Ynt: Polis Memuru
ali aksoy' Alıntı:
Devre Kolay gelsin..
Amatör olmaktan vazgeçtin Konu kapatılabilir ile iş bitmiyor..
Önce AMATÖR olmaktan vazgeçmeyeceksin, kaçmak yok... BU BİİİR
Daha sonra Kanunları öğreneceksinki ... SALAK SALAK adamlar olmayan kanunları var gibi göstermesin.. BU İKiİİİ
Alacağın cihaza DTMF ile 5 tone yükleyemiyeceksin , çünkü elindeki cihaz AMATÖR ... BU ÜÜÜÇÇÇ
Açık cihaz harici , başka Profesyonel cihaza 5 tone KUYRUK ( DTMF ) yüklemen de Muhabere Elektronik Şubesi ile sorun olabilir .... Bu DÖÖÖRT
Sistemde ID düştüğü zaman cihazın nereye , kime kayıtlı oduğu , Seri no su , İçindeki frekansların listesi ( SECURE ) bölümünde görünür ..... BU BEEEŞ
en önemlisi ÇAKMA cihazı , Merkeze söyleyerek kullanabilirsin , ama kayıt edersen devlete Hibe etmiş olursun.... Bu ALLTIII..
Herhangi bir soruşturma veya Şikayet olduğunda ( DOSTUN dan fazla Düşmanın olduğunu düşün ) ...
elindeki cihaz Belgeye bağlı olduğu için 6 ay üstü alacağın ceza sana İHRAÇ verir ..... Bu YEDİİİİ...
şimdi sana verdiğim örnekleri oku sonra karar ver , kimsenin dediğini değil , GERÇEK KANUNLARIN nasıl uygulandığını oku ...
hatta bazıları , istanbul telsiz merkezi nin web sitesinde var...
Görüşmek üzere
Saygıdeğer beyfendi ;
Elerinize sağlık uğraşmış yazmışsınız yazınızla da bilmeyen arkadaşlara biraz iğneli bir dille de olsa birşeyler anlatmaya çalışmışsınız.
Kitaba kurala kanuna uyun kardeşim ana fikriyle düşüncelerinizi aktarmaya gayret etmişsiniz''...
Ama şunun da altını çizeyimki
Bence biraz hatalı davranmışsınız.
Birinin hatasına onu korkutarak ya da meseleyi abartarak karşı çıkmak zanlımca daha büyük bir yanlışın ortaya çıkmasına sebep olur.
Şöyleki;
Ne o arkadaş amatör cihazla konuşma yaptı diye sisiteme ID diye bir şey düşer (kaydı olamayan cihazın künye numarası da olamdığı için takip edilemez)
Ne de amatör bir cihaz kullandı diye haber merkezleri tarafından aranmaya başlanır.
Sizin dediğiniz gibi bir tespit sistemi söz konusu olsaydı 2000 yılında İstanbul mali ve Terör şubenin çalınana ekip otoları hemen bulunurdu.
Yeri tespit edilirdi. İki araçta da açık araç telsizi ve el cihazları vardı. Hırsızlar defalarca cihazları mandalladılar.
O araçların biri 15 gün arandıktan sonra bulundu ve çatışılarak geri alınndı.
Diğerini ise hırsızlar özür notu ile teslim etmişti.
Ayrıca İstanbul emniyetinin kanallarına zaman zaman dadanan telsiz sapıklarını saymıyorum bile.
Gelelim şikayet meselesine.
Ne kimsenin aklına gelir ne de böyle biri çıksa bile savcılar getirin kardeşim şu telsiz kanunu deyip nuh nebiden kalmış yazıtlarla işlem yapar.
Savcıların iş yükü zaten büyük.
Ufak tefek hırsızlıklara bile takipsizlik verirken oturup onunla kimse uğraşmaz.
Ama diyelimki bir savcı çıktı işlem yaptı,
Onun da cezası; şahsın sabıkasız olması vs derken 3 ayı geçmez ve para cezasına çevrilir adli sicile işlenmez.
Asıl mesel şu.
Arkadaşımız bir polis memuru.
Ancak yine de yaptığının hukuki bir temeli olmadığını bilmiyor olabilir.
Ona lafı dolandırmadan bunu anlatmak kanatimce yeterli ,
Çünkü bir kanun adamı küçük kanunları çiğnemeye başladıysa, o kişi büyük suçlara giden yolu kendisine açmış demektir.
Her ihlal bir sonraki için güç, cesaret ve dayanak demektir.
O yine de bunları saçma bulabilir ya da herkes yapıyor bende yaparım diye ısrar edebilir.
Bundan sonrası artık onun vicdanına kalmıştır.
Kanun adamının basit bir kanunu çiğnediği yerde vatandaşa sorulacak hesapta kanatimce yoktr.
Saygısızlık ettiysem özür dilerim...
Sevgiyle kalın