Sevgili karavan dostları;
Bu seneki Avrupa gezimiz sırasında Almanya’da karşılaştığımız İran Azerisi bir aileden bahsetmek ve onların karavan hayatına başlangıçları ile karavanlarını aldıktan sonra başlarından geçenleri onların ağızlarından sizlerle paylaşmak istiyorum.
Berlin’de ki kamping konaklamamız sırasında komşumuz olan bu sıcakkanlı aile ile dostluğumuz esnasında Kuddusi Beyden akşam oturmalarımız da dinlediğim anılarını, karavan satın almak isteyen ya da karavan sahibi kişiler olarak sizlere de aktarmak istedim.
Kuddusi Beyin karavanında karşılaştığı, Türkiye gibi Avrupa Birliğine aday ve gelişmiş dünya ülkelerinin standartlarını uygulayan bir ülkede karavan üreticilerinin bilerek asla yapmayacakları bazı teknik yetersizlik ya da dikkatsizlikleri bizim için hiç gereği olmamasına rağmen gündeme taşımamızın ana nedeni yeni karavan imalatına başlayacak müteşebbisleri uyarmak ve dikkatlerini çekmek içindir. Karavan imalatçıları yapacakları üretimler esnasında bu ufak tefek teknik yetersizlikleri göz önünde bulundurarak kendi imalatlarında bu hatalara düşmemeye çalışırlarsa kendimi mutlu sayarım.
Yazı içeriğinde ülkemizle ya da ülkemizde imal edilen karavanlarla benzerlikler bulabilirsiniz ancak kesinlikle belirtmeliyim ki bu sadece bir benzeşim algılamasıdır.
Çünkü küçücük dünyamızda ülke ülkeye, insan insana, karavan karavana benzer.
Daha önce kardeş bir sitede de yayımladığımız bu hikayeyi okunma kolaylığı sağlaması ve sıkıcı olmaması için hergün 1-1.5 sayfalık metinler halinde aktarmayı planladık.
İşte size Kuddusi Kurbanzade ile karısı Şambali Hanım ve kızları Nazlı’nın hikâyeleri:
Bu seneki Avrupa gezimiz sırasında Almanya’da karşılaştığımız İran Azerisi bir aileden bahsetmek ve onların karavan hayatına başlangıçları ile karavanlarını aldıktan sonra başlarından geçenleri onların ağızlarından sizlerle paylaşmak istiyorum.
Berlin’de ki kamping konaklamamız sırasında komşumuz olan bu sıcakkanlı aile ile dostluğumuz esnasında Kuddusi Beyden akşam oturmalarımız da dinlediğim anılarını, karavan satın almak isteyen ya da karavan sahibi kişiler olarak sizlere de aktarmak istedim.
Kuddusi Beyin karavanında karşılaştığı, Türkiye gibi Avrupa Birliğine aday ve gelişmiş dünya ülkelerinin standartlarını uygulayan bir ülkede karavan üreticilerinin bilerek asla yapmayacakları bazı teknik yetersizlik ya da dikkatsizlikleri bizim için hiç gereği olmamasına rağmen gündeme taşımamızın ana nedeni yeni karavan imalatına başlayacak müteşebbisleri uyarmak ve dikkatlerini çekmek içindir. Karavan imalatçıları yapacakları üretimler esnasında bu ufak tefek teknik yetersizlikleri göz önünde bulundurarak kendi imalatlarında bu hatalara düşmemeye çalışırlarsa kendimi mutlu sayarım.
Yazı içeriğinde ülkemizle ya da ülkemizde imal edilen karavanlarla benzerlikler bulabilirsiniz ancak kesinlikle belirtmeliyim ki bu sadece bir benzeşim algılamasıdır.
Çünkü küçücük dünyamızda ülke ülkeye, insan insana, karavan karavana benzer.
Daha önce kardeş bir sitede de yayımladığımız bu hikayeyi okunma kolaylığı sağlaması ve sıkıcı olmaması için hergün 1-1.5 sayfalık metinler halinde aktarmayı planladık.
İşte size Kuddusi Kurbanzade ile karısı Şambali Hanım ve kızları Nazlı’nın hikâyeleri: