Ynt: Yarıyıl tatilinde Datça kaçamağı...
Belirtmeliyim ki, bu ülkede kış aylarında güney bölgesi karavancılar için resmen bir cennet...
Hava İstanbul-Bursa civarlarına 10 derece fark atıyor, bu sıcak iklim ve güneşte bünyeyi höşmerim kıvamına getiriyor...
Yöre insanı karavana alışık, yadırgamıyor, yardımcı oluyor, yol gösteriyor...
En ufak beldelerde bile şok, bim, dia-sa gibi marketler bulunduğundan erzak edinme sorunu pek yok...
Yürüyüş yaparken dalından portakal yemeye doyamazsınız, o derece gevşek ve rahat bir ortam var yani...
Datça için bir şey demiyorum, bilen biliyor...
Yaşam çok ağır işliyor, huzur doluyor içinize, trafik yok, gürültü yok, hafif rüzgar oluyor en fazla...
Suç oranı düşük, hatta yok gibi, çünkü kaçacak yer yok...
Çoğu aracın kapısı kilitli değil, bir tanıdığın evinde anahtar kapının üstünde hep...
Ovabüküne gittik, temiz havanın keyfini çıkarıyoruz...
Pat bir CJ-5 ile sarışın biri geldi benim yaşlarda...
İstanbula öğretmenlik yapıp SSK dan emekli olmuş bir Alman...
Zamanında arsa almış oradan 70 m2 evinde oturuyor...
O gün sağlam bir yürüyüş yapıp denize girmiş, gelmiş bir Türk kahvesi içmeye...
Türkçesi de fena değil...
Dedim yaş kaç...
56...
Öylece kaldım...
Gerçi sonradan alıştım, gidiyoruz güzel bir Datça kahvesine, herkes çay yada bira içiyor sohbet güzel...
Karşımda bir amca, diyor emekli albayım falan...
Diyorum Allah uzun ömür versin amca yaş kaç?
75...
Yahu bu dayı en fazla 65 inde gibi duruyor, alıştım şaşırmıyorum...
Dediler sonra bana, burada insanlar kolay ölmez...
Akyaka ise başka bir dünya...
Sessiz, huzurlu...
Ümit hocanın yanına gittiğimizde 2 alman karavancı daha vardı ortamda...
Bir tanesi 30 senedir geliyormuş oraya, herkesi tanıyor...
Uyanık bir abimiz, yaş 68 görüntü ise 60...
Diyor Avrupa da bu ortam yok, sizi böyle dışarı da tutmazlar, doğru kampinge yollarlar, Türkiye de ise herkes bize yardımcı, hastaneye gidiyorlar dr. ilk bunları alıyor, karışan yok eden yok, jandarma sürekli kolluyor bulundukları ortamı...
Karavancılık ve aksesuarlarla ilgili güzel ipuçları aldım kendisinden...
Neyse...