Arkadaşlar,
Bu konu ilgili olarak ilgili kişilerle özellikle bize Meclis'deki usul yön ve yöntemle ilgili yardımlarda bulunan Emrah beyle görüştüm. Kendisinin gönderdiğim dilekçe ile ilgili konudaki görüşünü ve katkılarını aldım.
İzlenmesi gereken yöntem aşağıdaki şekilde olması halinde etkili olabileceği görüşündeyiz.
Benzer gerekçelerle değişik tarihlerde değişik makamlara yaptığım müracaatlar sonuç vermedi. Ancak bu kez İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğün’e hitaben yazdığım yazıyı kendisine göndereceğim , Arkadaşımız elden işleme sokacak. Tezlerimizin haklılığından dolayı olumlu netice almayı umut ediyoruz. 60 gün içinde olumlu ya da olumsuz cevap verilmesi gerekiyor. Müracaatımızın ekinde dilekçelerin olmasının çok anlamı olmadığı anlaşılıyor. Ancak gönderilmesinin bir zararın olmadığını düşünüyorum.
İkinci aşama;
Olumsuz cevap verilmesi durumunda İdare Mahkemesine tüzel kişi olarak müracaat edemiyoruz, ancak haksızlığa uğradığını düşünen kişi bizzat kendisi dava açabiliyor. Dolayısı ile yüksek Sigorta pirimi ödeyen her hangi bir kişi bu davayı açabilir. Özellikle yüksek pirim talep eden firmaların poliçe tekliflerinin yazılı olarak alınmasında büyük fayda var. Dava ile ilgili olarak biz dilekçemize verilen cevabı kendisine ulaştırır ve davasına mesnet teşkil etmesini sağlayabiliriz. Ya da dilekçe örneğini kullanarak doğrudan dava açma yolu denenebilir.
Dilekçe örneğinin sonun da yer alan dava açma paragrafının bir tehdit algısı yaratabileceğini düşünerek bu ifadelerin olmamasını daha doğru buluyoruz.
İstatistik konusunda ne yazık ki hiçbir veri yok. Sigortaların elinde de olmadığını düşünüyorum. Zira motokaravan başlığında değil Özel Amaçlı Taşıtlar başlığı altında alınabiliyor (yanlışım varsa Buğra bey düzeltebilir), bu da bizi tam istemediğimiz bir noktaya götürür.
Levent beyden ilgili konu başlıklarının bu başlık altında toplanmasını ve tek başlıktan takip edilmesini rica ediyorum.
Saygılarımla
Erdal Ötügen