Off Road Aracı Ülkemizi Için Sizce Gerekli Mi ?

[farazicosmos]

Herkese merhaba,

ülkemiz coğrafyasını ve civar ülkelerin coğrafyasını ele alarak cevap vermenizi istiyorum.

Para sorununu da lütfen cevap verirken göz ardı edelim.

Kamp, piknik, karavan çekme, köye gitme ve doğa gezileri için sizce off road türü araç gerekir mi ?

Yoksa fabrika çıkışlı bir suv alsak sadece doğru lastik değişimi ile ülkemizde başarım sizce elde edebilir miyiz ?

Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.

Örneğin Amerika'da bakıyorum kişi şehir hayatı için bir araç almış kamp piknik karavan için ayrı bir araç almış. Yada avusturalya gibi ülkelere bakıyorum adam şehir hayatında mercedes e serisine biniyor doğa için land rover alıp off road donanımı ekletmiş yada parası varsa mercedes g kasa 4x4² almış üzerine takmış araç üstü çadırı kullanıyor.

Ülkemiz coğrafyasını ele alırsak bu senaryo için nasıl bir araç gerekir ? Youtube daki çamurlu yollara girme snorkel kadar suya gömülüp ilerleme gibi ekstreme şeylerden bahsetmiyorum. 2 çocuklu aile kullanımını ele alıyorum. Yada tek araç olmalı her işte kullanılmalı mı ? Önerilerinizi ve fikirlerinizi beklemekteyim.

 

[yugun]

İki araç pişmanlıktır. Mutlaka tek araçla idare edilmeli. Eğer çok ihtiyaç duyuluyorsa SUV tek araç olmalı.
Ben kendi adıma bir SUVa ihtiyaç duymuyorum. Kırsalda öğretmenlik yapıyor olsam bile...

 

[Doğrucu Davut]

.
Arazi araçlarının mesleki gereksinim dışı kullanımının çevreye tolere edilemeyecek zararı olmakta !


…
Off-Road araçlarınının akrabası olan SUV’lar üzerine Almanca’dan tercüme bir derleme.

1 Ocak 2023 itibariyle Almanya'da SUV segmentinde yaklaşık 5 milyon binek araç tescil edilmiştir. Bu rakam 1 Ocak 2022'ye kıyasla yaklaşık yüzde on bir oranında bir artışı temsil etmektedir. SUV'lar Almanya'daki toplam binek araç nüfusunun yaklaşık yüzde on birine sahiptir.

SUV'lar neden bu kadar başarılı?

Yağmur ormanları yanıyor, okul çocukları çevrenin korunması için gösteri yapıyor - ve SUV'lar Almanya'da en popüler segment. Bu tıknaz benzinli araçlara olan sevgimiz nereden geliyor?

Golf sınıfını tahtından indiren SUV'lar artık düzenli olarak ruhsat listelerinin başında yer alıyor - sürdürülebilir yaşam giderek daha önemli hale gelirken ve et üreticileri bile çevresel nedenlerle daha az et satmak istiyor. Ağır arazi araçlarının buna rağmen giderek daha popüler hale gelmesini nasıl açıklayabiliriz?

Bochum Ruhr Üniversitesi'nden iş psikoloğu Rüdiger Hossiep bu olguyu açıklıyor.

SUV'ların başarısı nasıl açıklanabilir?
İnsanları bu arabalara çeken nedir?

Hossiep: Arabayı zırhlı bir benlik olarak anlayabilirsiniz. Bir SUV ile kendimi dış dünyadan daha fazla soyutlayabiliyorum ve aynı zamanda dışarıya bir şeyler taşıyabiliyorum. Üstünlük hissi gibi bir şey yaratıyor. Daha yüksekte oturuyorsunuz, sözde her durum için daha donanımlısınız ve yerden daha fazla yüksekliğe sahipsiniz.

Ancak bu aynı zamanda orantısız yakıt tüketimiyle de el ele gidiyor. Çünkü araçların birkaç santimetre daha yüksek olması ve buna bağlı olarak geniş ön alanlara sahip olması, düşük bir Cd değeriyle sonuçlanır.

SUV sürücüleri düşüncesiz ve gösterişe eğilimli maçolar mıdır?

Bu kesinlikle erkek ve kadın sürücüler için kısmen doğrudur. Dumanın olduğu yerde genellikle ateş de vardır. Bazı önde gelen futbolcuların ne tür arabalar satın aldıklarına bakabilirsiniz. Otoyolda 40 litre tüketen sekiz veya on iki silindirli arazi araçları kesinlikle var.

Bu son derece alçak spor SUV'lar neredeyse hiç yuvarlanma konforuna ve çok az yerden yüksekliğe sahip. Bunu neden yapıyorlar? Bunun artık hiçbir mantıklı nedeni olamaz. Duygusal yönlerle ilgili olmadığı sürece hiçbir anlam ifade etmiyor.

Ancak çoğu kişi sadece daha rahat girip çıkmak istiyor.

Bu daha çok sahte bir argüman. Bunu küçük bir araba veya bir minibüs gibi diğer birçok araçla yapabilirsiniz. Onlara da aynı rahatlıkla inip binebilirsiniz. İnsan rasyonel bir varlık değil, rasyonelleştiren bir varlıktır. Bu da her zaman iyi nedenleri olduğu anlamına gelir. Trend SUV'lara doğru ve eğer Waltraud ya da Dieter bir Tiguan alırsa, ben de bir tane isterim.

Ama somut avantajları da var mı?

Bir SUV belli bir üstünlük hissi yaratır. Daha sessizdir ve sizi çevreden daha fazla ayırır. Sadece daha güvende hissetmiyorsunuz, bu doğru. Çünkü bir kaza durumunda, daha ağır araca sahip olan kişi genellikle daha avantajlıdır. Ve diğer yol kullanıcılarının sert davranışlarına daha az maruz kalırsınız.

Bir SUV ile saygı kazanabilir misiniz?

Yeşil ışıkta duran sürücülere, arkalarındaki araç ne kadar büyükse o kadar geç korna çalındığını gösteren araştırmalar var. Önce çok küçük bir arabayla, sonra da büyük bir SUV ile dolaşmayı deneyin. Trafikte tamamen farklı bir deneyim yaşayacaksınız. Büyük SUV ile diğer insanları oldukça yalnız bırakırsınız.

Peki ya küçük bir SUV ile? O zaman diğer küçük arabalar beni yalnız mı bırakacak?

Sanırım insanların bununla ilişkilendirdiği umut bu, evet.

SUV'lar genel olarak belirli bir korunma ihtiyacını mı temsil ediyor?

Evet ve bu koruma ihtiyacı muhtemelen daha da artacak, çünkü karayolu trafiği giderek daha sıkı ve sert hale geliyor. Bunun sonucu olarak araçların ön kısımları da giderek daha agresif bir şekilde şekillendiriliyor. Bu eğilim, daha zorlu trafik ortamı, trafik yoğunluğu, daha fazla zaman baskısı ve daha hızlı araçlar nedeniyle yoğunlaşacaktır.



Nihayetinde, kişinin kendi arabası yollarda olmak onu eve götürmek için bir inziva yeridir. Toplu taşıma bunu sunmaz, dolayısıyla kişi kelimenin her iki anlamıyla da daha savunmasızdır. Bireysel ulaşımın, özellikle de kendilerini daha güvende hisseden kadınlar arasında bir rönesans yaşamamızın bir başka nedeni de budur.

 

[farazicosmos]

.
Arazi araçlarının mesleki gereksinim dışı kullanımının çevreye tolere edilemeyecek zararı olmakta !


…
Off-Road araçlarınının akrabası olan SUV’lar üzerine Almanca’dan tercüme bir derleme.

1 Ocak 2023 itibariyle Almanya'da SUV segmentinde yaklaşık 5 milyon binek araç tescil edilmiştir. Bu rakam 1 Ocak 2022'ye kıyasla yaklaşık yüzde on bir oranında bir artışı temsil etmektedir. SUV'lar Almanya'daki toplam binek araç nüfusunun yaklaşık yüzde on birine sahiptir.

SUV'lar neden bu kadar başarılı?

Yağmur ormanları yanıyor, okul çocukları çevrenin korunması için gösteri yapıyor - ve SUV'lar Almanya'da en popüler segment. Bu tıknaz benzinli araçlara olan sevgimiz nereden geliyor?

Golf sınıfını tahtından indiren SUV'lar artık düzenli olarak ruhsat listelerinin başında yer alıyor - sürdürülebilir yaşam giderek daha önemli hale gelirken ve et üreticileri bile çevresel nedenlerle daha az et satmak istiyor. Ağır arazi araçlarının buna rağmen giderek daha popüler hale gelmesini nasıl açıklayabiliriz?

Bochum Ruhr Üniversitesi'nden iş psikoloğu Rüdiger Hossiep bu olguyu açıklıyor.

SUV'ların başarısı nasıl açıklanabilir?
İnsanları bu arabalara çeken nedir?

Hossiep: Arabayı zırhlı bir benlik olarak anlayabilirsiniz. Bir SUV ile kendimi dış dünyadan daha fazla soyutlayabiliyorum ve aynı zamanda dışarıya bir şeyler taşıyabiliyorum. Üstünlük hissi gibi bir şey yaratıyor. Daha yüksekte oturuyorsunuz, sözde her durum için daha donanımlısınız ve yerden daha fazla yüksekliğe sahipsiniz.

Ancak bu aynı zamanda orantısız yakıt tüketimiyle de el ele gidiyor. Çünkü araçların birkaç santimetre daha yüksek olması ve buna bağlı olarak geniş ön alanlara sahip olması, düşük bir Cd değeriyle sonuçlanır.

SUV sürücüleri düşüncesiz ve gösterişe eğilimli maçolar mıdır?

Bu kesinlikle erkek ve kadın sürücüler için kısmen doğrudur. Dumanın olduğu yerde genellikle ateş de vardır. Bazı önde gelen futbolcuların ne tür arabalar satın aldıklarına bakabilirsiniz. Otoyolda 40 litre tüketen sekiz veya on iki silindirli arazi araçları kesinlikle var.

Bu son derece alçak spor SUV'lar neredeyse hiç yuvarlanma konforuna ve çok az yerden yüksekliğe sahip. Bunu neden yapıyorlar? Bunun artık hiçbir mantıklı nedeni olamaz. Duygusal yönlerle ilgili olmadığı sürece hiçbir anlam ifade etmiyor.

Ancak çoğu kişi sadece daha rahat girip çıkmak istiyor.

Bu daha çok sahte bir argüman. Bunu küçük bir araba veya bir minibüs gibi diğer birçok araçla yapabilirsiniz. Onlara da aynı rahatlıkla inip binebilirsiniz. İnsan rasyonel bir varlık değil, rasyonelleştiren bir varlıktır. Bu da her zaman iyi nedenleri olduğu anlamına gelir. Trend SUV'lara doğru ve eğer Waltraud ya da Dieter bir Tiguan alırsa, ben de bir tane isterim.

Ama somut avantajları da var mı?

Bir SUV belli bir üstünlük hissi yaratır. Daha sessizdir ve sizi çevreden daha fazla ayırır. Sadece daha güvende hissetmiyorsunuz, bu doğru. Çünkü bir kaza durumunda, daha ağır araca sahip olan kişi genellikle daha avantajlıdır. Ve diğer yol kullanıcılarının sert davranışlarına daha az maruz kalırsınız.

Bir SUV ile saygı kazanabilir misiniz?

Yeşil ışıkta duran sürücülere, arkalarındaki araç ne kadar büyükse o kadar geç korna çalındığını gösteren araştırmalar var. Önce çok küçük bir arabayla, sonra da büyük bir SUV ile dolaşmayı deneyin. Trafikte tamamen farklı bir deneyim yaşayacaksınız. Büyük SUV ile diğer insanları oldukça yalnız bırakırsınız.

Peki ya küçük bir SUV ile? O zaman diğer küçük arabalar beni yalnız mı bırakacak?

Sanırım insanların bununla ilişkilendirdiği umut bu, evet.

SUV'lar genel olarak belirli bir korunma ihtiyacını mı temsil ediyor?

Evet ve bu koruma ihtiyacı muhtemelen daha da artacak, çünkü karayolu trafiği giderek daha sıkı ve sert hale geliyor. Bunun sonucu olarak araçların ön kısımları da giderek daha agresif bir şekilde şekillendiriliyor. Bu eğilim, daha zorlu trafik ortamı, trafik yoğunluğu, daha fazla zaman baskısı ve daha hızlı araçlar nedeniyle yoğunlaşacaktır.



Nihayetinde, kişinin kendi arabası yollarda olmak onu eve götürmek için bir inziva yeridir. Toplu taşıma bunu sunmaz, dolayısıyla kişi kelimenin her iki anlamıyla da daha savunmasızdır. Bireysel ulaşımın, özellikle de kendilerini daha güvende hisseden kadınlar arasında bir rönesans yaşamamızın bir başka nedeni de budur.

uzun uzun yazdığınız için teşekkür ederim.

Yazınızın başında yakıttan çevreden bahsettiniz. Şuan günümüzde elektrikli arabalar bu konuda ön plana çıkmakta. Aracın egsoz gazı yok ve çevreyi kirletmiyor. Bir çok müstakil ev sahibi garajlarının çatısını güneş paneli kaplatarak enerjiyi güneşten karşılamaktalar. Aracın tamir bakım maliyetleri de yok. Sadece yazın yazlık kışın kışlık yada 4 mevsim lastiği takıp geçiyorsun. Bir tek silecek suyuna ihtiyaçları oluyor o kadar. Bu doğrultuda çevreyi düşünen ve güneş paneli rüzgar gülü gibi çözümlerle enerjisini üretebilen birisi suv yada binek araç tarzı elektrikli araçlara yönelebilir. Şuan süspansiyon sistemleri de çok gelişti. 3 tonluk suv ile 250 300 km hızlarda viraja giriyorlar ona rağmen araba süper sport bir araç gibi örneğin ferrari gibi yola tutunuyor. Yolda yola yapışıyor arazide yükseliyor gibi havalı süspansiyonlar var artık. Süper sport türü araçlarda günümüz teknolojilerinde rağbet görmeyen araçlar haline geldiler. Birincisi çok yakıyorlar. İkincisi içlerine binmek ayrı dert inmek ayrı dert. Yere çok yakınsın bu yüzden bir kaza olsa tır kamyon altına direkt girebiliyorsun. Önüne bir araç geçse önünü göremiyor ve yola hakim olamıyorsun. Altları her yere sürtüyor. insanlar 0 100 hızlanma değerleri son hız için alıyorlardı. Şimdi güncel bir çok araç 3 ile 5 saniye aralığında 0 100 km hızlara çıkmakta. Ani hızlanma değerleri muazzam. 250 300 km gibi hızlara her araç çıkıyor. Elektrikli otomobiller 2 3 saniye aralığında 0 100 yapıyor bu sebeple süper sport kategorisi de kan kaybediyor denilebiilr. Ben şahsen çocuğum var markete bakkala gidiyoruz diyerek ferrarisini satıp bmw alan gördüm ve sonra hız anlamında bmw ferrariden farksız ama çok aşırı konforlu diyorlardı. Şahsen bende elektrikli suv düşünüyorum. Kendi elektriğimi oluşturma düşüncelerim olduğu için yakıt masrafımda oluşmayacak. Suv istiyorum çünkü türkiye yolları kevgir gibi yere yakın araçlar bizde sıkıntı. aile olduğum için büyük araç olmalı çünkü pikniğe gitsem 4 5 kişi binecek bağaja ekipman koyacaz vs. büyük araç en güzeli. Sorduğum soruya gelirsek soruda köye gitme kampa pikniğe gitme doğa gezisi karavan çekme kriterlerim vardı. Her ne kadar elektrikli otomobiller aşırı gelişmiş olsa da bir suv bile süper sport performansı verse de karavanı takınca hepsi sınıfta kalıyor. Bu sebeple aileye 2 araç gerekmekte zaten birisi elektrikli diğeri de off road performansı olan bir araç olsa iyi olur diye düşünmüştüm

 

[BörüBars]

Özellikle yumuşak toprak yollarda, tarla bağ bayır dolaşacam derseniz zaten mecburen 4x4 arazi araçlarına muhtaçsınız.

Daha dün PSA karavanı özellikle tarlaya soktum, çok derin olmayan yumuşak zeminde bile anında patinaja düştü zar zor çıkardım.

Kamp ve piknik amaçlı ise niyetiniz basit 4x4 bir SUV da ihtiyacınızı karşılarsınız. Önden çeker PSA araçla bunu şuan bile gerçekleştirebiliyoruz. Yumuşak zemin olmayan, uzun yarıklar içermeyen v.b ... her yola girilir : )

 

[farazicosmos]

Özellikle yumuşak toprak yollarda, tarla bağ bayır dolaşacam derseniz zaten mecburen 4x4 arazi araçlarına muhtaçsınız.

Daha dün PSA karavanı özellikle tarlaya soktum, çok derin olmayan yumuşak zeminde bile anında patinaja düştü zar zor çıkardım.

Kamp ve piknik amaçlı ise niyetiniz basit 4x4 bir SUV da ihtiyacınızı karşılarsınız. Önden çeker PSA araçla bunu şuan bile gerçekleştirebiliyoruz. Yumuşak zemin olmayan, uzun yarıklar içermeyen v.b ... her yola girilir : )

Dün bu konuda saatlerce araştırma yaptım.

Araştırmamı paylaşıyorum.

Hatta bir youtube da bu konuda soru sorana yanıt vermiştim yanıtı olduğu gibi paylaşıp peşine yeni yorumlarımı eklicem.

Araçlar genelde 2 ye ayrılır binek otomobil ve suv yada pikap diye.

Bu araçların hepsi 4x4 olabileceği gibi sadece önden çeker veya arkadan itişte olabilirler. 4x4 tabiki avantajdır ama en önemli dikkat edilecek noktalar aracın yerden yüksekliği lastik seçimi gibi konulardır. Normal binek otomobille bire bir aynı yükseklikte suv yada pikaplar vardır. Onların binek otomobile kıyasla hiç bir artıları mevcut değildir, şuan sokakta çok sayıda gördüğünüz komşunuz ahmet abide bile olan arabalar 4x4 olabilir. 2 çeker normal bir araçla neredeyse Türkiye'de %70 tüm her yere gidebilirsiniz. Hatta dünyanın %50'sini bile rahat gezebilirsiniz. Altını çarpabilme imkanlarınız vardır temkinli ve yavaş gidersiniz ama gidersiniz. Lakin lastik ebatları ve yere yakınlıktan ötürü piknikte bile yağmur yağdıktan sonra çamura saplanan ve orda kalan bir çok insan gördüm. Bu kişiler 4x4 araçlara sahip olsalar belki saplanmayacaklardı yada ordan rahat diğer araca göre geçecekti. Benim tavsiyem suv yada pikap hiç fark etmez arazi modu yani off road modu olan araçları tercih etmenizdir çünkü bu araçlar arazide yerden 10 cm e kadar bazıları daha fazla yükselmektedir. 10 cm az gözükebilir ama altını vurma imkanı azaldığı için x kişisi ağır ağır temkinli giderken siz aynı yoldan hızla geçebilirsiniz. Sırada lastik seçimi var. Şuan dünyanın en pahalı suv aracını da alsanız lastiğiniz kötü ise bir hiçsiniz. Lastik neredeyse işin %60'ı diyebilirim. %20 araç geriye kalan pilotajdır yani şöförün yetenekleri. Off road işlerini yani arazide araç kullanmayı seven birisiyseniz aracı yükseltip off road süspansiyonlar takıp 30 35 40 inç lastikler takabilirsiniz. O zaman lastikler hiç bir zaman havaya kalkmadan hep 4 lastiğinde yere bastığı bir biçimde aracınızı kullanabilirsiniz. Ama extreme işlere girmek istemiyorum %50 arazi %50 şehir gibi kullanıyorum aracımı diyorsanız bu sefer lastik ebatlarıyla oynamadan onları uygun off road lastikleri ile değiştirerek doğada başarımı yükseltebilirsiniz. Ben kendimden bahsetmem gerekirse şuan arabam olmadığını ama alma imkanım oluştuğumda premium bir suv alacağımı rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü o araçla 5 yıldızlı bir otele de gidebilirim şehir içinde de kullanabilirim kampa köye pikniğe yaylaya da gidebilirim kampı geçtim karavan dahi sorunsuz çekebilirim. Tek yapılacak uygun lastik değişimi olacaktır. Motorlar güncel motorlar oynama asla istemez araçlar ise paspasından kapı koluna kadar kişiselleştirilir üretilir ona kişiselleştirme yapar yapmazsınız bu size kalıyor. Benim önerilerimden bir diğeri ise eğer aracınızı sıfır alacaksanız aldığınız gibi önce seramik kaplatmak onun üzerine şeffaf film kaplatmak onunda üzerine seramik kaplatmaktır. Bu sayede ağacın dalı çizdi çalı çizdi taş sıçradı çizik oldu gibi dertleriniz olmaz. Hem aracınız daha az kir tutar hemde her ortamda ben burdayım diye bağırır. Folyo çizildiğinde ise 3 5 yılda 1 yenilersiniz sonra devam edersiniz.
bu kısım youtuber kişiye yazdığım yorumdu.
Yorumumda da bahsettiğim gibi binek araçla ülkemizin %70'ini rahat gezebiliriz. Dünyanın ise rahat %50'ini gezebiliriz. Peki 4x4 fabrika çıkışlı gerçek arazi performansı olan araçlara gelelim. Bunlarla ise %80'ini gezebiliriz. Off road donanımlı araçla ise %90 gibi bir kısmı gezebiliyoruz. Kalan kısıma ise mercedes unimog gibi kamyonlar gerekir.

Ben ekstreme işler yapmayacaklar için arazi performansı olan 4x4 lerin yeterli olacağı kanısına vardım. Off road donanımı örneğin giresun yaylalarının yollarında gerekiyor çünkü ağaç devriliyor sel yolu yok ediyor araziye çıkmak gerekiyor yakıt sorunu oluyor dağı aşman gerekiyor derken off road aracı gerekiyor. Araç ne olursa olsun iyi bir lastik ön arka vinç yada sadece önde vincin mecburu olması kanısına vardım. Bahsettiğiniz yumuşak toprağı da dün araştırdım 4x4 kepçe yağmur yağdığında yolda kalmış kepçesiyle kendisini kurtarmıştı. Bazı yollarda maalesef 4x4 olması off road aracı olması özel lastik olması da işlevsiz kalabiliyor. Ama tekrarlayım lastik seçimi ve vinç olmazsa olmazlar arasında olmalı.

 

[dnz35]

Herkese merhaba,

ülkemiz coğrafyasını ve civar ülkelerin coğrafyasını ele alarak cevap vermenizi istiyorum.

Ülkemiz coğrafyasında sadece arazi aracı ile ulaşabileceğiniz keşfedilmemiş yada az bilinen çok fazla yer bulunmakta.

Para sorununu da lütfen cevap verirken göz ardı edelim.

Özellikle 4x4 araçların yüksek vergi maliyetlerinden dolayı daha düşük modelli alternatifler mevcut.

Kamp, piknik, karavan çekme, köye gitme ve doğa gezileri için sizce off road türü araç gerekir mi ?

Öncelikle aracınızın gücü çekmek istediğiniz karavana gerçek manada yeterli olması gerekir. Forumun ilgili sayfalarında kağıt üzerindeki verilerle karavan çekip de şanzıman yada güç sorunu yaşayan, dile getiren çok kişi var.

Yoksa fabrika çıkışlı bir suv alsak sadece doğru lastik değişimi ile ülkemizde başarım sizce elde edebilir miyiz ?

Üstteki paragrafta belirttiğim gibi illa bir karavan çekilecekse güç önemli ancak sadece araç ile gezilecekse Örneğin en basit suv duster bu konuda çok başarılı.

Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.

Örneğin Amerika'da bakıyorum kişi şehir hayatı için bir araç almış kamp piknik karavan için ayrı bir araç almış. Yada avusturalya gibi ülkelere bakıyorum adam şehir hayatında mercedes e serisine biniyor doğa için land rover alıp off road donanımı ekletmiş yada parası varsa mercedes g kasa 4x4² almış üzerine takmış araç üstü çadırı kullanıyor.

Bu madde tamamen maddiyatla ilgili. Malum ülkemizde mal sahibi olurken ağır bir vergi sistemine maruz kalıyorsunuz. Günümüzde tek araç sahibi olmak bile zorken 2 ayrı amaca hizmet eden araç sahibi olmak düşüncede güzel ama maddi olarak zor.

Ülkemiz coğrafyasını ele alırsak bu senaryo için nasıl bir araç gerekir ? Youtube daki çamurlu yollara girme snorkel kadar suya gömülüp ilerleme gibi ekstreme şeylerden bahsetmiyorum. 2 çocuklu aile kullanımını ele alıyorum. Yada tek araç olmalı her işte kullanılmalı mı ? Önerilerinizi ve fikirlerinizi beklemekteyim.

Bu maddeye kendimden örnek vererek cevap vereyim. 4 kişilik bir aileyiz. Yaz kış demeden fırsat buldukça kamp yapıyoruz. Aracım landcruiser fj75. Fabrika donanımına ek üzerinde sadece mt lastik var. Haricinde kamp için gerekli tüm donanımlar mevcut. Aracı sadece kamp amaçlı kullanıyoruz.

İlk başlarda standart bir suv alma niyetindeydim ancak arazi kabiliyeti ve yükleme kapasitesi bakımından bu aracı seçtim. Senelik izinlerimizde dışarıdan ikmale gerek kalmadan 1 haftaya kadar idare edebiliyoruz.

Bu araç sayesinde ücretli kamp alanlarına gitmiyoruz. Buradaki tercih sebebimiz bireysel özgürlük ancak maddi olarak da daha uyguna geliyor. Örneğin bakir bir koyda denize rahatça girebiliyoruz. Yada yandaki çadır komşusunun gürültülü sohbetine kulak misafiri olmuyoruz. Kendimiz gürültü yapıyorsak da kimseye yansıtmıyoruz. Çöp konusunu yazmıyorum dahi o zaten başka bir konunun başlığı.

İkinci bir aracım yok. Önemli bir ihtiyaç haricinde şehir içindeki işlerimde toplu taşıma kullanıyorum. Çevrecilik bakımından evet aracımın yakıt değerleri binek bir araçtan biraz fazla. LPG sayesinde azda olsa çevreci. Ancak senede 20k km yapan her gün kullanılan bir araç kadar çok salınım yaptığımı düşünmüyorum. (Bu konuda bir belgeselde deney yapılmıştı. Hacmine oranla motosikletler en fazla salınımı yapıyorlardı)

Elektrikli araçlara gelince evet tek başlarına çok çevreciler ama masum da değiller. Uzun yıllar sonra kullanımı arttıkça ömrü biten batarya değişimleri ve şarj noktalarına yetecek elektrik gereksinimlerini hesaba katmak gerekiyor. Bu konunun biraz vadesi var. İleride tartışırız.

Özetle her şeyi tek kalemde yapan bir araç maalesef yok. Kendi kullanım tercihlerinize göre bir seçim yapmanız gerekiyor.

 

[farazicosmos]

Ülkemiz coğrafyasında sadece arazi aracı ile ulaşabileceğiniz keşfedilmemiş yada az bilinen çok fazla yer bulunmakta.


Özellikle 4x4 araçların yüksek vergi maliyetlerinden dolayı daha düşük modelli alternatifler mevcut.


Öncelikle aracınızın gücü çekmek istediğiniz karavana gerçek manada yeterli olması gerekir. Forumun ilgili sayfalarında kağıt üzerindeki verilerle karavan çekip de şanzıman yada güç sorunu yaşayan, dile getiren çok kişi var.


Üstteki paragrafta belirttiğim gibi illa bir karavan çekilecekse güç önemli ancak sadece araç ile gezilecekse Örneğin en basit suv duster bu konuda çok başarılı.


Bu madde tamamen maddiyatla ilgili. Malum ülkemizde mal sahibi olurken ağır bir vergi sistemine maruz kalıyorsunuz. Günümüzde tek araç sahibi olmak bile zorken 2 ayrı amaca hizmet eden araç sahibi olmak düşüncede güzel ama maddi olarak zor.


Bu maddeye kendimden örnek vererek cevap vereyim. 4 kişilik bir aileyiz. Yaz kış demeden fırsat buldukça kamp yapıyoruz. Aracım landcruiser fj75. Fabrika donanımına ek üzerinde sadece mt lastik var. Haricinde kamp için gerekli tüm donanımlar mevcut. Aracı sadece kamp amaçlı kullanıyoruz.

İlk başlarda standart bir suv alma niyetindeydim ancak arazi kabiliyeti ve yükleme kapasitesi bakımından bu aracı seçtim. Senelik izinlerimizde dışarıdan ikmale gerek kalmadan 1 haftaya kadar idare edebiliyoruz.

Bu araç sayesinde ücretli kamp alanlarına gitmiyoruz. Buradaki tercih sebebimiz bireysel özgürlük ancak maddi olarak da daha uyguna geliyor. Örneğin bakir bir koyda denize rahatça girebiliyoruz. Yada yandaki çadır komşusunun gürültülü sohbetine kulak misafiri olmuyoruz. Kendimiz gürültü yapıyorsak da kimseye yansıtmıyoruz. Çöp konusunu yazmıyorum dahi o zaten başka bir konunun başlığı.

İkinci bir aracım yok. Önemli bir ihtiyaç haricinde şehir içindeki işlerimde toplu taşıma kullanıyorum. Çevrecilik bakımından evet aracımın yakıt değerleri binek bir araçtan biraz fazla. LPG sayesinde azda olsa çevreci. Ancak senede 20k km yapan her gün kullanılan bir araç kadar çok salınım yaptığımı düşünmüyorum. (Bu konuda bir belgeselde deney yapılmıştı. Hacmine oranla motosikletler en fazla salınımı yapıyorlardı)

Elektrikli araçlara gelince evet tek başlarına çok çevreciler ama masum da değiller. Uzun yıllar sonra kullanımı arttıkça ömrü biten batarya değişimleri ve şarj noktalarına yetecek elektrik gereksinimlerini hesaba katmak gerekiyor. Bu konunun biraz vadesi var. İleride tartışırız.

Özetle her şeyi tek kalemde yapan bir araç maalesef yok. Kendi kullanım tercihlerinize göre bir seçim yapmanız gerekiyor.

uzun uzun ve detaylı yazınız için çok teşekkür ederim.