İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Eşyalarımızı odaya bıraktıktan sonra ada merkezine sadece 2 km mesafede olan Nisteri plajına gittik.





Nisteri Plajı

Ada genelinde plajlar ve sahil nerede ise tamamen kum.Taş,yosun,pet şişe,naylon poşet yok.Öte yandan plaja kendi şemsiyesi ile gelene kimse karışmıyor ve ücret talep etmiyor.İsterseniz ücret ödeyerek şemsiye ve şezlong kiralayabileceğiniz gibi isterseniz plajdaki kafelerden makul fiyatlarla yiyecek ve içecek alarak şemsiye ve şezlongları ücretsiz kullanabiliyorsunuz.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Bu deniz keyfinden sonra akşam yemeği için Limenas çıkışından sol tarafa dönüp önce son derece virajlı ve çam ağaçlarının göğe yükseldiği bir yol boyunca gidip adanın doğu tarafından denizi uzaktan gördük.Yokuş bitip denize doğru alçalmaya başlayınca merkeze yaklaşık 10 km. mesafedeki Panagia(=Panaya okunuyor) kasabasına ulaştık.Panaya bütün azizler anlamında bir sözcük.Bu güzel kasabada her şey var.Tepedeki kilise,oyukları kalp şeklindeki ağaç görülmeye değer yerler.Bu şirin kasabanın hemen girişindeki okula aracımızı park edip Elena restorana oturduk.Buranın kuzu çevirmesi çok ünlü.Biz de tavsiyelere uyarak 1 kg.psito arni (=kuzu çevirme)+tzaziki(=cacık)+feta saganaki(=domatesle kızartılmış yerel koyun peyniri) +kokoretsi(=kokoreç) den oluşan menüye 34€ ödedik.









Her şey çok güzeldi hele yanında buz gibi Mythos birası ile çok iyi gitti.Yalnız kokoreçi bizim alıştığımızdan farklı olarak kuzu bağırsağının içine ciğer ile birlikte sarıp şişe öyle takıyorlar.Böyle olunca tadı biraz ağır geldi.Yemekten sonra köyün dar sokaklarını ve çok yaygın olan hediyelik eşya dükkanlarını dolaşıp otelimize döndük.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Otelde konaklama şeklimi sadece oda olarak tercih ettim.Çünkü Yunanistan’da bizde olduğu gibi sabahları nefis börek(=bureka) yapan yerler var.İkinci günün sabahında otelden 100 metre ilerideki çarşıya inip güzel bir börek ziyafeti çektik.Bu günün hedefi olabildiğince- adada birbirinden güzel yetmiş tane plaj olduğu göz önüne alınınca -çok plajı ziyaret etmek.Şehir merkezi çıkışından sola yani Panaya yönüne sapıp bu kasabaya girmeden hemen önce tekrar sola sapıp denize doğru inince Golden Beach’e (=Altın Kum) ulaşıyoruz.Burada 5€ ödeyerek şezlong ve şemsiye kiralıyoruz.Deniz-güneş-kum üçlemesi Thassos Adası’nın tümünde olduğu gibi burada da dört dörtlük.






Golden Beach sahili
Burası oteller,restoranlar,kafeler ve gece kulüpleri içeren geniş upuzun bir sahil.Bu haliyle bir plajdan ziyade artık bir kasaba gibi olmuş.Burada hem konaklayabilir hem de bu imkanlardan yararlanabilirsiniz.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Bundan sonra yolumuzun üstünde sevimli bir dağ köyü olan Potamia(=su kenarı) var. Köyün dar sokaklarında küçük bir tur atıp yola koyuluyoruz.Thassos’ta diğer yunan adalarında görmeye alıştığımız mavi-beyaz ev konsepti yerini bizim Ege kıyılarına özgü kırmızı kiremitli ve begonvil ya da asmalarla bezenmiş taş evlere bırakıyor.


Potamia köyü

Buradan sonra karşımıza çıkan Skala Potamia plajını sadece seyretmekle yetinip yaklaşık 8 km. ötedeki çok hoş bir plaj olan Paradise Beach’e(=Cennet Plajı) ulaşıyoruz.Burası da çok güzel ancak vakit öğlen saati ve ortam aşırı kalabalık.


Paradise Beach

Burada suya bir girip çıkıp yolumuza devam ediyoruz.Sıradaki hedefimiz Aliki Plajı.Yunan dilinde kelimenin sonuna gelen –ki eki sevgili ya da –cik anlamında kullanılıyor.Iki tarafı da denize açık küçük bir yarımadanın kenarında yer alan Aliki Plajı söylenildiği kadar varmış.Su son derece berrak ve sadece kum olan plajda kafelerden yararlanmak koşuluyla şezlong ve şemsiyeye ücret ödemiyorsunuz.Plaj aşırı derecede kalabalık.Bu plaja sabah erken gitmekte ve en geç öğle saatlerinde buradan ayrılmakta yarar var.





Aliki Plajı.Kalabalık da olsa bu plajdan ayrılmak insanın içinden gelmiyor.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Tekrar yola koyuluyoruz ve 3 km sonra Livadi plajına geliyoruz.Burası da diğerlerinden çok farklı değil.


Livadi Plajı

Bundan sonra adanın en güneyindeki Psili Ammos(=Güzel Kum) Plajına varıyoruz.Bu plaj da incecik kumu ve sığ deniziyle özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği bir yer.Etrafında gayet hesaplı karın doyurabileceğiniz yerler var.


Psili Ammos plajı

Psili Ammos’tan yaklaşık 5 km. sonra Potos Kasabası’na varıyoruz.Burası orta halli bir kıyı kasabası. Buradan adanın iç tarafına doğru 10 km yol alınca,200 metre rakımlı bir tepede kurulmuş olan Theologos’a ulaşılıyor.Osmanlılar adayı buradan idare etmişler.Yunanistan da 1979'da kasabayı kültürel başkent ilan etmiş. Makedonya stili evleri, Rebetika tavernaları, folklor müzesi ile tanınan bir kasaba. Deneme fırsatı bulamadım ama Theologos’ta yerel yemekler eşliğinde özel yunan folklor ve müziği geceleri yapılıyormuş.Bir sonraki gelişimde güneşi bu köyde batırmak isterim.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

İkinci gecemizde internette çokça methini duyduğum ve yunanlıların souvlaki adını verdikleri bildiğimiz çöp şişin en iyi yapıldığı yer olarak lanse edilen Masabuka’ya gittik.Burası Limenas çarşısının girişinden hemen sola dönünce hediyelik eşya satan dükkanların arasında kalmış bir yer.Souvlaki aslında domuz ya da tavuk etinin kömür ateşinde pişirilmesi ile yapılan bir fast food yiyecek türü.Ancak bu dükkan işini iyi yapıyor olsa gerek ki önünde sürekli yemek için sıra bekleyen insanlar var.Gerek tavuk souvlaki gerekse danadan yapılan köfteler çok lezzetli idi.Bu kadar hızlı yapılan bir pişirme sürecine rağmen etler kurumamıştı.Ben bir de mantar şiş istedim ki bence en güzeli buydu.





Resimlerden de görebileceğiniz gibi porsiyonlar bayağı büyük.Sonuç olarak üç kişi hepsini bitiremediğimiz bu yemeğe toplam 33€ ödedik. Limenas’ta hem lezzetli hem de hesaplı bir akşam yemeği için Masabuka’yı öneririm.
Geceyi otelimizde Elli’nin ikram ettiği grek kafe adını verdikleri bizim kahve ile yakın uzak alakası olmayan kahve ile noktaladık.Bayan Elli’ye Gökçeada’dan satın aldığımız dibek kahveden bir paket hediye ettik ve tarifini de verdik.Kadıncağız ertesi sabah “gerçek kahve buymuş,biz de kahve içtiğimizi sanıyormuşuz” diye teşekkür etti.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Üçüncü günün sabahında merkezdeki pastaneden aldığımız çöreklerle kahvaltımızı yaptıktan sonra aracımızla Marble Beach=Saliaras’a doğru yola çıktık.Buraya ulaşmak için şehir merkezinden sola dönüp Makriammos levhasını takip etmek gerekiyor. Makriammos bungalov evlerin olduğu ve giriş ücreti alınan bir tatil köyü.İşte tam bunun önünden orman içinden giden ve yaklaşık üç kilometre sürecek bozuk bir yolu takip ederek Marble Beach plajına ulaşıyorsunuz.





Marble Beach yakınlarındaki mermer madeni dolayısıyla beyaz mermer tozuyla kaplı doğal güzelliği olan ve genelde haritalarda yer almayan bir plaj.



Kumların yerini küçük beyaz mermer parçacıkları ve tozları almış.Bundan dolayı sanki tropik bir adanın plajı gibi gözüküyor.Denizde yüzmenin keyfine doyamayacaksınız. Yalnız burada daha önce var olan tesis bu sezon kapatılmış.Dolayısı ile buraya şemsiyeden sandalye ve yiyecek-içeceğe kadar tam teşekküllü gitmek şart.Bir de aracınız binek araç ise sahile kadar inmeyin derim çünkü yolun sonundaki tümseklere bir çok araç takılıyor ve zaten dar olan yol iyice zor geçilir hale geliyor.Ben Suzuki ile tüm engelleri kolayca geçtim.
Öğlene doğru buradan ayrılarak ilk gün ziyaret ettiğimiz ve şehir merkezinden çıkışta sağ tarafta 2 km. mesafede yer alan Nisteri plajına giderek Thassos adasındaki deniz keyfimizi noktaladık.Zaten bu adada gündüzleri yapılacak tek şey denizden faydalanmak ve sessizlik içerisinde kafa dinlemek.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları



Thassos Adası’ndaki son akşamda önce limanda gezinip güneşi batırdık.Bundan sonra çarşıya girip birkaç küçük hediyelik eşya satın aldık.Bu adanın meşhurları bal, zeytinyağı ve domates reçeli.Çam balı ve zeytinyağı bizim Ege bölgemizde de bolca üretildiğinden anlatılacak bir yönü yok.Domates reçelini ise adaya özgü küçük domatesleri ince ince dilimleyip iki gün kireç taşında yatırdıktan sonra adanın misket üzümlerinden elde edilen üzüm suyu ile kaynatıp reçeli elde ediyorlarmış.Hayatımda ilk defa denedim gerçekten hoşuma gitti.


Domates reçeli
Adadaki son yemeğimizi otel sahiplerinin de tavsiye ettiği limandaki Simi restoranda aldık.Menümüzde;


Grek salata


Soslu karides(=Karides saganaki)


Ahtapot köftesi (=Keftedes octapodi)


Kalamar


Kılıç balığı (=Hifidas) şiş


Hamsi(=giros) tava

Tabii bunların yanında Barbayani ouzo ve bizim için sofranın vazgeçilmezi cacık vardı. Müessesenin ikramı olan tatlı ile biten ve tamamına 50€ ödediğim bu keyifli yemekle birlikte gezimizin Thassos bölümünü noktaladık.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Ertesi sabah erkenden Elli ve Maria ile vedalaştıktan sonra feribota binip saat 08.30’da Keramoti’ye indik ve saat 09 civarında Kavala’ya ulaştık.Kavala deniz kıyısında bulunan yaklaşık 160.000 nüfuslu güzel bir şehir.



Kavala



Şehire adımınızı attığınızda Kanuni zamanında yapılmış devasa su kemerleri sizi karşılıyor.
Şehirdeki inanılmaz araç yoğunluğu biraz şaşırtıcı olsa da kendimizi şehrin merkezinde altında Carrefour’un olduğu ve saatlik ücreti 1€ olan katlı otoparka attık.Bundan sonra önce süpermarkete girip nescafe ve biraz yerel içkiler satın aldık.Bundan sonra sırada Kavala kurabiyesi(=Kourabiedes) vardı.Otoparkın hemen karşısında Yosifidis diye bir yer bulduk.Bunları tadınca geçen seneki gezide aldıklarımdan çok daha güzel olduklarını gördüm.Üstelik sahibi Makri Bey mübadele zamanı Konya’dan Kavala’ya göç ettirilmiş bir ailedendi.Bize çok sıcak davrandı ve ikramlarda bulundu.



Yosifidis Pastanesi(=Un,şeker pudra şekeri ve bademden yapılan yarım ay şeklindeki Kavala kurabiyesinde bence son nokta)

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Kavala aynı zamanda Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu kent.Kavalalılar paşaya sahip çıkarak evini müzeye çevirmişler.Evin hemen yanında da paşanın at üstünde heybetli bir heykeli yer alıyor. Heykelin altında da 'Osmanlı'ya isyan eden Mısır Kralı Mehmed Ali' yazmışlar.



Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın heykeli



Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evi. Makri Bey’in önerisine uyarak yoğun trafikte yolu bulmak için uğraşacağımıza bir taksiye binip 4€ ödeyerek bu işi kolayca hallettik.Günlerden pazartesi olduğu için Paşa’nın evinin içini gezmek mümkün olmadı.Biz de birkaç resim alıp geri döndük.



Paşanın külliye binası ise günümüzde otel olarak hizmet vermekte.18 kubbeli bu tipik osmanlı yapısı içinde iki medrese,iki mescit ve bir imaret barındıran bir kompleks.Mısır hükümetine ait olan ve pek harap durumda olan külliye yakın zamanda aslen mısırlı olan kavalalı zengin bir iş kadını tarafından başarılı bir restorasyon uygulandıktan sonra şimdilerde çok lüks bir otel olarak hizmet veriyor.Ne yazık ki içini gezmemize izin vermediler.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Makri Bey’in ikramları açlığımızı yatıştırmıştı.Bu nedenle öğle yemeğini Kavala yerine Dedeağaç’ta yemeye karar vererek otoparktan arabamızı alıp otoyola çıktık ve 1,5 saat içinde Xanthi(=İskeçe) ve Komotini(=Gümülcine) üzerinden Aleksandropolis (=Dedeağaç)’e ulaştık.Burası uzun plajları ile tipik bir sahil kenti. Şehrin sembolü ve en hareketli yeri II.Abdülhamit’in 1880 yılında yaptırdığı deniz feneridir.



Saat 14 sularında vardığımız Dedeağaç’ta deniz feneri yakınına aracımızı park edip internette övgü ile bahsedilen Nisiotiko restoranda oturduk.Fakat siesta saati olmasından mıdır bizimle kimse ilgilenmeyince biz de bir sokak paralelindeki Aleksis isimli restorana gittik.



Aleksis restoran. Burada ;


Kabak kızartma


Kalamar


Midye tava



ve tabii ki cacıktan oluşan menüye sadece 12€ ödeyip aracımızın deposunu da litre fiyatı 1.35€(=3.80 TL) olan Shell nitro mazot ile doldurduktan sonra kalan 40 kilometreyi de tamamlayıp güzel ülkemize kavuşuyoruz.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Gezinin sonuç bölümüne gelecek olursak;Gökçeada ve Thassos Adası bence tatilini kalabalık yerlerde geçirmekten hoşlanmayan,kafa dinlemeye,doğallığa ve ekonomiye önem verenler için tavsiye edilebilecek yerler.
İlerleyen yıllarda İstanbul’a yakın olması ve doğasının güzelliği nedeniyle daha fazla rağbet göreceğini düşündüğüm Gökçeada’nın sonunun Bodrum ya da Çeşme gibi olmamasını temenni ediyorum.

 

[mrdnmz]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Tam tadında bir anlatım olmuş. Uzun zamandır tümünü 1 kerede okuduğum yazınızı çok beğendim. Paylaşım için teşekkürler.

 

[vata]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Emre Kardeşim teşekkür ederim

 

[güngör]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Gezinizi keyifle okudum, thassos adasını çok beğendim. selamlar

 

[edebiyatçı]

Ynt: İki Ada;thassos Adası Ve Gökçeada Gezi Notları

Gezi yazınızı büyük bir keyifle okudum. Ailenizle daha nice güzel geziler dilerim.