Ynt: Kutsal Mekanımız ''poyrazlar Gölü''
Öncekilerine çeşitli nedenlerle katılamadığımız,içimizde ukte Poyrazlar gölü buluşmasına,kış ortasında bahar iklim şartlarında ve misafir modunda katılımımızı gerçekleştirdik.Misafir modunda diyorum çünkü,gerek dışardan gelen, gerekse ev sahibi statüsündeki katılan karavansever dostlarımızın ikramları o kadar çeşitli ve boldu ki bize bir türlü sıra gelmedi ;D ;D ;D Karavanımızı park eder etmez hoşgeldiniz den sonraki duyduğumuz ilk cümleler,bardağınızı alın gelin çay hazır.
Bülent'in sır verip,paketini vermediği enfes çayının yanında(Jale'nin ben bunun markasını alayım diyerek paketi karavana götürüp oyalama ve unutturma stratejisine,Derya kardeşimizin paket kalsın canım teklifine karşın Bülent,Jale abla bak bunun esas markası bu sen yanlış yerini çekmişin ben yardımcı olayım diyerek paketi tekrar ele geçirmesine kadar sürdü hevesimiz
) Tanju kardeşimizin eşinin hünerli ellerinden çıkma Tahinli ponçikler ve ev baklavası eşlik etti bizlere çay faslında.. (Bu arada İlk buluşmalarda Levent'in yiğidosu Mert yaşlarında şimdi Mert'i oyalayan ağbi statüsünde ki Yağız' ın eve dönelim baba ısrarlarındaki ipucunu da kaçırmadık,Annenimi özlediin Yağız sorusunun yanıtı Yoooo.Misafirleri gelecekti ,ikramlarda kaldı aklım....Bu bizim için Tanju ve Eşinin katıldığı etkinlikleri kaçırma sinyaliydi aslında
)Çay bardaklarının soğumasına zaman kalmadan,Mehmet kardeşimizin karavanında yer kalmamacasına doldurduğu tahta parçalarının olduğu 3 çuval ve iki adet boş teneke çıktı sahneye,Mehmet hocam özenle teneke ateşini hazırlarken Mürşide Hanım'ın karavanda ünlü güveci hazırladığını tahmin ettik,Sofraya sürpriz bulgur pilavı ile gelen güveç kabının yıkanmaya gerek kalmayacak şekilde ekmek bandıralarak bitirilmesinden ününün haksız olmadığına karar verdik ,ancak Mehmet hocam'ın bu denli sıyrılarak temizlenmiş güveç kabını sabaha yıkansın diye dışarda bırakarak çaldırmasına pek anlam veremedik ??? Bu Levent'in Yiğidoyu (Mert) neden gösterip çay demleme misyonunu devretmesi gibi bir mesaj mı yüklüydü ,üstümüze bir şeyler alınmamız mı gerekiyordu bunu zaman gösterecek.
kamp ateşi etrafında,sırayla her karavanda demlenen çaylar,Ferhat'ın kurabiye ve fındık ikramı ve Arif beyin katılımı ile sıcak sohbetimiz parlak yıldızı bol bir gecede geç saatlere kadar sürdü. Sabah uyandığımızda Bülent kardeş yine sıcacık ekmek ve boşnak böreği ile Adapazarı misafirperverliğinden örnekler sunuyordu, Bülent'e sipariş verdiğimiz Tavuğu soran Levent tenekede tavuk yapmak için hazırlıklara başlamıştı,Tanju bir yandan elinde balta yine Bülent'in getirdiği paleti parçalayarak sabah sporunu yapıyor,Levent ise Tavuk buzlu çözülsün falan bahaneleri ile oyalama taktikleri geliştiriyordu ,meğer Bülent'in zorunlu programı olduğunu öğrenmiş tavuk pişene kadar gider tavuğu doya ,doya yeriz hesabındaymış nitekim öyle oldu ,aklımız Bülent'te bir güzel pilav eşliğinde tavuğuda hallettikten sonra,işbaşı yapacak olan arkadaşların kamptan ayrılma zamanı geldi çattı,biz Mehmet hocamın o akşam katılacak Faruk beyler ile programlarını bir iki gün daha sürdüreceklerini sizde katılarsanız mutlu oluruz teklifini ikiletmedik,kamp ateşimizi harlandırarak gelecek arkadaşları beklerken kampın özetin çıkarmaya çalıştık,doğrusu bu kısa ancak çok güzel kampın oluşmasında emeği geçen arkadaşların erken ayrılmak zorunda ,kalması,Bülen'tin tavuğu yiyemeden gitmesi,ertesi günün nimetlerinden faydalanamıyacak olmaları içimizi burkmuştu ;D bizde bu durumu bir büyüğe danışalım bari dedik...ekte durumu bir büyüğe danışana kadarki fotolar...