Bu bilgi kısmen doğru.18 Kasımda muayeneye gittiğimde 12 eylül de biten muayene için normal gecikme cezası ödedim.Sebebini sordum,uygulama 11 eylül den önce ki gecikmeler geçerliymiş,bir gün ile kaçırmışız.
Tunay-Tugay Demiral (Tugay58) arkadaşlarımızın biricik kızları, Safiye Cevriye ile damat Muharrem Yiğen 'nin Bu hafta cuma günü düğün törenindeydik.
Allah, bir ömür boyu mutluluklarını daim etsin.
Kutlayan tüm dostlara ayrı ayrı teşekkür ederiz
Ayrıca katılan İlhan,Firdevs çiftine de minnettarız düğün sonrası birlik de çıktığımız gezi sonrası Misi Kampından
Sevgi ve saygılarımızla
Robert Bosch
Bu adem oğlu Alman vatandaşıdır.I.Dünya savaşı çıktığında henüz pek para kazanmamış bir Tüccar kimyagerdir.Gider savaştaki Alman hükümetine savaşta kullanmaları için ucuz maliyetli zehirli gaz teklif eder,satın alırlar kullanırlar ve binlerce asker Bosch un üretip satıp zengin olduğu zehirli gaz ile ölür.
Sonrada geçmişini bilmeyenlere ibretlik laflar eder.
Robert Bosch
Bu adem oğlu Alman vatandaşıdır.I.Dünya savaşı çıktığında henüz pek para kazanmamış bir Tüccar kimyagerdir.Gider savaştaki Alman hükümetine savaşta kullanmaları için ucuz maliyetli zehirli gaz teklif eder,satın alırlar kullanırlar ve binlerce asker Bosch un üretip satıp zengin olduğu zehirli gaz ile ölür.
Sonrada geçmişini bilmeyenlere ibretlik laflar eder.
Zehirli gazın en kalitelisi filan değil hatta kaliteli bile değil,en ucuzunu ve en kolayını imal etmiş.Gizli veya askeri sır da degil.Bildiğimiz saf KLOR. Zaten normal şartlarda gaz halinde bulunur.Bütün yaptığı tüplere doldurup doldurup cepheye sevk edilmesi, aç vanayı ölsün insanlar, gelsin paralar. Ben biliyorum ve buraya yazıyorum işte.Böyle hayatlar yok edilip kazanılan paranın sahibi olarak hiç sesini çıkarmaması hele insanlar hakkında konuşmaması gerekirken.
Robert Bosch
Bu adem oğlu Alman vatandaşıdır.I.Dünya savaşı çıktığında henüz pek para kazanmamış bir Tüccar kimyagerdir.Gider savaştaki Alman hükümetine savaşta kullanmaları için ucuz maliyetli zehirli gaz teklif eder,satın alırlar kullanırlar ve binlerce asker Bosch un üretip satıp zengin olduğu zehirli gaz ile ölür.
Sonrada geçmişini bilmeyenlere ibretlik laflar eder.
Acilen
Bu bilginin teyidini nasıl alabiliriz.
Ben interneti araştırdım bu yönde bir bilgi bulamadım
Bu bilgi doğru olsa , Yahudilerden bunu duyardık ve ders kitaplarına geçerdi.
merhaba arkadaşlar yavaş yavaş konunun dışına çıktığımız da fark ederek yanlış bir bilginin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.
2. dünya savaşı sırasında yahudi toplama kamplarında kullanılan kimyasal madde ZYKLON B adı verilen hidrojen syanid türevi bir gazdır. o yıllarda bu gazı üreten firma ile bosch'un ilgisi yoktur. auschwitz kampını da gezdiğim polonya gezisi ile ilgili gezi yazımda bu gaz maddesinin kutularını da fotoğraflamıştım ve hala ilgili başlık altında bu fotoğraflara ulaşabilirsiniz.
lütfen teyit etmeden yanlış bilgiler vermeyelim. elimizin altında en azından google denen bir şey var.
http://en.wikipedia.org/wiki/Zyklon_B
merhaba arkadaşlar yavaş yavaş konunun dışına çıktığımız da fark ederek yanlış bir bilginin düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.
2. dünya savaşı sırasında yahudi toplama kamplarında kullanılan kimyasal madde ZYKLON B adı verilen hidrojen syanid türevi bir gazdır. o yıllarda bu gazı üreten firma ile bosch'un ilgisi yoktur. auschwitz kampını da gezdiğim polonya gezisi ile ilgili gezi yazımda bu gaz maddesinin kutularını da fotoğraflamıştım ve hala ilgili başlık altında bu fotoğraflara ulaşabilirsiniz.
lütfen teyit etmeden yanlış bilgiler vermeyelim. elimizin altında en azından google denen bir şey var.
http://en.wikipedia.org/wiki/Zyklon_B
Konu nerelere geldi ama Bosch'un bu lafına güvenerek kıyma makinası almıştım. İki gün içinde kıyma makinasının bıçakları paslandı. Meğerse paslanmaz çelikten yapmamışlar. Her kullanımdan sonra kurulayıp, yağlayıp öyle sakla dediler. Sanki mutfakta değil atölyede kullanacağım. Bu benim mutfak aletlerinde Bosch'a son güvenişim oldu. Ne yazık ki lafla peynir gemisi yürümüyor .
( Not : Almanların gazla muhabbetini anlamak için Krakow'a uğramak gerek. )
sayın umut,
paylaştığınız blog yazısında bahsi geçen buluş amomyum nitrat'tır. zehirli gaz değildir. fritz ve carl bosch suni gübre buluşları için nobel almışlar. zyklon b gazı ile bir ilgilerinin olmadığı o yazıda da görülüyor zaten. bahsettiğiniz BASF şirketi amonyum nitratı patlayıcı üretiminde kullanmış. BASF şirketinin daha sonra ürettiği zyklon b gazının carl bosch ile ilgisini kuramadım.
sayın umut,
paylaştığınız blog yazısında bahsi geçen buluş amomyum nitrat'tır. zehirli gaz değildir. fritz ve carl bosch suni gübre buluşları için nobel almışlar. zyklon b gazı ile bir ilgilerinin olmadığı o yazıda da görülüyor zaten. bahsettiğiniz BASF şirketi amonyum nitratı patlayıcı üretiminde kullanmış. BASF şirketinin daha sonra ürettiği zyklon b gazının carl bosch ile ilgisini kuramadım.
Konu nerelere geldi ama Bosch'un bu lafına güvenerek kıyma makinası almıştım. İki gün içinde kıyma makinasının bıçakları paslandı. Meğerse paslanmaz çelikten yapmamışlar. Her kullanımdan sonra kurulayıp, yağlayıp öyle sakla dediler. Sanki mutfakta değil atölyede kullanacağım. Bu benim mutfak aletlerinde Bosch'a son güvenişim oldu. Ne yazık ki lafla peynir gemisi yürümüyor .
( Not : Almanların gazla muhabbetini anlamak için Krakow'a uğramak gerek. )
sayın bartek,
her ne kadar ben burada sanki bosch firmasını savunuyor gibi görünsem de aslında tek savunduğum şey bilgidir.
kapitalist dünyamızın neo-liberal sisteme doğru evriminde şirketlerin bireysel ahlakından elbette söz edilemez. bu sistemde aslolan düşük maliyet ile olabildiğince çok kar etmektir. markalaşma ve globalleşme perspektifinden baktığınız zaman "iyi mal iyi para" anlayışı uzun vadeye tahvil edilmiş umut ticaretidir. kar amacı güden bosch, apple ve benzeri global şirketler maliyet ve kar amaçlı varoluşlarına uygun bir şekilde üretimlerini çin gibi ülkelere kaydırmışlardır. ucuz maliyet ve ucuz iş gücü ile bize ulaşan ürünler globalleşen bu dünyada kendi alternatifsizliklerini yeniden üretir duruma gelmiştir. alman devlet disiplininin maskesi arkasında faaliyet gösteren bir firma, marka güvenilirliğini içimize reklam yoluyla ve global pazarlar aracılığıyla işlemekte. kullandığınız aletin bıçağı paslandığında sebep aradığımız zaman "nerede üretilmiş" gibi bir soru ve ardından gelen cevabıyla kendimizi rahatlatabiliriz.
aslında tartıştığımız konu firma, markalaşma ve üretici-tüketici algısı ekseninde güzel bir yere varacak gibi duruyor.
tartışma üslubu her ne kadar genel geçer olarak adab-ı muaşeret kuralları dahilinde yapılagelir olsa da farkında olmadan basitleşip konuyu çıkmaza sokanlar için belli safsatalar tanımlanmıştır.
bunlardan birisi ad hominem ve bir diğeri de reductio ad hitlerum'dur.
tartışma sırasında karşınızdaki argümanı hitler ile özdeşlerştirecek bir done bulursanız bu tartışma "reductio ad hitlerum" olarak adlandırılır.
http://en.wikipedia.org/wiki/Reductio_ad_Hitlerum
konuyu amacından saptırmanın en globalist şeklidir.
ad hominem ise en aşağılık ve en çıkmaza sokan şeklidir.
http://en.wikipedia.org/wiki/Ad_hominem