Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gezmen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 47
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 22,070

gezmen

Karavan Yönetim
Mesajlar
4,757
Tepkime Puanı
78
Yer
Akhisar
Merhaba,

Kestane, fasulye, güveç, tahin helvası, ağda, göl, kaplıca, domates, kereste ... deyince aklınıza gelen yere gittim; Simav'a..

Burasını ayrıntılı bir biçimde görme olanağım olmamıştı şimdiye değin. Oysa yakın sayılabilecek bir yerde (150 km civarı) bizim için ama olmadı mı olmuyor işte. Yakın gibi göründüğüne bakmayın, yol kalitesi bir hayli düşük. Biraz da bu etken olmuştu. Günübirlik gidiş ise akıl işi değil.. Eynal kaplıcalarında bir esnaf, en çok Simav'ı diğer noktalara bağlayan yollardan yakınmıştı...

Turumuzu, Akhisar, Sındırgı(Balıkesir), Simav(Kütahya), Demirci(Manisa), Gördes(Manisa) ve yine Akhisar olarak yapacağız. Önemli bir bölümünü görmüşlüğüm var ama eşim bana göre daha az biliyor. Başta 4 gün olarak düşünmüştük ama gezi sabahı eşimde ortaya çıkan nezle/grip türü bir rahatsızlık, 3 güne inmemize neden oldu. 400 km civarında bir yol yapacağımızı düşünüyordum, 373'de kaldık; rahatsızlık, engel oldu biraz.

Güzergah haritası aşağıda: (Harita ve fotoğrafların üzerine tıklayarak, gerçek boyutlarında görebilirsiniz.)

[attachment=1]

Simav.jpg
 

Etiketler
Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

01.Haziran.09 Pazartesi günü kahvaltı sonrası hazırlıklıkları tamamlıyor ve yola çıkıyoruz. Yukarıda sözünü ettiğim nezle/grip belirtileri görüyorum eşimde. Sındırgı yolunu daha yarılamadık bile. Dönelim önerime eşim "olmaz" diyor. "Onca hazırlandın, idare ederim ben..."

Yolun yaklaşık 25. kilometresinde, bakın karşıdan karşıya geçene..

[attachment=1]

Simav 001.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Sındırgı'ya vardığımızda, öğleye yakın olmuştu. Öğretmenevinde yemeğimizi yedikten sonra (yemek güzeldi bu arada belirteyim) çay faslı ve biraz alışveriş. (Çaydanlığı unutmuşuz; arabadaki demirbaşlara bir yenisi ekleniyor.) Sındırgı Öğretmenevinin önceki durumlarını da bilirim, epeyce yol almışlar. Müdür beyi kutluyorum. Çalışkan ve başarılı öğretmenevevleri yönetici ve personeli takdir görmeli bence.

Sındırgı'nın 6 km doğusunda yeni kaplıca tesisleri yapıldı ve işletmeye açıldı geçen yıl: Emendere Termal Otel. Yapım aşamasında görmüştüm, bitmiş durumunu beğeniyoruz.. http://www.sindirgitermal.com/ Sındırgı'ya çok yakın ve yolu asfalt. Karavancılar, kalmanın dışında "günübirlik" ya da "saatlik" olarak da yararlanabilirler. Park yeri de uygun.

[attachment=1]

Simav 009.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Emendere Termal Otelin 200-250 m altında ve yolun üzerinde bir "şahıs işletmesi" daha var. İşletmeci ile iki yıl önce kendisiyle tanışmış ve ilginç öyküsünü de dinlemiştim. Arabayı dar yolda kenara çektiğimde, yol kıyısında olan işletmeci, beni gördüğünde anımsamış olacak ki gülümsüyor ve "hoş geldin hocam!.." diyor.

Arabayı park yerine çekiyorum. Aşağıdaki fotoğraf, bu park yerinden çekilmiştir. Tesisin bir bölümü ile havuzlar(termal su ile dolduruluyor) görülüyor. Emendere Termal Oteli de arkadaki yeşil alanın içerisinde, pek belli olmuyor. Karavancılar için, tercihe göre birkaç gün geçirilebilecek bir yer. Bu yer ile ilgili ayrı bir başlık açmayı düşünüyorum. Bence tanıtılmaya değer bir yer... ( Necdet Birtek, 0 532 653 14 57 ---- 0 266 535 11 99 )

[attachment=1]

Simav 015.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Daha sonra tesislere adını veren Ilıcalı(Emendere) Köyüne uğruyoruz; güzel bir köy. Emendere adını değiştirip Ilıcalı yapmışlar, oysa ne gereği vardı?...Yol üzerindeki dutlardan tadıyoruz.

Ve yine Sındırgı'ya dönüyoruz. Dönüş yolunda daha önce dikkatimi çeken bir evin yakınında duruyorum. Birkaç kare almışken, bir yaşlı bey yaklaşıyor. Kısa bir sohbette, 10 yıl önce İstanbul'dan gelerek Sındırgı'ya yerleştiğini ve burayı çok sevdiğini söylüyor. "Hayrola?" sözüme, ilk eşinin ölümünden sonra, ikinci kez evlendiğini belirtiyor ve "hanım köylü olduk" diye karşılık veriyor. "Adama sormuşlar, nerelisin?.. Daha evlenmedim..." demiş dediğmde, çok gülüyor...

Aşağıdaki fotoğrafta görülen ev hakkında bildiklerini soruyorum. "Rumlardan kalmış..." diyor. Güzel korunmuş.. Bu Rum Mimarisine de bayılırım doğrusu...

[attachment=1]

Simav 063.jpg
 



Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Sındırgı Öğretmenevinde kısa bir gereksinim karşılama molasından sonra, Simav yönüne doğru yola çıkıyoruz. Bugün kesin olmamakla birlikte Hisaralan kaplıcalarında kalacağız gibi..

Bigadiç-Balıkesir yönünde yaklaşık 5 km gittikten sonra, Simav Çayı köprüsünü geçer geçmez sağa dönüyoruz. Bir süre Simav çayı üzerinde kurulmuş olan "Çaygören Barajı" gölü manzarası ile yolculuk yapacağız. Eşim artık bundan sonrasını bilmiyor. Balıkesir yolundan döndüğümüzden bu yana yol, tam bir rezalet... Neyse manzara iyi de ... İyi olan birşey daha var; baraj gölü tam dolu gibi. Kuraklığın ne denli bir tehlike yarattığını düşünürsek, sevinmemek olmaz değil mi?..

[attachment=1]

Simav 072.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Kaplıcalara varmadan hemen öncesinde, daha önce balık yediğim balıkçıyı zor farkediyor ve dönüyorum. Balıkçının bugün baktığı Çaygören Barajı göl alanında, geçmiş yıllarda sığırlar otluyordu. Ne güzel bir değişim... Göl manzaralı akşam yemeği, çay balığı... Akşam yaklaşıyor, kaplıcaya gitmek gerek. Telefon ediyor balıkçı, "El gibi tutman abimi..." (Yaşar Şahin -Balıkçı. Hisaralan Kaplıcaları yoluna varmadan yaklaşık 1.5 km önce. 0 537 482 67 49 Aslında balıkçıyı adam eden karısı. Tek başına yönetiyor orayı, balık tutuyor, pişiriyor, satıyor...)

Kaplıca alanına çok kısa bir yolculuktan sonra varıyoruz; Hisaralan Kaplıcaları... İlk pansiyonu beğenmiyoruz. İkincisi uygun(temiz) geliyor ve anlaşıyoruz. Bir aile işletmesi burası. Seraları da var. Çiftçilik ve hayvancılık da yapıyorlarmış, Amma iş ha!... Bir eniştem vardı toprağı bol olsun, "Ayva da var nar da var, yarı yarıya kar da var" derdi; böyle çeşitli işlerle uğraşanlara...

Sıcak kaplıca suyu da iyi geliyor günün yorgunluğu üstüne. Erkenden yatıyorum. Zaten yakında bir yerleşim yeri de yok.

Sabah erkenden kalkıyorum. Eşim daha uyuyor. Fotoğraf çekeceğimi söylüyorum. Aksırık ve hapşırmaları sürse de ilaç alıyor, yararı olacak sanırım. Otel ve pansiyonların hemen üzerinde, kaplıca sularının kaynadığı alan var. O kadar çok noktadan kaynıyor ki sular, anlatamam. Buharlar, kışın nasıl oluyor acaba o soğuk havalarda?.. Epeyce fotoğraf çekiyorum.

Onlardan biri. Pamukkale'ye benziyor değil mi? Sağda kaplıca bölgesi otelleri görülmekte.

[attachment=1]

Simav 090.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Fotoğraf çekiminde terliyorum, otele gelince duş alıyor ve dinleniyorum. Zaman çok olsa, kesin bir uyku çekerdim ama...

Simav'a doğru yola çıkıyoruz. Uygun, gölge ve çeşme başı bir yer bakınıyorum; kahvaltı için. Bir süre gidiyoruz, solumuzda tütün fidesi diken işçiler görüyorum. Ne zor iştir tütüncülük de ama... "Fotoğraf çekmeme izin verirler mi acaba" derken geçiyoruz. Birkaç yüz metre ileride kahvaltı yapabileceğimiz, Simav yolu kıyısındaki çınaraltını görüyoruz. Çınaraltı, tulumba ve Simav Çayı manzarası... Ehh.. "bundan iyisi, Şam'da kayısı"

Bu arada 35-40 yaşlarında o yöreden bir çiftçi, kahvaltı hazırlıklarımızı görünce, "15 dakika önce gelseydiniz, birlikte kahvaltı ederdik" diyor. Teşekkür ediyoruz. Tütün fidesi dikim işi yapan işçilerin patronu olduğunu ve fotoğraf çekebileceğimizi söylüyor. (Patron dediğime bakmayın, aslında o da bir işçi. Kendisi ve karısı da bizzat tarlada çalışıyorlar. Yani anlayacağınız "eşitler arasında birinci" gibi birşey..)

[attachment=1]

Simav 105.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Cavid abi çok güzel fotolar ellerinize sağlık kusura bakmayın ama sizin bu gezilerinizi görünce acele ediyoruz karavanı bitirmek için,ufak tefek pürüzlerde çıkınca strese giriyoruz. ;D ;D ;D
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Cavid bey,
Güzel anlatımınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Fotoğraf konusunda da aynı titizliği gösteriyorsunuz, tebrikler....
Oğuz
 



Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

yaybek' Alıntı:
Cavid abi çok güzel fotolar ellerinize sağlık kusura bakmayın ama sizin bu gezilerinizi görünce acele ediyoruz karavanı bitirmek için,ufak tefek pürüzlerde çıkınca strese giriyoruz. ;D ;D ;D

Sevgili Yusuf, fotoğraf konusunda bir iddiam yok; yalnızca yazıya zenginlik katmakta benim açımdan. Sizin camper, "uzatmaları oynuyor" artık. Kolay olsun...

Cavid Sezen
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

teos' Alıntı:
Cavid bey,
Güzel anlatımınız ve paylaşımınız için teşekkürler. Fotoğraf konusunda da aynı titizliği gösteriyorsunuz, tebrikler....
Oğuz

Oğuz Bey, Yusuf'a da belirttiğim gibi, fotoğraflarım, yazımı destekleyebildiği oranda iyidir benim için. "Daha kırk fırın ekmek yememiz gerekir."

Cavid Sezen
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Kaldığımız yerden sürdürelim yazıyı.

Simav Yolu, dar ve virajlı ama yemyeşil bir doğada yolculuk yapıyorsunuz. Simav Çayının aktığı vadi tabanında, çınarlar egemen, geri kalan yerlerde ise, meşeler. Doğanın güzelliği, yorulmamı engelliyor..

Solda çınarlar, sağda meşeler, her yer yemyeşil.

[attachment=1]

Simav 111.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Demirci sapağına yaklaştığımızda "Kümeçınarlar" piknik alanına geliyoruz. Simav Çayı vadisinin bu bölgedeki en ünlü piknik alanı burası. Simav İlçesi sınırları dışında kalmasına karşın, buraya gelenlerin tümüne yakını Simavlılar. Simav Çayı, çok sayıda çınarla kaplı bu alanın çok az açığından geçer. Bu çınarların gölgesinde de piknik de yapılır hani..

Ha bu arada biraz coğrafya dersi, bilmeyenler için. Bu çaya, yukarı çığırında "Simav Çayı", aşağı çığırında ise "Susurluk Çayı" adı verilir. Hatta Karacabey'de (Bursa) "Hanife Çayı" da denir.

Bu vadinin batısı, Balıkesir İline; doğusu ise, Kütahya İline bağlıdır. Yalnız arada bir köy var ki, Manisa İli Demirci İlçesine bağlıdır. Hangi akla hizmeten bu böyledir bilinmez... Söğütçük adındaki bu köydeki yurttaşlar, kendi ilçe merkezine, ancak başka il sınırlarından (Kütahya) geçerek gidebiliyor. Üstelik Simav, yolu düz ve 35 km.; Demirci yolu, 55 km. ve üstelik 1470 m. yükseklikteki "Akçakerdik Geçidi" aşılarak ulaşılıyor. Ankara'da, masa başında il sınırı çizersen böyle gariplikler ortaya çıkıyor işte...

Çay içiyor, soluklanıyoruz. Hava sıcak.. Bu arada sürekli yavaş yavaş yükseldiğimiz için, sıcaklığın etkisi, daha sınırlı oluyor..

Kümeçınarlar'da bir vatandaşın tavuk pişirme/çevirme yöntemi çok ilginç geliyor bana. Daha önce başka bir yerde görmemiştim. Odun ateşinde yapıyor. Salihli(Manisa) "Odun köfte"nin yapılma şeklini andırıyor. Bir fark, bunda tavuklar dönüyor. (İsmail Fidan 0 538 251 23 13)
Karnımız tok, gözümüz tavuklarda kalıyor.

[attachment=1]

Simav 119.jpg
 

Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Sayın Cavid bey sizlerede TEŞEKKÜRLER Paylaşımınız ve gezilere bizlere imrendirdiğiniz için.Benim baba memleketim EMET/SİMAV/HİSARCIK.Babamla küçükken hep geçtiğimiz yollarAkhisar Sındırgı Simav Hisarcık anılarım tazelendi ve sizleride saygıyla selamlıyorum.İNŞALLAH Birgün mutlaka bir yerlerde sağlıkla ve sevgiyle görüşmek üzre.
 



Ynt: Kısa Geziler; Sındırgı, Simav, Demirci, Gördes (1-3 Haziran 2009)

Çok kısa bir süre sonra gördüğümüz levhada:
Söğütçük : 2 km
Güldürdek: 7 km
Demirci : 27 km yazıyor. Güldürdek, bir mesire alanı. Söğütçük Köyünün ilçe Demirci'ye olan bu kestirme yolu ise, dağ yolu ve stabilize. Söğütçük köyünde bir alandaki çeşmeden aldığımız soğuk ve şeker gibi su, neden şişelenmez ki acep?... Bu yoldan geçerseniz 2 km içeriye girin ve ne kadar kabınız varsa doldurun..

Daha sonra çeşitli köy ve kasabalardan geçerek Simav'a ulaşıyoruz. Yaşlı bir beyden "göveççi"lerin yerini soruyoruz. Bendeki bilgilerde yanlışlık olduğunu öğreniyorum: Ulu cami arkasındaki sokakta değil, Ağa Camii arkası sokaktalarmış. Hükümet Konağı ile karşılıklı olan Ağa Camii(Nasuh Ağa Camii) önünde yer buluyor ve park ediyoruz. Esas göveççiyi buluyoruz ama bitmiş; "bir grup geldi, bitirdiler" diyor. Çaresiz diğerine yöneliyoruz ama beğenmiyorum...

Aşağıdaki fotoğrafta "göveççi"yi görüyorsunuz. Bunun hemen solundaki helvacıdan da ünlü "Simav Tahin Helvası"almalısınız..(Meşhur tahin helvacı Necati Karaşerifoğlu)

[attachment=1]

Simav 126.jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,669
Mesajlar
1,521,893
Kayıtlı Üye Sayımız
166,521
Kaydolan Son Üyemiz
corolla70

SON KONULAR



Geri
Üst