Kocaeli Samanlı Dağları - Jeep Safari ve Kamp (1-2 Eylül 2007)(Diğer Geziler)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan KODOSK Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 34
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 12,974
Ynt: Kocaeli Samanlı Dağları - Jeep Safari ve Kamp (1-2 Eylül 2007)

SAMANLI'DA SAFARİ HER ZAMAN GÜZEL

01-02.09.2007

İzmit Körfezini çevreleyen Samanlı sıra dağları uzaktan bakıldığında belki başkaları için çok birşey ifade etmeyebilir. Ama bizler için o dağlara bakmak sadece kalp ritmimizi arttırmaz , muhteşem çekim kuvvetiyle bizi içine çağırır. Issız ve devasa ormanların içerisinde yerleşen irili ufaklı yaylaları ve doğasıyla , bizlere herzaman ev sahipliği yapmaya hazırdır. Arasıra Vahşi ama her zaman Doğal , gizemini kaybetmemiş , duygusal ve misafirperver yapısıyla Yörede yaşayan insanlara karakteristik yapısını aktardığı aşikar değil midir?


Güzel ve macera dolu bir hafta sonu geçirmek için araçlarımız ve ekipmanlarımızla birlikte kulüp binası önünde buluşmuştuk. Herkes zamanında gelmişti. Bir an önce şehrin keşmekeşliğinden kurtulmak istiyorduk. Kısa bir süre sonra konvoyumuzu oluşturup yola koyulmuştuk bile...Sahil yolundan Yuvacığa doğru ilerlerken gözlerimizi Karşımızda sıra sıra duran Samanlı Dağlarından alamıyorduk. Çünkü bizleri kendisine çeken şeyin o dağların içerisinde olduğunu biliyorduk.
Yuvacık sapağına geldikten sonra baraja doğru tırmanmaya başlamıştık. Yeşilliklerin üzerine yansıdığı baraj suları ,insanın içini huzur veriyordu. Muhteşem manzara eşliğinde Aytepeye doğru tırmanışa geçmiştik. Şehir artık arkamızda kalmıştı. Artık ormanların içerlerine doğru ilerliyorduk. Hava değişmişti. Toprağın kokusunu ve temiz havayı ciğerlerimizin en derinlerine kadar çekiyorduk.
Safarimizin başlangıç noktası Aytepe de ,eski iznik yolunun başlangıcı olan Ormaniye Kulübesinin önüne gelmiştik. Son bir kez arkamızdaki manzaraya bakmıştık. Uzaktan ne kadar da güzel görünüyordu. Yakından bildiğimiz o manzaraya arkamızı döndüğümüzde , gözümüz hiç te arkada kalmamıştı.
Yaklaşık 150 metre ilerledikten sonra vahşi doğaya ilk adımımızı atmış, bir orman yoluna girivermiştik. Artık makinaların konuşma zamanıydı. Buradan eski yaylaya ,kungul tepesine ve daha sonra ad kendimize bir yol bulup tekrar eski iznik yoluna dönecektik.
Artık ezbere bildiğimiz yollardan Doğa sporcularının KODOSK yaylası olarak bildiği favori yaylamız Eski Yaylaya gelmiştik. Herzamanki gibi saklanmış ve kendine has yapısıyla yaylamız bizi bekliyordu. Yaylanın çok farlı bir yapısı vardı. Haliyle herkesinde bildiği gibi yükseklere çıktıkta soğuyan hava yaylaları en cazip yapan faktörlerden birisi. Ama eski yayla bu yaylaların daha da ilerisinde. Zirveye yaklaştıktan sonra aşağı doğru ilerleyen ,dar bir orman yolunun sizi indirdiği ve çanak şeklindeki eski yaylada hava dahada soğuk. Kısaca Eski yayla bizler için buz dolabının , buzluk kısmını ifade eder.
Eski yaylaya geldiğimizde içerisinde bulunan bir çöküntüde gölet oluşyuğunu farkettik. Tabiki uzaktan bakmayacaktık. Ali aracını hemencecik göletin üzerine doğru sürmüştü. Kısa bir duellodan sonra gölet galip gelmişti. Erkan'ın çekicisi ile göletten çıkan Ali , her zaman olduğu gibi şovunu yapmış bize güzel bir görsel şölen sunmuştu. Bizde araçlarımızla ufak tümsekleri ve dik yokuşları yoklayarak , anın zevkini çıkarmaya çalışıyorduk. Daha parkurun başındaydık. Yolda kalmak istemiyorduk doğrusu...
Oradan konvoyla Kungul tepe denilen mevkinin altındaki düzlüğe gelmiştik. Kısabir böğürtlen molası verdikten sonra , inanılmaz bir pakura giriyorduk. Parkura girerken arkadaşlarımın gözlerinden , kafalarındaki "burada yol varmı acaba " sorusunu okuyabiliyordum. Ağaçların gökyüzüyle aramıza çatı oluşturduğu parkurda sanki akşam olmuş gibiydi. Oldukça zorlu bu araziyi birçok ufak tefek çizikle tamamlamayı başarmıştık.
Eski iznik yoluna indikten sonra Menekşe yaylasına doğru ilerleyen yolda ağır ağır ilerliyorduk. Hiçbir manzarayı kaçırmaya niyetimiz yoktu. Her mevsim farklı tonlarıyla , Samanlı Dağlarının bu ıssız iç dünyası bizi büyülüyordu adeta.
Birkaç saat ilerledikten sonra, menekşe yaylasının alt tarafında bulunan Papaz çayırına gelmiştik. Burası cennetten bir köşe gibiydi. 41 Tv çekim ekibide bizimle birlikteydi. Onlarda işlerini yaparken , aynı zamanda bu doğa ile mücadele eden ekibin bir parçası olmuşlardı. Çadır kuruyor , odun topluyor ve bir yandanda işlerini yapmaya çalışıyorlardı.
Kamp alanımızı özenle oluşturduktan sonra yerleşik düzene geçmiştik. Herkes işinin başındaydı. Kimisi odun toplarken , kimisi ateşi alevlendiriyordu. Kimisi Çadırlarının içini düzenlerken , kimiside akşam yemeği hazırlıklarına başlamıştı.. Karınca gibi olmak lazımdı doğa'da. Eeee boşuna dememişler "Köyde işler bitmez" diye. Şehir hayatından soyutlanmıştık. Artık herkesin farklı bir kimliği , farklı bir işi vardı. Dertlerimiz , beklentilerimiz değişmişti. Yaşamı orada kalacağımız iki gün için düzenlemiştik. Sıkılmayacağı mız ve bitmesini istemediğimiz bir oyunun içine dalmıştık.
Kamp düzeni bittikten sonra , sıra araçlarımızı konuşturmaya gelmişti. Yayla üzerindeki doğal parkurda tüm hünerlerimizi sergiliyorduk. Bir sonraki etap Daima en zor olanıydı.
Akşam karanlığı ile birlikte soğuyan hava , hepimizi ateş başına toplamıştı. Bir yandan sohbet ediyor , bir yandan da yemek hazırlıklarına başlıyorduk. Herkes ne getirdiyse ortaya çıkarıyordu. Paylaşımın en yoğun olduğu ana gelmiştik. Herkes getirdikleri yitecekleri birbirine ikramda yarışıyordu. Nihayet sofralar kurulmuş , manganların üzerinden çıkan nefis kokular her yanımızı sarmıştı. Tarif edilemez bu keyfin verdiği zevk , sohbetlerimize de yansıyor , yanan ateşteki kıvılcımlarla birlikte , kahkahalarımızda samanyoluna doğru yükseliyordu.
Yemeğimizi yedikten sonra bile rehavete kapılmıyorduk. Bir anda "zifiri karanlıkta orman içi safari" fikri, gözlerimizde ışıldamanın , kanımızda da adrenalinimizin artmasına sebep olmuştu. Daracık yollardan ormanın içerisine ilerliyorduk. Nerede jeep'lerin girebileceği bir delik görsek , oraya dalıyorduk. Daracık orman yolunu aydınlatan ışıklarımız sayesinde değişik enstantaneler yakalıyorduk. Ürperti içinde geçek bu macerayı tadında bırakarak , kamp alanına dönmeye karar verdik.
Ateş başında Hüseyin'in Saz'n Coke konseri hepimizi solist yapmıştı adeta. Keyifli şarkılar gökyüzüne yükselirken , gökyüzünün bize yapacağı süprizden habersizce eğleniyorduk. Gecemiz üzerimize tatlı tatlı yağan yağmurun yağmasıyla son bulmuştu. Etrafımıza çeki düzen verdikten sonra çadırlarımıza sığınmıştık. Çadırların üzerine vuran yağmur damlalarının sesi ninni gibi çadırımızın her yanını kaplamıştı. Her halde uzun zamandır böyle uyumamıştık.
Sabah güneşi çadıra vurduğunda ister istemez uyanmıştık. Önce kalkanlar ateşi yeniden alevlendirmiş ler , kahvaltı hazırlıklarına başlamışlardı. Bizde çadırlarımızı yavaşça toparlamaya başlamıştık. Kahvaltı sonrası Menekşe yaylasında yaşayan o güzel insanların yanına gitmeyi , onlarla hoş sohbetler etmeyi planlıyorduk. Kekik kokularının içerisinde kendimize gelmeye çalışırken , çadırlarımızıda toparlamıştık. Nefis bir kahvaltının ardından , bütün alanı bulduğumuz gibi bırakmak için kısa ama titiz bir temizlik çalışması içerisine girmiştik.
Araçlara yüklendikten sonra daha önce denemediğimiz dik ve ormaniçi yolun müthiş manzarası eşliğinde menekşe yaylasına girmiştik. Yaylada yedi ev vardı. Ama bütün yazını orada geçiren iki , üç aile vardı. Bunlarda birisi Yılgın ailesiydi. Marmara depreminde herşeylerini kaybetmişler , hayatlarının geri kalanını yaylada geçiriyorlardı . Ailecebizi ağırlamak için seferber olmuşlardı. Bizi nereye oturtacakları nı bilemiyorlardı . Evin reisi , hanımını " Hanım sağlam bi çay demle diyerek " devamlı uyarıyordu. Bir yandan da yayık ayranı servisine başlamışlardı. Bizi ağırlayabilmek ve mahçup olmamak için üstün çaba gösteriliyordu. Bu insanlığın en üst seviyede olduğu topluluk , bizlere adeta kaybettiğimiz değerler için ders veriyorlardı bilmeden. Ayranlar çaylar meyveler derken , uzun sohbetlere dalmıştık. Bizlere tüm hayatlarını açmışlardı , kendimizi aileden birileri gibi hissetmiştik. Hatta bi ara bizim kızlar hizmet edenler kervanına katılmışlardı bile. Tatlı sohbetlerin ardından yola çıkma vakti gelmişti.
Menekşe yaylası üzerinden Bahçeciğe inecek ve kısada olsa Samanlı Trans'ımızı tamamlayacaktı k. Keyifle süren yolculuğumuza macera katmadan olmazdı. Ara sıra yol dışına çıkarak keyifli offroad oyunları oynamayıda ihmal etmiyoydu. Servetiye köyüne indiğimizde körfez tüm çıplaklığı ile karşımıza çıkmıştı. Yaklaştıkça çirkin bacalar kendini gösteriyordu. Soğuksuyu indikten sonra araçlarımızı kenara çekmiştik. Vedalaşma zamanı gelmişti. Herkesle kucaklaştıktan sonra bir sonraki aktivite de görüşmek dileği ile ayrılmıştık.
İşte bir aktivitemiz daha kendi hikayesini yazarak tamamlanmıştı. Bizler mutlu , katılanlar daha da mutluydu.Üzerimizdek i Şehirden uzak macera dolu iki gün geçirmenin etkisi bizi uzun bir müddet oyalayacak gibiydi. Ama bizim oyalanmaya hiç vaktimiz yok :smiley:






FOTOĞRAFLAR

IMGP2670.jpg


IMGP2765.jpg


IMGP2767.jpg


IMGP2684.JPG


IMGP2688.JPG


IMGP2781.JPG


IMGP2341.JPG


IMGP27911.jpg


IMGP2811.JPG


IMGP2881.JPG


IMGP27511.jpg


IMGP28761.jpg


IMGP27591.jpg
 

Etiketler
Ynt: Kocaeli Samanlı Dağları - Jeep Safari ve Kamp (1-2 Eylül 2007)

güzel bir gezi olmuş. bir sonraki gezinizden haberdar edilirsek katılmayı isteriz. teşekkürler..
 

Ynt: Kocaeli Samanlı Dağları - Jeep Safari ve Kamp (1-2 Eylül 2007)(Diğer Geziler)

BU DAĞLARA TEKRAR TUR DÜZENLEMEK İSTEYENLER BENİ ARASIN.0533 956 5050
ŞU ANDA KAR VAR
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,827
Mesajlar
1,524,044
Kayıtlı Üye Sayımız
166,621
Kaydolan Son Üyemiz
Gamze Erol

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst