Merhaba Arkadaşlar,
2007 Haziran ayında yaptığımız sahilden batı ve doğu karadeniz gezimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gezi planını aşağıdaki saati saati ve kilometresi kilometresine yaptım.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
23 HAZİRAN – 30 HAZİRAN KARADENİZ GEZİ PROGRAMI
HACI ALİ YILMAZ TAKDİM EDER….
23 Haziran Cumartesi sabahı Saat 04.00 te Bismillah diyerek yola çıkıyoruz. İstanbul –Abant 285 km lik yolu katedip Saat 07.15 sularında kahvaltı için Abant gölünde mola veriyoruz. 08.30 sularında Abant Gölü-Bolu-YediGöller arasındaki toplam 109 km lik yolu katedip 10,30 gibi Yedi Göllere varıyoruz.Çevreyi dolaşıp öğle yemeğini yedikten sonra saat 13.00 gibi yola çıkıp Yedigöller-Mengen-Devrek arasındaki 82 km lik yolu katedip 14,30 gibi Devrek’e varıyoruz. Bastonlar diyarı devrekte 30 dakikalık moladan sonra 71 Km lik Devrek Bartın yolunu tamamlayarak 16,15 sularında Bartına varıyoruz. Dayımlarla kısa bir görüşmenin ardından 17,15 gibi Amasraya hareket ediyoruz. 17 Km lik yolu tamamlayıp tekrardan Bartına dönüyoruz. Dayımlarda konaklıyoruz.
24 Haziran Pazar günü sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkıyoruz. Bartın-Amasra (17 Km) ,Amasra-Kurucaşile (45 Km), Kurucaşile-Cide (28 Km), Cide-İnebolu (101 Km), İnebolu-Abana (22 Km), Abana-Ayancık (62 Km) yolu 5-6 saatte bitirip Ayancık – Sinop – Gerze arasındaki Akliman, Hamsilos Koyu, İnceburun, Sarıkum, Ayancık İnaltı Mağarası, Akgöl, Boyabat Kaya Mezarları, Boyabat Evleri ve Boyabat Kalesi ile Dranaz Soğuksu mevkiinden geçip, Erfelek Tatlıca Takım Şelalelerini geziyoruz. Sinop'u daha iyi tanımak için, şehir merkezindeki Müze ve bahçesinde bulunan Serapis Mabedi, Eski Sinop Cezaevi ( Sinop Kalesi ), Pervane Medresesi ve birçok Selçuklu ve Osmanlı eserlerini g,örüyoruz. Mutlaka Sinop'un ünlü Nokulunu, İçi Etli Hamurunu, İçli Tavasını, Mamalikasını, Sinop Kestanesinin tadına bakıyoruz. Akşam konaklama için ya gerzede kalınıyor ya da çanakçıya gidiliyor.
25 Haziran Pazartesi Sabahı Saat 7.00 de Gerze – Samsun Çarşamba arasındaki 163 Km mesafeyi katedip havaalanından 9.30 gibi Selçuğu alıyoruz. Kısa bir kahvaltının ardından Girsuna doğru yola çıkıyoruz. 185 km lik yolu katedip 12.30 sularında Giresuna varıyoruz.
Meşhur Giresun Pidesiyle karnımızı doyurduktan sonra Giresun Kalesine ziyaret ediyoruz. Buradaki gezimiz bitince sırasıyla Giresun Müzesini, Peştemal ve Kazancılar Çarşısı
Giresun adasını, Zeytinlik mahallesi ziyaret ediyoruz. 79 Km lik Giresun-Çanakçı katetmek için yola çıkıp, Gece konaklamak için Çanakçıya varıyoruz..
26 Haziran Salı sabahı Trabzona doğru yola çıkıyoruz. Meşhur Vakfıkebir ekmeğimizi Akçaabattan da mangallık köftelerimizi alıp Trabzona varıyoruz. Trabzon – Çanakçı arası Yaklaşık 100 km. Trabzon gezimize Atatürk köşkü başlıyoruz. Daha sonra Trabzonun 17 Km güneyindeki Sümela Manastırını ziyaret ediyoruz. Daha sonra Trabzon gezimizin son durağı ve geceyi geçireceğimiz yer olan Uzun Göle gidiyoruz.
27 Haziran Çarşamba günü Rize şehir gezisi ve Ayder yaylası tüm vaktimizi alıyor. Ayder yaylasında kaplıcalara giriyoruz.
28 Haziran Perşembe Günü sabahı saat 7.00 de Ayder yaylasından Artvin – Yusufeli gezisini başlamak için ayrılıyoruz. Ayder Yaylası-Ardeşen-Fındıklı-Arhavi-Hopa-Borçka istikametimizde toplam 158 km yolu alıp saat 10 gibi Borçka – Karagöle varıyoruz. 90 dakikalık dinlenme ardından Artvine doğru yola çıkıyoruz. Borçka-Artvin arası 32 km 11.30 gibi Artvin Merkez Hatila vadisi ve milli parkında öğle yemeğimizi yedikten sonra 13,30 gibi Yusufeline doğru yola çıkıyoruz. Yusufeli – Artvin arasındaki 105 km lik yolu 2 saatte almayı alıp 15,30 gibi yusufeline varıyoruz. Çoruh nehrinde rafting yapıyoruz ve Yusufelindeki İşhan,Barhal Kiliseleri, Dört Kilise ve Demirkent Camisini ziyaret edip Yusufelinde geceyi geçiriyoruz.
29 Haziran Cuma Günü Yusufeli-İspir-Bayburt-Gümüşhane-Torul-Kürtün-Tirebolu-Görele-Çanakçı istikametideki toplam 450 km yolu gezerek günü Çanakçıda tamamlıyoruz..
30 Haziran Cumartesi Akşam Kuşdili festivalinin açılışının ardından gece 12.00 gibi istanbula dönüş.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oğlak burcu olduğumdan plana programa önem veririm biraz. Planı yaptık ama ne yazık ki herşey planlandğı gibi olmadı.
Yolculuğa amcamın 1999 model bordo renkli kartal otomobili ile cumartesi sabahı saat 1.00 gibi başladık. Zeytiinburnundan FSM köprüsü vasıtası ile karşıya 2 saatte geçmek planlarımız arasında değildi ama moralimizi hiç bozmadık
Günün ilk ışıkları ile beraber kendimizi abant gölünün o müthiş doğasında bulduk.
Gerçekten çok güzeldi. Zamanımızı doldurmuştuk ve yola devam etmemiz gerekiyordu. Bolu - Abant yolu arasında gördüpümüz yol kenarına kurulmuş bir baraka restoranda harika bir kahvalı yaptık. Biraz tuzlu oldu ama yapacak bir şey yoktu Bir hayli acıkmıştık...
Kahvaltıdan sonra Boludan nevalelerimizi alıp düştük yedigöller yoluna.
Yedigöllere ulaşım hakikaten çok eziyetli idi. Yollar stabilize olduğu için saatte ortalama 20 Km hız ile gidebiliyorduk.
Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra Yedigöllere vardık.
Yedigöller bekçi kulübesi
Yedigöllerden sazlı göl sanırım
Mangal ve çay keyfimizi yaptıktan sonra akşam konaklayacağımız Bartın'a doğru yola çıktık.
Yedigöller - Mengen arasındaki yolda çok kötü idi.
Devrekte bir kaç tanıdık ile görüştükten ve arabamızın fren disklerini değiştirdikten sonra akşam saatlerinde Bartın'a ve akrabalarımızın yanına vardık. Fakat Ahmet abimizden (Kel olan ) bizi amasraya götürmesini rica ettik.
Amasra nın bir tepeden görünüşü
Amasrada balık tutanlar
Ve biz...
Soldan sağa Ben- Amcaoğlu Serdar- Serdarın teyzeoğlu murat- Babaannemin yiğeni Ahmet Abi
Sabah kahvaltımızı ettikten sonra yola koyulduk. (Bartın ile Sinop arasında yolların çok virajlı olduğunu fakat o müthiş manzaraları görmek için tercih edilesi olduğunu da belirtmeliyim.)
İlk durağımız Gideros Koyu idi.
Gideros koyuna aşık olup planlanandan daha uzun süre burada kaldık. Denize girdik, balık yedik, tekne ile koyu turladık. Restoranın sahibi olan abimiz sağolsun.
Hamak Keyfim.
Programa göre geceyi samsunda geçirmemiz gerekiyordu yeniden yollara koyulduk.
Kastamonu - Sinop arasında bir manzara
Geceyi Samsunda geçirdikten sonra ertesi sabah dubai den istanbul aktarmalı samsuna gelen diğer amcooğlu ve serdarın kardeşi
selçuğu samsun havaalanından alıp hiç durmadan memleketimiz olan Giresun - Görele ye ulaştık.
Göreleye gidip te meşhur pidesinden yememek olmaz tabi...
Turkish Cowboys - (Selçuk-Serdar-Ali)
Pidelerimizi yedikten sonra Köyümüz Çanakçıya doğru yola çıktık. Gerçi şu an Giresun'un bir ilçesidir ama bizim için hala köydür.
Çanakçının bir tepeden görünüşü
Geceyi Çanakçıda geçirtdikten ve kahvaltıdan sonra Uzungöle doğru yola çıkıyoruz.Trabzon/Arsin ilçesinde trafik çevirmesinde amcamızın arabasının yakalamalı hazci olduğunu öğrenince ve polisin arabayı altımızdan alışını görünce dern bir şok geçiriyoruz.
Allah'tan çevremiz çapımızdan biraz geniş , karakolda 2 saat geçirdikten sonra eş ve dosttan aldığımız yardımlarla bir Albea kiralayıp yola devam kararı alıyoruz. Planızmızda ufak bir değişiklik yaparak uzungöl yerine ayder yaylasına doğru yola çıkıyoruz.
Öğle yemeği için Rize, Çayeli limanında kendimize balık ziyafeti çekiyoruz.
Ayder Yaylası yolu Fırtına Deresi
Yoldan erzaklarımızı alıp, geceyi geçireceğimiz Ayder yaylasına varıyoruz.
Ayder Yaylasından görünüş (Ertesi sabah çekilen fotoğraf)
Ayderde kemer haline gelmiş bir kar tabakası
Ayderde güneş batmaya başlıyor
Ayderden Kaçkçar tepelerine bir bakış
Aydere gidipte meşhur kaplıcasına girmek olmaz tabi kaplıca sefamızdan sonra çadırımızı kurup kamp ateşimizi yakıyoruz.
Ertesi gün Artvin üzerinden Yusufeline doğru yola çıkıyoruz. Bu yol bizi fazlasıyla yoruyor. Neredeyse tüm günümüz yolda geçiyor. Güneşin batmasına 2-3 saat kala Yusufeline varıyoruz. Sağolsun Caner kardeşim kendi imtiyazlarını kullanarak o saatte rafting olayını organize ediyorda rafting yapabiliyoruz. Yoksa o saatte çok zor yani.
Rafting öncesi
Rafting sonrası
Yusufeli - Çoruh Nehri üzerinde tahtadan bir köprü
Geceyi Yusufelinde geçirdikten sonra efendim İspir üzerinden ovid dağına varıyoruz. Ovidden Rize İkizdereye inerken görmüş olduığum bir mini şelalenin içine kendimi atıveriyorum. Zeminin donmuş kar olduğuna dikkatinizi çekerim. Gerçekten buz gibiydi...
Ovid zirvesinden bir görünüş
Bugünümüz oldukça yoğun geçiyor. Uzungöle öğlen saatlerinde varıyoruz.
Uzungöl'e tepeden bakış
Uzungöl
Daha sonra Sümela manastırına uğruyoruz.
Sümela manastırı dıştan görünüş
Sümela manastırı içten görünüş
Sümela manastırından sonra kısa bir Giresun turu yapıp tekrar Çanakçıya dönüyoruz.
Ertesi günü de çanakçıda geçirdikten sonra Trabzon'a dönüp arabayı teslim ettikten sonra yolculuğumuz Atatürk Havalimanında son buluyor.
Şunu belirtmek isterim ki, çok yoğun bir programı olan bu geziyi 1 haftaya sığdırmak hem çok güzel hem de çok yorucu eğer programladığım geziyi yapmak isterseniz en az 12-15 güne yaymanızı tavsiye ederim.
Böyle bir gezinin maliyetine gelince İstanbula uçak ile dönmesek ve araç kiralamak durumunda kalmasak 2 yıl öncesi için kişi başı 350 ytl gibi bir rakam tutuyordu. Fakat biz kişi başı ozaman 500 ytl yakın bir rakam ödemiştik. Bu rakama araçın bakım masrafları ve selçuğun istanbul - samsun uçuş ücreti de dahildi.
Umarım bu yazıyı beğenirsiniz. Herkese böyle bir tatili canı gönülden dilerim.
2007 Haziran ayında yaptığımız sahilden batı ve doğu karadeniz gezimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gezi planını aşağıdaki saati saati ve kilometresi kilometresine yaptım.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
23 HAZİRAN – 30 HAZİRAN KARADENİZ GEZİ PROGRAMI
HACI ALİ YILMAZ TAKDİM EDER….
23 Haziran Cumartesi sabahı Saat 04.00 te Bismillah diyerek yola çıkıyoruz. İstanbul –Abant 285 km lik yolu katedip Saat 07.15 sularında kahvaltı için Abant gölünde mola veriyoruz. 08.30 sularında Abant Gölü-Bolu-YediGöller arasındaki toplam 109 km lik yolu katedip 10,30 gibi Yedi Göllere varıyoruz.Çevreyi dolaşıp öğle yemeğini yedikten sonra saat 13.00 gibi yola çıkıp Yedigöller-Mengen-Devrek arasındaki 82 km lik yolu katedip 14,30 gibi Devrek’e varıyoruz. Bastonlar diyarı devrekte 30 dakikalık moladan sonra 71 Km lik Devrek Bartın yolunu tamamlayarak 16,15 sularında Bartına varıyoruz. Dayımlarla kısa bir görüşmenin ardından 17,15 gibi Amasraya hareket ediyoruz. 17 Km lik yolu tamamlayıp tekrardan Bartına dönüyoruz. Dayımlarda konaklıyoruz.
24 Haziran Pazar günü sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkıyoruz. Bartın-Amasra (17 Km) ,Amasra-Kurucaşile (45 Km), Kurucaşile-Cide (28 Km), Cide-İnebolu (101 Km), İnebolu-Abana (22 Km), Abana-Ayancık (62 Km) yolu 5-6 saatte bitirip Ayancık – Sinop – Gerze arasındaki Akliman, Hamsilos Koyu, İnceburun, Sarıkum, Ayancık İnaltı Mağarası, Akgöl, Boyabat Kaya Mezarları, Boyabat Evleri ve Boyabat Kalesi ile Dranaz Soğuksu mevkiinden geçip, Erfelek Tatlıca Takım Şelalelerini geziyoruz. Sinop'u daha iyi tanımak için, şehir merkezindeki Müze ve bahçesinde bulunan Serapis Mabedi, Eski Sinop Cezaevi ( Sinop Kalesi ), Pervane Medresesi ve birçok Selçuklu ve Osmanlı eserlerini g,örüyoruz. Mutlaka Sinop'un ünlü Nokulunu, İçi Etli Hamurunu, İçli Tavasını, Mamalikasını, Sinop Kestanesinin tadına bakıyoruz. Akşam konaklama için ya gerzede kalınıyor ya da çanakçıya gidiliyor.
25 Haziran Pazartesi Sabahı Saat 7.00 de Gerze – Samsun Çarşamba arasındaki 163 Km mesafeyi katedip havaalanından 9.30 gibi Selçuğu alıyoruz. Kısa bir kahvaltının ardından Girsuna doğru yola çıkıyoruz. 185 km lik yolu katedip 12.30 sularında Giresuna varıyoruz.
Meşhur Giresun Pidesiyle karnımızı doyurduktan sonra Giresun Kalesine ziyaret ediyoruz. Buradaki gezimiz bitince sırasıyla Giresun Müzesini, Peştemal ve Kazancılar Çarşısı
Giresun adasını, Zeytinlik mahallesi ziyaret ediyoruz. 79 Km lik Giresun-Çanakçı katetmek için yola çıkıp, Gece konaklamak için Çanakçıya varıyoruz..
26 Haziran Salı sabahı Trabzona doğru yola çıkıyoruz. Meşhur Vakfıkebir ekmeğimizi Akçaabattan da mangallık köftelerimizi alıp Trabzona varıyoruz. Trabzon – Çanakçı arası Yaklaşık 100 km. Trabzon gezimize Atatürk köşkü başlıyoruz. Daha sonra Trabzonun 17 Km güneyindeki Sümela Manastırını ziyaret ediyoruz. Daha sonra Trabzon gezimizin son durağı ve geceyi geçireceğimiz yer olan Uzun Göle gidiyoruz.
27 Haziran Çarşamba günü Rize şehir gezisi ve Ayder yaylası tüm vaktimizi alıyor. Ayder yaylasında kaplıcalara giriyoruz.
28 Haziran Perşembe Günü sabahı saat 7.00 de Ayder yaylasından Artvin – Yusufeli gezisini başlamak için ayrılıyoruz. Ayder Yaylası-Ardeşen-Fındıklı-Arhavi-Hopa-Borçka istikametimizde toplam 158 km yolu alıp saat 10 gibi Borçka – Karagöle varıyoruz. 90 dakikalık dinlenme ardından Artvine doğru yola çıkıyoruz. Borçka-Artvin arası 32 km 11.30 gibi Artvin Merkez Hatila vadisi ve milli parkında öğle yemeğimizi yedikten sonra 13,30 gibi Yusufeline doğru yola çıkıyoruz. Yusufeli – Artvin arasındaki 105 km lik yolu 2 saatte almayı alıp 15,30 gibi yusufeline varıyoruz. Çoruh nehrinde rafting yapıyoruz ve Yusufelindeki İşhan,Barhal Kiliseleri, Dört Kilise ve Demirkent Camisini ziyaret edip Yusufelinde geceyi geçiriyoruz.
29 Haziran Cuma Günü Yusufeli-İspir-Bayburt-Gümüşhane-Torul-Kürtün-Tirebolu-Görele-Çanakçı istikametideki toplam 450 km yolu gezerek günü Çanakçıda tamamlıyoruz..
30 Haziran Cumartesi Akşam Kuşdili festivalinin açılışının ardından gece 12.00 gibi istanbula dönüş.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oğlak burcu olduğumdan plana programa önem veririm biraz. Planı yaptık ama ne yazık ki herşey planlandğı gibi olmadı.
Yolculuğa amcamın 1999 model bordo renkli kartal otomobili ile cumartesi sabahı saat 1.00 gibi başladık. Zeytiinburnundan FSM köprüsü vasıtası ile karşıya 2 saatte geçmek planlarımız arasında değildi ama moralimizi hiç bozmadık
Günün ilk ışıkları ile beraber kendimizi abant gölünün o müthiş doğasında bulduk.
Gerçekten çok güzeldi. Zamanımızı doldurmuştuk ve yola devam etmemiz gerekiyordu. Bolu - Abant yolu arasında gördüpümüz yol kenarına kurulmuş bir baraka restoranda harika bir kahvalı yaptık. Biraz tuzlu oldu ama yapacak bir şey yoktu Bir hayli acıkmıştık...
Kahvaltıdan sonra Boludan nevalelerimizi alıp düştük yedigöller yoluna.
Yedigöllere ulaşım hakikaten çok eziyetli idi. Yollar stabilize olduğu için saatte ortalama 20 Km hız ile gidebiliyorduk.
Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra Yedigöllere vardık.
Yedigöller bekçi kulübesi
Yedigöllerden sazlı göl sanırım
Mangal ve çay keyfimizi yaptıktan sonra akşam konaklayacağımız Bartın'a doğru yola çıktık.
Yedigöller - Mengen arasındaki yolda çok kötü idi.
Devrekte bir kaç tanıdık ile görüştükten ve arabamızın fren disklerini değiştirdikten sonra akşam saatlerinde Bartın'a ve akrabalarımızın yanına vardık. Fakat Ahmet abimizden (Kel olan ) bizi amasraya götürmesini rica ettik.
Amasra nın bir tepeden görünüşü
Amasrada balık tutanlar
Ve biz...
Soldan sağa Ben- Amcaoğlu Serdar- Serdarın teyzeoğlu murat- Babaannemin yiğeni Ahmet Abi
Sabah kahvaltımızı ettikten sonra yola koyulduk. (Bartın ile Sinop arasında yolların çok virajlı olduğunu fakat o müthiş manzaraları görmek için tercih edilesi olduğunu da belirtmeliyim.)
İlk durağımız Gideros Koyu idi.
Gideros koyuna aşık olup planlanandan daha uzun süre burada kaldık. Denize girdik, balık yedik, tekne ile koyu turladık. Restoranın sahibi olan abimiz sağolsun.
Hamak Keyfim.
Programa göre geceyi samsunda geçirmemiz gerekiyordu yeniden yollara koyulduk.
Kastamonu - Sinop arasında bir manzara
Geceyi Samsunda geçirdikten sonra ertesi sabah dubai den istanbul aktarmalı samsuna gelen diğer amcooğlu ve serdarın kardeşi
selçuğu samsun havaalanından alıp hiç durmadan memleketimiz olan Giresun - Görele ye ulaştık.
Göreleye gidip te meşhur pidesinden yememek olmaz tabi...
Turkish Cowboys - (Selçuk-Serdar-Ali)
Pidelerimizi yedikten sonra Köyümüz Çanakçıya doğru yola çıktık. Gerçi şu an Giresun'un bir ilçesidir ama bizim için hala köydür.
Çanakçının bir tepeden görünüşü
Geceyi Çanakçıda geçirtdikten ve kahvaltıdan sonra Uzungöle doğru yola çıkıyoruz.Trabzon/Arsin ilçesinde trafik çevirmesinde amcamızın arabasının yakalamalı hazci olduğunu öğrenince ve polisin arabayı altımızdan alışını görünce dern bir şok geçiriyoruz.
Allah'tan çevremiz çapımızdan biraz geniş , karakolda 2 saat geçirdikten sonra eş ve dosttan aldığımız yardımlarla bir Albea kiralayıp yola devam kararı alıyoruz. Planızmızda ufak bir değişiklik yaparak uzungöl yerine ayder yaylasına doğru yola çıkıyoruz.
Öğle yemeği için Rize, Çayeli limanında kendimize balık ziyafeti çekiyoruz.
Ayder Yaylası yolu Fırtına Deresi
Yoldan erzaklarımızı alıp, geceyi geçireceğimiz Ayder yaylasına varıyoruz.
Ayder Yaylasından görünüş (Ertesi sabah çekilen fotoğraf)
Ayderde kemer haline gelmiş bir kar tabakası
Ayderde güneş batmaya başlıyor
Ayderden Kaçkçar tepelerine bir bakış
Aydere gidipte meşhur kaplıcasına girmek olmaz tabi kaplıca sefamızdan sonra çadırımızı kurup kamp ateşimizi yakıyoruz.
Ertesi gün Artvin üzerinden Yusufeline doğru yola çıkıyoruz. Bu yol bizi fazlasıyla yoruyor. Neredeyse tüm günümüz yolda geçiyor. Güneşin batmasına 2-3 saat kala Yusufeline varıyoruz. Sağolsun Caner kardeşim kendi imtiyazlarını kullanarak o saatte rafting olayını organize ediyorda rafting yapabiliyoruz. Yoksa o saatte çok zor yani.
Rafting öncesi
Rafting sonrası
Yusufeli - Çoruh Nehri üzerinde tahtadan bir köprü
Geceyi Yusufelinde geçirdikten sonra efendim İspir üzerinden ovid dağına varıyoruz. Ovidden Rize İkizdereye inerken görmüş olduığum bir mini şelalenin içine kendimi atıveriyorum. Zeminin donmuş kar olduğuna dikkatinizi çekerim. Gerçekten buz gibiydi...
Ovid zirvesinden bir görünüş
Bugünümüz oldukça yoğun geçiyor. Uzungöle öğlen saatlerinde varıyoruz.
Uzungöl'e tepeden bakış
Uzungöl
Daha sonra Sümela manastırına uğruyoruz.
Sümela manastırı dıştan görünüş
Sümela manastırı içten görünüş
Sümela manastırından sonra kısa bir Giresun turu yapıp tekrar Çanakçıya dönüyoruz.
Ertesi günü de çanakçıda geçirdikten sonra Trabzon'a dönüp arabayı teslim ettikten sonra yolculuğumuz Atatürk Havalimanında son buluyor.
Şunu belirtmek isterim ki, çok yoğun bir programı olan bu geziyi 1 haftaya sığdırmak hem çok güzel hem de çok yorucu eğer programladığım geziyi yapmak isterseniz en az 12-15 güne yaymanızı tavsiye ederim.
Böyle bir gezinin maliyetine gelince İstanbula uçak ile dönmesek ve araç kiralamak durumunda kalmasak 2 yıl öncesi için kişi başı 350 ytl gibi bir rakam tutuyordu. Fakat biz kişi başı ozaman 500 ytl yakın bir rakam ödemiştik. Bu rakama araçın bakım masrafları ve selçuğun istanbul - samsun uçuş ücreti de dahildi.
Umarım bu yazıyı beğenirsiniz. Herkese böyle bir tatili canı gönülden dilerim.