Mehmet Amcanın Gezi Macerası

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan webexplorer Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 15
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,551

webexplorer

Ana Kamp
Mesajlar
76
Tepkime Puanı
10
Yer
İZMİR
MEHMET AMCANIN SON GEZİSİ :​

Emekli öğretmen Mehmet amca ... yıldan beri ....doğa sporları kulübünde hafta sonu gezilerine katılmakta ve kimi zaman yürüyüşçülere liderlik etmektedir.Çeşitli yaş, meslek, eğitim guruplarından yüzlerce insan tanımış, beraberce yarenlik ederek ,ufak tefek aksaklıklar dışında doğa faaliyetlerini başarıyla gerçekleştirmişlerdir.

Nisan ayının 1. hafta sonu planlı dernek gezisini icra etmek amacıyla, dernekten kendisine verilen katılımcı üye listesi ile beraber kulübün kiraladığı servise binerek , insanları çeşitli duraklardan toplamaya başlarlar, kimi dernek üyeleri yanlarında arkadaşlık etmeleri için birkaç eş dostu da davet etmişler ve guruba katılmışlardır.

Mehmet amca ve gurubu gezinin başlangıç noktası olarak seçilen şehre iki saat mesafede ,ormanlar ile kaplı doğa harikası olan bir dağın yamacında kurulu .....köyüne salimen avdet etmişler ve köy kahvesini işgal ederek , dağcılara alışık olan kahve ahalisinin aldırmaz bakışları eşliğinde ,ağırlıklı unlu mamullerden oluşan kahvaltılarını yapmışlardır. Faaliyetin başlayacağını bildirmek için düdük çalınmış, kapalı ve bulutlu olan hava altında gurup kahve önünde toplanmıştır.

Mehmet amca , artçı olarak kendisine yardımcı olmak üzere yine kendi yaşlarında olan esnaf emeklisi Ömer amcayı artçı tayin etmiş ve birerli-ikişerli guruplar halinde köy dışındaki patikadan hafif meyilli tırmanış başlanmıştır. Çiçekler ve ağaçlar arasında muhabbet edilerek , fotoğraflar çekilerek gidilen üç çeyrek saat den sonra , gurupta kopmaların başladığı görülmüştür.

Sebebini öğrenmek isteyen Mehmet amca geriye doğru yol alır ve makro çiçek fotoğrafı çekmek isteyen bir hanım katılımcının , yakınlardaki bir arı kovanının sakini olan birkaç arı tarafından sokulduğunu öğrenir. Tedavi maksadıyla ,kimi katılıcılar yaraya idrar sürülmesi , kimisi de çamur tatbik edilmesi gerektiğini söylemektedir, neyse ki kadın katılımcın yanında alkol ihtiva eden parfümü vardır, birkaç damla yaraya döker ve yürüyüşe devam ederler.

Bir saat sonra , yürüyüşe yeni katılan sporculardan iki kişinin , nefeslerinin tıkandığı ve ilerleyemedikleri haberi arkadan gelir. tekrar geriye döner ve sırt çantalarını bir kenara koymuş bir ağacın dibinde yatmakta olan iki misafirin yanına gelir, tıknefes olmuş bu katılımcılar, yürüyüşe devam edemeyeceklerini söylerler. Mehmet amca , misafirlerini yürüyüşe getiren katılımcıyı da onların yanında bırakarak , köye geri dönmelerini ister.

Bu arada hava kapatmakta ve yağmur bulutları kendilerini göstermektedir.yürüyüş devam ettikçe irtifa yükselmekte , tepenin zirvesinden itibaren sis dere yatağını doldurmakta ve görüş mesafesi kısalmaktadır.yağmur hafifçe atıştırmaya başlamıştır.

İki saat sonra mola verilir, yağmur nedeniyle ateş yakılamadığı için , soğuk yiyecekler yenir ve dinlenildikten sonra yürüyüşe devam edilir.Sis etkisini iyice artırmış ,beş metre ötesi bile zorla görülür hale gelmiştir. Mehmet amca birçok defa gezdiği ve gezdirdiği bu bölgeyi tanıyamaz hale gelmiştir.sık ağaçların ve kayalıkların arasından yürüyüş devam etmekteyken , bir anda, her zamana takip ettikleri güzergahın dışına çıktıklarının farkına varır, .kayıp olduklarını anlamıştır.

Gurubu durdurur ve iki genç ama deneyimli katılımcıyı yolu bulmaları için gönderir., gurubun kaybolduklarını anlamaları fazla sürmez, her kafadan bir ses çıkmakta , yağmurun , soğuğun ve sisin etkisiyle moraller bozulmakta, kimi kadın katılımcılar ağlamaya başlamaktadır. Bir çeyrek saat sonra Mehmet amca yolu bulmak için gönderdiği iki gençten birinin uzaktan gelen bağrışları ile irkilir.

Yüksek ses vererek , izci gencin yanlarına gelmeleri sağlanır. diğer arkadaşı yolu bulmak amacıyla kayalık bölgede dolaşırken , ayağı kaymış ve yaklaşık on metrelik bir kayanın tepesinden ,dere yatağındaki bir kayanın üzerine düşmüş ve aşağıda inlemektedir.Hemen olay yerine düşe kalka gidilir, yanlarında ki çamaşır ipinden bozma halat yardımıyla, yaralının yanına inerler . şahsın bir ayağında açık bir kırık görülmektedir, kemik deriyi bıçak gibi yırtmış ve dışarı fırlamış ,yaralı düşüş esnasında kafasını da çarptığından alnı yaralanmış ve kanamaktadır.yaralıya nasıl olduğunu sorar ve muğlak ,anlamsız cevaplar aldığını fark eder.Hastayı on metre öteye bir ağaç altına taşırlar ve titreyen yaralının üzerine bir yağmurluk örterler.

Mehmet amca bu işin kendilerini aştığını anlar ve cep telefonuna sarılarak , yardım istemeyi düşünür. Telefonuna baktığında şebeke göstergesinin zor bela “bir çizgi” olduğunu görür ve 112 yi arayarak yardım ister. Nerede bulunduklarını soran ve sesi güçlükle gelmekte olan operatöre, bağıra bağıra ...köyünden ....yönüne doğru çıktıklarını , şu anda nerede olduklarını bilmediklerini söyler ve merkez tarafından Arama / kurtarma işleminin düğmesine basılır.


Bir müddet sonra bulunan ve yaralıları tahliye edilerek köye indirilen Mehmet amca ve gurubu , battaniyelere sarılı vaziyette , köy kahvesinde soba başında kurumaya çalışıp jandarmaya ifade verirken ...köye dönmeleri için geri gönderilen üç kişinin , köye dönmemiş olduklarını anlar ve dünyası başına yıkılır....


Tamamen kurgusal olan ve üç aşağı , beş yukarı doğa gezilerine katılan pek çok insanın başına gelmiş ve gelecek olan bu hikayenin sonunu hayal gücünüze bırakıyorum.Mehmet amca bu hikayede gurup lideri olarak başrol oynamaktaydı. Bir lider yaptıklarından ve yapmadıklarından sorumlu olduğuna göre ;

SİZCE DENEYİMLİ LİDER MEHMET AMCA;

NEYİ DOĞRU VE NEYİ YANLIŞ YAPMIŞTIR. ?

NEDEN ?
 

Etiketler
Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

Oyyy, güzel bir senaryoymuş. Ben şimdi ne yazsam konunun uzmanı olmadığımdan dolayı yapacağım yanlışlardan dolayı haklı itirazlar gelecek ama en azından bir deneme yapayım ki böyle güzel bir başlığın hakkını vemek için adım atayım.



Bu ekip hava tahminlerine bakıp da mı yola çıkmışlar acep? Gerçi kahvede köylülerle bir iki çift laf etseler ve köylülerin kişisel tahminlerini alsalar iyi olurdu. Ne de olsa köylüler hayat boyu yaşadıkları ve hava şartları sayesinde tarım ve hayvancılık yaptıkları yörenin havasını herkesten daha iyi bilirler.

Öncelikle grubun ilk yaşadığı problemlere bakmak lazım. Fotoğraf çekerken ve arı problemiyle ilgilenirken yaşanan kopmalar hem tempo konusunda baştan konuşulmadığını düşündürüyor. hem de öndeki ile en arkadaki arasında iletişim yokluğuna işaret ediyor. Duraklama olunca arkadaki artık düdükle mi olur telsizle mi olur öndekini uyarmalıydı. Zaten öndeki ile arkadaki bence periyodik olarak birbirlerini yoklamalılar. Birbirlerini görebiliyorsa alâ... Yoksa da bir işaretleşme yolu bulunur.

Sonraki sağlık problemleri hafife alınıp bir de bunları ana gruptan bölüp geri yollamak çok anlamsız bir risk. Ben bölünme riskini almazdım. Sorumluluğunu aldığım insanlardan ayrılmak şık değil.

Bu ekip 21.yy'da olduğumuzu göz önüne alarak bence tracklog da tutabilen bir GPS bulundurmalıydı. En azından gidecek yönü bilmiyorsan bile çizdiğin log'dan geri dönersin.

Tekrar başa dönüp bir sonraki hataya bakayım dedim ama her satır arasında bir hata var. bilgisayar programı derlerken "too many errors" diye bir hata vardır. Bu 25. hata olarak gelir çünkü hatalar listeyi doldurup taşırmıştır. Ben de hepsini art arda sıralamayı bir kenara koyayım. Ekibin tutulur yanı yok yahu...

Ben yalan yanlış bir iki tane yazdım. Ardı gelir umarım..
 

Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

Bu uzun yazıyı okumak zahmetine katlanıp, mizahi ve eğlenceli bakış açınızla konuya yorum getirdiğiniz için çok teşekkür ederim. selam ve sevgiler.
 


Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

guzel bir kurgulama... son bir yildir sitenin ustune olu topragi serilmis gibi...en cok ilgi ceken araclar bolumunde bile yeni konu veya mesaj yok gibi...
 



Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

webexplorer' Alıntı:
Konu fazla ilgi çekmedi anlaşılan :smiley:

Konu doğru yerde açılmış ama rating almayan bir bölümdesiniz.
O sebeble konuyu Doğa Yürüyüşleri bölümüne taşıyorum.

Konuya kısaca yorumum;

Hava Durumu yürüyüşe engel teşgiil etmez ilk başlarda. Lakin 3 kişiyi geri göndermek yerine tüm grubun geri dönmesine karar vermeliydi.

Zaten öğlen yemeklerini yemişler. Yağmur çiseliyor. Sis bastırmış. En uygunu bulunduğu noktadan geriye doğru yürümek olmalı idi.
2 kişiyi yolu bulmaları için göndermekte hatalı. Rehber kendisi iken yolu kaybediyor. O iki kişi yolu nasıl bilecekler.?
 

Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

bence sporla pek arası olmayan insanları arasına almakla başta hata etmiş yanınada bir gprs cihazı alabilir yada telsiz kullanılabilirdi mehmet amca :smiley::smiley::smiley::smiley: neler açtın milletin başına böyle :smiley::smiley::smiley::smiley:
 

Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

Sporla alakası olmayanları ilk yürüyüşte harap ediyoruz :smiley:)

Bir daha muhtimize uğramıyorlar.
;d
 

Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

Herkese merhaba,
Konuyu tesadüf eseri bende fark ettim.İçimden geçenleri bir güzel satırlara dokebilsem bu konuda yazacak o kadar çok şeyim varki anlatmam.
Oncelikle daha once de gezenbilir başlıkları altında bunu belirtmiştim, doğa yürüyüşü veya ülkemizde trekking olarak adlandırılan bu etkinliğin ciddi bir spor dalı olarak değil, bir hobi, gezinti, doğa da vakit geçirmek olarak gorulmesi yukarıda yazıda geçen bahse konu hikayenin karşılaşılması riskini artırmaktadır.
Son zamanlarda çok sık yürüyemesemde, bir çok neden olmasına rağmen sadece bu sporun bu kadar ciddi olarak algılanmaması nedeniyle, bunu açıklıkla soylemekte bir sakınca görmüyorum gezenbilir Ankara ve daha bir çok yürüyüş grubu ile çok iyi niyetli ve sıcak kanlı insanlar olmasına rağmen yürümüyorum.Yazacaklarım sanırım Mehmet amcanın hikayesi için de bir yanıt niteliği taşıyabilir, bana göre rehber oncelikle katılım için vermiş olduğu ilanda, oncelikle ayrıntılı parkur bilgisini ve katılımcıların taşıyacağı minumum donanım ile katılımcının belirli fiziki dayanıklılık ve tecrübeye sahip olma şartını belirtmelidir.Yada katılımcı durumuna göre parkur belirlenmelidir.Yuruyuş başlangıcında yine ekip elemanlarına yürüyüş hakkında ve yürüyüş kuralları hakkında bilgilendirme yapılmalıdır.Rehberlerin taşıması gereken donanım ve tecrübeyi zaten yazmama gerek yok sanırım, yukarıda ki hikayede bana gore de en buyuk yanlışlardan bir tanesi, ekibin bolunmesi, şartların kötüleşmesi nedeni ile tüm ekip olarak donuş kararının alınması daha doğru olacaktır.Yazmış olduğum bu satırlar bu işin uzmanı olduğum için değil yaklaşık 4-5 senedir yapmış olduğum doğa yürüyüşlerindeki edindiğim tecrübedir.
Ayrıca şunu da belirtmek isterim, yürüyüş e gidebileceğim haftalarda sırf bu tür aksaklıkların yaşanmaması veya sorumluluk almamak adına, forum altında etkinlik talebinde bulunmuyorum.
 

Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

:mad: Evet, bu zaten bir kurgu
:-[ Doğa sporları ile uğraşanlar bu kadar hata yapmaz,
ya da benim yaşadığım şehirde İzmir'de
ekipler daha derli toplu,

Yürüyüş öncesinde doğanın çok güzel vakit geçirilecek bir yer olmak ile birlikte bazı güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği ve doğanın kurallarına göre hareket edilmesi gerektiği hatırlatılır. Uyulması gerekenler ile ilgili ön bilgilendirme yapılır.

Ayrıca, GPS cihazı kullanırlar, ekipler gidilen yolu hafta içinde veya daha önce 3-4 rehberi ile inceler,
katılımcılar az-çok süzülür, bu yürür bu yürümez diye, hatta tecrübeleri sorulur yürüyüş öncesi eleme yapılır, gruplar oluşturulur, özel hastalıkları olanlar uyarılır.
(bazı klüpler form bile hazırlamış), A-B parkur hakkında ön bilgi verilir. Sağlık elemanı ve ilk yardım setleri ve malzemeleri bulundururlar.

Şakaya gelmez bir uğraş

ve ::smiley: TezzMertek ile her yere yürünür. :-X
 




Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

İZMİR / KEMALPAŞA İLÇESİ NİF DAĞINDA, KLÜP ETKİNLİĞİ SIRASINDA KAYBOLAN İKİ DAĞCI 12 SAAT SONRA BULUNDU....

Yine bir mehmet amca vakası... videoyu izleyelim, bakalım nerde hata yapmışız....

http://tvarsivi.com/player.php?y=7&z=2011-12-20
 


Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası


http://www.turgutluyanki.com/haber/10258-turdaktan-bir-grup-nif-daginda-kayboldu.html

TURDAK'TAN BİR GRUP NİF DAĞINDA KAYBOLDU

Turgutlu ilçemizin doğa sporları ve dağcılık etkinlikleri yapan TURDAK sporcuları yoğun yağmur ve sis altında Nif dağında kayboldu.

Birkaç günden beri televizyon ve gazetelerde yer alan İzmir çevresinde yoğun yağış ve sel uyarısına karşın Turgutlu Dağcılık ve Doğa sporları Kulübü sporcuları etkinliklerinden vaz geçmedi. Yöneticilerinin sezon başında yaptıkları program doğrultusunda İzmir SMYRNİA ve DEDAK kulüpleriyle ortaklaşa etkinlik gerçekleştirmek için yine sabahın erken saatlerinde bir araya gelen grup diğer gruplarla birleşerek İzmir, Pınarbaşı Kahveler semtinde yürüyüşe başladı.

Daha Turgutlu’dan çıkmadan yoğun yağışla karşılaşan yürüyüşçülerde -daha olumsuz şartlarda etkinlikler gerçekleştirdikleri için- olumsuz hava koşulunda dağlara nasıl çıkılacağı, nasıl yürüneceği kaygısı yoktu. Belli ki üyeler her şartta yürümeye, tırmanmaya hazırdı.

Grubun kalabalık olması ve diğer grupları bekleme zorunluluğundan yürüyüş ancak saat 9.00’da başlayabildi. Yürüyüşün hemen başında grup ikiye ayrıldı. Birinci grup nispeten daha yavaş yürüyüşçülerden oluşurken ikinci grubu daha yetkin yürüyüşçüler oluşturdu.Her grubun başına bir kılavuz görevlendirildi. Biz de bugün yürüyüşü yetkin grupla gerçekleştirmeye karar verdik. 2oo kişilik grup açma germe hareketlerinden sonra tek sıra halinde yürümeye başladı. Ardından güneye doğru yönelip makilikler arasından tırmanmaya başladık. Yağmur gittikçe şiddetini artırmaktaydı. Pınarbaşı semti hemen aşağıda sanki dibimizde gibi. Tepelerde sis bulutları sürekli yer değiştiriyor bazen de bizi içine alıyordu. Grubumuza öncülük eden SMYRNİA kulübü temsilcisi Mustafa Bey bir ara parkuru şaşırdı. Geri dönerek arkadan gelen DEDAK grubuna takılmak zorunda kaldık. Yoğun sis ve yağmurdan nerede olduğumuzu kestirme olanağı yoktu. Patika bir noktadan sonra dereye doğru yöneldi. Derenin suları gittikçe çoğalmakta ve geçişleri zorlaştırmaktaydı. Yağmurluklar da artık işlevini yitirmişti. Tüm giysilerimiz terden ve yağmurdan sırılsıklam olmuştu. Yol, iz olmayan bir yerde, dere yamacında bir hayırseverin yaptırdığı “Kırcali” çeşmesinde sularımızı yeniledik ve dereden tırmanarak çıkmaya başladık. Daha yukarılardaki orman yangın yoluna çıktık. Yol bizi kesinlikle bir yerleşim yerine götürecekti. Ayaklarımızın içine bile su dolmuştu. Çantalar içindekilerin ıslanmasıyla iyice ağırlaşmıştı. Kimi yerde yürüyerek ki yerde koşarak kimi yerde de kayıp düşerek Kaynaklar köyüne vardık. İlk işimiz içerilerinde boyu bir metreyi geçen odun sobalarının gürül gürül yandığı kahvelere dağılıp biraz ısınmak ve üzerimizi kurutmaya çalışmak oldu.

Diğer gruptan haber alınamıyordu. Telefonları çekmiyordu. Bir ara bir sinyal yakaladık. Kaybolmuşlardı. Nerde olduklarını ne yöne gittiklerini bilemiyorlardı. Yoğun yağmur ve siste boşu boşuna dolaştıklarını anladık. Yardıma gitmeyi planlıyoruz ama araziyi bilemediğimiz için bulmamızın da olanağı yok. Ulaşabildiklerimizi kendimize göre yönlendiriyoruz.Konuşmalardan grupta bir tedirginlik başladığını hissediyoruz.. İki kişinin gruptan koptuğunu ve hiçbir haber alınmadığını öğrendikten sonra tedirginlik daha da artıyor.Gruba öncülük eden SMYRNİA kulübü başkanının tek başına köye gelmesi korkularımızı arttırıyor. Saat 15.45. Nerdeyse karanlık çökecek. Karanlıkta kayıpları bulmanın olanaksızlığı bizi çaresiz bırakıyor. Nihayet saat 16.00’ya doğru telefonlarda tekrar sinyal gelmeye başladı. Grubun kendi başına yolu bulduğu ve köye gelmekte oldukları haberi hepimizi sevindiriyor. Biraz sonra da yanımıza geliyorlar. Anlattıklarına göre öncüleri arkada kalan iki kişiyi bulmaya gidince çaresiz kalmışlar. Artık derelerden seller gelmeye başlamış, çok tehlikeler atlatarak yolu bulmuşlar. Hepsi de tependen tırnağa ıslanmış olarak köye ulaştı. Biz biraz olsun üzerimizi kurutmuştuk ancak sonradan gelen grubun buna fırsatı olmadı. Saat 17.00’ı geçiyordu. Karanlık çoktan çökmüştü. Artık dönüş için otobüslere binmemiz gerekiyordu. Otobüsümüzün kaloriferini sonuna dek açtırmaktan başka bir çözüm de bulamadık. Turgutlu’ya geldiğimizde saat 19.00’dı. Bu macera bizim için iyi bir deneyim oldu.. Sonu iyi biten her şey iyidir anlayışıyla zoru başarmanın mutluluğunu yaşadık. SMYRNİA grubundan kaybolan iki kişinin de ancak gecenin çok geç saatlerinde jandarma tarafından bulunmasına da ayrıca sevindik.

Gelecek pazara yine her türlü hava koşulunda Çıkrıkçı köyü- Gökçealan mahallesi- Kabaağaç Gediği- Dalbahçe köyü ve Ergenekon mahallesi parkurunda buluşmak üzere ayrılıyoruz.
 

Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası

TezzMertek' Alıntı:
???

Web adres link çalışmıyor gibi.

Haklısınız... hata bende, adresin başındaki " h " harfi yapışmamış.. , sizin gönderdiğiniz turgutlu gazetesinin haberinin ise mehmet amcanın hikayesi ile benzeşmesi ise ilginç bir durum ortaya çıkarmış, Mehmet amcanın hikayesini yazmaktaki amacım konuya biraz olsun dikkat çekmek idi, gelen cevaplara bakılırsa sanırım başarılı olamadım... artık bu işlerinde bir takım kurallar çerçevesinde , bir federasyon çatısı altında yapılmasına gerek olduğunu düşünüyorum, bu nasıl olur? tabii ki bu işle ilgili klüplerin bir araya gelmesi , sinerji ile ortak irade göstererek bir yol haritası ortaya çıkartmaları ve bölgesel bazda standartlar geliştirdikten sonra , federasyona giden yolu açmalarıdır.selamlar ve saygılar bizden...
 



Ynt: Mehmet Amcanın Gezi Macerası


Kulüpler ile Doğa Yürüyüşleri Spor Federasyonu mu.?
Ha ha.

Hafta sonu yürüyüşçülerine bile Dağcı ünvanı vermeye kalkan kulüpler ile mi.?
;D ;D ;D
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,827
Mesajlar
1,524,032
Kayıtlı Üye Sayımız
166,620
Kaydolan Son Üyemiz
questahotel

SON KONULAR



Geri
Üst