seyyahasan
Kamp II
Herkese selamlar.
İlk ikisini gerçekleştirdiğimiz Sinan'a Saygı Fotoğraf Gezileri'mizin üçüncüsüne geldik.
Şimdi sıra Eyüp semtinde.
Daha önceki gezilerimizin ayrıntıları;
Gezenbilir "Sinan'a Saygı" Fotoğraf Gezisi 1; Beşiktaş'tan Üsküdar'a
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=4164
Gezenbilir "Sinan'a Saygı" Fotoğraf Gezisi 2; Sultanahmet'ten Kadırga'ya
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=5471
17 Mart 2007 Cumartesi
11.00 Pierre Loti'ye çıkan teleferik önünde buluşma.
12.00 Pierre Loti'nin eşsiz manzarasında öğle kahvesini içmeyi müteakip fotoğraf gezimiz başlıyor.
16.00 Fotoğraf gezimiz sona eriyor.
Gelebilecekler lütfen listeye isimlerini yazsınlar.
Gezimizde buluşmak üzere hoşçakalın.
3. Sinan Gezi Yolu: Eyüp
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Siyavuş Paşa Evladı Türbesi
Pertev Paşa Türbesi
Zal Mahmut Paşa Külliyesi
Defterdar Mahmut Çelebi Camii
Eyüp, Mimar Sinan’ın sur dışında yaptığı eserlerin büyük bir bölümünü sınırları içinde barındıran bir ilçe. Ne yazık ki bu eserlerin birçoğu 16. yüzyıl özelliklerini kaybetmiş. Ama özgünlüğünü koruyan Sinan yapılarının birbirine çok yakın oluşu gezi yolunu cazip kılıyor. Ayrıca Eyüp Sultan Camii, çevresi ve İstanbul’un büyüleyici silüetini izleyebileceğiniz Pierre Loti Kahvesi de gezinize ayrı bir zenginlik katacak. Hemen belirtelim, bu gezide göreceğiniz Sinan yapıları, Eyüp’ün dinî önemine paralel olarak türbe ağırlıklı olacak.
Geziye, Pierre Loti Kahvesi’nde yapacağınız kahvaltının ardından bir fincan Türk kahvesi içerek başlamanızı öneriyoruz. Sabahleyin Eyüp’ün en tepe noktasına çıkmaya üşenenlerin yardımına teleferik yetişiyor. Kahvenizi içtikten sonra isterseniz yürüyerek de Eyüp Sultan meydanına inebilirsiniz. İlk ziyaret edeceğiniz yapı Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü vezirazamı Sokullu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı sınırlı boyutlardaki külliye… Bosna doğumlu Sokullu’nun İstanbul, Anadolu ve Trakya’da yaptırdığı gösterişli külliyeler yerine İstanbul’un müslümanlar için en kutsal mekân Eyüp’te gömülmeyi tercih etmiştir. Eyüp Sultan meydanında bulunan, darülkurra, medrese ve Sokullu’nun türbesinden oluşan külliye günümüze küçük değişiklikler dışında özgünlüğünü koruyarak gelmiştir.
1582-1584 yılları arasında Mimar Sinan’ın inşa ettiği Siyavuş Paşa Evladı Türbesi, Sokullu Külliyesi ile karşılıklıdır. Kapıdaki Siyavuş Paşa Türbesi yazısı sizi şaşırtmasın. Siyavuş Paşa’nın kendisinden önce vefat eden oğulları için yaptırdığı türbe, 16. yüzyıl kaynaklarında Siyavuş Paşa Evladı Türbesi olarak geçer. Daha sonra kendisi için bir türbe yaptırmayan Siyavuş Paşa da buraya defnedilmiştir. Sinan ve Siyavuş Paşa arasında bir işveren-mimar ilişkisinin dışında, o dönemde sıkça rastlanan büyük bir çekişme de vardı. Sinan, hayatının son yıllarında, kendisinden sonra baş mimarlık görevi için Mehmet Subaşı’nın uygun olacağını belirtir. Fakat buna karşılık, veziriazam Siyavuş Paşa bu görev için Davut Ağa’yı düşünmektedir. Bu durum Sinan ve Siyavuş Paşa arasındaki ilişkinin kötüleşmesine neden olmuş; Siyavuş Paşa saraydaki etkinliğiyle tanınan Mehmet Ağa’yı da arkasına alarak Sinan’dan sonra Davut Ağa’nın baş mimar olarak atamıştır. Türbe, pazartesi günü dışında her gün ziyarete açık.
Siyavuş Paşa Evladı Türbesi’nin arkasında bulunan Beybaba Sokağı, vezir Pertev Paşa’nın kendisi için Sinan’a yaptırdığı türbeye ulaştırır. Pertev Paşa ile Sinan’ın tanışıklığı, Paşa’nın vefatından neredeyse otuz yıl öncesine dayanıyor. Pertev Paşa, Sinan’ın çıraklık dönemi eseri diye tanımlanan Şehzade Mehmet Camii’nin bina eminiydi. Günümüzde üstü açık türbenin çatı örtüsünün özgün hali ve Pertev Paşa dışında türbede bulunan ondört mezarın kimlere ait olduğu konusunda elimizde fazla bir bilgi maalesef bulunmamakta.
Büyük olasılıkla saatiniz öğle vaktini gösteriyor. Yemeğinizi Eyüp Sultan meydanındaki lokantalarda yedikten sonra Zalpaşa Caddesi’ne doğru kısa bir yürüyüş yapabilirsiniz. Burada Zal Mahmut Paşa ve eşi Şah Sultan tarafından yaptırılan günümüzde Zal Mahmut Paşa Külliyesi olarak anılan yapılar topluluğunu göreceksiniz. Külliye içinde ilginizi en çok çekecek yapı, büyük olasılıkla yüksek ve bol pencereli beden duvarlarıyla cami olacak. Eğer Zalpaşa Caddesi’nden değil de sahil yolundan, yani Defterdar Caddesi’nden külliye girecek olursanız yüksek duvarlardan kubbeyi görmekte bile zorlanacaksınız. Sinan burada da, Kadırga’daki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin arazisi gibi eğimli bir arazide çalışmış.
Yapının 16. yüzyıl mimarisi içinde farklı bir görünüme sahip olması kadar, banilerinin hayat öyküleri de yapıyı ilginç kılıyor. II. Selim’in kızı olan Şah Sultan ikinci evliliğini Zal Mahmut Paşa ile yapıyor. İlk evliliğini yaptığı Çakırcıbaşı Hasan Paşa ile Zal Mahmut Paşa arasından bir benzerlik var. İki kişi de farklı zamanlarda şehzade ölümlerinden sorumlu tutuluyor; Çakırcıbaşı Hasan Paşa Şehzade Beyazıt’ı, Zal Mahmut Paşa’da Şehzade Mustafa’yı boğarak öldürüyor. Bu iki olay tarihte, II. Selim’in tahta çıkmasının zeminini hazırlayan olaylar arasında gösteriliyor. Bu olaydan sonra -aynı zamanda çok kuvvetli bir güreşçi olan- Mahmut Paşa, İran efsanelerinde gücü simgeleyen bir kahramanın (zal) adıyla anılmaya başlıyor.
Yorgunluğunuzu Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nin alt medresesinde içeceğiniz bir demli çay ile giderdikten sonra gezi yolunuzun son durağına, Defterdar Mahmut Çelebi Camii’ne doğru yürüyebilirsiniz. Beş dakika yürüyüş mesafesindeki yapı özellikle hat sanatı ile ilgilenenlerin ilgisini çekecektir. Uzun yıllar defterdarlık yapmış olan Mahmut Çelebi dönemin ünlü hattatlarındandır. Osmanlı tarihinin en ünlü hattatlarından Şeyh Hamdullah’ın öğrencisi Mahmut Çelebi’nin açık türbesini caminin haziresinde ziyaret edebilirsiniz.
İlk ikisini gerçekleştirdiğimiz Sinan'a Saygı Fotoğraf Gezileri'mizin üçüncüsüne geldik.
Şimdi sıra Eyüp semtinde.
Daha önceki gezilerimizin ayrıntıları;
Gezenbilir "Sinan'a Saygı" Fotoğraf Gezisi 1; Beşiktaş'tan Üsküdar'a
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=4164
Gezenbilir "Sinan'a Saygı" Fotoğraf Gezisi 2; Sultanahmet'ten Kadırga'ya
http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=5471
17 Mart 2007 Cumartesi
11.00 Pierre Loti'ye çıkan teleferik önünde buluşma.
12.00 Pierre Loti'nin eşsiz manzarasında öğle kahvesini içmeyi müteakip fotoğraf gezimiz başlıyor.
16.00 Fotoğraf gezimiz sona eriyor.
Gelebilecekler lütfen listeye isimlerini yazsınlar.
Gezimizde buluşmak üzere hoşçakalın.
3. Sinan Gezi Yolu: Eyüp
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Siyavuş Paşa Evladı Türbesi
Pertev Paşa Türbesi
Zal Mahmut Paşa Külliyesi
Defterdar Mahmut Çelebi Camii
Eyüp, Mimar Sinan’ın sur dışında yaptığı eserlerin büyük bir bölümünü sınırları içinde barındıran bir ilçe. Ne yazık ki bu eserlerin birçoğu 16. yüzyıl özelliklerini kaybetmiş. Ama özgünlüğünü koruyan Sinan yapılarının birbirine çok yakın oluşu gezi yolunu cazip kılıyor. Ayrıca Eyüp Sultan Camii, çevresi ve İstanbul’un büyüleyici silüetini izleyebileceğiniz Pierre Loti Kahvesi de gezinize ayrı bir zenginlik katacak. Hemen belirtelim, bu gezide göreceğiniz Sinan yapıları, Eyüp’ün dinî önemine paralel olarak türbe ağırlıklı olacak.
Geziye, Pierre Loti Kahvesi’nde yapacağınız kahvaltının ardından bir fincan Türk kahvesi içerek başlamanızı öneriyoruz. Sabahleyin Eyüp’ün en tepe noktasına çıkmaya üşenenlerin yardımına teleferik yetişiyor. Kahvenizi içtikten sonra isterseniz yürüyerek de Eyüp Sultan meydanına inebilirsiniz. İlk ziyaret edeceğiniz yapı Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü vezirazamı Sokullu Mehmet Paşa’nın yaptırdığı sınırlı boyutlardaki külliye… Bosna doğumlu Sokullu’nun İstanbul, Anadolu ve Trakya’da yaptırdığı gösterişli külliyeler yerine İstanbul’un müslümanlar için en kutsal mekân Eyüp’te gömülmeyi tercih etmiştir. Eyüp Sultan meydanında bulunan, darülkurra, medrese ve Sokullu’nun türbesinden oluşan külliye günümüze küçük değişiklikler dışında özgünlüğünü koruyarak gelmiştir.
1582-1584 yılları arasında Mimar Sinan’ın inşa ettiği Siyavuş Paşa Evladı Türbesi, Sokullu Külliyesi ile karşılıklıdır. Kapıdaki Siyavuş Paşa Türbesi yazısı sizi şaşırtmasın. Siyavuş Paşa’nın kendisinden önce vefat eden oğulları için yaptırdığı türbe, 16. yüzyıl kaynaklarında Siyavuş Paşa Evladı Türbesi olarak geçer. Daha sonra kendisi için bir türbe yaptırmayan Siyavuş Paşa da buraya defnedilmiştir. Sinan ve Siyavuş Paşa arasında bir işveren-mimar ilişkisinin dışında, o dönemde sıkça rastlanan büyük bir çekişme de vardı. Sinan, hayatının son yıllarında, kendisinden sonra baş mimarlık görevi için Mehmet Subaşı’nın uygun olacağını belirtir. Fakat buna karşılık, veziriazam Siyavuş Paşa bu görev için Davut Ağa’yı düşünmektedir. Bu durum Sinan ve Siyavuş Paşa arasındaki ilişkinin kötüleşmesine neden olmuş; Siyavuş Paşa saraydaki etkinliğiyle tanınan Mehmet Ağa’yı da arkasına alarak Sinan’dan sonra Davut Ağa’nın baş mimar olarak atamıştır. Türbe, pazartesi günü dışında her gün ziyarete açık.
Siyavuş Paşa Evladı Türbesi’nin arkasında bulunan Beybaba Sokağı, vezir Pertev Paşa’nın kendisi için Sinan’a yaptırdığı türbeye ulaştırır. Pertev Paşa ile Sinan’ın tanışıklığı, Paşa’nın vefatından neredeyse otuz yıl öncesine dayanıyor. Pertev Paşa, Sinan’ın çıraklık dönemi eseri diye tanımlanan Şehzade Mehmet Camii’nin bina eminiydi. Günümüzde üstü açık türbenin çatı örtüsünün özgün hali ve Pertev Paşa dışında türbede bulunan ondört mezarın kimlere ait olduğu konusunda elimizde fazla bir bilgi maalesef bulunmamakta.
Büyük olasılıkla saatiniz öğle vaktini gösteriyor. Yemeğinizi Eyüp Sultan meydanındaki lokantalarda yedikten sonra Zalpaşa Caddesi’ne doğru kısa bir yürüyüş yapabilirsiniz. Burada Zal Mahmut Paşa ve eşi Şah Sultan tarafından yaptırılan günümüzde Zal Mahmut Paşa Külliyesi olarak anılan yapılar topluluğunu göreceksiniz. Külliye içinde ilginizi en çok çekecek yapı, büyük olasılıkla yüksek ve bol pencereli beden duvarlarıyla cami olacak. Eğer Zalpaşa Caddesi’nden değil de sahil yolundan, yani Defterdar Caddesi’nden külliye girecek olursanız yüksek duvarlardan kubbeyi görmekte bile zorlanacaksınız. Sinan burada da, Kadırga’daki Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’nin arazisi gibi eğimli bir arazide çalışmış.
Yapının 16. yüzyıl mimarisi içinde farklı bir görünüme sahip olması kadar, banilerinin hayat öyküleri de yapıyı ilginç kılıyor. II. Selim’in kızı olan Şah Sultan ikinci evliliğini Zal Mahmut Paşa ile yapıyor. İlk evliliğini yaptığı Çakırcıbaşı Hasan Paşa ile Zal Mahmut Paşa arasından bir benzerlik var. İki kişi de farklı zamanlarda şehzade ölümlerinden sorumlu tutuluyor; Çakırcıbaşı Hasan Paşa Şehzade Beyazıt’ı, Zal Mahmut Paşa’da Şehzade Mustafa’yı boğarak öldürüyor. Bu iki olay tarihte, II. Selim’in tahta çıkmasının zeminini hazırlayan olaylar arasında gösteriliyor. Bu olaydan sonra -aynı zamanda çok kuvvetli bir güreşçi olan- Mahmut Paşa, İran efsanelerinde gücü simgeleyen bir kahramanın (zal) adıyla anılmaya başlıyor.
Yorgunluğunuzu Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nin alt medresesinde içeceğiniz bir demli çay ile giderdikten sonra gezi yolunuzun son durağına, Defterdar Mahmut Çelebi Camii’ne doğru yürüyebilirsiniz. Beş dakika yürüyüş mesafesindeki yapı özellikle hat sanatı ile ilgilenenlerin ilgisini çekecektir. Uzun yıllar defterdarlık yapmış olan Mahmut Çelebi dönemin ünlü hattatlarındandır. Osmanlı tarihinin en ünlü hattatlarından Şeyh Hamdullah’ın öğrencisi Mahmut Çelebi’nin açık türbesini caminin haziresinde ziyaret edebilirsiniz.