makara60
Zirve
- Mesajlar
- 1,066
- Tepkime Puanı
- 975
Arkadaşlar 9 mart cumartesi gecesi karavanımla en yakın köye bir kilometre uzaklıktaki her yaz gittiğim nehir kıyısına balık tutmaya gittim.Gittiğim lokasyon evime altmış kilometre kadar uzakta,yani gurbet ellerde değilim
.Gece saat 01.00 gibi bir kapı gürültüsü ile yatağımdan fırladım
.gecenin zifiri karanlığında birileri aracı sallayıp kapıyı yumrukluyor kapıyı açın lan diye bağırıyorlardı
.Uyku sersemi önce ne olduğunu anlamadım,sonra hızlıca tüfeğimi kılıfından çıkartıp zar zor doldurdum.Bu arada karavanı olanca güçleri ile sallayıp kapıyı camları yumrukluyorlardı
.İçeride çaydanlık, demlik, bardak vs. ne varsa yerlere düşmüş,bunların çıkardığı gürültü ile hem paniklemiş hem de sinirlerim tavan yapmıştı.Ben içerden ne oluyor ne istiyorsunuz diye bağırırken onlar sadece kapıyı aç lan,dışarı çık lan(küfürler) gibilerinden naralar atıyorlardı.Ben halen daha acaba birileri şaka mı yapıyor bu nasıl bir saçmalık diye kendime soruyor,sonrada böyle şakamı olur,adamlar resmen saldırıyor bir şeyler yapmam lazım diye düşünüp ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum.Sonra jandarmayı aramak aklıma geldi ama telefonu bulamıyordum.O sallantıda yatağın arkasına düşmüş.Hemen aracı çalıştırıp oradan çıkayım dedim ve direksiyona geçtim.Aracın önünü iki ağacın arasına doğru park ettiğim için ön tarafa yaklaşamamışlardı ama benim de geri geri oradan çıkmaktan başka çarem yoktu.Buraya kadar uzun uzun anlattıklarımın en fazla iki üç dakika içinde yaşandığını tahmin etmişsinizdir sanırım.Ben geri geri manevra yapınca bir tanesi lan kaçıyor buraya yanaş buraya yanaş diye bağırdığını duydum.Ve arkama doğru yanaşan aracın farları aynalara vurdu.Niyetlerinin beni korkutmak olmadığını,çok daha ileri gideceklerine o anda karar verdim ve film ben de o zaman koptu.Önce kapıyı açıp, dışarı fırlayıp önüme gelene ateş edeyim ne olacaksa olsun dedim,sonra aklıma havalandırma geldi.Kamp sandalyesinin üstüne çıkıp havalandırmadan yukarı doğru kollarımı çıkartıp arkamdaki araca doğru ateş etmeyi düşünürken o yanıp sönen ışıkları gördüm.jandarmayı göreceğime bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi(genelde balıkçılara ceza yazmaya gelirler).Jandarma yanaşır yanaşmaz kapıyı açıp elim de tüfek dışarı fırladım.Bir de baktım ki en küçüğü 15 en büyüğü 19 yaşında altı tane velet.Sırf oraya dışarıdan balık tutmaya gelmesinler diye bana bir ders vermeye gelmişler akıllarınca.Jandarma bir kaç dakika daha gelmeseydi nasıl bir felaket yaşanacağından bihaber sırıtıyorlardı.Hepsinden şikayetçi oldum.Yani arkadaşlar büyük bir faciadan kıl payı jandarma sayesinde kurtulmuş olduk o gece.Ve tüm bu bir kaç dakika benim için inanılmaz bir tecrübe oldu.Hep kampa gideceklere derdim korkmayın bir şey olmaz,silaha gerek yok,korku insanın içinde vs.Ama gerçekler öyle değilmiş maalesef, bunu da elli yaşından sonra öğrenmiş oldum.