Özgür Datvi !

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan YOL Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 458
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 128,487
Ynt: Özgür Datvi !

SEVGİLİ DOĞA DOSTU CEMAL...
BAŞINIZA GELENLERE ÇOK ÜZÜLDÜM...ANCAK NASIL ÇÖZÜM BULUNUR BİLMİYORUM..SİZ ÇOK MEDYATİK BİR İNSANSINIZ YAPACAĞINIZ AÇIKLAMALARDAN KORKMAMALARINA ÇOK ŞAŞIRDIM...BU TÜR SALDIRILARA ZAMAN ZAMAN HEPİMİZ MARUZ KALIYORUZ...BU KONUDA YALNIZ DEĞİLSİNİZ...
ANCAK KÖPEĞİNİZİ DE BU SALDIRIDA KAYBETMENİZ ÇOK İĞRENÇ...BUNLAR İNSAN DEĞİL...NASIL YARATIKLAR BİLMİYORUM AMA İNSAN KILIĞINA GİRDİKLERİ KESİN...İNANIN TÜRKİYEMİZİN HER YERİNDE BU YARATIKLARLA SAVAŞAN KAPLANLAR VAR... ANCAK TEK TEK SAVAŞARAK BİR YERE VARAMAYACAĞIZ GİBİ GELİYOR...BEN KUŞADASINA BAĞLI GÜZELÇAMLI BELDESİNDE YAŞIYORUM...
BURASI HARİKA BİR YER...DENİZİN VE MİLLİPARKIN BİRLEŞTİĞİ OLAĞAN ÜSTÜ GÜZELLİKLERİ OLAN BU BELDE DE KAÇAK AVLANMA ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞ, FOKLAR VE YUNUSLAR SÜREKLİ BALIKCILAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLÜYOR...SOKAK HAYVANLARI AÇ BAKIMSIZ HASTA UYUZ VAKASI ÇOK...BELEDİYELER HİÇ BİRŞEY YAPMIYOR...BİR VETERİNERİMİZ BİLE YOK...NEYSE BÜTÜN BU HARİKA TABLODAN SONRA HAYVANLARI KORUMA DERNEĞİNİ KURDUK..ADINI DA SEV BENİ HAYVANLARI KORUMA VE YAŞATMA DERNEĞİ KOYDUK...İNGİLİZ, ALMAN VE TÜRKLER GELEN BAĞIŞLARLA ZAR ZOR BİR KLİNİK AÇTIK...ŞİMDİ AZ DA OLSA KARINLARINI DOYURABİLİYORUZ.YARDIMA İHTİYACI OLAN HASTA HAYVANLARI TEDVİ ETTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ...
BİRAZCIK DA OLSA KANAYAN YARAYA MELHEM OLMAYA ÇALIŞIYORUZ...ONLARA BİR SİTE KURDUM www.hayvanlar-loveme.tr.gg henüz çok yeni ama bakarsanız hakkımızda biraz bilginiz olur...ÜMİDİM DAHA ÇOK BERABERLİK, DAHA ÇOK YARDIM VE İNSAN KILIKLI BU CANAVARLARI BİR AN ÖNCE YOK ETMEK...BU FORUMDA OLMAK BENİ DAHA DA ÇOK ÜMİTLENDİR Dİ...İNŞALLAH GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRİR VE O HARİKA CANLILARA SU ALTINDA SU ÜSTÜNDE DÜZDE DAĞDA ELİMİZİN GÖNLÜMÜZÜN UZANACAĞI HER YERDE YARDICI OLABİLİRİZ...HEPİNİZE ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM...
 

Etiketler
Ynt: Özgür Datvi !

Bazı sorulara cevap aramak, "kimin, neyi, niye, nasıl, ne amaçla yaptığını..." kavramak, yapılan işin değerini algılayabilmek ve bunu ölçmek değerlendirmek, sonuca varmak beyin işidir. Bu yüzden de yaşadığımız coğrafyanın geçmişine baktığımda kendisini geleceğe iyi taşıyamamış ve zamanın dişlilerini hep kırmakla ve bunu yaparken belli bir sistematik bilgiyi özümsemeden modern dünyada "köylü arabesk" bir yaşam içinde debelenip giden bu insanlara hayret etmiyorum artık.... Bu bağlamda Cemal GÜLAS gibilerin elbette değerinin bilinmemesi çok normaldir. Türkiye'nin yıllardır yaşadığı akıl dinamikleri, sorun çözücüleri, memleketi muhasır medeniyete çıkartacak, yeniliğin adımlarını kaçınılmaz bir yaratıcı güç olarak sunanlar, bu memleketin kimliğini değiştirecek bilim adamları, sanatçılar, yöneticiler, gerçek liderler ve entelektüeller ve onlara değer verenler.... yaşamıyor bu memlekette.
Bu cümlelerin sonu gelmeyeceği gibi Cemal GÜLAS gibi bu memleket için tahmin edemediğiniz nitelik ve nicelikte envanteri kendi kişisel gayretleri ile bu toprakların geleceğine miras bırakan ve onu yaşayarak kendine kattığı hayran olunacak değerleriyle birlikte; alanında bilimsel verilerin, tespitlerin, belgelerin, arşivin, görsel çalışmaların da bir değeri olmayacaktı elbette.
Çok mu anlamsız buluyorsunuz onun yapmak istediklerini!... Çok üzülüyorum bu kadar kendini bilen, ne yaptığını bilen, neyi niye yaptığını bilen, yaptığı şeyin sonucunda neyi elde edeceğini bilen ve sonuç olarak ta bunları yapmak isterken kendi kişisel menfaati değil bu toprakların, bu coğrafyanın üstünde yaşayan insanlara mal olacak çalışmaları ile örnek olacak, korunacak, özel olacak, farkındalık yaratacak çalışmaların önünün kapatılıyor olmasına.
Cemal GÜLAS kimsenin söylediği gibi hava peşinde, reklam peşinde, tam anlamı ile de para peşinde bir insan olsaydı sanıyorum bunu zaten yaptığı işi dünya çapında organize ederek pek ala yerine getirebilirdi. Ama bizler ne yazık ki her ineğin altında buzağı aradığımız gibi Sayın GÜLAS'ın da ayı beslemesini bir "show menlikten" başka anlayamayacak kapasitede ve oranda insan beynine sahip olduğumuzdan burada çıkan sonuçta da bir zeka örneği gösteremeyecek davranışlar bir tarafa, cümleler kurduk. Amerika'da vb kıtalarda doğal hayatlarından kaçırılıp (hem de çok ileri bir yaşta) evlerinde aslan, kaplan besleyenler var… Onlar bile bile Cemal'in yaptığı şu insani muameleye maruz kamadan bizzat kırbaç vb. ilkel yöntemlerle insana alıştırılmaya çalışılırken, Cemal GÜLAS tam tersi küçük yavru bir ayıyı doğal yaşam haline alıştırmayı kendi kendine ödev bilmiş bir gönüllü. Bunu neden yapıyor sizce? Çünkü o gerçekten evrimini tamamlamış bir insan…Bu yüzden de ruhu, algıları, duyguları ona bunu komut ediyor. Bu yüzden de şimdi içinde bulunduğu durum bunun bir sonucu olarak elbette bir yıkım….
Cemal GÜLAS'ı biraz da tanımış biri olarak onun bu kadar ucuz reklamlara ve sahte duygularla donatılmış bir insan olmadığına ve Datvi'nin ondan ayrılışının onun o duygusal yüreğinde nasıl depremlere ve bu anlamsız sonuçsuzluktan kör bir yıkıma sürüklendiğini tahmin edebiliyor ve çok üzülüyorum. Cemal'den önce DATVİ'nin bu hazin sonuna, sonra onu rehabilite ettiğini sananlara, sürekli her başları sıkıştığında Avrupa'da bu işlerin nasıl yapıldığını anlatmaya çalışarak icazet yaklaşımlarına isyan ediyorum.
Yani biz bu Avrupalı ve Türk bilim adamlarına bir şey öğretemeyiz değil mi? Sizlerin verileriniz tutsak edilmiş kafesler içindeki denekleriniz ile ilgili değerler, ama Cemal GÜLAS bir yavru ayıyı sınırsız hareket edebileceği bir ormanda yaşam alanını daha geniş, özgür, doğal ortamında büyüttü. Ne yani burada sorun ne oldu ki? Ayı birine mi saldırdı? Bir ailenin çiftliğini mi bastı? Ya da Cemal'in bilimin bazı tezleri çürütmesi bu alanda eğitimli insanların tezlerini mi yıktı? Sanıyorum şu son söylediklerimin gerçek bir payı var ki, şimdiye kadar alanlarında sadece belli öğretilerle bilgi sahibi olmuş bu ezbercilik yine yendi bizleri.... Bir başarıyı alkışlayamamanın, kendinden olmayan bir öğretinin illegalliğini ve gerçeğin meşrutiyetinin bozulma eylemidir bu. Biz bunları yıllardır yaşadığımız için alıştık olaylara farklı açılar kazandıranların başlarına gelenleri. Biz bu yüzden daha çok Datvi yakalar koyarız kafeslere. Çünkü bizler kafesleri severken bir taraftan da onların içindekileri beslerken isyan ederiz. Çelişkili duygularımız neyin doğru- neyin yanlış olduğunun terazisini bir türlü dengeleyemiyorken sonra bu teraziden de sıkılır elimizle, gözümüzle tartmaya başlarız. Hadi siz söyleyin kaç para etti elinizde tuttuğunuz şey? Çözümün asla yaşanamadığı bir memlekette çözümsüzlüğün içinden bir çözüm çıkartabilmek mümkün mü? Bu yüzden çok bile bekledin sen buralarda Cemal GÜLAS " Çek git sen de yaşamak istediğin başka bir coğrafyaya..." diyeceğim ama. Bunu da söylemeye dilim varmıyor. Çünkü Cemal GÜLAS bu topraklarda doğmuş benim sınırlarımın insanıdır. Kendi kişisel zevklerinden dev bir mirası (Haberiniz yok...) arşivlemiştir. Tadını çıkartarak yaptığı ve zevkin demini yaşadığı işinde biliyorum ki onun için zevk olan bu ülke ve gelecek için inanılmaz bir coğrafya birikimi ve eğerler yumağıdır. Ama havayla da bir bağlamda işi vardır:smiley: Çünkü havanın her hali onun gezilerinin bir parçasıdır. Sizlere belki burada yağmurun, suyun ve karın ardından gelen fırtınadan ortaya çıkan yer altı zenginliklerini sunarken sizler anlamamışsınız hangi havayı attığını ama ben Datvi'yi elinden alanlara ve bunun savunuculuğunu yapanlara Hare'nin bir sözünü söylemek istiyorum.
" İnsanlar çabuk yükselen şeylere değer verirler, oysa çabuk yükselenler toz ve tüy kadardır."
Bu yüzden sizlerin bu tepkinizle yarattığınız ve bizlere tanıttığınız kimliğinizi bizler sadece bir olay olarak hatırlayacağız. Ama Cemal GÜLAS'ın yaptıkları payidar kalacaktır...
Datvi'nin Cemal GÜLAS'a geri verilmesini istiyoruz.
Silvan GÜNEŞ
 

Ynt: Özgür Datvi !

Silvan GÜNEŞ bu yaşanan hazin olayın ardından yaşanılan bu anlamsız gidiş için der ki. "Aslında Datvi gibi ayılar değildir kafese alınan, asıl kafeste olan buna karar verenlerin beyinleridir." Mıh gibi bizim de beynimize çakılmaya çalışılan bu çivileri söktüğümüzde, bu; bütün ayıların özgürlüğü yanında, bu beyinlerin de özgürlüğüne tekamül edecektir."

SG
 

Ynt: Özgür Datvi !

Datvi'yi esaretden kurtarmanın bir yolunu biliyorum ama buraya yazamam.
Hayat risklerden ibaret değilmidir ? Yetkililerin (!) Datvi'nin aklından, kalbinden
geçenleri asla tahmin edemeyeceklerini düşünüyorum.
Pars dan sonra Datviyide mi kaybedelim ? Kahrından ölür diye korkarım.
Bu satırlarda hayıflanmak dan daha etkili bir aktivite yapılamaz mı ?
 

Ynt: Özgür Datvi !

Bir ütopya düşünün…
Evrimsel sürecin tersine işlediğini kurgulayın.
Hayvanlar medeniyeti olduğunu varsayın.
Biz insanoğlunun onlara yaptıkları her şeyin, onların bize yaptığını hayâlleyin.
Yaşam yeri sokak olan insanlar, kısırlaştırılan, kafese konan, avlanılan, evlerde beslenilen ve can sıkıntısı verdiklerinde yine sokaklara atılan insanlar, doğadaki yaşam alanları daraltılan, bir vebaymış gibi bahsedilen insanlar,….
Ama bunların, hayvanların insanlara yaptığını varsayın!
Kulağa ne kadar ürkütücü geliyor değil mi? Tıpkı bir bilim kurgu filmi gibi!
Asıl olan şu ki; bunlar yaşanıyor. Bunları, bu doğanın asıl hükümdarlarına yani hayvanlara yaşatırken kendi cinsimize de farklı bir muamele uygulamıyoruz!
Savaşıyor, öldürüyor, çalıyor ve yok ediyoruz!
İnsanoğlunun önce kendi benliğinin evrimini tamamlamış olması ve son halini kabullenmiş olması gerek. Genetik kompozisyonunu tamamlayan insan, yaşama olan akli bakış açısını zaman içerisinde yitiriyor. Doğa ile bütünleşik ve barışık yaşadığı geçmiş yüzyıllarının üzerine lavlardan tüfler örmüş bile. İnsanoğlu için şimdi; yaşam: savaşılası, doğa: katledilesi ve kendinden gayrı tüm canlılar ise “namevcudiyet” terimi içine sıkıştırılmış hâlden öte bir olgu değil!
Bir varlığın gelişimi ezele dayanır. Bu varlık bir kültür ya da herhangi bir olgu olabilir. Geçmişe baktığımızda, günümüze kadar kat edilen yol arşınlandığında, bunun ölçümünün bize vereceği değer nispetinde kazanım sağladıysak ne alâ.
Ben bir vatandaş, bir insan olarak baktığımda ezele ve bakışımı döndürdüğümde günümüze; yıkımdan öte bir ayrıntı göremiyorum. Olumlu her ilmeğin önüne bir düğüm atılmış, ilmekten ilmeğe geçen bir zincir göremiyorum!
Dünyanın, akıl almaz bir hızla nüfusumuzla dolup taşmasını sağlarken biryandan da bir toplumla birlikte yaşamanın verdiği gereksinimle kurallara, kanun, tüzük, yasa taslağı cinsinden uzantılara eğilim yaptık. Önce insanlar için salt kanunlar çıkardık. Sonra baktık ki yaşam içinde bizden başka canlılar da var. Onlar adına da yine biz insanların uygulayacağı kanunlar oluşturduk. Ama bunlarda bile tek nedenimiz kendi neslimizin devam etmesini sağlama amacı vardı.
Kim ne derse desin, insanoğlu ırkçı bir yapıya sahip. Kendi neslinin devamını sağlarken atılan tüm adımlar yaşam hegemonyasında takılı kalmış!

Bizler burada okuryazarlığımızın verdiği cesaretle, paylaştığımız fikir ortaklıklarıyla, aynı fikri yapıya sahip az sayıda varlıklarımızla, aslında birbirlerimizin yüreğine su serpiyoruz. Biz, varız diyoruz.
Sanal bir mekânda, gerçekçi duruşumuzla gerçekleri paylaşıyoruz.
Biz, varız diyoruz.

Tüm var olanlara…

Pınar yavuz
 



Ynt: Özgür Datvi !

Datvi demir parmaklıklar arasında " sözde" ( doğal hayata alıştrılmak için burada rehabilite edildiği....!) gibi süslü laflarla BEŞERİ DOĞAMIZA AYKIRI söylemlerle bu tezi savunanların sakızı olduysa, aslında onu buraya tutsak edenlerin insan inadına dayalı statü kaygısına ayalı bir yaptırımın zavallı bir eylemidir. "Balığın başının hep koktuğu, bilimin fennin de buna dayalı olarak bir türlü gelişmediği/gelişemediği üretimin, yapılamadığı, tüketimin de hep hazırın üretmesini bilmeyen toplumlarca zaten var olduğu ve nasıl var olduğu düşünülemeyen bir memlekette kendine ayı barınağı yapmış ama barınağın temizliğini yapmaktan aciz mesai dolduran memurlar elbette ücretlerini tam alsın. İşsizliğe darbe vurulmasın.! Anası ölmüş zavallı bir ayıcık mutluluğu dağın başında ona süt veren, onunla oynayan, yetiştiren, büyüten, onunla oynayan, en önmelisi onu yaşama ve doğaya bağlayan... bir seveninin elinden alınsın ve kafese konulsun. Buna nasıl can dayanır? DATVİ TERÖRİST DEĞİLDİR. KİMSEYİ ÖLDÜRMEMİŞTİR. BELKİ BİRAZ DİĞER HEMCİNSLERİNE GÖRE ARTİST OLMUŞTUR. AMA NE YAPALIM BU DA ONUN ŞANSI. Şimdi DATVİ bir meşhur olduğu için, "özgülüğü bir müddet yaşadığı için" esir düşmüştür. Onun zavallılığı kadar ona bu acıyı çektirenler de zavallıdır. ASIL KAFES BU İNSANLARIN BEYİLERİNDEDİR. Aynı beyinler değil mir zaten bu memleketi refaha kavuşturmak yerine sürekli bağnazlığa, geriye, mantıksız imtiyazlara sürüklesin... Datvi'nin tutsak olduğu kadar şimdi başlarımız da tutsak edilmeye çalışılmıyor mudur?

BU ÇİVİLERİ BİRLİK/BERABERLİKLE HEP BERABER SÖKELİM. KENDİ ELLERİMİZLE BAŞIMIZA KEFEN BAĞLAMAYALIM....
 

Ynt: Özgür Datvi !


17 Şubat 2008

Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8247784.asp

Datvi’nin yanlış yönü...


RİZE’deki ayı Datvi’yi ormandaki doğal ortamına saldılar, çok sevindi ve ağaçlıklara doğru yola koyuldu.

O an bir ayı gördü.

Görür görmez gerisin geriye, insanların yanına koştu.

Datvi, ayıdan korkmuştu.

Daha da açıkçası, biz ayı görünce nasıl koşup en yakındaki insanlara sığınırsak, o da öyle yaptı.

Koştu insanların yanına.

*

Oysa bu yanlış yöndü.

Dili olsaydı Datvi nefes nefese sığındığı insanlara, arada bir arkasına bakarak belki de şöyle diyecekti:

"Ayı gördüm... Nasıl da korktum..."

Datvi; annesini insanların öldürdüğünü, bu yüzden insanların eline düştüğünü bilmiyor.

Bilse...

İnsan görünce kaçacak.

O, bu sene yurtdışından avcı getirip para karşılığında 30 ayıyı öldürten gözü dönmüş insanların farkında değil.

İnsanların yanına koşuyor.

Bilmiyor...

Datvi; annesinin yavrusuna süt olsun diye iki armut toplarken "yağmacı ayı" ilan edildiğini...

Doğduğunda kendisine sarılan kollardaki yumuşak ve sıcak anne tüylerinin, şimdi kim bilir hangi ahmak ve görgüsüz zenginin paltosunun yaka süsü yapıldığını...

Ya da; hangi çirkin kadının şapka tüyü olduğunu...

Belki de annesinin o yumuşacık karnının, öldürmekle övünen ruh hastası bir zenginin salonunda, ayak altında serili olduğunu...

Bilmiyordur Datvi...

Ve annesinin yaşamını yabancı zenginlere satan kentlerdeki turizmcilerin, bürokratların... Arazideki koruyucu ve görevlilerin, aldıkları avantaları zıkkımlandıklarını da bilmiyordur...

*

O, ayı görünce insanların yanına koşuyor.

Tıpkı çoğu zaman bizim gibi...

Hani yaşamımızı, umutlarımızı, varlıklarımızı, kanımızı, canımızı elimizden alanlara koşup sığındığımız gibi...

Yanlış yön...

Datvi bilmiyor.
 

Ynt: Özgür Datvi !

Guten Morgen Mogzilla!

Ich habe gerade gesehen dass Du online bist. Es sind zwar etliche Einträge in der letzten Zeit gemacht worden, aber leider spreche ich kein Türkisch; mit den wenigen Worten, die ich kann, kann ich leider die Einträge nicht lesen.

Gibt es etwas Neues über Datvi oder Cemal's Projekt?

Vielleicht kannst Du eine kurze Info posten, ich würde mich sehr freuen!

Viele Grüße

Uli
 

Ynt: Özgür Datvi !

Guten Tag Ulli

Als neues kann ich schreiben, was Cemal Gülas letzlich gesagt hat.
'' Ich glaube, am Ende Maerz werde ich gute Nachrichten über Datvi geben. ''

Und was ich heute geschrieben habe ist, ist ein Bericht von Bekir Coşkun , welcher ein berühmter Autor in der Zeitung '' Hürriyet '' ist.
Ausserdem ist er ein guter Tierfreund.
Er sagt kürzlich was mit Datvi geschehen ist.Und kritisiert Karacabey.

Freundliche Grüsse nach Deutschland
Nadir
 




Ynt: Özgür Datvi !


-German-
Ich habe nun Informationen aus erster Hand bekommen, warum Pro Animale keine Waisen auswildern will:

Frau Wothke sagt, "das funktioniert nicht, die Kleinen würden in die Dörfer laufen, dort Gefahr laufen erschlagen zu werden oder eingesperrt" ....((Cemal hatte Datvi ja auch aus einem verliesartigen Raum befreit)) ....."oder vom Auto überfahren".

Quelle: Johanna Wothke, Gründerin und Vorsitzende des Vereins »Pro Animale«



-English-
I now have information received by Pro Animale about the question why they does not want to bring orphans back to the wild:

Ms. Wothke says, "it does not work, the orphans would run to the villages, there are risk to be killed or locked up"... ((Cemal liberated Datvi from a room like a dungeon))... "or hurt from Cars."

Source: Johanna Wothke, founder and chairman of the association "Pro Animale"



All the best
Eva


PS. I am very shocked and sad about Pars death.
I always hope this is a wrong translation.
 

Ynt: Özgür Datvi !

Gönül dostlarım,
Bu gün ihtiyaçlarımı görmek ve anakaradaki bir toplantıya katılmak için kente indim yığılan mesajları temizlemem birkaç saatimi aldı… Çoğu içten yazılar gönderenlerin çoğunu kişisel olarak hiç tanımıyorum ama yazılanlardan gerçekten çok etkileniyorum. Bazen kendi kendime bir kuruntuya bir vesveseye kapılıyorum ve korkuyorum o yazılanları ben nasıl temsil edebilirim bu sorumluluğu nasıl taşırım tanrım diye serzenişte bulunuyorum.
Önemsizleşerek kimsesiz bir dağda çoban olmak isterken yanlış bir şey mi yaptım ki birçoğunuz beni hayallerinize çoban seçtiniz diye çığlık atmak geliyor içimden.
Bir kitap yazıyorum gönlümün gölgeleri diye; son zamanlarda yaşadıklarımdan sonra ve hiç tanımadığım insanlardan aldığım yazılardan sonra bu kitabi biraz daha erteleyerek inimden mektuplar diye bir kitap yazacağım.
İn demişken aklıma Datvi geliyor nasıl bir özlem duyduğumu tarif edebileceğimi sanmıyorum ancak içimdeki duyguların çok net ayrıştığını ve neler yapabileceğimi biliyorum. Bu ayrışmayı sağlayan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum buna karaca beydekilerde dâhil hatta onlara fazladan minnet duyduğumu da belirtmeliyim çünkü onlar olamasaydı bu ayrışma asla olmayacaktı…
Lütfen yazmaya ve eksiklerimizi öğrenerek tamamlamaya devam edelim benim kişisel mailim bilgi@cemalgulas. com lütfen yazın çünkü sizin yazdıklarınıza bundan böyle inimden mektuplarla buradan cevap vereceğim; unutmayalım mükemmeli ben değil biz bulacağız biz…
“Çünkü biz benden akıllıdır”…
 

Ynt: Özgür Datvi !

Merhaba,
Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8247784.asp
uzantılı sitede "Datvi" hakkında çok güzel bir yazı yazmış.
Bir arkadaşımız da yukarıdaki sayfalarda yer vermiş. Yazının son satırlar şöyle bitiyor.

............
O, ayı görünce insanların yanına koşuyor.

Tıpkı çoğu zaman bizim gibi...

Hani yaşamımızı, umutlarımızı, varlıklarımızı, kanımızı, canımızı elimizden alanlara koşup sığındığımız gibi...

Yanlış yön...

Datvi bilmiyor.
 

Ynt: Özgür Datvi !

datvi kime koştuğunu biliyor bilmediğini sananlar hayatı bilmiyor ve bu günkü hayatın ahengindeki sekteleri bilmedikleri şeyler hakkında ahkam kesenlere borçluyuz...
datvi fitratının tüm meziyetlerine sahipti ve gerçekten zeki bir canlıydı... ona reva görülenleri reva görenler mutlaka kendi hayatlarında öyle veya böyle yaşayacaklar buna hazırlıklı olsunlar. yazdıklarımı bir öç yada kızgınlık ifadesi olarak görmeyin benimle ilgisi yok; bu bir kelebek etkisi...
 

Ynt: Özgür Datvi !

Cemal Bey,
Bir gün mutlaka Siz ve Datvi tekar birlikte olacaksınız.
Buna yürekten inanıyorum.
Yine birlikte yüzecek, meyve yiyecek.. şakalaşacaksınız.
Hepimiz sabırla gelişmeleri izliyor ve Datvinin size .. Sizin ona
duyduğunuz hasreti paylaşıyoruz.
 




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,683
Mesajlar
1,522,162
Kayıtlı Üye Sayımız
166,531
Kaydolan Son Üyemiz
musaitbiryer

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst