penguen
Zirve
- Mesajlar
- 1,599
- Tepkime Puanı
- 11
Müzeler
Trabzon Müzesi (Kostaki Konağı)
Trabzon’un merkezinde bulunan müze 1917 yılında Aleksi Kostaki tarafından konut olarak yaptırılan yapı, bodrum üzerine 2 kat olarak inşa edilmiştir.
Bina; Milli Mücadele yıllarında karargâh binası olarak kullanılıp, 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ziyaretlerinde konaklaması için düzenlenmiştir. 1937 yılından 1987 yılına kadar Kız Meslek Lisesi olarak kullanılmıştır.
1988-2001 yılları arasında restorasyonu tamamlanan konak 22 Nisan 2001 tarihinde Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Binanın ana yapı malzemesi taştır. Dış duvarlarda, pembemsi renkli dikdörtgen taşların değişik tarzda uygulanması ile zengin bir cephe düzeni elde edilmiştir.
Yapının gerek cephe düzenlenmesinde gerekse iç mekanlarında süslemeye önem verilmiştir. Cephede çini panolar, sütun ve sütünceler, pencere silmelerdeki sitilize bitkisel kabartmalar başlıca süsleme unsurlarıdır. İç kısımda ise, alçı kabartma ve kalem işi desenler görülmektedir.
Konağın bodrum katı; Arkeolojik Eserler Seksiyonu, zemin katı; Konak Teşhiri, birinci katı; Etnografik Eserler Seksiyonu olarak düzenlenmiştir.
Ayasofya Müzesi
Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatorluğu Krallarından I. Kommenos zamanında inşa edilmiştir. İngiliz seyyah ve araştırmacı G. Finlay tarafından 1427 yılına tarihlenen çan kulesi ise kilisenin batısında yer almaktadır. Kilisenin kuzeyinde bulunan üç apsisli şapel kalıntısı ise daha erken bir döneme aittir.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethini takiben yapı camiye çevrilmiştir. 1864 yılında harap durumda olan yapı, Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle onarılmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında depo, hastane ve yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında restore edilerek 1964’ten sonra müze olarak ziyarete açılmıştır.
Kare-haç planı, yüksek bir kubbeye sahiptir. Narteksli bir giriş holü ve üç nefi olan binanın ortadaki nefi beş köşeli, yanlardakiler ise yuvarlak birer apsisle son bulmaktadır. Narteksin üzerinde şapel vardır.
Ayasofya süslemelerinin önemli bölümünü meydana getiren fresklerle İncil’den alınmış konular canlandırılmıştır.
Atatürk Müzesi
Merkez, Soğuksu köyünde yer alan yapı 1890’lı yıllarda Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık köşk olarak inşa edilmiştir.
Günümüzde Atatürk Müzesi olarak işlev verilen köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ilk ziyaretinde (15 Eylül 1924) kendisine tahsis edilmiştir.
Köşk kente hakim Soğuksu Tepesi’nde çamlıklar arasında yer almaktadır. Üç katlı taş bir yapıdır. Cephe mimarisinde pencere silmeleri ve saçaklar 19. yüzyıl Avrupa mimarisinin özelliklerini yansıtır.
Binada o zaman için yeni sayılabilecek kalorifer, lavabo, banyo gibi ısıtma ve sıhhi tesisat kullanılmıştır. Zemin katında Atatürk’ün kullandığı sedef kakmalı sehpalar, koltuklar, vazolar ve eski bir radyo bulunmaktadır. 15 Eylül 1924 tarihinde Atatürk’ün Trabzon Belediyesi’nin kendisi için verdiği ziyafette yaptığı konuşmanın metni de bu salondadır. Birinci ve ikinci katlarda Atatürk’e ait birçok fotoğraf, kullandığı harita ve bazı eşyalar bulunmaktadır.
Köy Evi Sergisi
1993 yılı sonunda kamulaştırılarak müze alanına katılan arsada, valiliğin desteği ve yerel olanakların değerlendirilmesi sonucu oluşturulan köy evi sergisi 1996 yılı Mayıs ayında ziyarete açılmıştır.
Sergilemenin amacı, halk kültürüne ait değerlerin bir bölümünü koruyabilmek ve gelen ziyaretçilere küçük de olsa köy yaşamından bir kesit sunabilmektir.
Alandaki serenderin yanında portatif olarak kurulan köy evi, küçük ölçekli ve tek katlıdır. Köy evi için Sürmene ilçesi, Yukarı Aksu köyündeki eski konutlar arasından seçilerek rölevesi çıkarılan bir örnek esas alınmıştır.
Mutfak, aşhane ve iki odadan oluşan konutta aşhanenin zemini çoğu özgün örneklerinde olduğu gibi sıkıştırılmış topraktır. Bu bölümde tavan kaplaması da yoktur. Yerde ortada bulunan ocağın üstüne zincir asılıdır. Odaların zemini mutfak zemininden daha yüksekçe olup, döşeme ve tavan ahşap kaplamadır.
Konutun bahçesinde, etrafı çitle küçük bir tarla modeli oluşturularak, Karadeniz Bölgesi’ne has sebzelerden mısır ve lahana ekilmiştir. Ayrı bir alanda seranderin yanında komar çubuklardan yapılma bir çörten (silindirik mısır deposu), bir gazal sepeti, taş bir dibek ve bileyi taşı bulunmaktadır.
Taş duvarlarla Ayasofya Müzesi alanından ayrılmış olan bu düzenleme; evi, serenderi, çörteni, çitle çevrili minyatür tarlası, taş yolu, yapıları gizler bir köy durumundaki farklı yapraklı ağaçları ile küçük bir köy meydanı görünümündedir.
Trabzon Müzesi (Kostaki Konağı)
Trabzon’un merkezinde bulunan müze 1917 yılında Aleksi Kostaki tarafından konut olarak yaptırılan yapı, bodrum üzerine 2 kat olarak inşa edilmiştir.
Bina; Milli Mücadele yıllarında karargâh binası olarak kullanılıp, 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ziyaretlerinde konaklaması için düzenlenmiştir. 1937 yılından 1987 yılına kadar Kız Meslek Lisesi olarak kullanılmıştır.
1988-2001 yılları arasında restorasyonu tamamlanan konak 22 Nisan 2001 tarihinde Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Binanın ana yapı malzemesi taştır. Dış duvarlarda, pembemsi renkli dikdörtgen taşların değişik tarzda uygulanması ile zengin bir cephe düzeni elde edilmiştir.
Yapının gerek cephe düzenlenmesinde gerekse iç mekanlarında süslemeye önem verilmiştir. Cephede çini panolar, sütun ve sütünceler, pencere silmelerdeki sitilize bitkisel kabartmalar başlıca süsleme unsurlarıdır. İç kısımda ise, alçı kabartma ve kalem işi desenler görülmektedir.
Konağın bodrum katı; Arkeolojik Eserler Seksiyonu, zemin katı; Konak Teşhiri, birinci katı; Etnografik Eserler Seksiyonu olarak düzenlenmiştir.
Ayasofya Müzesi
Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatorluğu Krallarından I. Kommenos zamanında inşa edilmiştir. İngiliz seyyah ve araştırmacı G. Finlay tarafından 1427 yılına tarihlenen çan kulesi ise kilisenin batısında yer almaktadır. Kilisenin kuzeyinde bulunan üç apsisli şapel kalıntısı ise daha erken bir döneme aittir.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethini takiben yapı camiye çevrilmiştir. 1864 yılında harap durumda olan yapı, Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle onarılmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında depo, hastane ve yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında restore edilerek 1964’ten sonra müze olarak ziyarete açılmıştır.
Kare-haç planı, yüksek bir kubbeye sahiptir. Narteksli bir giriş holü ve üç nefi olan binanın ortadaki nefi beş köşeli, yanlardakiler ise yuvarlak birer apsisle son bulmaktadır. Narteksin üzerinde şapel vardır.
Ayasofya süslemelerinin önemli bölümünü meydana getiren fresklerle İncil’den alınmış konular canlandırılmıştır.
Atatürk Müzesi
Merkez, Soğuksu köyünde yer alan yapı 1890’lı yıllarda Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık köşk olarak inşa edilmiştir.
Günümüzde Atatürk Müzesi olarak işlev verilen köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ilk ziyaretinde (15 Eylül 1924) kendisine tahsis edilmiştir.
Köşk kente hakim Soğuksu Tepesi’nde çamlıklar arasında yer almaktadır. Üç katlı taş bir yapıdır. Cephe mimarisinde pencere silmeleri ve saçaklar 19. yüzyıl Avrupa mimarisinin özelliklerini yansıtır.
Binada o zaman için yeni sayılabilecek kalorifer, lavabo, banyo gibi ısıtma ve sıhhi tesisat kullanılmıştır. Zemin katında Atatürk’ün kullandığı sedef kakmalı sehpalar, koltuklar, vazolar ve eski bir radyo bulunmaktadır. 15 Eylül 1924 tarihinde Atatürk’ün Trabzon Belediyesi’nin kendisi için verdiği ziyafette yaptığı konuşmanın metni de bu salondadır. Birinci ve ikinci katlarda Atatürk’e ait birçok fotoğraf, kullandığı harita ve bazı eşyalar bulunmaktadır.
Köy Evi Sergisi
1993 yılı sonunda kamulaştırılarak müze alanına katılan arsada, valiliğin desteği ve yerel olanakların değerlendirilmesi sonucu oluşturulan köy evi sergisi 1996 yılı Mayıs ayında ziyarete açılmıştır.
Sergilemenin amacı, halk kültürüne ait değerlerin bir bölümünü koruyabilmek ve gelen ziyaretçilere küçük de olsa köy yaşamından bir kesit sunabilmektir.
Alandaki serenderin yanında portatif olarak kurulan köy evi, küçük ölçekli ve tek katlıdır. Köy evi için Sürmene ilçesi, Yukarı Aksu köyündeki eski konutlar arasından seçilerek rölevesi çıkarılan bir örnek esas alınmıştır.
Mutfak, aşhane ve iki odadan oluşan konutta aşhanenin zemini çoğu özgün örneklerinde olduğu gibi sıkıştırılmış topraktır. Bu bölümde tavan kaplaması da yoktur. Yerde ortada bulunan ocağın üstüne zincir asılıdır. Odaların zemini mutfak zemininden daha yüksekçe olup, döşeme ve tavan ahşap kaplamadır.
Konutun bahçesinde, etrafı çitle küçük bir tarla modeli oluşturularak, Karadeniz Bölgesi’ne has sebzelerden mısır ve lahana ekilmiştir. Ayrı bir alanda seranderin yanında komar çubuklardan yapılma bir çörten (silindirik mısır deposu), bir gazal sepeti, taş bir dibek ve bileyi taşı bulunmaktadır.
Taş duvarlarla Ayasofya Müzesi alanından ayrılmış olan bu düzenleme; evi, serenderi, çörteni, çitle çevrili minyatür tarlası, taş yolu, yapıları gizler bir köy durumundaki farklı yapraklı ağaçları ile küçük bir köy meydanı görünümündedir.