İYİMühendis
Kamp III
eçenlerin kendilerini yürümeyi yeni keşfeden bir çoçuk gibi hissetmeleri şaşırtıcı değil..
Sonuçta çoçuklar gibi karavancılar da önlerindeki bu yaşamın asıl getirdiklerini, zaman içinde keşfetmekteler..
WC boşaltmak için maske önerisi , daha ucuz marka ararsanız bulabilirsiniz belki,.
Maşallah başlık yemek kitabı gibi karavan ve karavancılık tarifleriyle doldu.
Makarnanın bile kaç tarifi var deyip, gel şimdi bir tane de sen ekleme..
Kambersiz düğün mü olurmuş ?
İşte altını yakmadan yapmak isteyenler için bir tane daha.
Hem de denenmişlerinden...
...
Bizde zaten ayni niyetle kullanıldığından, tarifteki bir ölçek motokaravan yerine, çekinmeden bir ölçek çekme karavan koyabilirsiniz.
Tadı pek farklı olmuyor..
* “Karavan özgürlüktür” deyişinin aslında yola çıkıncaya kadar geçerliliği var.
Tamam, karavancı istediği an, istediği yere doğru özgürce yola çıkabiliyor, çıkabiliyor ama bu asla orada da özgürlüğü bulacak anlamına gelmiyor !
Zaten hedeflenen yerlerin; izin, zaman, alan yapısı, güvenlik, sosyal çevre, iklim, dinginlik, ücret, doluluk, estetik, lojistik ve coğrafi konum açısından özgürlük beklentilerimizi karşılamasını ummak, gerçeklerle örtüşmemekte. Böylece özgürce gelinen yerlerden bazen de zoraki olarak ayrılınmakta.
Aslına bakarsak, dağbaşları dışında evimizde bile çoğu kez daha özgürüz.
Sakın “Karavan özgürlüktür” bir satış sloganı olmasın ?
Galiba en büyük özgürlük, karavandan önce, gerçekçi olmaktan geçiyor ?..
* Türkiye‘deki kamping sayı,ücret ve kalitesinde önemli eksiler bulunmakta.
* Karavanın mali portesinin heyecanla es geçilme olasılığı yüksek. Onun devamlı giderleri, özellikle az kullananlara pahalıya çıkabilir.
* Bazı karavancılar için de mevzuat, sigorta ve devamlı park yeri düşündürücü durumda.
* Karavanda su, elektrik, çöp, gaz, tuvalet oldukça farklı anlamlar kazanmakta.
Mesela su; arayıp bulmamızı, bazen rica ile, bazen de ücretle çaba verip depoya doldurmamızı, gayet tasarruflu kullanmamızı, depo durumunu devamlı kontrol etmemizi ve sonunda da boşaltacak uygun bir yer aramamızı gerektirmesine karşın, evde bütün bunları değil yapmak, hatta düşünmememiz bile bir yana, bankamız dahi ücretlerini bize sormadan ödemekte.
Başta ilginç bulunan bütün bu ve benzeri uğraşılar birkaç hafta sonra yavaş yavaş, bazen farkına varmasak da stres olarak algılanmaya başlamaktalar.
* Karavan yaşamı ev yaşamından daha fazla disiplin ve dikkat gerektirmekte. Yoksa ipin ucunun kaçması işten bile değil. Mesela karavanı toplamadan asla yola çıkılamıyor ve kontak açılmadan herşeyin sırayla kontrolü gerekiyor. Gerekli zaman olarak bir saat gerçekci bir süre olsa da kampingleri terk ederken daha fazlasının düşünülmesi yerinde olur.
Devamen; araç evden daha hızlı tozlanıyor ve öyle bırakılamıyor. Bulaşıkları her öğün sonunda yıkamak gerekmekte. Artıkları atlamadan düzenli ve kısa aralıklarla boşaltmak gerekmekte..
Tatilde disiplin de kolaylıkla kısıtlanma olarak algılanabilir.
* Konuşulmayan, ancak yaşanarak kavranan, karavandaki mahremiyet kaybı da atlanmamalı . Evinde kapı ve pencerelerini kapıyarak kendine çekilebilen karavancı, şimdi evinden yaklaşık on misli küçük bir hacımla, üstelik bakış ve seslerinden kurtulamadığı yabancı ve uluorta bir dış ortamda yaşamak zorunda. Karavancıların hep, ıssız ama emin yerleri aramaları boşuna değil.
Issız yerler ise keşif ve ulaşımın kolaylaştığı zamanımızda gittikçe yok olmakta.
* Diğer bir tedirginlik kaynağı da çeşitli yoğunlukta duyumlansa da sonuçta aklı hep araçta bıraktıran, hırsızlık olasılığı.
* Karavanda çoğu mutfak yemekleri hazırlanamıyor.
Bu da yemeği yaşam zevki görenlerin onu çoğunlukla karın doyurmaya indirgemesi demek.
* Karavanda sıcak, soğuk, haşerat ve sesten alışılandan daha fazla etkilenilmekte. Koku çeşit ve yoğunluğu için de durum ayni boyutta.
* Karavancı ihtiyaçlarını tedarik ve dengelemekte devamlı tetikde olmak zorunda. Bazen de ani plan değişiklikleri gerekiyor. Bütün bunlar dinginliğin karşıtı olmalı ?
* Uzun ve hızlı gezenler için de hergün arka arkaya yaşanan çeşitli yenilikler, ayni heyecanlarını aylarca sürdürememekte, kişiye göre değişen zaman içinde rutin etkisi yapmaya başlamaktalar. Tuhaf ama sıklıkla arka arkaya yaşanan yoğun izlenimler, bu ruhsal yorgunluğun sebebi deniyor. Sanırım bilinçaltı bunları aceleyle özümler ve sıraya koymak isterken ambele oluyor. Normal gezilerde bile birkaç gün önce nerede ne yapıldığının karıştırılması konuya açıklık getirmeli. Bu tarz gezenlerin ara sıra uzunca ara vermeleri boşuna değil.
Yollarda çalışanların, sosyal medya odaklı gezenlerin, dünya turu yapanların durumu ise farklı. Galiba ekstra amaç, herşeyin rengini değiştiriyor.
* Bir de yollarda çeşitli uygunsuz durumlar yüzünden sıklıkla bastırılmaya çalışılan, şu tedirginlik durumu var.
Türkiye’de karavanda hissedilen tedirginlik durumunun göstergesi sayılacak aşağıdaki ankete bakarsak, durum hiç de iç açıcı gözükmüyor.
Ekli dosyayı görüntüle 633507
İkinci gurupta da tedirginler olmalı. Sonuçta Türkiye’de karavancıların büyük çoğunluğu, kendisini “Endişeli tatilci” olarak tanımlamakta.
Oldukça tuhaf bir çelişki !..
Bütün bu kişiye bağlı olarak farklı algılanabilen sıkıntıları aklıyla çözebilen ya da bilinçaltına atabilen karavancıları, doyuruculuğu bunlardaki başarılarıyla orantılı olarak mutlu bir karavancılık beklemekte.
Fakat diğer taraftan 5-6 hafta sonra bazılarımızda yavaştan başlayan ev özleminin altında da yatan, büyük bir oranla yine bu duygular olmalı..
Karavancılıkla ilgili en samimi bilgiler, artık karavancılığı bırakmış birinden dinlenebilir.
Bazen de internette neşeli ve gerekçeli yazılara rastlanmakta.
Fakat diğer taraftan;
Karavanseverler karavan yaşamının güzel taraflarına ağırlık verdiklerinden yollarda olmaktalar.
Yollarda rastladığımız, tanıştığımız yabancılarla beraberce paylaştığımız ortaklıkların tadı gibi aramızdaki farklılıkların ufkumuzu genişletmesi de her gezinin unutulmazı olmakta. Karavanın çoğu hobide olduğu gibi sınıfları kaldıran özelliği ile ayni aileye ait olma duygusunun sonuçta yaşamımızı zenginleştirdiğini duymayanımız olmamalı ?
Karavan yasamının ani değişikliklere gebe olması ise sabit düzene alışanlar için macera havasını içine çekebilecekleri bir kaçış ortamı anlamına gelmekte. Ayrıca önümüzdeki günlerde bizi neyin bekledigini tam bilemememiz, kendimizi canlı hissetmemiz, şimdiki zamanla daha uyumlu olmamız ve değişimleri kabul etmemiz için essiz bir olanak sunmakta.
Üstelik günlerin esnek yapıda olmasının ve ona uyum çabalarının, zamana hükmetme duygusunu kuvvetlendirebileceği unutulmamalı.
Göçebelik; az da olsa güvensizlik yani korkutucu ama ayni zamanda heyecan verici, diğer bir deyişle de maceracı bir ortam anlamına gelmekte. Evde patlayan su borusu benzeri yaşayabilecegimiz maceralar ise sınırlı sayıda !..
Karavanda özgürlük, görmeyi özlemlediğimiz yerlerde olma özgürlüğünden daha çok, karavan yasamının kendisiyle, yani sadece yollarda olmak isteğiyle anlam kazanmakta. Karavana, en çok bu ögenin karakterini verdiğini, sadece en uç hedefler için yolda olanların tarzı da söylemekte.
Çalışma ve yerleşik hayattan karavancılığa ilk geçenlerin kendilerini yürümeyi yeni keşfeden bir çoçuk gibi hissetmeleri şaşırtıcı değil..
Sonuçta çoçuklar gibi karavancılar da önlerindeki bu yaşamın asıl getirdiklerini, zaman içinde keşfetmekteler..
Kıssadan hisse:
Karavan başta birçok özlem ve hayali hedeflese de evden farkı ve zorunlu uğraşıları, çoğu kez tecrübeyle kavranmakta.
Çoğu kimse ona, sevgili hayalim diyor ama her aşık olduğumuzla evlenseydik, işimiz tamamdı..
Amaç gezmekse, karavan araç sayılmalı ve alternatifleriyle tekrar düşünülmeli.
Karavanı araç olarak görenler, ona ulaşmak için borç ve amacı farklı birikimlerini kullanmamalı.
Bu kaynakları kullananlar da kabul etmeseler bile karavanı amaç olarak görenlerden sayılmalı..
Tabii karavanı amaç görenlere saygı duyuyoruz ki onlar zaten konumuz dışıydı.
Umarız onlar da burada, diğerlerinin uyarılmasını anlamsız bulmazlar ?
Zaten, amacımız karavandan soğutmak olsaydı, yapımından ve büyüsünden bahsetmezdik !
Biz sadece bu güzel karavanın üstündeki şu pembe tozu biraz silerek çoğu şeyi yerli yerine koymak istedik.
Hepsi o kadar..
Yol sizin..
KAYNAK
Atık dışkıdan çıkan gaz Hidrojen Sülfürdür.
H2S gazına karşı yarım yüz maskesi takarak ilk 15 dakika korunulabilinir.
Sonrasında hafif hafif sızdırma yapar.
Filtre olarak B sınıfı alacaksınız garantici iseniz ABEK alcaksınız.
Dedim ya ben mühendsisim karavancı değilim. Maskenin işe yarayacağını düşünüyorum.
Daha önce deneyen varsa. Aksini ispat edebilirler saygı duyarım.
Selamlar.