k_akkus
Ana Kamp
2. BÖLÜM ZÜRİH' DEN YALOVA' YA
Sabah nefis bir kahvaltı yaptıktan, yolluklarımızı aldıktan, evdekilerle vedalaştıktan sonra Milano’ya doğru yola çıkıyoruz. Milano’da Otel Cantrale’de kalacağız. (45.49403,9.20842) Kahvaltı dahil 2 oda 176 €. Özel otopark 10 €. Milano merkeze metro ile 5 durak. Otelden 700 m. yürüyüp metro durağına ulaşıyorsunuz. Geniş, ferah, temiz odalar. Kahvaltı felaket. Kruvasan, reçel, çay, kahve. Hepsi bu kadar.
Milano’ya gelmeden önce yol üzerindeki Como Gölü’ne uğrayacağız. Como’daki kapalı otoparkın koordinatını girip (45.81056,9.08634) yola çıkıyoruz.
“Como Gölü, 146 km2 yüzölçümü ile İtalya’nın 3. büyük gölü. Gölün kuzey bölümü tarıma daha uygun alanlara sahip ve nüfus yoğunluğu daha az. Gölün azami derinliği 410 m ve bu derinlik ile Avrupa’nın en derin gölü unvanına da sahip.
Diğer taraftan Como gölü 170 km sahil uzunluğu ile İtalya’nın en uzun, Avrupa’nın 3. en fazla sahil uzunluğuna sahip gölü.”
Etrafa bakına bakına ilerlerken yol tıkandı. Zürih’ten bu yana 94 km. gelmişiz. Dur kalk ilerliyoruz. 45 dakikada 2 km. yolu geçip Gotthard tüneline geldik. Burada geçişler kontrollü yapıldığı için her zaman kuyruk oluyormuş. Tünel sonrası Como’ya vardık. Navigasyonun yönlendirmesiyle gidiyorum. Eski kentin ara sokaklarına girdik. Sağa dön, sola dön gidiyoruz. Yemek yiyenlerin arasından, hediyelik eşya satıcılarının içinden geçiyoruz. ‘Bu işte bir hata var amma..’ diye düşünüyorum. En sonunda bir yere geldik “hedefiniz karşıda”… Tamam, karşıda otoparkı görüyorum ama yol demir bariyerlerle kapalı. İnip bakıyorum, geçmek mümkün değil. Başka yol aratıyorum. Gene sokak aralarında dolaştırıp aynı yere getiriyor. Klimaya rağmen kan ter içinde kalıyorum. ‘Başlarım Comosuna momosuna’ deyip Milano’daki otel koordinatını girerek hızla Como’dan çıkıyoruz. (Bu, gezimiz boyunca navigasyonun tek hatasıydı.)
İtalya’da trafik biraz daha yoğun. Küçük arabalar daha çok. Vinyet uygulaması yok. Otoyol ücretleri gişelerde ödeniyor.
Otelde biraz dinlendikten sonra Milano’yu keşfe çıkıyoruz. İlk durağımız Piazza del Duomo- Milano (Duomo Meydanı) Kırmızı metro hattıyla buraya geliyoruz. Her zamanki gibi kalabalık. Burada Katedrali, Galeria Emanuele’yi geziyoruz. Arka taraftaki opera binasını ve yanındaki tarihi Scala Meydanı’nı da geziyoruz. O bölgede lüks alışveriş sokakları olan Via Monte Napoleone ve via Spiga’da sadece vitrinlere bakıyoruz.
Duomo Katedrali
Duomo Katedrali
Duomo Meydanı
Galeria Emanuele
Galeria Emanuele
Yürüyerek Sforzesco Şatosuna gidiyoruz. Şatoyu ve arkasındaki bahçeyi geziyoruz. Epey yorulduk. Banklarda oturup dinleniyoruz.
Sforzesco Şatosu
Duomo Meydanı’na dönerken mağazalara uğruyoruz. Meşhur İtalyan dondurmaları da tadıyoruz. Vakit epey geç oluyor. Bu kadar Milano gezisi yeter deyip otele dönüyoruz.
Milano’da tek yön metro bileti 1,5 €. Biletleri metro gişesi, gazete bayi ya da otomatlardan alıyorsunuz. Turnikeden geçtikten sonra biletinizi atmayın, çıkmak için de aynı bileti kullanıyorsunuz.
Sabah nefis bir kahvaltı yaptıktan, yolluklarımızı aldıktan, evdekilerle vedalaştıktan sonra Milano’ya doğru yola çıkıyoruz. Milano’da Otel Cantrale’de kalacağız. (45.49403,9.20842) Kahvaltı dahil 2 oda 176 €. Özel otopark 10 €. Milano merkeze metro ile 5 durak. Otelden 700 m. yürüyüp metro durağına ulaşıyorsunuz. Geniş, ferah, temiz odalar. Kahvaltı felaket. Kruvasan, reçel, çay, kahve. Hepsi bu kadar.
Milano’ya gelmeden önce yol üzerindeki Como Gölü’ne uğrayacağız. Como’daki kapalı otoparkın koordinatını girip (45.81056,9.08634) yola çıkıyoruz.
“Como Gölü, 146 km2 yüzölçümü ile İtalya’nın 3. büyük gölü. Gölün kuzey bölümü tarıma daha uygun alanlara sahip ve nüfus yoğunluğu daha az. Gölün azami derinliği 410 m ve bu derinlik ile Avrupa’nın en derin gölü unvanına da sahip.
Diğer taraftan Como gölü 170 km sahil uzunluğu ile İtalya’nın en uzun, Avrupa’nın 3. en fazla sahil uzunluğuna sahip gölü.”
Etrafa bakına bakına ilerlerken yol tıkandı. Zürih’ten bu yana 94 km. gelmişiz. Dur kalk ilerliyoruz. 45 dakikada 2 km. yolu geçip Gotthard tüneline geldik. Burada geçişler kontrollü yapıldığı için her zaman kuyruk oluyormuş. Tünel sonrası Como’ya vardık. Navigasyonun yönlendirmesiyle gidiyorum. Eski kentin ara sokaklarına girdik. Sağa dön, sola dön gidiyoruz. Yemek yiyenlerin arasından, hediyelik eşya satıcılarının içinden geçiyoruz. ‘Bu işte bir hata var amma..’ diye düşünüyorum. En sonunda bir yere geldik “hedefiniz karşıda”… Tamam, karşıda otoparkı görüyorum ama yol demir bariyerlerle kapalı. İnip bakıyorum, geçmek mümkün değil. Başka yol aratıyorum. Gene sokak aralarında dolaştırıp aynı yere getiriyor. Klimaya rağmen kan ter içinde kalıyorum. ‘Başlarım Comosuna momosuna’ deyip Milano’daki otel koordinatını girerek hızla Como’dan çıkıyoruz. (Bu, gezimiz boyunca navigasyonun tek hatasıydı.)
İtalya’da trafik biraz daha yoğun. Küçük arabalar daha çok. Vinyet uygulaması yok. Otoyol ücretleri gişelerde ödeniyor.
Otelde biraz dinlendikten sonra Milano’yu keşfe çıkıyoruz. İlk durağımız Piazza del Duomo- Milano (Duomo Meydanı) Kırmızı metro hattıyla buraya geliyoruz. Her zamanki gibi kalabalık. Burada Katedrali, Galeria Emanuele’yi geziyoruz. Arka taraftaki opera binasını ve yanındaki tarihi Scala Meydanı’nı da geziyoruz. O bölgede lüks alışveriş sokakları olan Via Monte Napoleone ve via Spiga’da sadece vitrinlere bakıyoruz.
Duomo Katedrali
Duomo Katedrali
Duomo Meydanı
Galeria Emanuele
Galeria Emanuele
Yürüyerek Sforzesco Şatosuna gidiyoruz. Şatoyu ve arkasındaki bahçeyi geziyoruz. Epey yorulduk. Banklarda oturup dinleniyoruz.
Sforzesco Şatosu
Duomo Meydanı’na dönerken mağazalara uğruyoruz. Meşhur İtalyan dondurmaları da tadıyoruz. Vakit epey geç oluyor. Bu kadar Milano gezisi yeter deyip otele dönüyoruz.
Milano’da tek yön metro bileti 1,5 €. Biletleri metro gişesi, gazete bayi ya da otomatlardan alıyorsunuz. Turnikeden geçtikten sonra biletinizi atmayın, çıkmak için de aynı bileti kullanıyorsunuz.
Son düzenleme: