Karavanla Evin Ortak Payda Sınırı

[janberkaydemir]

Karavan neden evden farklı ?

Ortalama yaşadığımız evleri düşünürsek ~100m2 ,
Karavan yaptığımız aracımız Citroen Jumper sürücü ve yaşam alanı toplamı ~13m2 , Şimdiye kadar gezilerimizi yaptığımız transporter aracımız ~ 9m2

Karavandaki ihtiyaçlarımızın ne kadar az olması gerektiği aslında çok net olarak görülüyor. Evlerimizde iki kişi yaşayacağımızı ve misafir gelmeyeceğini , günün büyük bir kısmını dışarda geçireceğimizi düşünürsek bir çok eşyamızın adresi ikinci el mağazası veya çöp olacaktır.

Pandemi dönemin de you tube da paylaşım yapan ve takip ettiğim ( Bizim tarzımızda geziler yapan) karavancıları izlediğimde bir çok eşyayı hiç kullanmadıklarını yada çok nadir kullandıklarını gördüm. Aslında kendilerine çok soru sordum fakat o dönemler yoğun takip süreci olduğu ve yayın gelirlerini önemsedikleri için sayıca fazla olan yorumların arasında kendi sorularıma genelde cevaplarımı alamadım.

Günde sadece bir (Bir çok karavancı için bu iki günde bir ) su doldurma ve atık boşaltma işlemi yapılabilir. (en fazla 30lt su ) .Bunun ev yaşantımız da karşılığı günde bir defa çöpümüzü cinsine göre ayırarak ve kendimizin götürüp atması ( Bu arada 30 yıllık apartman görevlisi bedelimi bir kısmını iade etmeleri gerekiyor ) şeklinde oluyor. Fiziksel problemler olmadığı sürece bunu yapmak zor omamalı.

Levent bey'in bahsettiği, çoğu karavancının araçlarına kurduğu, youtube videoları çektiği şamandıra ve göstergesi oldukça enteresan geliyor. Temiz su stoğunu kirli su deposu hacmi miktarından biraz daha az tutmak aslında en basit gösterge. Temiz suyu dolduruken diğerini boşalt...
Karavan içinde su tesisatında 8'li kollektör gördük...
Türkiye'nin karavan demirbaşı Daxom şohben, girdiğim hiçbir karavanın banyosuna bakmıyoruz.
Bu aleti ben evde de hiç sevmediğim için herhalde kişisel bir sıkıntı olmalı

Evlerde her odada genelde bir aydınlatma ve bir priz var. Karavanlarda üreticilerin ve birçok karavancının araçları disko girişi gibi . Küçük bir alanda altı adet tavan led lambası olduğunu çok gördük. Sekiz adet 220v priz takılan karavan gördük. Karavandaki elektrik kablosu miktarında evlerimizdeki tesisat ile yarışan çok karavan var.
Mesut bey'in yazdığı gibi Türkiye de evlerde bir gecelik TV enerji ( bazı yakınlarımızın evlerinde her odada Tv görüyoruz ) harcaması , karavanda herkesin bütün gereksiinimlerini karşılar.

Tente

Aslında evlerimizde ve bahçelerimizde de sorunlu. Bahçeli her ev sahibinin kırılmış veya ters dönmüş bir tente macerası vardır. Ani hava değişimleri, rüzgâr, gölge için yön ayarlamak, yağmur ile ıslandığında sonrasında yapılması gerekenler, gezilerimizde komşumuz olan karavancilar ile yapılan sohbetlerimiz ve karavanın yanında sadece akşam ve dışarida yemek yedigimizde oturduğumuzu düşündüğümüzde bizim gibi gezenler için uygun olmadığına karar verdik. Kolay kurulan tentemiz artık evdeki depomuzda...

Çamaşır Makinası :

Son dönemde firma ve karavancıların seçimi LG Mini, ürünü ihtiyaç duyanlar ve sürekli yaşayanlar için herhalde en uygun seçim. Bood marka ve benzerleri çözum için yeterli değil. Oyuncak dan bir tık ilerde.
İlk zamanlarımızda tecrübe olmadığı için ve ev kafasından uzaklaşmadiğımız için letgo da 50tl bedel ile Raks Mini Çamaşır makinasını ( 80 li yillara ait) aldik. Bu cihaz da evdeki ilk denemelerimizde enerji sarfiyatı çok az olsa da işlev olarak basarili degildi. Ayrica 60x30x30 cm ölçüleri ile gereksiz bir yer işgal edecekti. Yolların bize hediye ettiği çok çözüm ile karşılaştığımız için bu ürün de aracımızın içine hiç giremedi, depodaki yerini aldı.

Sonuçda beklentilerimiz , alışkanlıklarımız farklı olsada, her konuda olduğu gibi karavan tercihlerinde de farklı ve Türkiye tipi bir gerçeğe savrulmuş durumdayız.

Sosyal medya da nadir bir kaç gezgin dışında araştıran. bilgilendiren, fotograflarında selfi dışında detay yakalayan, videolarında özel hayatlarını sergilemek dışında içerik sunan gezginleri bulmak oldukça zor...

Google web translate iyi ki var ve artık başarılı da, yurt dışı içeriklerden faydalanıyoruz...

 

[Doğrucu Davut]

.
Sanırım m³ yerine m² yazmış olmalısınız Janberk bey ?

* Ben karavanda kullanılan hacımların, kullanım zamanlarıyla orantılı olmasından yanayım. Duş kabininin profili bu açıdan gayet kötü.

* Karavanda voltmetre dışında başka bir göstergenin mutlaka gerekli olmadığını düşünüyorum. Solar regülatörümün de göstergesi yok.

* Google Map’e sordum, Türkiye’de çamaşırhanesi veya kuru temizleyicisi olmayan tatil yerleşkesi veya kasabası yokmuş.
(Geçen sene Yunanistan’da ancak bir ay sonra yıkanacak kadar çamaşırımız oldu)

* Karavanımın yukarı açılan arka kapısı hemen mutfak tezgahının yanında.
Burayı tente altından daha sık kullanıyoruz.

* Ev şofbeni üzerine olan düşüncelerimi iyisi mi kendime saklayayım.


“Türkiye tipi gerçeğe savrulmuş olma” deyişiniz durumun en özlü tanımı.
Yat tuvaleti veya benzerleri gibi Tek tük olması anlayışla karşılanabilecek çözümler, bizde nedense standart karakteri kazanmakta.

 

[makara60]

Karavanlarda duş kabini genelde dolap olarak da kullanıldığı için fazla yadırgamamak lazım.

 

[TA2RX]

"Herkesin sınırı farklı" diyenlere katılıyorum.

"Benim hayalim de bir karavan sahibi olmak" diyenlere standart cevabım:

- İçinde yatabileceğiniz her araçtan karavan olur. Bir küçük tüp, bir musluklu bidon ekleyin, olsun size karavan.

Bunu söylediğimde aldığım standart cevap: "Doğru söylüyorsun!" olur

Benim sınırım, çamaşır makinesi.

Başka bir başlıkta yazdığım üzere, ilk tasarladığımdan bu yana kullanmadığım tek şey klima oldu (yazın Akdeniz bölgesine inmediğimizi eklemem gerek). Zaten evde de yok. Hanımın isteği üzerine söküp yerine dolap yaptık. Onun dışında tasarladığım hemen her şeyi bolca kullandım, kullanıyorum. (ikili koltuğu yatağa çevirip kullanmak ancak misafir olduğunda gerektiği için nadirattan.)

Bir kaç yıldır diz çökmede sorun yaşadığım için buzdolabını ağırlıklı olarak hanım kullanıyor. Bu durumu öngörebilseydim, tasarlarken bel hizasından yukarıya alırdım.

 

[Doğrucu Davut]

.
Bekir bey aslında bu başlıkta evle karavan arasındaki sınırı ne kadar objektif olarak olarak çizmeye çalışsak da örneğiyle dediğiniz üzere bunu kişileri atlayarak yapmak öyle pek kolay olmuyor.

Bir ilave daha yapayım Janberk bey.
“Türkiye tipi gerçeğe savrulmuş olma” deyişiniz, aktüel durumun en özlü tanımı.
Yat tuvaleti veya benzerleri gibi tek tük olması anlayışla karşılanabilecek çözümler, bizde nedense hemen standart karakteri kazanmakta.
Terlikle sokağa çıkanımız yok ama “O orada oluyorsa, burada da olur” düsturu geçerli olmalı ?
Bu denenmemiş aceleyi anlamak gerçekten zor.
Karavan biraz da usul işi. Teknesi olanlar umarım bunu daha kolay anlar ?

Hani bazen bazı karavanını ilk yapanların özgüvenini de kıskanmıyor değilim.


Başlığa devamen.

Yalıtım ve ısı:
Eve göre oldukça ince çeperli olan araçların yalıtımı, iletken yapılı pencerelerinin kapladığı yüzey dolayısıyla ancak makul bir sınıra kadar olanaklı.
Zaten ısıtıcılar bu eksiği evden çok daha kolay ve hızlı kapatabilmekte.
Bu açıdan karavanı frigofrik bir araca çevirmeye çalışmanın, faydadan önce zaman ve cebe zarar vereceği düşünülmeli.
Ayrıca çoğu bina yalıtım malzemelerinin araçların hareket özelliğine uygun olmama gerçeği var.


Genel yaklaşım bağlamında söyleyeyim.
Artık bu kadar kolay iken, karavancılığı oturmuş ülkelerin forumlarını takip etmemek kabahat olmalı. Özellikle zenaatkarlığı okuldan çok bizim gibi usta-çırak ilişkisinden gelen bir ülke için..


…
İnternetin değerleri kuvvetlendireceği söyleniyordu, kaybedilmeye başlandı.. Erişilmek istenenler de nedense işin özü yerine, şatafatı.
Belki alakasız diyeceksiniz ama ben özellikle, karavan o kadar önemli değil, demokrasiye bile beklenen faydası olmadığını düşünenlerdenim.

 

[TA2RX]

Belki alakasız diyeceksiniz ama ben özellikle, karavan o kadar önemli değil, demokrasiye bile beklenen faydası olmadığını düşünenlerdenim.

Hem evet hem hayır. Demokrakiyi ne kadar geniş düşündüğünüze bağlı. Internet üzerinden yardımlaşma gerçekleşti; Forumlardaki bilgi paylaşımları, crowd sourcing, kan arama, vb. konular bunun tipik örneği. NetEkonomi de büyük ölçüde gerçekleşti; artık taşranın ücra bir kasabasındaki küçük bir satıcı bile büyük rakiplerle boy ölçüşebiliyor. Bu açılardan demokrasiye katkısı oldu. Ama demokrasiyi dar anlamda siyaset olarak alırsanız manipülasyonlar işin rengini değiştirdi. Ben buna kapitalizmin her şeyin içini boşaltıp kendi yararına kullanmasının bir başka örneği olarak bakıyorum. (bkz. 8 Mart'ın kutlanışı.)

 

[ilker 72]

.
Yerleşiklikte alışık olduğunuz yaşam gereksinimlerinizi karavanınıza nasıl uyguladınız veya uygulamayı düşünürsünüz ? Yani ev ile karavanı en küçük ortak paydada birleştirmeyi mi yoksa karavanda ödünsüz ev konforunu mu yerinde buluyorsunuz ?
Kısaca karavan sizce nerde başlar, nerde biter ?

Karavanı kavrama sadece kişiye, onun tecrübe ve bilgisine göre değil, olanaklara ve ortama göre de değişmekte. Amerika’nın bildiğimiz ev mobilyalı devasa karavanlarını dar çevre yapılı Avrupa’da düşünmek nasıl tuhafsa, bizim ev aletlerini araçlarımıza uygulamaya çalışmamız da çağdaş karavan anlayışı için pek farklı olmamalı.
Peki örneklerle bunun sınırını nerelere kadar görüyorsunuz ?
Yani sizce karavana yakışan veya yakışmayan ne ?

Su tanklarının hacmı, inverter gereksinimi, jeneratör kullanımı, bütçenin boyutu, aracın hacmı, ev aletleri veya başkaları..
Konu bol. İstediğiniz yerden başlayabilir veya konuya genelinden yaklaşabilirsiniz.


Hiç olmazsa bu başlığın geyiği, olur olmaz konulara sazan gibi dalmaktan daha evladır diye düşündüm..

Karavanla evin ortak payda sınırı, kullanan kişiye ya da kişilere göre değişir.
Yirmi yıldan fazladır çadır ve hafif ticari araç tarzında kamp yapan biri olarak, elektrik, su, ısınma ve buzdolabı konularında neredeyse hiç sorun yaşamadım. Şu anda bana en zor gelen şey kampa giderken aracı yüklemek, dönüşte de boşaltmak. Bunun için eski kamyonet tarzında bir araç alıp, sadece kamp için kullanmayı bile düşünüyorum.

Sarozun en uzak yerine (Enez'den, Gelibolu' ya) minimum 25 - 30 dakika maksimum 1 saatte ulaşabileceğim mesafede olan köyümde 1.5 dönüm imara açık yerimiz var. Bunu düşününce de midibüs veya otobüs karavan aklımdan geçmiyor değil. Hala aktif çalışma durumunda olduğum için, köye ev yapsam atıl kalacak. Senede 15-20 gün için değmez. Ama midibüs tarzı bir araç yaparsam yaz sezonunda saroz hatta kuzey ege gibi kullanıp, kış sezonunda köyde kullanabilirim.

Hal böyle olunca şartlara göre değişiyor.
Zaten midibüs tarzı karavan yaparsam sn. @Doğrucu Davut ve @SNN76 yı engelleyeceğim . Tabiiki işin şakası.

Bu arada panelvan tipi araçlarda arkada sabit yatak yerine U tipi oturma düzenini tercih ederim. 5 en fazla 7 saat uyku için karavanda bu kadar alanı ayırmak yerine, on dakikada yatılır hale getirmek bana daha mantıklı geliyor.

 

[Doğrucu Davut]

.
Sevgili İlker, seni de Sinan bey ve benim gibi karavana “fakir” bakanlardan sanıyordum.
Biran evvel sınıf atlaman dileklerimle..

Zaten Saros Acıbadem’den daha keyifli olmalı.
Üstelik her gün Karacaahmet’i görmekten de kurtulursun..

 

[ilker 72]

.
Sevgili İlker, seni de Sinan bey ve benim gibi karavana “fakir” bakanlardan sanıyordum.
Biran evvel sınıf atlaman dileklerimle..

Zaten Saros Acıbadem’den daha keyifli olmalı.
Üstelik her gün Karacaahmet’i görmekten de kurtulursun..

Mesut abi, zaten öyleyim. İlk paragrafta da belirttiğim gibi doblo ve çadır bana yetiyor ama ikinci seçeneği düşününce ikisi bir arada oluyor.