Teşkilatın Silahşörü Yakup Cemil

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan KEMAHLI Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,440

KEMAHLI

Kamp I
Mesajlar
135
Tepkime Puanı
7
Yaş
46
Yer
İstanbul
YAKUP CEMİL
1883-1916

1)Yakup Cemil son adamlarını,ünü bütün imparatorluğa yayılmış ve günümüze kadar da gelmiş olan Sinop Zindanlarından devşirir. Hepsi birbirinden belalı,hepsi birbirinden tehlikeli iki bin adam."Berberler bir adım öne çıksın"der.Ve komutlar komutları izler:"1 leşi,2 leşi,3 leşi,4 leşi,14 leşi olan bir adım öne çıksın".Sonunda bir kişi kalır hem berber olan hem de 14 leşi bulunan,yani 14 cinayeti olan,yani 14 adam öldüren.Yakup Cemil 14 leşli berberi şöyle bir süzer tepeden tırnağa ve sonra"getir bir sandalye ve beni tıraş et,seni özel berberim tayin ettim"der. Berberin gözü kanlı,Yakup Cemil’in gözü kara. Usturanın sapı katilin elinde,ağzı Yakup Cemil’in gırtlağında.Ölümle liderlik arasındaki süre saniyeden de kısa.14 leşli özel berber Yakup Cemil’in yüzünü sabunlamada, 2 bin kanlı katil sahneyi izlemede ve Yakup Cemil sandalyede ayak ayak üstüne atmış tütününü tüttürmede.O sandalyenin üstünde,o usturanın ucunda ve o 2 bin kanlı katilin huzurunda liderlik sınanmada,daha doğrusu insanlara liderlik dersi verilmede,bilmem başka söze gerek varmı.

2)Cellada gülümseme her insana nasip olmaz sadece güçlü,korkusuz,idealist insanlara nasip olur.Teşkilat-ı mahsusa da bir Yakup Cemil vardır.Büyük bir fedai.Vatanı kurtarmak için yola çıktığı bayrak,silah kur’an üstüne yemin ettiği arkadaşlarıyla didinirler,can alıp can verirler.Gün gelir ters düşerler.Yakup Cemil'in idam emri çıkar.Asker için o kadar büyük bir komutandır ki kurşuna dizmek üzere vazifeli olan erler silahlarını ona doğrultamazlar.İnfaz komutanı ateş emri verir: Erler kıpırdamaz.Emri tekrarlar:Erler kıpırdamaz.Yakup Cemil bakar ki er komutana baş kaldıracak.Üniformanın şerefini kurtarmak için bağırır:Asker nişan al!Asker Yakup Cemilin sesiyle kendine gelir.Nişan alır. Yakup Cemil celladına gülümser ve kendi infazını emreder:ATEŞ!askerler ateş açarlar yakup cemil'in cücuduna 14 mermi isabet eder.idamında vücuduna 14 mermi saplanmasına rağmen yarım saat boyunca can vermediği söylenir.Vücudundan sızan kanların toprağa önce vatan yazdığı efsanesi türemiştir.İnsan bazen celladına gülümser bilmeden fark etmeden ama bazen de bilip fark edip gururla gülümser.
 

Etiketler
Ynt: Teşkilatın Silahşörü Yakup Cemil

Sanırım metni Soner yalçın ın teşkilatın iki silahşöründen aldınız.Her ne kadar hikayeniz gerçekleri yansıtıyorsada ,milli hisleri heyecanlandıracak daha ziyade tevatür yoğunluklu bilgiler içeriyor.
Bu sebeble Yakup Cemil in biyografisini yazmayı uygun buldum.Saygılar

Yakub Cemil (d. 1883 - ö. 1916), İttihat ve Terakki'nin Çerkes kökenli ünlü fedailerindendir.
İstanbul'da doğdu. Babası Ahmed Bey, annesi Nazik Hanım'dır. Babası tütün ticareti ile uğraşan bir tacir ve aynı zamanda kaçakçıydı.

Hayatı
1903'de Teğmen rütbesiyle Harp Okulu'ndan mezun oldu. İlk görev yeri Manastır'da konuşlanan 6. Nizamiye Piyade Tümeni idi. Burada Enver Paşa'nın emrinde bulunmuş ve hayatı boyunca da Enver Paşa'nın en yakınındaki adamlarından biri olmuştur. II. Meşrutiyet dönemine kadar bu bölgede görev yaptı. Bulgar, Sırp, Yunan, Arnavut çetelerine karşı mücadele etti. Gayri Nizami Harp tecrübesini bu dönemde kazandı. İttihat ve Terakki'ye katılması da yakın arkadaşlarının etkisiyle aynı dönemdedir.
İhtilalin ardından İttihat ve Terakki cemiyetince 1909 yılında İran'a gönderildi. Görevi daha önceden kaldırılmış olan meşrutiyeti yeniden ilan ettirmek üzere yeraltı faaliyetlerinde bulunmaktı. Yol boyunca, bölgedeki kürt aşiretlerinin desteğini toplayarak ilerledi. İranlı meşrutiyet yanlıları ile işbirliği yapdı. 31 Mart olaylarının patlak vermesiyle İstanbul'a çağrılınca görevini bırakmak zorunda kaldı. İsyan bastırıldıktan sonra Ermeni ayaklanmaları sebebiyle müfettiş-i umumi olarak Adana'ya gönderildi. 1910 da gazeteci Ahmet Samim Bey'e düzenlenen suikastın faili olduğu iddia edildi ancak bu iddia ispatlanamadı

Trablusgarp Dönemi
1911'de İtalyan işgaline maruz kalan Kuzey Afrika'daki son Osmanlı toprağı Trablusgarp'ı(Libya) kurtarmak amacıyla başlatılan mücadeleye katıldı. Trablusgarp yoluna Binbaşı Mustafa Kemal Bey ile çıktı. Başta Kurmay Binbaşı Enver Bey olmak üzere İttihat ve Terakki'nin en önemli komutanları Trablusgarp-Bingazi eksenine gelmişti. Yakub Cemil yine Enver Bey'in emrindeydi. Yerel halkı örgütleyerek gerilla savaşını başlattılar. Bu esnada sırf siyah tenli olduğu nedeniyle düşmana bilgi sattığından şüphelendiği kendisinden rütbeli teğmen Şükrü'yü bir gece çadırına gelerek uykusundan kaldırıp kafasına bir kurşun sıkarak öldürmüştür. O gece karargah karışmış ve Yakup Cemil bir çılgınlık daha yapmaması için İstanbul'a gönderilmiştir. Daha sonra bu olayı kendine soranlara "siyah olduğu için öldürdüm" demiştir

Bab-ı Ali Baskını ve Balkanlar

1912'de başlayan Balkan Savaşları'na 4000 cezaevi mahkumundan oluşan gerilla ordusu katıldı. Bu ordu ile beklenenin üzerinde yarar sağladılar. Ancak Osmanlı ordusu savaşta yenilince Bulgarlar Rumeli'nin (Edirne) kendilerine verilmesini istediler. Fakat Kamil Paşa Hükümeti bunu kabul etmedi fakat o dönemde muhalefette olan İttihat ve Terakki Fırkası ve dolayısıyla da cemiyet Rumeli'nin Bulgarlara bırakıldığının ileri sürerek tarihe Bab-ı Ali baskını olarak geçen ikinci ihtilalini gerçekleştirdi. Yakub Cemil, Bab-ı Ali binasına ilk giren baskıncılar arasındaydı. Baskın esnasında karşılarına çıkan ve "Siyasete karışmayacağınıza söz vermiştiniz sözünüz bu muydu?" diyen Harbiye Nazırı Müşir Nazım Paşa'yı "bu herife laf anlatılır mı" deyip şakağından vurmuştur. Bu olayın etkisiyle kısa bir süre sonra, yüzbaşı rütbesinde iken ordudan atıldı. Yine de aynı yıl Garbi Trakya Muvakkat Hükümeti'nin kurulmasıyla sonuçlanan muharebe döneminde Enver Bey'in emrinde orduda gönüllü olarak yer aldı

Teşkilat-ı Mahsusa

1914 de Teşkilat-ı Mahsusa'nın resmen kurulmasıyla bu kuruma alındı ve ilk görev yeri olarak da Doğu Anadolu belirlendi. 2000 kişilik mahkum ordusuyla yola çıktı. Çorum'da konakladıkları esnada yerel halktan birini yargılamadan idam ettirmesi tepkilere sebep oldu. Bölgedeki diğer ordu birlikleriyle çeşitli zaferler kazandı ancak Ardahan'da ciddi bir yenilgiye uğradı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Bunun üzerine Ermeni çetelere karşı mücadele etmekle görevlendirildi. 1915 de alınan kararla Erzurum ve çevresindeki Ermenilerin tehcir edilmesini organize etti. Tehcir süresinde emrini verdiği bazı komitacıların yargısız infazları nedeniyle bu görevinden de alındı. Yeni görev yeri olan Bitlis'te, emirleri ihlal edip çıkan isyanlara karşı aşırı sert davrandığından dolayı, bu seferde Bağdat'a gönderildi. Bağdat cephesinde de emirleri ihlal etti ve fevri olarak emrettiği bir taarruzda bölüğünün büyük kısmını kaybetti. Bu olay cephe günlerinin de sonu oldu ve acilen İstanbul'a çağrıldı

İdam Edilişi
İstanbul günlerinde İttihat ve Terakki yönetimi ile ters düştü ve İtilaf devletleri ile barış için İttihat ve Terakki hükümetini ikna, bu mümkün olmazsa darbe ile devirme planları yaptı. İttihat ve Terakki hükümetini dağıtmak, İtilaf devletleri ile barış yapacak bir hükümet getirmek istiyordu. Başkomutan ve Harbiye Nazırı adayı ise Mustafa Kemal'di. İttihat ve Terakki içindeki entrikaların sonucunda Talat Bey grubunun Enver Paşa'yı kandırması sonucunda hükümeti devirmeye teşebbüs ve Harbiye Nazırı Enver Paşa'ya suikast suçlamasıyla tutuklandı. Enver Paşa Yakup Cemil'in idam edilmesinden yana değildi. Ancak Enver Paşa'nın yurtdışında bulunmasını fırsat bilen Talat Paşa Yakup Cemil'in idamına karar verdi. 11 Eylül 1916 günü kurşuna dizilerek idam edildi

Yakub Cemil efsaneleri

Beyazıt'tan Kağıthane'ye idama yaya götürülürken, Yolda bir karpuz arabasını çevirmiş, "asker evlatlarım susamışlardır" diyerek idam mangasına karpuz ısmarlamıştır.

İdamında vücuduna 14 mermi saplanmasına rağmen yarım saat boyunca can vermediği söylenir.
Vücudundan sızan kanların toprağa önce vatan yazdığı efsanesi türemiştir.

Kendisini idam edecek olan askerlerin "ateş" emrine rağmen ateş edemedikleri daha sonra Yakub Cemil'in olayı fark ederek asker nişan al -güldükten sonra - "ateş" emrini kendisinin verdiği söylenir ve o emir vermeden ateş edilmemişdir.

Atatürk Trablusgarp'de yaşanan olaydan dolayı çok sevdiği Yakup Cemil'e çok kızmıştır, onun hakkında şu sözü sarf ettiği söylenir. "Eğer bir gün bir ihtilal yaparsam yanıma alacağım ilk adam Yakup Cemil'dir, ihtilalden sonra da ilk asacağım kişi de yine Yakup Cemil'dir."

Yakup Cemil'in idamının ardından Atatürk, Ali Fuad (Cebesoy)'a şunları söylemiştir: "Yakup Cemil asılmış. Sebebi de ben başkomutan vekili ve harbiye nazırı olmadıkça kurtuluş yoktur demiş.Dediğini yapmış bile olsaydı ben İstanbul'a gittiğimde ilk iş olarak Yakup Cemil'i cezalandırırdım. Eğer ben o ve onun gibiler tarafından iktidara getirilecek bir adamsam, adam değilim!"
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,743
Mesajlar
1,523,046
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst