Şarj Regülatörlerinin Bağlantısı

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan 12:01 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 11
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,120

12:01

Kamp II
Mesajlar
311
Tepkime Puanı
358
Yer
Bursa
İnternetten şöyle bir şema buldum (Kaynak: Kamp Rehberi kanalının videosu)



Üstteki araç aküsü dışında benim çekme karavanıma kurmayı planladığım güneş sistemi ve invertörle beraber sistem sonuçta bağlantısal açıdan buna benzeyecek.

Halihazırda 220v şarj regülatörüm doğrudan aküye bağlı. Mppt şarj regülatörünü de aküye bağlayınca bunlar kavga etmeyecek mi?
Yani karavana dışardan 220v şebeke elektriği aldığım zaman hem 220v şarj reg. hem de mppt şarj reg. aynı anda aktif olacak. İkisi de akünün o anki durumuna göre akım gönderecek. Bu durumda ne olacak?
220V'u bağlayınca mppt reg.ün akü bağlantısını kesmeye gerek var mı?
Cihazlar aşırı kibarsa "Efenim önden siz buyurun, yok valla olmaz, önden büyükler" falan diyerek aküyü boşlamasınlar diye endişe ettim.

@Havensis
@bulenttg
@fsirin
@egeboncuk
ve ilgili diğer arkadaşların yorumlarını bekliyorum tabii ki
 

Aküyü redresöre bağlayınca güneş enerjisi solar kontrolcüsünü iptal etmiyoruz. O da çalışmaya devam ediyor. Bu durum bendeki sistemde herhangi bir soruna yol açmadı.
 

Benim sistemimde giriş içi ilave olarak 2. alternatör de var. Sorun çıkmaması için giriş ve çıkış için iki ayrı şalter kullanıyorum. Giriş şalteri, güneş paneli, 220V ve alternatör seçecek şekilde ve yüksek akımlı. Çıkış şalteri 12V, 220V, 12+220V seçecek şekilde.
 


"ŞARJ REGÜLATÖRÜ" nedir?

Solar panelin regülatörü. Paneller normalde 18V civarında verir diye hatırlıyorum. Regülatör bunu akülerin şarjı için gereken seviyeye indiriyor. (Akü türüne göre şarj voltajı farklı olabiliyor. Regülatörde akü türünü seçtiğinizde gerisini regülatör hallediyor.)
 



Aküyü redresöre bağlayınca güneş enerjisi solar kontrolcüsünü iptal etmiyoruz. O da çalışmaya devam ediyor. Bu durum bendeki sistemde herhangi bir soruna yol açmadı.

Panellerin girişinde diyotlar var. Bunlar tersten gelen akımı durdurduğu için panelleri koruyor. Muhtemelen regülatörün girişinde de vardır. Sorun çıkmaması bu sayede oluyor. Ben diyotlara fazla güvenmediğim için şalterle ayırmayı tercih ettim.
 

.
11 senede toplamda iki yıl üzeri akü dahil hiçbir bileşenini değiştirmediğim sistemimde soları, şebekeyi ve alternatörü ikişer ikişer beraberce ve sorunsuzca kullandım.

Akü dolumunun, gerilimi minimal de olsa yüksek olan kaynaktan sağlanmasının işin temel çıkış noktası olduğundan yola çıkarsak:

Alternatör regülatörlerinin sınırladığı sabit voltaj, sıhhatli bir kurşun-asit bazlı akü dolumlarının “soğurma" aşaması için gerekli olan voltajdan bile düşük bir gerilim. Araç akülerinin sırf alternatörle kapasitelerinin ancak %80'ine kadar şarj edilebilmelerinin sebebi de zaten bu olmakta..
Bu dezavantajı bilindiği üzere akıllı DC/DC (Booster) aletleri üstelik gayet hızlı kaldırmakta. Kısaca alternatörün taşkın dolgu yapma kaabilyeti yok

Eğer aküye beraberce fazlı dolum yapabilen solar veya şebeke dolum cihazları da bağlanmış ise akü cinsine uygun olduğu müddetçe tam dolum zaten aşamalarına uygun yapılacağından, aralarında bir çatışma beklenmemesi lazım.
Eğer bu aletler fazlı yerine sadece doğrusal (linear) dolum yapabiliyorlarsa (basit redresör veya ucuz PWM solar regülatörü gibi) verilen değerlerini kontrol etmek yerinde olurdu ? Fakat bence malzemeden kısan üreticilerinin bu değerleri hiç olmazsa yüksek seçmemiş olabileceğini tahmin ediyorum.
Tabii sonuç eksik dolum olsa da aküye zarar gelmemiş oluyor.
Herkes Ferhat bey değil ki laboratuarlar tipi ayarlı güç kaynağı ile dolumu becersin.
Benim bereket iki aletim de fazlı dolum yaptığı gibi ayda bir akü hücrelerini eşitlemekte de geri kalmıyorlar..

Diğer sorunlu olabilecek noktalar olarak ise akü ile MPPT cihazı arasına konulacak anahtarın, bu aletlerde panelden önce akünün tanınmasını atlaması ile düzensiz akım impulslarının (?) LFP akünün BMS’ine zarar verebilme ihtimali olabileceğini okumuştum. Bereket ikisi de sistemimi ilgilendirmiyor.

Profesyonellerin cevabının gecikmesine dayanamayıp yazayım dedim. İnternetten mezun biri için bakalım ne kadar yanlışım çıkacak ?
 
Son düzenleme:

Konuyu biraz daha farklı bir yöne çekme amaçlı;

Elektrik ve Elektronik Onarım

adresinden alıntıdır.


Ben demiyorum. Elektronik, bilgisayar ve mikrodenetleyiciler konusunda 14 adet teknik kitap yazmış üstad Abdurrahman Taşbaşı diyor. Güncel sitesi kapanmış. Eski bir blogundan buldum bu yazıları. Neler düşünürsünüz bu konuyla ilgili?

Hatta bu konu ile ilgili 2020'de şöyle bir cihaz geliştirmiş ancak altındaki tıklanabilir link çalışmıyor maalesef;



Not : Kendisi liseden çok sevdiğim öğretmenimdir. Bugün olduğum insan olmamda emeği çoktur. Meslek seçimimde kabiliyetime uygun yönlendirmeyi sağolsun o yapmıştır.
 

.
Bahsettiğiniz kapasitedeki bir kişiye bir şey söylemek ne haddime.

Fakat aküme yaz kış hep bağlı duran solar sistemim için sahada yaptığım tecrübemi yukarıda okumuş olmalısınız.
Ayrıca 2000 li yıllardan itibaren kullanılmakta olan akıllı dolum cihazlarının son faz tampon dolumunu sadece miliamper seviyesinde yapıyor olması dolayısıyla akünün stand-by, spontane ve parasiter boşalımından bile az olan bu değer için akünün sonuçta dolumda olduğu bilmem söylenebilir miydi ?
(Tabii ki akü dolumda ama taşkın dolgu için gerekli tam dolgu aşığının devamlı olarak minimal de olsa aşılmadığını kast ettim)

Kendisi belki de eski tarz aletlerle olan dolumdan bahsetmiş olamaz mı ?
 
Son düzenleme:

Estağfurullah abi. Ben senin yazdığına antitez olarak yazmadım yanlış anlaşılmasın. Tamamen farklı bir bakış açısı olarak ortaya attım.

@tapatalk
 



.
Tez-anti tez, tartışarak doğruyu bulmanın diyalektiğinde var.
Zaten yazdığınız da kişiye değil, sadece teze anti.
Kısaca hassas olduğumu düşünecek kadar hassas olmanıza gerek yok..

Benim akıl yürütme bazlı görüşüm; taşkın olmadığı boyunca bir dolumun, aküye zarar verdiği üzerine bir bilgiye hiç bir yerde rastlamamamla ilgiliydi.
Ancak VARTA, çok fazlı dolum yapan yeni tip dolum aletlerinin "bazılarında" bile son, yani “yüzme” aşamasında beklenen kayıplardan fazla dolum yapıldığından, bu cinslerinin devamlı aküye bağlı kalmamasını tavsiye etmekte.

Bilmem ne kadar sıhhatli ama, belki en pratik yöntem; iki gün boyunca dolum aletine bağlı kalan bir akünün çevresine göre ısınıp ısınmadığını, elle kontrol etmek olurdu ?

Bu kayıpların hesabı hem zor hem de sisteme göre çok değişken.
Fakat tanınmış ciddi markaların, ortalama da olsa bu sınırı aşan aletleri piyasaya süreceğini sanmam. En azından marin ve karavan kullanımları için uzmanlaşan Victron ve Ctek firmaları bu gruptan sayılmalı.
 
Son düzenleme:

Yine derin konulara dalmışsınız arkadaşlar.

220V'dan redresör ve güneş paneli aynı anda aküye bağlı olduğunda hangisinin gerilimi yüksekse yükü o üstlenir. Akü gerilimi düşükse gerilim değerinin ne olduğunu akü belirler. Bu durumda her iki şarj sistemi de verebildiği akım kadar birlikte şarj ederler.
Akü doldukça gerilimi yükselir ve şarj akımı düşer. Hangi şarj cihazının gerilim değeri daha yüksekse en son sadece o şarj eder.
Peki bu durum aküye zarar verir mi?
Genel olarak vermez, bir sorun oluşturmaz ancak akü boşken her iki şarj cihazınızın verdiği akım toplanacağı için akünün max izin verilen şarj akımını aşıp aşmadığı kontrol edilebilir.