yere gitmeyi istemeniz gerekiyor. Bazı şehirler vardır ki, bir meydana çıkar, bir sahile çıkar... Burası öyle değildi, ara sokaklarda biraz yürüdüm ve arka sokaklarda kötü değildi. İlk olarak Devrim erbil çağdaş sanatlar müzesine gitmek istedim lakin kapı duvar... Hafta sonu azizliği olsa gerek... Ardından Zagnos paşa camini ziyaret ettim. Cami oldukça güzel durumda, etrafı ve içi bir hayli kalabalıktı. Şansımıza ulusal fotoğraf müzesinde kapalı idi... Memlekette bir tek ben müze gezmek istiyormuş gibi hissetmeye başlayacaktım ki, Kuva-yi Milliye Müzesi açıkmış, içinde de ziyaretçiler olunca sevindim, tamam dedim en azından tek değilmişim. Küçük ama hoş bir müze lakin video çekmekten fotoğraf çekmeyi unutmuşum...

Hemen yanında saat kulesi var ve oradan tepeye doğru yürümeye başladım... Çamlık tepesine vardım ve şehir tamamı ile karşıma çıktı. Efendim macera biter mi? Hayır işlerine de başladım. Tepeden aşağıya süzülürken bir teyze camdan evladım evladım bana yoğurt alır mısın? Diye sordu. En büyüklerinden yoğurt olacakmış, köşede market vardı gidip aldım. Parasını vereceğim diye camdan çok ısrar edince fiyatını söyledim, yine de almayalım desem bile ısrarcı olunca parayı aldım.
Oradan aşağıya devam edip merkezde biraz yürüdüm ve Avlu Park a geldim. Sanırım alışveriş merkezi ama ben park demeyi seviyorum. Durum hayır işleri henüz bitmedi... Tam Avlu da köprü üstünde fotoğraf çekecektim birde baktım bir cüzdan ve araba anahtarı... Ay Allah ortamında yabancısıyız, güvenlik nerede? Bıraksak kötü niyetli birinin eline geçer. Durdum düşündüm bakalım dedim bir kart falan çıkar... Jandarma imiş, numarasını da gittiği spor salonunun kartından bulurdum, jandarma bey koşarak geldi ve teşekkür etti. Sokakta yürümek güzel şey, hurdacı hesap makinesi sordu ama sorduğu hesaplara makine gerek yoktu hesap ettik, hurdayı alan kendisini 10 lira eksik vermiş, üzüldü... Ben vereyim dedim sana 10 lira, hak etmediğim parayı almam dedi, bende üzüldüm.

Yollar, sokaklar, insanlar... Hepsi çok güzeldi, yazıyı bitirip belki akşam kahvesine Avlu ya tekrar giderim. Yarın ise Akhisar üzerinden Manisa... Balıkesir den tüm dostlara selamlar ve sevgiler.
Bugün yapılan yol : 196 km

Harcamalar : 300 TL yakıt, 43.30 market alışverişi. Kahve ödemeleri sponsorum dan.
Not : Zor şartlar altında yazıyorum, hatalar sonra düzeltilecek. Affınıza sığınıyorum.
Araba ile ilgili konuları ekliyorum. Arabanın sarfiyatı için az ama sık yakıt alma politikasına geçmeyi düşünüyorum. Politika işlevini görüyor araba aşırı yüklü olmasına rağmen dağ yollarında 3.8 litre ile çıkabildim. Bu değer çok zorlu yollara göre iyi sanıyorum bu politika ile daha iyi yollarda 3.5 gibi bir değer alma şansımız var. Her yokuşun bir inişi var lakin önünüzde araç olursa frene basmak zorunda kalıyorsunuz, bilmediğiniz yollarda önümüzde ki sürekli fren yapınca tam verim alma şansınız olmuyor. Yakında daha güzel yollarda olacağız.

 

[yugun]

Ekli dosyayı görüntüle 639822
Ekli dosyayı görüntüle 639824
Ekli dosyayı görüntüle 639823
Ekli dosyayı görüntüle 639825

Ekli dosyayı görüntüle 639826

Bölüm 2 - Balıkesir.

Dün Gelibolu yarımadasına girince ve köprüden geçmek isteyince bir hayli yorulmuşum. İlk gün yorgunluğu üzerine hemen rotamı değiştirdim. Assos ve Akçay üzerinden Balıkesir ilimize ulaşma planımı Assos yollarının da yorucu olması nedeniyle iptal edip doğrudan Çan üzerinden Balıkesir'e doğru sürmeye başladım...

En son bu kadar hoşuma giden bir yol neresi vardı diye düşünürken hemen aklıma geldi. Puerto Princesa ve El nido arasındaki dar, yeşil ve virajlı yol... Evet o yolda ilerlerken de çok mutlu oluyordum, bugünde öyle. Dağ yolları ve köyleri çok hoştu lakin dar yollar nedeniyle durup fotoğraf çekme şansım olmadı. Yine de özellikle Çanakkale çıkışındaki göller ve Balya'ya doğru olan yollar... Anlatılmaz şekilde güzeldi. Yanlış anlaşılma olmasın yol güzel demiyorum, doğa harika idi. Bahar geldi derken, yükseklere doğru kar görünce gülümsedim. Yollar bazen kötüydü, ne kadar çoban gördüysem el salladım, onlarda bana el salladı. Balya'ya inmeden durdum ve bir kaç fotoğraf çektim. Muazzam bir doğa, muazzam bir yol... Assos es geçildiği için pek üzgün değilim zaten gitmiş olduğum yerlerin bazılarını es geçme hakkımın olduğunu düşünüyorum. Çam ağaçları arasından süzüldüğüm yoldan ömrüm vefa ederse birden fazla defa daha geçmek isterim.

Gelelim Balıkesir'e, geldik geldik. Güzel ve sevimli bir yer lakin şehir sizi bir yere çıkarmıyor, sizin bir yere gitmeyi istemeniz gerekiyor. Bazı şehirler vardır ki, bir meydana çıkar, bir sahile çıkar... Burası öyle değildi, ara sokaklarda biraz yürüdüm ve arka sokaklarda kötü değildi. İlk olarak Devrim erbil çağdaş sanatlar müzesine gitmek istedim lakin kapı duvar... Hafta sonu azizliği olsa gerek... Ardından Zagnos paşa camini ziyaret ettim. Cami oldukça güzel durumda, etrafı ve içi bir hayli kalabalıktı. Şansımıza ulusal fotoğraf müzesinde kapalı idi... Memlekette bir tek ben müze gezmek istiyormuş gibi hissetmeye başlayacaktım ki, Kuva-yi Milliye Müzesi açıkmış, içinde de ziyaretçiler olunca sevindim, tamam dedim en azından tek değilmişim. Küçük ama hoş bir müze lakin video çekmekten fotoğraf çekmeyi unutmuşum...

Hemen yanında saat kulesi var ve oradan tepeye doğru yürümeye başladım... Çamlık tepesine vardım ve şehir tamamı ile karşıma çıktı. Efendim macera biter mi? Hayır işlerine de başladım. Tepeden aşağıya süzülürken bir teyze camdan evladım evladım bana yoğurt alır mısın? Diye sordu. En büyüklerinden yoğurt olacakmış, köşede market vardı gidip aldım. Parasını vereceğim diye camdan çok ısrar edince fiyatını söyledim, yine de almayalım desem bile ısrarcı olunca parayı aldım.
Oradan aşağıya devam edip merkezde biraz yürüdüm ve Avlu Park a geldim. Sanırım alışveriş merkezi ama ben park demeyi seviyorum. Durum hayır işleri henüz bitmedi... Tam Avlu da köprü üstünde fotoğraf çekecektim birde baktım bir cüzdan ve araba anahtarı... Ay Allah ortamında yabancısıyız, güvenlik nerede? Bıraksak kötü niyetli birinin eline geçer. Durdum düşündüm bakalım dedim bir kart falan çıkar... Jandarma imiş, numarasını da gittiği spor salonunun kartından bulurdum, jandarma bey koşarak geldi ve teşekkür etti. Sokakta yürümek güzel şey, hurdacı hesap makinesi sordu ama sorduğu hesaplara makine gerek yoktu hesap ettik, hurdayı alan kendisini 10 lira eksik vermiş, üzüldü... Ben vereyim dedim sana 10 lira, hak etmediğim parayı almam dedi, bende üzüldüm.

Yollar, sokaklar, insanlar... Hepsi çok güzeldi, yazıyı bitirip belki akşam kahvesine Avlu ya tekrar giderim. Yarın ise Akhisar üzerinden Manisa... Balıkesir den tüm dostlara selamlar ve sevgiler.
Bugün yapılan yol : 196 km

Harcamalar : 300 TL yakıt, 43.30 market alışverişi. Kahve ödemeleri sponsorum dan.
Not : Zor şartlar altında yazıyorum, hatalar sonra düzeltilecek. Affınıza sığınıyorum.
Araba ile ilgili konuları ekliyorum. Arabanın sarfiyatı için az ama sık yakıt alma politikasına geçmeyi düşünüyorum. Politika işlevini görüyor araba aşırı yüklü olmasına rağmen dağ yollarında 3.8 litre ile çıkabildim. Bu değer çok zorlu yollara göre iyi sanıyorum bu politika ile daha iyi yollarda 3.5 gibi bir değer alma şansımız var. Her yokuşun bir inişi var lakin önünüzde araç olursa frene basmak zorunda kalıyorsunuz, bilmediğiniz yollarda önümüzde ki sürekli fren yapınca tam verim alma şansınız olmuyor. Yakında daha güzel yollarda olacağız.

Harika. Takipteyim.

 

[kartalveat]

Yazı dili ve anlatım akıcı,sıkılmadan bitti.
Tek sıkıcı yanı ,İşin yoksa yeni bölüm gelsin diye bekle.