Ynt: Snowboard Seçimi Hakkında Yardım
salih46' Alıntı:
snoboard ayeni başlaycağım bunun için bi board almam lazım fakat hiç bir bilgim yok nasıl bir board almam gerektiğine dair.
kullanma yerlerim şöyle;
dağcıyım, kışın zirve tırnanışından sonra inişte kulalnacağım ve iyi manevra yapabilmem gerekiyor galiba boy ile orantılı olması gerekiyor boyumda 176.
yardımcı olursanız çok sevinirim..
Merhaba Salih46, snowboard seçiminde dikkat etmeniz gereken birden çok kriter var. Bunlar arasında öncelikle hangi şekilde kaymak istediğinize karar vermelisiniz ve bir diğer önemli konu da hangi ayağınız önde kayacaksınız? Bunlar çok önemli 2 soru çünkü almanız gereken board tipini belirleyecek. Daha sora kilonuz, kayacağınız zemin, spor geçmişiniz gibi faktörler devreye girecek. Esas olarak 4 tip board ve bunlarla yapılabilen kayma şekilleri var.
Örneğin; "Ben sadece efendi efendi kayarım, atlama zıplama olaylarına girmem... desem de şeytan dürttüğü zaman da biraz atraksiyon yapmak isterim..." derseniz eğer, sizin için freeride bir board daha uygun olacaktır. Freeride boardlar genelde simetrik çift yönlü, orta-sert arası bir sertlikte ve nispeten uzun olan boardlardır ve genellikle soft boot tabir edilen yumuşak ayakkabılarla kullanılır. Bu kayma şeklinde kayıcı daha çok düzeltilmiş zeminlerde, gerekirse bol karda, az da olsa engebelerde rahatlıkla kayar ve bu boardlar atlamaya zıplamaya çok da uymazlar. Adından da anlaşılacağı gibi, serbest bir şekilde kaymak için yapılmışlardır.
"Kardeşim ben adrenalin delisiyim, uçarım, kaçarım, zıplar konarım..." derseniz eğer, arazinin doğal engelleri, raylar, tepeler, tümsekler, snowparklar sizin eğlence alanınız olacaksa, bu sefer de freestyle br board edinmeniz daha yerinde olur. Bu tip boardlar, freeride'a oranla biraz daha yumuşak ve kısa olup, daha derin bir çelik kenara sahiptir (edge denir) ve dönüşlerin biraz daha keskin yapılmasını sağlar. Aynı zamanda en çok kullanılan board şeklidir. Her iki tarafı da simetriktir ve kayan kişi iki tarafı da eşit kullanabilir. Ayakkabı ise genellikle soft boot yani yumuşak tiptir.
Bunların karışımı olan, "hepsinden biraz olsun ama hiçbirinden tam olmasın" derseniz, bu sefer de all-rounder tabir edilen çok amaçlı bir board işinizi görecektir. Bahsettiğim iki boardun da özelliklerinden biraz olsun taşır.
Sonuncu tip ise, racing/Alpine denen ve genelde tek taraflı olan, arkadaki kısmının düz kesim olduğu gayet sert ve dar boarddur ki bunlar adından da anlaşılacağı gibi yarış amaçlı kullanılır, kayarken ayak değiştiremez, atlayıp zıplayamazsınız. Sadece ileri doğru hızlı ve sert dönüşlere uygundur. Bağlamaları daha farklıdır ve kullanılan ayakkabı hard boot denen, kayak ayakkabıları gibi olan sert ayakkabılardır.
Bağlama konusuna gelince, burada da karşımıza 4 ana tip çıkıyor. Bunlardan en sık kullanılan ikisi, yumuşak ayakkabılar için yapılmıştır ve "Flow in" ve "Strap in" denen modelleri vardır. Flow inler, ayağı üstten tamamen sarar ve bilekle ayağı maksimum tutar, giiyip çıkarması da kolaydır. Strap inler, ayağın üstünden ve bileğin etrafından geçen, tırtıklı bir sıkma mekanizmasıyla kullanılan bir sistemdir ve aynı zamanda ayağın arkasını da destekleyen bir sistemdir. Bu ikisini yumuşak ayakkaılarla kullanabilir, otele döndüğünüzde ayakkabı değiştirme zahmeti olmadan otelde gezebilirsiniz. Sıcak da tutarlar
3. sistem, step in denen ve ayakkabının altındaki çelik dişlerle bordun bağlamalarına oturulan sistemdir ki bence biraz eziyetli ve ayağınızdan çıkardığınızda ayakkabınızın altına kar sıkışmışsa , temizlemesi vs. zor oluyor ve kullanımı eziyet gibi. 4. ve son sistemse, sert ayakabılar için tasarlanmış klipsli sistemdir. Ayakkabının ön ve arkasındaki çıkıntılar bağlamanın klipsleri tarafından sıkıştırılır ve kayılır. Tak-çıkarı kolaydır ama her kayak dönüşü ayakkabı değişmek eziyettir.
Gelelim duruşa: Burada da esas olarak 2 ana duruş mevcut: Bunlardan ilki, regular denen ve sol ayak önde olan, ikincisi goofy denen ve sağ ayak önde olan. Siz bu iki ayak arasında geçiş yapabiliyorsanız eğer, sizin için sorun yok demektir
Bunu da en kolay nasıl anlarsınız, ayakta durun, bir arkadaşınız sizi haber vermeden itsin. Hangi ayağınız ilk olarak öne attıysanız bu genelde sizin duruş ayağınızdır. O ayak önde kayacaksnız demektir.
Son olarak, boardun bağlamalarının açısı ve sizi soktuğu duruş açısı. Burada esas olarak karşımıza 4 ana açı şekli çıkıyor. 1. Forward denen ileri bakan duruşta öndeki ayağın açısı 12-21, arka ayak ise 0-10 derece bir açıyla ayarlanmalı. 2. şekil, Alpine style denen, yarış için kullanılan ve günlük hayatta kullanamayacağınız şekil ki bunda ön ayak 50-70 derece, arka ayak ise bu açılardan genelde 10 derece eksik ayarlanıyor. 3. açı, duck denen açı, burada bir ördek gibi duruyorsunuz. Bu ne demek? Ön ve arka ayaklar birbirine eşit ters açılarla ayarlanmalı. Yani, sağ ayak önde kayan birini alalım, sağ ayak gidiş yönüne +10, arka ayak gidiş yönünün tersine -10 derece ayarlanmalı. Kullanışlı ama alışkanlık gerektiriyor. Avantajı ise, her iki ayağınızı iyi kullanmanız durumunda her türlü kayabilirsiniz. 4. ve son açı ise flat denen, her iki ayağın açısı 0 derecede yani boarda tam dik. Yine her iki tarafın iyi kullanılması durumunda kullanılabilir ama dezavantajı sert açılı dönüşlerde ayakkabının burnu yere sürtebilir.
Boardu seçerken boyun uzaması yüksek hızda stabilite sağlar ve hızlı dönüşleri rahat yaparsınınız ama özellikle yavaş dönüşlerde manevra zorlaşır. Kısa board ise yüksek hızda çok stabil değildir ve hızlanınca yalpalamaya başlatabilir, ama düşük hızlı dönüşlerde manevra kolaydır, atlama zıplama daha rahattır. Boardun boyu erkekler için genelde 152 cm-166 cm arasıdır. Eğer çok kilolu değilseniz, ki board seçiminde esas olan boydan ziyade kilo ve kayılmak istenen zemindir, çene hizanızı geçmeyecek bir board almanızdır. Türkiye'deki pistlerde hem düzgün zeminler, hem sert buzlu zeminler, hem helva kar gibi yumuşak zemin hm de bol kar bulabileceğiniz gözönünde bulundurursak benim size tavsiyem 154-156 cm (max.) freestyle bir board, yumuşak ayakkabılar ve flow in veya strap in bağlama almanızdır. Hem yumuşaklığından faydalanır, hem her türlü zeminde kayarsınız. Markaya ise çok takılmayın derim. Türkiye'de esas olarak Burton ve Rossignol satılır. İkisi de iyi markalardır. Her satıcı kendi malını över, aman efendim Burton en iyisidir vs. der. Yok öyle birşey. Ferrari de alsanız, şehir içinde kullanacak olduktan sonra o paraya gerek yoktur. Buradan şu iyidir, bu ucuzdur, bu şöyledir demek için söylemiyorum. Türkiye'de satıcıların çoğu çok bilgisiz ve kulaktan dolma yalan yanlış bilgi sahibi. Size en pahalı en iyisidir diye ürün de satmak isteyebilir. Boardda esas olan şey altının waxlanmış ve çeliklerinin eğelenmiş olmasıdır. Dünyanın en iy boarduna bakım yapmazsanız, en ucuz ve bakımlı board onu siler atar. Yapılan madde hepsinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. O yüzden isme kanıp da paranızı boşa harcamayın derim. Türkiye'de en iyisi Burton gibi bir yargı var ki bence biraz abartılmış. Burton tabii ki çok iyi ve dünya lideri bir marka, ama emin olun diğer bilinen markalar da ondan aşağı değil.
Ha bir de, bu kadar para harcamışken bir de kask alın derim.
Umarım yardımcı olabilmişimdir