ayhanakbuga
Kamp I
Okulların ara tatile girmesiyle,, Morkaya Köyü'nün Hırgehpur Mezrasında kış kampı yapma hayalimizi bu yıl gerçekleştirmek istedik. Hazırlıklarımızı yaptık; ama hastalandım ayaklarımın altları şişti, kas ağrıları başladı bir hafta öncesinde. Geçer diye düşünerek doktora gitmedim. Kardeşimin de bir işi çıkınca ne olursa olsun ben giderim düşüncem değişti. Kamp yapmasam da olur yeter ki köyde bir kaç gün geçireyim isteğine dönüştü. Kardeşim işin halledince, çantalarımızı hazırlayıp otobüse bindik ve öğleden sonra 3 gibi yürüyüş yapacağımız yol ayrımına vardık. Otobüsten indik, montlarımızı terleyip hasta oluruz diye çıkardık. Yürümeye başladık, dikine 1 saat hafif eğimli yokuş için de 2 saatlik yürüyüş planımız vardı. Yarım saatlik uzatmalı olarak hedefimize vardık.
Yol için atıştırmalık bir şey almadığımız için çok acıktık. Yürürken çok terlediğim için de dinlenme aralıklarını çok uzatmadık ama beni çok yordu dinlenmemek... belki hasta olduğum için. Yolda yabani hayvanların ayak izlerine rastladık. Hiç hazırlığımız yoktu kendimizi savunmak için. Karanlığa kaldık. Köydeki evimize akşam 6:30 gibi vardık. Ev çok soğuktu dışarıdan bile.. Kardeşim kuzine sobayı yaktı. 20 dk gibi zamanda ısındık. Annemin konserveleri yazdan kalma yiyecekler ambardaydı. Onlardan hazırladı kardeşim karnımızı doyurduk. Uyuduk... sessiz, sokak ışıksız yerde uyumanın zevki başka bir de ninni gibi yanan sobanın yanında...
Ertesi günü ayaklarımın şişi biraz inince fotokapanları kurmak için yola çıktık. Köyde kimse yoktu. Gürültüsüz yer ve temiz hava çok güzel inanın. İlk önce kardeşimin fotokapanını kurduk ayak izlerinin oldğunu gördüğümüz bir yere. Sonra benim fotokapanı köyün çok yakınına. Dedemin mezarını ziyaret edip Fatiha okumak için mezarlığa gittik. Köyün içinde dolaştık. Camisine girdik. Köyün çeşmelerinden su içtik çok lezzetliydi. Evimize döndük etleri çubuk cağ şeklinde yapmayı düşünüyorduk dışarıda ama plan değiştiği için tavada pişirdik. Dışarıda pişmişin tadını vermese de güzeldi. Kardeşim kuzinede ekmek yaptı. Tadı çok güzeldi. Köyde üçüncü günümüz yine evde geçti çünkü ayaklarım iyileşmedi. Evde geçirilen zaman bile çok hoş, internet ve tv yok evde. Birbirimizle sohbet ettik. Düşündük, güzel zamanları hatırladık, planlar yaptık gezme üzerine.
Köydeki 4. günümüzde hevesimizi alarak hazırlığımızı yapıp yola revan olduk. Gelişe göre daha kolaydı yol çünkü hep iniş. Çıkışın yarısı kadar zaman alacaktı. İnerken de çok terledim. Otobüse bineceğimiz yol ayrımına vardıp durduğumuzda çok üşüdüm. Bekledik yarım saat kadar otobüs bize ambülans gibi geldi. İçi sımsıcaktı... direkt mayıştık içinde.
Yol için atıştırmalık bir şey almadığımız için çok acıktık. Yürürken çok terlediğim için de dinlenme aralıklarını çok uzatmadık ama beni çok yordu dinlenmemek... belki hasta olduğum için. Yolda yabani hayvanların ayak izlerine rastladık. Hiç hazırlığımız yoktu kendimizi savunmak için. Karanlığa kaldık. Köydeki evimize akşam 6:30 gibi vardık. Ev çok soğuktu dışarıdan bile.. Kardeşim kuzine sobayı yaktı. 20 dk gibi zamanda ısındık. Annemin konserveleri yazdan kalma yiyecekler ambardaydı. Onlardan hazırladı kardeşim karnımızı doyurduk. Uyuduk... sessiz, sokak ışıksız yerde uyumanın zevki başka bir de ninni gibi yanan sobanın yanında...
Ertesi günü ayaklarımın şişi biraz inince fotokapanları kurmak için yola çıktık. Köyde kimse yoktu. Gürültüsüz yer ve temiz hava çok güzel inanın. İlk önce kardeşimin fotokapanını kurduk ayak izlerinin oldğunu gördüğümüz bir yere. Sonra benim fotokapanı köyün çok yakınına. Dedemin mezarını ziyaret edip Fatiha okumak için mezarlığa gittik. Köyün içinde dolaştık. Camisine girdik. Köyün çeşmelerinden su içtik çok lezzetliydi. Evimize döndük etleri çubuk cağ şeklinde yapmayı düşünüyorduk dışarıda ama plan değiştiği için tavada pişirdik. Dışarıda pişmişin tadını vermese de güzeldi. Kardeşim kuzinede ekmek yaptı. Tadı çok güzeldi. Köyde üçüncü günümüz yine evde geçti çünkü ayaklarım iyileşmedi. Evde geçirilen zaman bile çok hoş, internet ve tv yok evde. Birbirimizle sohbet ettik. Düşündük, güzel zamanları hatırladık, planlar yaptık gezme üzerine.
Köydeki 4. günümüzde hevesimizi alarak hazırlığımızı yapıp yola revan olduk. Gelişe göre daha kolaydı yol çünkü hep iniş. Çıkışın yarısı kadar zaman alacaktı. İnerken de çok terledim. Otobüse bineceğimiz yol ayrımına vardıp durduğumuzda çok üşüdüm. Bekledik yarım saat kadar otobüs bize ambülans gibi geldi. İçi sımsıcaktı... direkt mayıştık içinde.