Köprü Ve Otoyol Ücretleri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan fsirin Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 81
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 47,744

Etiketler
Türkiye’de otoban ücretlerini ödeme sistemi Türkҫe bilmeyen turisler iҫin kolay değil galiba.

Konu Alman karavanforumda ara sıra dile gelir. Forumun aktif bir üyesi olduğum iҫin bazıları da doğrudan bana yazarak bilgi, duruma göre de yardım isterler.

Yakın bir tarihte Türkiye’yi gezen bir yabancı karavancı bir kaҫ defa ücret ödeyemeden otobanı kullanır. Kendi ifadesiyle, otoban giriṣlerinde kart verecek ve ҫıkıṣlarında da para alacak bir yer olmayıṣı ve anlayacağı bir dilde kendisine durumu aҫıklayan kimsenin de olmaması.

Ülkesine dönünce Karayolları Genel Müdürlüğüne yazarak ne yapması gerektiğini sorar.

Karavancının beklentisi, kendisine ödemesi gereken ücret ve bir hesap numarası bildirilsin. Gelen cevap ise genel anlamda ve tehdit dolu bir aҫıklama.

Bu safhada ben araya girdim, plaka ile yaptığım sorgulama neticesi öğrendiğim, ödemesi gerken miktarı kendisine ilettim. Karavancı 4 kat cezayı görünce ṣimdilik ödemeyi düṣünmediğini söyledi. Ödemediği taktirde ilerde Türkiye’ye gitme planları da yapmayacaktır. Konuyu belkide foruma da taṣıyabilir.

Karayolları Genel Müdürlüğünün Avrupa’da yaṣayan bir ṣahıstan alacağı olan otoban ücretini kanuni yoldan alması bildiğim kadarıyla mümkün değil.
 

Karavancilar için en iyi çözüm TR girisinde HGS alsınlar, içerisine 15 Euro atsınlar, 20 sene önce yapılan otoyollarin hepsi ucuz, 15 Euro onlara yeter.
Son 20 yılda yapılan otoyollarin hepsi pahalı, pahalı olanlarda nakit gişesi var, sadece Nakit yazan gişede gitsinler, kredi kartı ile ödeme yapsınlar.
HGS/Nakit yazan gişe değil, sadece Nakit yazacak.
Çıkışta hgs aldıkları yere borcumuz var mi diye sorsunlar, varsa ödesinler.
Yalniz hgs aldıkları zaman ogs yazan yere girmesinler.
TR de ogs ve hgs iki ayrı kart satılıyor.
Ozetle;
Hgs aldıklarında Hgs veya Hgs/Ogs yazan gise,
Ogs/hgs/Nakit gişesi hgs den otomatik alır
Sadece Nakit: Sadece Nakit alır.
Hgs alıp sadece ogs yazan gişe, kaçak geçiş sayabilir.
İsterlerse 50 Euro koyar, her yerden hgs ile geçer ama bakiye kalmışsa geri alamaz .
Pahalı yeni otoban hangisi derseniz liste tek bir yerde ben göremedim.
Silivri- Düzce , Istanbul-Izmir arasi var. Başka yerlerde de bir kaç tane var.
İstanbul içinde mesela hgs sart, Nakit gişesi yok.
 
Son düzenleme:

Teṣekkürler. Alman karavanforumda konu aҫıldığında verdiğiniz bilgileri orada anlatacağım.

Araҫlı turistlerin sorunu ücretlerin yüksekliğinden ziyade sistemi anlamakta ve uygulamakta zorlanmaları olduğu iҫin, KGM yabancılar iҫin ayrı bir ҫözüm üretebilir. Bence en kolayı, turistlere iki, dört ve altı haftalık gibi HGS uygulaması olur. Fiyat iki haftalık 20 €, dört haftalık 35€, altı haftalık 50 € olabilir. En iyisi bunları sınırlarda satmak. Böyle bir sistemle karayolları turistlerden daha ҫok para toplayacaktır.
 

Teṣekkürler. Alman karavanforumda konu aҫıldığında verdiğiniz bilgileri orada anlatacağım.

Araҫlı turistlerin sorunu ücretlerin yüksekliğinden ziyade sistemi anlamakta ve uygulamakta zorlanmaları olduğu iҫin, KGM yabancılar iҫin ayrı bir ҫözüm üretebilir. Bence en kolayı, turistlere iki, dört ve altı haftalık gibi HGS uygulaması olur. Fiyat iki haftalık 20 €, dört haftalık 35€, altı haftalık 50 € olabilir. En iyisi bunları sınırlarda satmak. Böyle bir sistemle karayolları turistlerden daha ҫok para toplayacaktır.

Sorun şu ki otoyollar artık yalnız Karayollarının değil. Bir sürüsü özel teşebbüs. Bunlar da FECİ pahalı. Tahminim yabancılar için bile pahalı olacaktır. Bu yüzden önerdiğiniz sistemi uygulamak mümkün değil. Bunların çoğunun girişinde filanca firmanın sorumluluğunda olduğuna dair Türkçe bir tabela oluyor. Ama çoğu kez hızlı geldiğiniz için tabelayı gördüğünüzde çok geç oluyor. Daha kötüsü bu tabelalar olmasına karşın Bursa çevre yolu gibi bir kısım yerlerde ücret ödenmesi gerekMİyor. Bu da ayrı bir karmaşa. Açıkçası takip etmekte biz de zorlanıyoruz.

Örneğin İstanbul'dan geçen bir Kuzey Marmara Otoyolu var. Bu yol özel teşebbüse ait. Devlete ait olana paralel gidiyor ve aralarında pek çok yerde bağlantı yolu var. Pek çok kavşakta aynı yerleşim yerini (örneğin İst.) gösteren birden çok alternatifli tabelalar var. Hangisine sapmanız gerektiğini anlamanız kolay değil. Yanılıp da özel olana girerseniz yandı gülüm keten helva. Adapazarı (Karasu) dönüşünde devlete ait olana girdiğimi sanıp özel olana daldığım için tecrübeyle sabit.

Neden böyle derseniz, cevap vermemem gerekiyor. Çünkü ucu siyasete ve ağzımı bozmaya, dolayısıyla suç işlemeye giriyor.

Geçenlerde bir arkadaş İzmir'e giderken ucuz olması için hangi otoyolu kullanması gerektiğini sormuştu. Ona verdiğim cevaptaki gibi: İstanbul Kocaeli arasında devlete ait olanı kullanın ve Osman Gazi Köprüsüne sapMAyın. Kocaeli'nde duble yola geçip Körfezi dolaşın ve Bursa'ya kadar gidin. Bursa'da tekrar otoyola girin (Çevre yolu ücretsiz). Manisa duble yol kavşağına kadar gidip mavi renkli Manisa tabelasından sapıp tekrar duble yola geçin.

Bunu yapmayıp özel köprü ve otoyoldan geçerseniz ne olur? Uçakla gitme parasını otoyol ücreti olarak ödersiniz.

Daha absürd bir örneği de var: Yanlış hatırlamıyorsan İzmir Aydın arasında duble yol üzerinde çok kısa bir tünel var ve tünelden geçmek paralı. Okuduğum hikayesine göre tüneli belediye yapmış. Devlet parasını ödemeyince çözüm olarak girişine gişe koymuşlar.

Bilginiz için yeşil renkli tabelalar otoyolu, mavi olanlar devlet karayollarını (pek çoğu duble, yani gidiş ve gelişi banketle ayrılmış, bölünmüş yol) beyaz olanlar yerleşim yeri içinden geçen yolları gösteriyor. Belki Almanya'da da öyledir. Otoyolda hız sınırı 120 km/s. Duble yolda (otomobiller için) 110 km/s. Yani arada pek bir fark yok. Tek sorun duble yolların şehir geçişlerinde hız sınırlarının abes derecede düşük ve değişken olması. 30, 50, 60, 70, 82, 90 km/s çeşitleri var. Pek çok yerde (köyler dahil) coğrafi sınırın (yerleşim yerinin değil) başladığı yerden itibaren hız sınırlaması olması. Neye göre derseniz ben bir standardını göremedim. Anladığım kadarıyla ya Karayollarının duble yol kavramının olmadığı 1940'lardan kalma kafasına ya İl Trafik Komisyonunun keyfine göre. Hepsine uymaya kalkarsanız yolculuk cehenneme dönüyor. Bu yüzden pek çok insan "ceza yazan kamera" olmayan yerlerde uymuyor.

Bu ne demek derseniz hemen bütün yerleşim yerlerinin girişinde plaka okuyan kameralar var. Ama bunlar daha çok asayiş amaçlı. Trafikte ceza yazmak için konanlarıa gelmeden EDS (Elektronik Denetim Sistemi) veya TEDS (Trafik Elektronik Denetim Sistemi) yazan tabelalar ve kamera uyarıları var. Ama Ankara şehir içindekiler ve otoyollardaki kameralar için bu uyarıları ben görmedim. Dolayısıyla özellikle Almanların otoyollarda 120 km/s hız sınırına uymalarını tavsiye ederim.

Duble yollarda seyyar radar (araç içinden çalışan) uygulaması yapılan yerlere gelmeden uyarı tabelası koymaları zorunlu. Bunların uyarı tabelaları genellikle yere konuyor. Bazıları korkuluk amaçlı olsa da bunları gördüğünüz yerde hız sınırına uymakta fayda var. Hangisinin gerçek hangisinin korkuluk olduğunu anlamak zor.

Daha kötüsü, kamera görüntüleri üzerinden ceza yazan polislerin pek çoğu karavanları kamyonet sınıfına sokup daha yüksek ceza tahakkuk ettiriyor. Normalde hız sınırını %10'a kadar aşarsanız ceza yok. %10-30 arası şu anda 320 TL. %30-50 arası 600 küsur lira. %50'den fazlası galiba bir kaç bin liraydı. Kamyonetlerin şehir içi hız sınırı 50 km/s. Dolayısıyla benim gibi M1 sınıfı motokaravana sahip oludğunuza güvenip otomobil hız sınırında giderseniz katlamalı ceza yemeniz işten bile değil. Maalesef o da tecrübeyle sabit. Bunlara mahkeme yoluyla itiraz etmek mümkün. (Yabancılar için şaka gibi.) Ama benim yediğim cezaların birisinde uzun süreli tatilde olduğum için 15 günlük itiraz süresini kaçırdım. (Pek çok karavancının kaderi!). Birisinde mahkeme 3 sene sürdü. Üstüne bir de 80 küsur lira mahkeme masrafı çıktı.

Konu başlıktan saptı. Hız sınırları ve cezalar üzerine ayrı bir başlk açıp mesajı oraya (da) mı taşımalı, bilemedim.
 
Son düzenleme:



Teṣekkürler. Alman karavanforumda konu aҫıldığında verdiğiniz bilgileri orada anlatacağım.

Araҫlı turistlerin sorunu ücretlerin yüksekliğinden ziyade sistemi anlamakta ve uygulamakta zorlanmaları olduğu iҫin, KGM yabancılar iҫin ayrı bir ҫözüm üretebilir. Bence en kolayı, turistlere iki, dört ve altı haftalık gibi HGS uygulaması olur. Fiyat iki haftalık 20 €, dört haftalık 35€, altı haftalık 50 € olabilir. En iyisi bunları sınırlarda satmak. Böyle bir sistemle karayolları turistlerden daha ҫok para toplayacaktır.
Sn. Hocam,
Almanyada yaşayan vatandaşlara yada gelen turistlere naçizane tavsiyemdir.
Türkiyeye giriş yaptıkları anda hiç üşenmeyecekler en yakın PTT ye gidip kart tipi HGS alacaklar, Ruhsat ve kimlikleri ile gidecekler.(HGS aracın içinde olacak)
HGS yi alınca hemen bir kredi kartına ödeme tanımlayacaklar.
En düşük içinde de 50TL kalacak diyecekler 50 tl ye gelince 100 TL v.s. yüklenecek şekilde kredi kartı ile ödeyecekler.
Böyle yaparlarsa nasılsa paranın değeri hergün düşüyor. Slipi bunlar ödeyene kadar avro üzerinden kar bile ederler.
Ben böyle kullanıyorum.
Tek sorun var HGS kullanıcısı çekme karavan ise (araç 1. sınıf ise) arkadaki plaka başka ise (O2) bazen onada ceza gelebiliyor.
Türkiyede maalesef 1. sınıf araçlara çekme karavan plakası bağlanamıyor. (HENÜZ)
Böyle problem çıktığında HGS ye eposta atacaklar ruhsatların resimleri ekli dosya olacak.
Ben paramı 3. sınıf ödedim. Çeken aracım budur. Çektiğim karavanımın ruhsatı budur.
Borcun iptali gerekmektedir.
Bu kadar.
Türk seniz bu kadar kolay olamaz tabiki , HGS'ye Telefon açıp kayıt açtırmanız gerekiyor.Sonrasında E postanızı kabul ediyorlar.
Bırakın bütün otoyolları kullansınlar. Onlara pahalı gelmez. Turist dediğin rahat eder. Parasını öder.
Avro uçmuş hala pahalı geliyorsa,Endonezyaya Malezyaya filan gitsinler. Benzinden motorinden kar ederler.
Türkiyede an itibariyle avrupadan ucuz.
 


Teoride gümrükten geçerken varsa borcunuz sistemden uyarılıyor diyorlardı. Belli ki anlık bir sistem yok ortada. Düzen içinde düzensizlik.

Turistlerimizde lütfedip burdaki düzene ayak uymalılar.

@TA2RX , Ankara gibi şehiriçi radarlara sahip yollarda genellikle aşağıdaki görsel ile uyarılıyor. Ankara'da şehir içi ana arterlerde sınır 80 km/h, %10 artırımlı 90km/h'i geçtiğinizde radara girmiş olursunuz.
ciftlik-82-radar.jpg


Bu arada geçen yaz Karaman Konya arasında 110 km/h ile çevirmeye girdim, radar aracını görmüştüm hızı sabitlemiştim zaten.(Sınır 110 km/h). Polis memuru arkadaşlar bihaberler tabii M1'den. Merkeze telsizden sordular. Sonra siliyoruz sesini duyduk.
 

@TA2RX , Ankara gibi şehiriçi radarlara sahip yollarda genellikle aşağıdaki görsel ile uyarılıyor. Ankara'da şehir içi ana arterlerde sınır 80 km/h, %10 artırımlı 90km/h'i geçtiğinizde radara girmiş olursunuz.


Bu arada geçen yaz Karaman Konya arasında 110 km/h ile çevirmeye girdim, radar aracını görmüştüm hızı sabitlemiştim zaten.(Sınır 110 km/h). Polis memuru arkadaşlar bihaberler tabii M1'den. Merkeze telsizden sordular. Sonra siliyoruz sesini duyduk.

Ankara'ya yaklaşırkenki yollarda var doğru. Ama şehir içindeki yollarda (örneğin Samsun-Konya yolunun Siteler'den Beşevler'e kadar olan kısmında ya hiç yok ya da çok seyrek. Dalıp da gaza biraz fazla basmaya kalkarsanız geçmiş olsun.

Radara yakalanma konusunda şanslıymışsınız ki çevirmişler. Ben Antalya'da Mobese ile yediğim 600 küsur lira cezayı ancak 1 ay sonra eve dönünce muhtardan aldığım ihbarname de gördüm. İtiraz süresi çoktan geçtiği için cezayı yazan memura iyi niyet (!) dileklerimi sunmakla yetinebildim.
 

Ankara'ya yaklaşırkenki yollarda var doğru. Ama şehir içindeki yollarda (örneğin Samsun-Konya yolunun Siteler'den Beşevler'e kadar olan kısmında ya hiç yok ya da çok seyrek. Dalıp da gaza biraz fazla basmaya kalkarsanız geçmiş olsun.

Radara yakalanma konusunda şanslıymışsınız ki çevirmişler. Ben Antalya'da Mobese ile yediğim 600 küsur lira cezayı ancak 1 ay sonra eve dönünce muhtardan aldığım ihbarname de gördüm. İtiraz süresi çoktan geçtiği için cezayı yazan memura iyi niyet (!) dileklerimi sunmakla yetinebildim.
Geçmiş olsun.
 



Sorun şu ki otoyollar artık yalnız Karayollarının değil. Bir sürüsü özel teşebbüs. Bunlar da FECİ pahalı. Tahminim yabancılar için bile pahalı olacaktır. Bu yüzden önerdiğiniz sistemi uygulamak mümkün değil. Bunların çoğunun girişinde filanca firmanın sorumluluğunda olduğuna dair Türkçe bir tabela oluyor. Ama çoğu kez hızlı geldiğiniz için tabelayı gördüğünüzde çok geç oluyor. Daha kötüsü bu tabelalar olmasına karşın Bursa çevre yolu gibi bir kısım yerlerde ücret ödenmesi gerekMİyor. Bu da ayrı bir karmaşa. Açıkçası takip etmekte biz de zorlanıyoruz.

Örneğin İstanbul'dan geçen bir Kuzey Marmara Otoyolu var. Bu yol özel teşebbüse ait. Devlete ait olana paralel gidiyor ve aralarında pek çok yerde bağlantı yolu var. Pek çok kavşakta aynı yerleşim yerini (örneğin İst.) gösteren birden çok alternatifli tabelalar var. Hangisine sapmanız gerektiğini anlamanız kolay değil. Yanılıp da özel olana girerseniz yandı gülüm keten helva. Adapazarı (Karasu) dönüşünde devlete ait olana girdiğimi sanıp özel olana daldığım için tecrübeyle sabit.

Neden böyle derseniz, cevap vermemem gerekiyor. Çünkü ucu siyasete ve ağzımı bozmaya, dolayısıyla suç işlemeye giriyor.

Geçenlerde bir arkadaş İzmir'e giderken ucuz olması için hangi otoyolu kullanması gerektiğini sormuştu. Ona verdiğim cevaptaki gibi: İstanbul Kocaeli arasında devlete ait olanı kullanın ve Osman Gazi Köprüsüne sapMAyın. Kocaeli'nde duble yola geçip Körfezi dolaşın ve Bursa'ya kadar gidin. Bursa'da tekrar otoyola girin (Çevre yolu ücretsiz). Manisa duble yol kavşağına kadar gidip mavi renkli Manisa tabelasından sapıp tekrar duble yola geçin.

Bunu yapmayıp özel köprü ve otoyoldan geçerseniz ne olur? Uçakla gitme parasını otoyol ücreti olarak ödersiniz.

Daha absürd bir örneği de var: Yanlış hatırlamıyorsan İzmir Aydın arasında duble yol üzerinde çok kısa bir tünel var ve tünelden geçmek paralı. Okuduğum hikayesine göre tüneli belediye yapmış. Devlet parasını ödemeyince çözüm olarak girişine gişe koymuşlar.

Bilginiz için yeşil renkli tabelalar otoyolu, mavi olanlar devlet karayollarını (pek çoğu duble, yani gidiş ve gelişi banketle ayrılmış, bölünmüş yol) beyaz olanlar yerleşim yeri içinden geçen yolları gösteriyor. Belki Almanya'da da öyledir. Otoyolda hız sınırı 120 km/s. Duble yolda (otomobiller için) 110 km/s. Yani arada pek bir fark yok. Tek sorun duble yolların şehir geçişlerinde hız sınırlarının abes derecede düşük ve değişken olması. 30, 50, 60, 70, 82, 90 km/s çeşitleri var. Pek çok yerde (köyler dahil) coğrafi sınırın (yerleşim yerinin değil) başladığı yerden itibaren hız sınırlaması olması. Neye göre derseniz ben bir standardını göremedim. Anladığım kadarıyla ya Karayollarının duble yol kavramının olmadığı 1940'lardan kalma kafasına ya İl Trafik Komisyonunun keyfine göre. Hepsine uymaya kalkarsanız yolculuk cehenneme dönüyor. Bu yüzden pek çok insan "ceza yazan kamera" olmayan yerlerde uymuyor.

Bu ne demek derseniz hemen bütün yerleşim yerlerinin girişinde plaka okuyan kameralar var. Ama bunlar daha çok asayiş amaçlı. Trafikte ceza yazmak için konanlarıa gelmeden EDS (Elektronik Denetim Sistemi) veya TEDS (Trafik Elektronik Denetim Sistemi) yazan tabelalar ve kamera uyarıları var. Ama Ankara şehir içindekiler ve otoyollardaki kameralar için bu uyarıları ben görmedim. Dolayısıyla özellikle Almanların otoyollarda 120 km/s hız sınırına uymalarını tavsiye ederim.

Duble yollarda seyyar radar (araç içinden çalışan) uygulaması yapılan yerlere gelmeden uyarı tabelası koymaları zorunlu. Bunların uyarı tabelaları genellikle yere konuyor. Bazıları korkuluk amaçlı olsa da bunları gördüğünüz yerde hız sınırına uymakta fayda var. Hangisinin gerçek hangisinin korkuluk olduğunu anlamak zor.

Daha kötüsü, kamera görüntüleri üzerinden ceza yazan polislerin pek çoğu karavanları kamyonet sınıfına sokup daha yüksek ceza tahakkuk ettiriyor. Normalde hız sınırını %10'a kadar aşarsanız ceza yok. %10-30 arası şu anda 320 TL. %30-50 arası 600 küsur lira. %50'den fazlası galiba bir kaç bin liraydı. Kamyonetlerin şehir içi hız sınırı 50 km/s. Dolayısıyla benim gibi M1 sınıfı motokaravana sahip oludğunuza güvenip otomobil hız sınırında giderseniz katlamalı ceza yemeniz işten bile değil. Maalesef o da tecrübeyle sabit. Bunlara mahkeme yoluyla itiraz etmek mümkün. (Yabancılar için şaka gibi.) Ama benim yediğim cezaların birisinde uzun süreli tatilde olduğum için 15 günlük itiraz süresini kaçırdım. (Pek çok karavancının kaderi!). Birisinde mahkeme 3 sene sürdü. Üstüne bir de 80 küsur lira mahkeme masrafı çıktı.

Konu başlıktan saptı. Hız sınırları ve cezalar üzerine ayrı bir başlk açıp mesajı oraya (da) mı taşımalı, bilemedim.

Kesinlikle katılıyorum. Bu pazar, günü birlik Bursaya gittik, çocuklar vakit kaybetmeyelim köprü ve otoyolu kullanalım dediler. Gidiş, dönüş 400 TL ödedik.
 



Zenginlik başka birşey. :smiley:)

Yeğenin düğünü vardı. Kızım ile eşi erken gidelim birazda Bursa'da gezeriz deyince bizde olur dedik, ertesi gün iş olunca düğün çıkışıda köprüyü kullandık. Onların aracı ile gittik ben emrivaki yaparak depoyu fulledim köprü ve otoyol ücretide onlara kaldı. Bir nevi paylaşmış olduk. Ne yalan söyliyim ücretler makul olsa büyük rahatlık İstanbul, Bursa arası bir saat kırk beş dakika :smiley:
 

Bu cumartesi ben de Bursa'daydım, hasta ziyareti yaptık, devlet yolundan gidip geldim,
karavanla gidiş dönüş feribot 290tl (140tl geçiş + 1yolcu =145tl x 2 =290tl , otomobil geçiş ücreti 110tl + yolcu sayısı idi),
Km sıfırlayıp yola çıktım dönüşte 270km yazdı, 100km.de 10lt yaktığımızı düşünürsek 27lt mazot yakmışız, 27 x 8,65 = 233,55 tl mazot yakmışım gözüküyor.
Geliş ve gidişlerde özellikle otobanın gözükdüğü kesimlere baktığım da araç yoğunluğunu gözlemledim, devlet yolu daha sakin di, bu benim hoşuma gitti çünki devlet yolu biz karavancılara kalmıştı, etrafı seyrederek sakin bir yolculuk yaptık
 



Yeğenin düğünü vardı. Kızım ile eşi erken gidelim birazda Bursa'da gezeriz deyince bizde olur dedik, ertesi gün iş olunca düğün çıkışıda köprüyü kullandık. Onların aracı ile gittik ben emrivaki yaparak depoyu fulledim köprü ve otoyol ücretide onlara kaldı. Bir nevi paylaşmış olduk. Ne yalan söyliyim ücretler makul olsa büyük rahatlık İstanbul, Bursa arası bir saat kırk beş dakika :smiley:
İlker abi,
bakma sana takıldığıma 2021 Şubatta pandemi de karavan alan çılgınlardan biriyim.
Saat 21:00 yasağına yakalanmayacaz diye paldır küldür dönerken çekme karavanla geçtik osman gazi köprüsünden.
Sadece köprüye(git-gel) 600 tl verdik . İstanbul içi oto yollar hariç.Dönüş karavanlı idi.
Evlat acısı gibi oturdu dolar 7 tl iken. :smiley:)
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,741
Mesajlar
1,523,007
Kayıtlı Üye Sayımız
166,558
Kaydolan Son Üyemiz
yldrmsvs58

SON KONULAR



Geri
Üst