Lütfen Yorum Yapınız.

[cygnet]

Benim gibi senelerdir karavan sevgisi taşıyan ve 3 sene önce çok bilinen bir yerli karavan firmasından 425 boyunda çekme karavan alan bir arkadaşım ve ailesi ile beraber Ege turuna çıkmaya karar verdik.

Arkadaşım karavan ve karavancılık konusunda oldukça deneyimsizdi , ona becerebildiğim kadar kendi bilgimi aktarmak üzere beraber yola çıktık.
Ancak kendisi 3 sene önce aldığı karavanı ile ancak Şile, Riva gibi yakın yerlere 1-2 gece kalacak şekilde giderek deneyim kazanmağa çalışmış , ama uzun yol eksikliği vardı.
Karavanını da evinin geniş otoparkında tutuyordu.Kışın ise karavanını ve kaplin mekanizmasını , elektrik bağlantısını branda içinde titizlikle muhafaza ediyordu.
Buna rağmen karavanın ön tepe lambalarından biri yerinden çıkmıştı , stop lambası çalışmıyordu , arabaya bağlantı elektrik soketi nemden işini görmez olmuştu.
İşte bu eksiklikleri gidermek üzere fabrikasından randevu aldık ve sorunlarımızı da bildirdik.

Nihayet 9.Eylülde yola çıkarak doğuya doğru 150 km kadar giderek randevu zamanına yetiştik. Kapıda ki görevli bizi son derece samimi karşıladı . Sonra ilgili elemanı çağırdı. Kendisi geldi ve derdimizi aktardık. Karavanı gereken yere aldırlar. Teknik eleman geldi , karavanı kontrol etti ve eksikleri gidermek üzere atelyeye gidip tamir takımı alıp geldi. Karavan-oto elektrik bağlantı soketleri nemlenmiş diyerek yenilediler.!! Tepe lambalarının her ikisini yenilediler.. stop lambasını arızasını giderdiler. Basit işler yani.
Banyoda sıcak-soğuk su spiral borularının değişmesi gerekiyordu , onları değiştirdiler.
3 Saat boyunca atelyede kaldık . Sonuçta 12.15 de oradan ayrıldık.

Erdek'te ki Kapıdağ kampinge geldik , yerleştik .O gece sorunsuz geçti .Ertesi sabah kahvaltımız henüz bitmişti ki, eşim arkadaşımın servisten yeni çıkan karavanının arkasında ki banyo kabinin altından yere ip gibi su aktığını görüp bildirdi. Telaşlandık , hemen banyo içine girdik , lavabo altında ki spiral borulardan birinin sırılsıklam olduğunu ve su damlattığını tespit ettik.Mutfakta ki musluğu açınca basınç dolayısıyla akıntı şiddetleniyordu. Suyun nereden çıkıp da aktığını anlayamadık. Tel ederek fabrikayı aradık. Karşımıza su tesisat işimizi yapan teknik eleman çıktı , arızayı anlattık.
Teknik eleman bizi tatmin edecek yeterli bir yanıt veremedi , hatayı üstlenmedi.
Halbuki biz karavanı ilk götürdüğümüzde spiraller arızalıydı ama su akıtmıyordu. Sonradan akıtma başladı. Yeniden değiştirilmesine rağmen yani..

Erdek'te kampta kalan bir Bandırmalı teknik işlerde kompetan olan eski karavancı arkadaşıma tel edip yardım istedik. O da bize bilgisinden emin olduğu bir arkadaşını gönderdi.
Adam geldi , lavabonun altına nasıl sığdı anlamadık , arızanın lavabo üstünde ki muslukla bağlantılı olan sıcak-soğuk su borularından birinde olduğunu tespit etti(değişmiş olan)... Ama su akıntısı mutfağı kullanırsak devam edeceği için bir çözüm gerekiyordu. Sonuçta her 2 spiralin alt bağlantı yerlerine birer küresel vana takarak kapattı .Böylece banyo tamamen iptal oldu.
Yetinmedik , ilgili firmayı arayıp bu su tesisatının yenisinin fiyatını sorduk. Bize 765 TL fiyat verildi. Buz kestik. Fiyatı Euro bazına vursak 250 euroya denk geliyordu.
İstanbul'da ki Marintek firmasını aradım. İstediğimiz armatürün niteliğini anlattım, nerede kullandığımızı aktardım.Yetkili eleman bize 56 Euro+KDV fiyat verdi. Üstelik borunun boyu bizdekinden 1 mt kadar daha uzundu.

Biz fabrikadayken kaplin yuvasına kumanda eden üstte ki hareketli mandalın arabanın topuzunu bırakmadığını da iletmiştik. Ama biz de diğer tamiratlarla ilgilenirken o sorunun düzeltilmesi işini unuttuk. Bu da bizim hatamız oldu. Halen kaplin yuvası arabanın topuzunu tutuyor ve arabayı biraz öne/arkaya hareket ettirince serbest bırakıyor. Yani külfetli bir uğraş oluyor.

Şimdi geleyim sadede.
Biz fabrikadayken yetkili birinci kişi ile karşılıklı oturup sohbetler ettiğimizde bize "bu hükümet geldikten sonra karavancılık bitti" diyerek şikayetini belli etti.
Bu görüşüne katılıyorum ama bu denli karavan üreticilerinin hiç mi katkısı olmuyor ?
Karavan sektörünü canlandırmak için karavancıların bu hobiyi sevdirmek, insanları karavan sahibi yapmak için ne uğraşlar verdiğini ben yakından biliyor ve görüyorum.
Üreticilerin bazıları ise 3 yaşında ama sadece 150 km yapmış bir karavanda ki sorunları giderme konusunda ne kadar lakayt olduklarını da yaşadık.

Yeni karavan alacak olanlar kime güvensinler şimdi. Bu işi en iyi bilen diye tanımladığımız, (eski üreticiler olarak) firmalar , kendi müşterisine ve kendi mamuluna bu eziyeti reva görüyorsa diğer kişi ve kurumların çabası boşuna gibi duruyor.

Talihsizlik diyebilirsiniz ama ben bunu kabul edemiyorum. Bunun talihle hiç ilgisi yok.
Kendiniz arkadaşımın yerine koyun , bakalım aynı kanıda olabilecekmisiniz?


Yazıda firma ismi belirtmedim .Ama aynı bölgede ki diğer karavan üretcilerinin de zarar görebileceğinin farkındayım. Ne yapacağımı bilemedim. Kusura bakmayın.

 

[mrdnmz]

Ynt: Lütfen Yorum Yapınız.

abi öncelikle geçmiş olsun. bu yaşananlar sadece karavan için geçerli değil tüm sektörler için geçerli maalesef. Mal'ı aldıktan sonra siz gene iyi muhatap bulabilmişsiniz. Bir de tam tersi bir durum var aslında "satıcı" adına. bu kişiler bilinen tanınan hatta bir çoğunuzun "arkadaş" ı olacak kadar yakın kişiler.

ve bir çoğumuzda biliyor ki bu sayfaları da vakitleri oldukça takip ediyorlar. Bende diyorum ki

NEDEN? Yurt dışında (elimizdeki en iyi örnek oldukları için yoksa biz daha iyisini yaparız) yapılan "overland" ya da "camping" vs fuarları ülkemizde yapılmıyor? Yani düsseldorf taki fuar ın İstanbul da yapıldığını düşünün ya da sahil kentlerimizden birinde.

Karavancılığın bitiyor olması "yeterince bilinmiyor" olmasından kaynaklı olabilir mi? diye de düşünüyorum işin gerçeği... Bir de bunun üzerine ön yargılı bir yaklaşım olunca kafalar karışıyor ister istemez.

saygılarımla...

 

[cygnet]

Ynt: Lütfen Yorum Yapınız.


Dusseldorf'da ki fuar Türkiye'de yapılınca ne değişecek ?
Oraya giden karavan üreticileri buraya gelene dek orada gördüklerini mi unutuyorlar ?
ZİHNİYET bu işin aslı.
Nasıl iş yapmadan para kazanırım , yemişim müşterinin rahatını , ben cebime girene bakarım zihniyeti olunca bizim yaşadıklarımız yaşanıyor , yaşanacak da.

Müşteriler de aptallığı bıraksınlar ve bu zihniyetteki firmalara prim vermesinler.
Keşke üretici sayısı artsa ..

Burhaniye Ören'de Altın kamptayız. Geldiğimizde 7 yabancı motokaravan vardı ve hepsi farklı fabrika ürünüydü. Bir Avusturyalı aile dostluk kurduk.Adam ve esi güzel İngilizce biliyorlardı.Türkiye'ye 2001 den beri geliyorlarmış , ne Kars , GAP bölgesi ne de batı Anadolu kalmış gezmedikleri. Biz daha yabancı kaldık onların yanında.
Adamın arabası Transporter ve 2001 de Almanya Reimo firmasında kampervan yaptırmış.Bu sene 2014. 13 Senedir Avusturya-Türkiye arasında cirit atıyorlarmış adeta ve arabada ki tüm teçhizat ilk günkü gibi çalışıyormuş.Bende de Transporter olduğu için yakından ilgilendim ve içinde ki cihazların fonksiyonlarını bana tek tek anlattı Helmut. Hiç bir eksik ve bozuk bir şey yok.

E, hadi buyrun. Onu üretenler farklı insanlar mı ? Uzaydan mı gelmişler?
Çünkü orada dişe diş bir rekabet var. Bir kaç hatada silinirler piyasadan Ve halk da karavanı 50 seneden beri tanıyor. Kullanıcıların bilinçlenmesine bile gerek kalmamış , onlar sadece firma tercihi yapıyorlar , hangisi daha ekonomik fiyat veriyorsa ona gidiyorlar.Kalite sabit kalmak üzere.
Uzuuuun seneler bu ülkede karavan üreten firmalar artık ya silkinsinler ve adam gibi üretim yapsınlar veya arazilerinde AVM yapsınlar..Şimdilerde AVM çok moda

 

[mrdnmz]

Ynt: Lütfen Yorum Yapınız.

heh bende onu diyorum işte. Bilinçli kullanıcılar olmazsa üreticiler üzerinde de baskı oluşturmak mümkün olmaz. Herkes aldığı 0 malın üstüne iş yapmaya razı olur hale gelir.

Ama piyasadaki istenen rekabet ortamı toplamda 1000 li rakamlardaki karavancılar ile çok zor gözüküyor yakın zamanda.

Biz de aracımızı henüz bitirmek üzereyiz. Yine yurt dışında çok bilinen "overland" tarzı bir hazırlık yaptık. Devamı zaten karavan olacaktır bakalım bizler neler yaşayacağız?

 

[melihbozkurt]

Ben bu isin rekabetle alakali oldugunuda dusunmuyorum. Liberal sistem bize rekabet iyidiri dayatmis ama ayni zamanda rekabet fiyat ucuzlatmak icin urun kalitesinin dusmesi demektir. Ayrica hic rekabetin olmadigi sektorlerde o zaman uretici istedigi kazigi atabilecek anlaminami geliyor.

Bu isin iki yonu var. Birincisi icsel bir mesele. Yaptigin ise saygi duymak, musteri memnuniyeti icin calismak. Aldigin paranin hakkini vermek. Ikincisi ise dissal tepki yani aslinda hakliyken haksiz duruma dusen, magdur olan musterinin ses cikarmamasi. Bu magduriyeti yasayan iki kisi dava acsin ve kazansinlar bakalim o zaman firmalar boyle yapabiliyorlarmi. Yani musteri tepki goster bunu kanuni yollardan ust makamlara tasimadikca birsey degismez. Hanginsektor olursa olsun bu boyle. Hatirlpayalim bundan 10 yil once aldiginiz bir mali iade ederken binbir gucluk cekerdiniz. Bazen sacma bahanelerle almazlardi. Bir kac kisinin tuketici mahkemelerine basvurmasi, bu mahkemelere ulasimin kolaylasmasi saticiyi korkuttu. Su anda kanun isliyor. Maldan memnun degilseniz hemen iade edebiliyorsunuz.

Tuketicinin baski olusturmasi lazim fakat boyle satis rakamlari yilda 1000'i bulmayan bir sektorde tuketici baskisida cok ise yaramayabilir ne yazikki.


Sent from my iPad using Tapatalk