Likya Yolu-çamyuva, Adrasan Yürüyüşü

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan hfatih Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 10,455

hfatih

Ana Kamp
Mesajlar
39
Tepkime Puanı
3
Yer
Bursa
1. GÜN
20.08.2014 Çarşamba sabahı Çamyuva köyünden yürüyüşümüze başladık. Kemer Kumluca asfaltından kısa bir yürüyüşten sonra Alacasu koyu yoluna saptık. Koya girmeden Phaselis patikasına döndük ve kısa bir çıkış inişin ardından günün tek yüzme molasını 36.530880, 30.555946 koordinatında verdik.
Yarım saatlik bir yüzme molasından sonra tekrar çantalarımızı sırtlanıp Phaselis Antik kentine kadar durmadan, kısa iniş çıkışlarla yer yer antik yıkıntıların ve mezarların arasından geçerek antik kente ulaştık. Burada 15 dakikalık bir moladan sonra Hadrian Kapısından geçerek kumsal koyun sonuna kadar yürüdük. Burada tel örgülerle geçiş kapatılmış gibi gözükse de kıyıdan 100 metre kadar içeride açılan bir gedikten geçiş yaparak yolumuza devam ettik. Kısa bir çıkıştan sonra vardığımız tepede manzarayı seyrettikten sonra aynı koyun sonunda yer alan dereyi geçerek ki burada bir çiftlik ve kamp alanı var, bir nar bahçesi kenarını takip ederek bir tepeyi aşıp Tekirova’nın ilk oteli olan Rixos otelin arkasından Tekirova’ya giriş yaptık. Burada bir sulak alan var biz sol kenarı takip ettik ki yolu uzatmış olduk, sağ kenarı takip etseydik daha kısa bir yol almış olacaktık.
Eğer aynı rotayı tekrar yapacak olursam bu noktaya geldikten sonra taksi çağırıp köyün diğer ucuna araçla giderim. Yaklaşık 4 km. lik bu yol başlangıcı toz sonrası toprak ve asfalt olan yürümesi oldukça keyifsiz bir yol. Yolun sonundan itibaren “Çıralı 19 km.” tabelasından itibaren geçen sene açılan toprak yola girerek esas Likya Yolu’na başlıyoruz.
Tekirova’ya kadar olan güzergah keyifle yürüdüğümüz bir yol oldu. Orman patikaları üzerinde yürüyerek, antik yerlerden geçerek, manzara seyrederek bu etabı yaptık. Ama Tekirova Çıralı arası orman patikası yok olmuş sadece yer yer güzel manzaralar eşliğinde yürüdük. Bana asfalt üzerinde ve orman patikası olmayan açılmış yollarda yürümek zevk vermedi.
Bu güzergahta 3 adet çeşme var. Buralarda içme suyunuzu tazeleyebilirsiniz hatta duş bile alabilirsiniz. Yalnız su sıcaklıkları en az 30 derece. Mevsim itibariyle en sıcak günler olduğu için kişi başı 2,5 litre su aldık ki bu bize Maden koyuna kadar yeterli oldu. Maden koyuna ulaştığımızda saat akşam 8 olmuştu. Ya kalan bir parça su ile burada geceleyecektik yada yolu tamamlayacaktık. Burada şansımız yaver gitti. Daha önce Çıralı’da 2 defa tatilimi geçirdiğim pansiyonun sahibini Madenden sonraki yol hakkında aradım, oda tekneyle bizi gelip almayı teklif edince hiç duraksamadan kabul ettim. Ve akşamı 10 dakikalık bir tekne yolculuğu ile tamamladık.

Fotoğraf-0004.jpg


Fotoğraf-0002.jpg


Fotoğraf-0009.jpg


Fotoğraf-0008.jpg


Fotoğraf-0014.jpg
 

Etiketler

Ynt: Likya Yolu-çamyuva, Adrasan Yürüyüşü

2. VE 3. GÜN
İlk gün Çamyuva Tekirova arasını aptal gibi çorap giymeden sandaletle yürüdüğüm için, ayaklarım su topladı. Bu nedenle Çıralıda 2 gece konaklama yaptık ve Cuma sabahı kahvaltı sonrasında yine yola düştük. Bu arada Çıralıda yarım pansiyon konaklamamız ekstralarla 320 liraya mal oldu.
Olimpos sahiline olan yürüyüşümüz 40 dakika sürdü. Akçay boyunca harabeleri takip ederek olimposun başlangıcına geldik. Burada patika başlangıcını bulabilmek için baya bir zaman kaybettik. önceden okuduğumuz güncelerde patika girişini şifreli olarak yazdıklarından ;D 1 saat kadar girişi bulmak için debelendik. Buradan açık olarak ifade ediyorum, giriş kuru dere yatağı içinde bulunan otopark tel örgüsünün denize doğru 50 metre altında. Yani mezarlık içerisinde. Dediğim yerin 10 metre sağına yada soluna bakın kırmızı beyaz işareti göreceksiniz.
Musa dağı çıkışında su kaynağının olmadığını biliyorduk. O nedenle 4,5 litre su stoğuyla başladık güne.İlk 50-60 metre yükselişte işaretler var fakat sonradan bir 200 metre kadar kayboluyor. Yükselerek ilerlediğiniz zaman tekrar işaretler başlıyor ve çıkış boyunca maksimum 30 metrede bir rota işaretlerini görüyorsunuz. İlk metreler çam ağaçları arasında yükseliyoruz. Daha sonra ağaç türü değişmeye başlıyor ve 150-200 metre rakımda sık bir ağaç örtüsü altında ve dikleşen bir eğimde çıkışa devam ediyoruz. Hatta belli bir süre sandal, karabiber, mersin, defne ağaç örtüsüyle gökyüzünü görmeden ilerliyoruz. Bu dik ve dar çıkış 500 rakıma kadar devam ediyor. Buradan itibaren ağaçlar tekrar açılıyor, çam ağaçları tekrar gözükmeye başlıyor ve daha geniş bir parkurdan eğimde düşerek devam ediyoruz. 600 rakımda 2009 senesinde çıkan orman yanginindan arta kalan ağaçlar gözükmeye başlıyor. Ağırlıklı olarak kızılçam olan bu kesimde gövde çapından tahmin ettiğim asırlık ağaçlar malesef yanmış ve sadece gövdeleri duruyor. Arazi yapısından dolayı bu tarafta herhangi bir temizleme işlemi yapılmamış. Fakat doğa tekrardan kendini göstermeye başlamış. Yaklaşık 1-1,5 metrelik yeni fidanlar boy gösteriyor bu bölgede. Yangın bölgesi azalarak devam ediyor ve arazi yapısından çıkışın artık sonlanacağını anlıyoruz. Bu arada su stoğumuzda 1,5 litrenin altına düştü. Önceden okuduğumuz kadarıyla zirvede bir kulübe ve su kaynağı var. Eğer su bulabilirsek zirvede konaklamayı düşünüyoruz. Bu arada benim tabanlar iyice su koyvermeye başladı, yürümek eziyet haline geldi. Çıkışın bitip inişin başladığı noktada uzaktan çoban kulübesini görünce adımlarımızı biraz sıklaştırdık ve saat 4 civarı kulübeye ulaştık. İlk işimiz çantaları çıkarıp 15 dakika kıpırdamadan yatmak oldu. Sonrasında hemen patikanın üstünde bulunan su kuyusuna gittik. Burasının sözü edilen kaynak olmadığını düşündük. Çünkü okuduğumuz blog ve güncelerde farklı bir tarif vardı. Ben bir 20 dakika kadar bu kaynağı aramama rağmen maalesef bulamadım ve zaten sınırın altına düşmüş olan vücut sıvım dahada azaldı. Açık olan kuyu suyunun temizliği konusunda arkadaşımla hemfikir olunca bu suyu kullanabileceğimize karar verip o akşam burada kamp yapmaya karar verdik. Çadırımızı kurup sularımızı yedekledik hatta duş aldık ki su sıcaklığı vücudu diriltecek kadar vardı. Yemek faslından sonra kısa bir çevre turu atıp dinlenmeye çekildik. Çadırımızı kulübenin ön tarafına kurduk. Bu bölge hafif rüzgar alan bir bölge sivrisinek istilasına uğramamak için burayı tercih ettik. Gece belli bir saatten sonra rüzgarın hızı daha da arttı ama yorgunluktan dolayı o ses uyumamıza engel olmadı. Birde arı sayısı biraz fazla. Hem bal arısı hem sarıca arı. Saldırgan değiller ama sayı fazla olunca rahatsızlık veriyor. Dikkatli olmak kaydıyla yakılacak küçük bir ateşin dumanı arıları kaçırtmaya yetiyor. Ama bunu yaparken ne olu ne olmaz suları hazırda beklettik.
Gece o sessizlik ve karanlıkta gökyüzünü seyretmek farklı oluyor. Geçen uçaklar, uçaktan daha hızlı hareket eden nesneler ki bu kadar çok uzay cismi olmasına şaşırdım, kayan yıldızlar onları seyrederken çevrenizden gelen hayvanlara ait sesler...
Sabah saat 7 de uyanıp sekize kadar işimizi görüp Çavuşköy'e doğru inişe başladık. Bu bölgeye bir orman yolu açılmış ve yangının bu taraftaki izleri nispeten temizlenmiş. İnişe bu yolu takip ederek başladık fakat işaretler bizi belli bir süre sonra tekrar orman patikasına soktu ve düze ininceye kadar bu patikayı takip ettik. Keçilerin sesleri gelmeye başlamıştı. Bu bize artık inişin bitmek üzere olduğunu söylüyordu. Gerçekten de keçi sürüsü ile karşılaştığımızda hem orman hem iniş bitmişti. Köyün dış mahallelerinden birine ulaşmıştık. Burada sürü sahibi ile biraz sohbet ettikten sonra köyün merkezine olan yolu takip ederek bir cafede yürüyüşümüzü sonlandırdık Hemen sıvı olarak ne varsa (kişi başı 2 ayran-1 nar suyu-1 soda-1.5 litre su- 3 çay 1 dilim karpuz ve 1 kaşarlı gözleme ) sömürdükten sonra Kemer dolmuşuna binip 2,5 gün süren Likya yolu maceramızı sonlandırdık. İnişimiz köy geçişi dahil 3 saat 20 dakika sürdü. Sabah 8 de başladığımız için düze ininceye kadar gölgede yürüdük. Aslında niyetiniz Karaöz rotasını da yürümekti fakat benim ayak problemim yüzünden burada sonlandırmak zorunda kaldık.
İnşallah seneye 3-4 rota daha yapacağız. Bu arada ilgilenenler için Kemer yaylalarında bulunan parkurların bir kısmı bu sene işaretlenip tabelalandırıldı. Buralarda yapılacak yürüyüşler özellikle yaz ayları için güzel olacaktır. Sıcaklığın yer yer 20 dereceye düştüğü bu patikalar yürüyüş için ziyaretçilerini bekliyor.

WP_20140822_003.jpg


WP_20140822_004.jpg


WP_20140822_007.jpg


WP_20140822_008.jpg


WP_20140822_011.jpg
 


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,743
Mesajlar
1,523,046
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst