Pazar günü Kızılcahamam Kargasekmez'den dağ yoluna girip, Karacaören Köyü orman yollarından geçip tamamen buz tutmuş Karacaören Gölü'ne ulaştık. Biraz buz pateni yaptıktan sonra
ilk karı da burda gördük. Tekrar orman yollarından geçip, Saraycık Köyü'ne ulaştık. Çamur olduğunda çok keyifli olan bu yollar maalesef kupkuruydu, zaten çamur olsa da kesin donardı. Ankara şehir merkezine göre hava sıcaklığı en az 5 derece daha düşük.
Saraycık Köyü'nden sonra direksiyonu biraz daha yukarı kırıp Yeşilköy'e vardık. Yeşilköy, yüksek rakımlı, geniş bir yerleşke, manzarası muhteşem. Yeşilköy'ün ardından Elmalı'ya varmadan biraz daha yukarı, orman yoluna tekrar girdik. Buraya az insan geldiği belliydi, yerlerde çok az çöp gördük. Sessizlik ve orman havası harika. Yine de öğlen molası için erken olduğunu düşünüp, yüksek çamların arasından yolumuza devam ettik. Kar, yer yer daha fazlaydı, tekerlerimiz bu sezon ilk defa kara izini bıraktı. Mola için mekan ararken, kendimizi zirvede bulduk, 1765 rakımlı dağın zirvesinde yangın kulesi var ve Çamlıdere ve Kızılcahamam ormanlarına hakim.
Artık iniş zamanı; Kızılcahamam Milli Park'a gitmeyi planlamışken, Çamlıdere yönüne direksiyon kırdık. Daha fazla aşağıya inmeden, en keyifli olan öğle molamızı verdik. Gelemeyen arkadaşlarımız olsa da kulaklarını çınlatmayı ihmal etmedik
Yemek sonrası, taşlı yolllardan iniş ve kendimizi birdenbire Çamlıdere'de bulduk. Daha sonrası malum, İstanbul yolu ve Ankara...
Yine harika bir gün geçirdik, katılan, orda olmak isteyip de katılamayan tüm dostlara teşekkürler.
Saraycık Köyü'nden sonra direksiyonu biraz daha yukarı kırıp Yeşilköy'e vardık. Yeşilköy, yüksek rakımlı, geniş bir yerleşke, manzarası muhteşem. Yeşilköy'ün ardından Elmalı'ya varmadan biraz daha yukarı, orman yoluna tekrar girdik. Buraya az insan geldiği belliydi, yerlerde çok az çöp gördük. Sessizlik ve orman havası harika. Yine de öğlen molası için erken olduğunu düşünüp, yüksek çamların arasından yolumuza devam ettik. Kar, yer yer daha fazlaydı, tekerlerimiz bu sezon ilk defa kara izini bıraktı. Mola için mekan ararken, kendimizi zirvede bulduk, 1765 rakımlı dağın zirvesinde yangın kulesi var ve Çamlıdere ve Kızılcahamam ormanlarına hakim.
Artık iniş zamanı; Kızılcahamam Milli Park'a gitmeyi planlamışken, Çamlıdere yönüne direksiyon kırdık. Daha fazla aşağıya inmeden, en keyifli olan öğle molamızı verdik. Gelemeyen arkadaşlarımız olsa da kulaklarını çınlatmayı ihmal etmedik
Yemek sonrası, taşlı yolllardan iniş ve kendimizi birdenbire Çamlıdere'de bulduk. Daha sonrası malum, İstanbul yolu ve Ankara...
Yine harika bir gün geçirdik, katılan, orda olmak isteyip de katılamayan tüm dostlara teşekkürler.

