cagdas90
Çıktım, Gördüm, Geldim
- Mesajlar
- 397
- Tepkime Puanı
- 0
Arkadaşlar Outdoor dergisinin Survival eki'nde gördüğüm birkaç şeyi tam anlamadım ve sormak istedim bu konuyu da açacak en uygun yerin burası olduğunu düşündüm yanlış bir yere açtıysam bağışlayın lütfen.
İlk olarak suyun üzeri örtülüyse ve derelerde vs. işe yarayan bir balık yakalama stili; diyor ki ellerinizi avuç içi yukarı bakacak şekilde suya sokup kıyı boyunca balığı arayın bulduğunuzda ellerinizi yavaşça balığın altına sokup hızla kıyıya fırlatın. Burda suyun üzeri örtülü yani görmüyoruz, balığı ellerinizle hissetmek için kıyı boyunca ellerinizi gezdirerek balığı arıyorsunuz. Balığı hissetmek için de balığa elinizin değmesi gerekir şimdi benim anlamadığım eliniz değince balık kaçmıyor mu kaldı ki elinizi altına sokuyosunuz hatta eliniz ona doğru gelirken bile kaçar gider sonuçta el bu kocaman şey.
İkincisi yön bulma yöntemlerinden manyetize edilen iğnenin kuzey-güney doğrultusunda salınımı sonucunda durduğu an kuzeyi gösterir diyor ama hangi ucunun kuzeyi gösterdiğini söylemiyor. İğnenin iki ucu yok mudur arkadaşlar ? Aynı şey manyetize edilen jiletin ipin ucunda sallandırılması için de geçerli.
Üçüncüsü su bulmak için yere bi çukur açın çukurun içine bir kap yerleştirin çukurun ağzına naylon gerip ortasına taş koyarak naylonu aşağı gerdirin ki ortası aşağı inip kabın ağzının üstüne gelsin çukurdaki nem naylonda yoğunlaşarak aşağı kaysın ve kaba aksın nem bitince yeni bir çukur açın diyor. Bir survival durumunda her kalori her enerji zerresi hayati öneme haizken çukur açmak gibi aşırı yorucu ve uzun bir faaliyetle ordan içeceğimiz suyun kaç katıni o çukuru açarken kaybetmiş olmaz mıyız ? İdrarımızı içsek daha iyi değil mi ?
Şu şekilde anlaşılmak istemem ben Outdoor dergisini eleştirmek için değil bu son derece iyi anlaşılması etüt edilmesi gereken survival konularına bir aydınlık getirmek için bu konuyu açtım. Saygılar.
İlk olarak suyun üzeri örtülüyse ve derelerde vs. işe yarayan bir balık yakalama stili; diyor ki ellerinizi avuç içi yukarı bakacak şekilde suya sokup kıyı boyunca balığı arayın bulduğunuzda ellerinizi yavaşça balığın altına sokup hızla kıyıya fırlatın. Burda suyun üzeri örtülü yani görmüyoruz, balığı ellerinizle hissetmek için kıyı boyunca ellerinizi gezdirerek balığı arıyorsunuz. Balığı hissetmek için de balığa elinizin değmesi gerekir şimdi benim anlamadığım eliniz değince balık kaçmıyor mu kaldı ki elinizi altına sokuyosunuz hatta eliniz ona doğru gelirken bile kaçar gider sonuçta el bu kocaman şey.
İkincisi yön bulma yöntemlerinden manyetize edilen iğnenin kuzey-güney doğrultusunda salınımı sonucunda durduğu an kuzeyi gösterir diyor ama hangi ucunun kuzeyi gösterdiğini söylemiyor. İğnenin iki ucu yok mudur arkadaşlar ? Aynı şey manyetize edilen jiletin ipin ucunda sallandırılması için de geçerli.
Üçüncüsü su bulmak için yere bi çukur açın çukurun içine bir kap yerleştirin çukurun ağzına naylon gerip ortasına taş koyarak naylonu aşağı gerdirin ki ortası aşağı inip kabın ağzının üstüne gelsin çukurdaki nem naylonda yoğunlaşarak aşağı kaysın ve kaba aksın nem bitince yeni bir çukur açın diyor. Bir survival durumunda her kalori her enerji zerresi hayati öneme haizken çukur açmak gibi aşırı yorucu ve uzun bir faaliyetle ordan içeceğimiz suyun kaç katıni o çukuru açarken kaybetmiş olmaz mıyız ? İdrarımızı içsek daha iyi değil mi ?
Şu şekilde anlaşılmak istemem ben Outdoor dergisini eleştirmek için değil bu son derece iyi anlaşılması etüt edilmesi gereken survival konularına bir aydınlık getirmek için bu konuyu açtım. Saygılar.