Karavan Da Ne,ne Kadar Gerekli?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan makara60 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 11
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,999

makara60

Zirve
Mesajlar
1,066
Tepkime Puanı
975
Şu sıralar üçüncü karavanımı yapıyorum.Ancak sorun şu ki,karavan yapıp gezdikçe kullandığım ekipmanları daha çok sorgular oldum.İlk karavanım da her şey olsun istedim.İkincisinde oturma grubundan yatak oluyorsa sabit yatağa ne gerek var dedim.Güneşin yönü ,açısı değişirken ,yağmur da ,rüzgar da açamadığım bu pahalı tenteye ne gerek var ki dedim.Basit bir dondurmacı şemsiyesi bile tenteden daha çok iş görüyorken .Sonra karavan da yemek meselesini düşündüm. Yemek yapmayıp,gezi boyunca dışarıdan yesem,arada bir mangal yapsam,piknik tüpümle çayımı demlesem nasıl olurdu acaba? Sonuç da dağ başın da günlerce gezmiyoruz ki! Karavan da yemek yapabilmek için gerekli ekipmanlara bakarmısınız :smiley:Tava,tencere,tabak,çanak takımları ,mutfak tezgahı,ocak,evye,musluk,aspiratör,büyük su depoları,buzdolabı,paneller,aküler,mppt ler,invertörler ,hidroforlar , genleşme tankları vs.. Aracın içi bunlarla doluyor.En büyük masraf kalemleri de bunlar zaten.Paraları bunlara harcayıp,masraf olmasın diye yöresel lezzetleri pas geçmek ,müze kartın geçmediği yerlerden uzak durmak,az mazot yakalım diye görmek istediğimiz yerlerin bir kısmına da seneye gideriz demek ,tabiri caizse kuru kuru gezmek size de saçma gelmiyor mu? Benim için artık karavan , için de rahatça yatabileceğim,duşumu alabileceğim seyyar otel odasına dönüştü desem yanlış olmaz sanırım.Peki sizler bu konu da ne düşünüyorsunuz?
 

Etiketler
Şu sıralar üçüncü karavanımı yapıyorum.Ancak sorun şu ki,karavan yapıp gezdikçe kullandığım ekipmanları daha çok sorgular oldum.İlk karavanım da her şey olsun istedim.İkincisinde oturma grubundan yatak oluyorsa sabit yatağa ne gerek var dedim.Güneşin yönü ,açısı değişirken ,yağmur da ,rüzgar da açamadığım bu pahalı tenteye ne gerek var ki dedim.Basit bir dondurmacı şemsiyesi bile tenteden daha çok iş görüyorken .Sonra karavan da yemek meselesini düşündüm. Yemek yapmayıp,gezi boyunca dışarıdan yesem,arada bir mangal yapsam,piknik tüpümle çayımı demlesem nasıl olurdu acaba? Sonuç da dağ başın da günlerce gezmiyoruz ki! Karavan da yemek yapabilmek için gerekli ekipmanlara bakarmısınız :smiley:Tava,tencere,tabak,çanak takımları ,mutfak tezgahı,ocak,evye,musluk,aspiratör,büyük su depoları,buzdolabı,paneller,aküler,mppt ler,invertörler ,hidroforlar , genleşme tankları vs.. Aracın içi bunlarla doluyor.En büyük masraf kalemleri de bunlar zaten.Paraları bunlara harcayıp,masraf olmasın diye yöresel lezzetleri pas geçmek ,müze kartın geçmediği yerlerden uzak durmak,az mazot yakalım diye görmek istediğimiz yerlerin bir kısmına da seneye gideriz demek ,tabiri caizse kuru kuru gezmek size de saçma gelmiyor mu? Benim için artık karavan , için de rahatça yatabileceğim,duşumu alabileceğim seyyar otel odasına dönüştü desem yanlış olmaz sanırım.Peki sizler bu konu da ne düşünüyorsunuz?
Bende mutfak olayı karavanın dışında oluyor. Yağmur yağdı mı yemek hazırlayamıyorum. Bunun dışında idare ediyorum bir şekilde... Ben zaten gönüllü sadelik ve sade yaşamdan yanayım karavan hayatında da. Zaten kamp alanlarına gidiyorum ve gittiğim yerlerde tuvalet- duş imkanları oluyor. Böyle olunca da küçük aracım bana yetiyor...
 

Şu sıralar üçüncü karavanımı yapıyorum.Ancak sorun şu ki,karavan yapıp gezdikçe kullandığım ekipmanları daha çok sorgular oldum.İlk karavanım da her şey olsun istedim.İkincisinde oturma grubundan yatak oluyorsa sabit yatağa ne gerek var dedim.Güneşin yönü ,açısı değişirken ,yağmur da ,rüzgar da açamadığım bu pahalı tenteye ne gerek var ki dedim.Basit bir dondurmacı şemsiyesi bile tenteden daha çok iş görüyorken .Sonra karavan da yemek meselesini düşündüm. Yemek yapmayıp,gezi boyunca dışarıdan yesem,arada bir mangal yapsam,piknik tüpümle çayımı demlesem nasıl olurdu acaba? Sonuç da dağ başın da günlerce gezmiyoruz ki! Karavan da yemek yapabilmek için gerekli ekipmanlara bakarmısınız :smiley:Tava,tencere,tabak,çanak takımları ,mutfak tezgahı,ocak,evye,musluk,aspiratör,büyük su depoları,buzdolabı,paneller,aküler,mppt ler,invertörler ,hidroforlar , genleşme tankları vs.. Aracın içi bunlarla doluyor.En büyük masraf kalemleri de bunlar zaten.Paraları bunlara harcayıp,masraf olmasın diye yöresel lezzetleri pas geçmek ,müze kartın geçmediği yerlerden uzak durmak,az mazot yakalım diye görmek istediğimiz yerlerin bir kısmına da seneye gideriz demek ,tabiri caizse kuru kuru gezmek size de saçma gelmiyor mu? Benim için artık karavan , için de rahatça yatabileceğim,duşumu alabileceğim seyyar otel odasına dönüştü desem yanlış olmaz sanırım.Peki sizler bu konu da ne düşünüyorsunuz?
Anlattığınız gezi seçimi için yazılanlar doğru.
Örnek uzun rota gezileri yapıyorsanız ve genelde 1 gün yada 2 gün aynı yerde konaklıyorsanız o şemsiyeyi her seferinde açmak ve toplamak nedeni ile sonraki gezilerinizde taşımak istemiyorsunuz.Yöresel tatları deneyimlesek de 50 günlük ( Diesel konusunu bu seçenekte zaten düşünmüyorsunuz) bir gezide hep dışarda yemek yemek ekonomik olmadığı gibi tercih de edilmiyor.
Bir çok yerde sabah toparlandıktan sonra veya akşam konaklama yerine varmadan yemek konusunu planlamak, araç da konaklama ve yola çıkma hazırlığı çok zaman alıyor. Konaklama yerlerimizde tüp, su bidonları, bulaşık ( Mangal , ateş yakma tercihlerimiz olmasada ) vs bir çok görsel rahatsızlık sergiliyoruz. Sabit yatak seçiminin de diğerine göre çok artıları mevcut.
Birde Türkiyeli karavan üreticilerinin yaptığı işlevsiz görsel uygulamalar ile dolu ve makyajın olduğu karavanlar ile , göçebe çadırı gibi karışık karavanlar arasında bize huzur verecek basit , neşeli karavan yapmak mümkün.
Kısacası üçüncü değil her karavan yapma işleminde yaptığınız seçimler yanında eksilerini hemen getiriyor . 🖐️
 

Çok iyi bir baṣlık, teṣekkürler.

Eṣim ve ben karavanlarımızda (3) hiç duṣ istemedik. Bizim için karavanın içindeki boṣ alan duṣtan daha önemli.

Küçük buz dolabı dahil (sanıyorum 17 litre) elektrik ihtiyacımızı 100 watlık bir solar panel karṣılar. Güneṣte durduğumuz sürece dıṣardan elektriğe ihtiyacımız olmaz. Su ve wc olan yerlerde uzun süre kalabiliriz. Sık sık Iskandinavya’ya gidiṣ nedenlerimizden biride budur.

Mutfak bizim için önemli. Sadece Türkiye gezilerimizde karavandan çok dıṣarda yemek yedik. Türkiye’de son durum nasıl bilmiyorum ama, gezdiğimiz ülkeler genellikle el emeği pahalı ülkeler. Böyle ülkelerde lokanta fiyatları ile karavan da yapılan yemeğin mal oluṣ fiyatı arasında büyük fark oluyor. Ayrıca kendi yaptığımız yemeğin tadı da baṣka.

Karavanda havalandırma çok önemli. Bizim karavanın üstünde 3 heki var. Sıcak günlerde hekiler, yan pencere ve sürmeli kapı açık olduğunda aracın içi aṣırı ısınmıyor.

Isıtıcı mutlaka olmalı.

Tente konusunda haklısınız. Araçta ucuz bir tente olmasına rağmen büyük bir balıkçı ṣemsiyesi de bulunur.

Araçtaki 30 litre büyüklüğünde içinde dalgıç pompa olan bir temiz su, bir de atık su bidonu bize yetiyor.

Belirli bir yaṣtan sonra karavanda WC çok önemli.

Sabit yatak bizim için olmazsa olmazlardan. Isteyen istediği saatte yatar veya kalkar.

Karavan bizim için güzel yerlere gidip kalabilmek için bir araç. Karavan olmasa gezdiğimiz yerlerin ancak % 10’unu gezebilirdik.

Konfordan çok gezmek bizim için daha önemli.
 

Hüseyin bey her ayrıntıyı çok güzel özetlediniz. Bir de siz karavanda ayakta durabiliyorsunuz, uzun süreli geziler için çok büyük avantaj.
Türkiye, şu an Türkiye'de yaşayan yerli vatandaşlar hariç herkes için cennet. Gelirseniz yemekler hala Euro bazında çok ucuz.
 



.
Başlığa herkes için beraberce geçerli somut örneklerle cevap vermek kolay değil. Biliyorsunuz karavanı düzme açısından ayni düşüncede olunsa bile ağırlıklı olarak; yaz veya tüm sene, çoçuklu veya çocuksuz, uzun veya kısa, Türkiye’de veya dışarıda, yerleşim yerlerine yakın veya uzak, genç veya yaşlı olarak yollarda olmanın farklı gereksinimleri oluyor.

Oldukça toptan bir yaklaşım olsa da önce konuya, karavana prensip olarak nasıl bakıldığına değinerek başlamak, sanırım yanlış olmaz.
Bu açıdan bence karavan;
* prestij objesi olarak şekillenmemeli,
* satın alınması veya yapımı için mümkünse borca girilmemeli,
* yollarda zaten devamlı ve sorunsuz olarak karşılanabileceğinden emin olunan gereksinimleri, karşılamaya çalışmamalı,
* içinde kullanımının külfet olmayacağından emin olunan çoklu işlevsel çözümlere yer verebilmeli,
* en önemlisi ise karavan evi taklit etmek yerine, sadece yollardaki temel ama gerçek gereksinimleri abartmadan tatmine hedeflenmiş olmalı.
Tabi bunlar benim yaklaşımlarım. Fazlasının hedeflenmesine sözüm olamaz. Herkesin karavan anlayışı kendisine diyelim.
Yine de karavanda ne kadar az eşya ile yolda olmayı, o kadar çok sempatik bulduğumu inkar etmeden geçemeyeceğim..
Bence bunun tevekkül ile değil, karavanın çıkış felsefesiyle ilişkisi olmalı.

Başlığa somut örneklerle cevap vermek istenirse önce kimle, ne zaman ve nasıl yollarda olunduğunu yazmak sanırım isabetli olurdu..
Bizler, yani ağırlıklı olarak baharları genellikle güney Avrupa ve Türkiye’de bazen dört aya kadar yollarda olabilen Almanya oturumlu emekli bir çift olarak;

* duş kabinine gereksinimiz yok. Neden olsun ki ? Avrupa’da yüksek sezon dışı geçerli ACSI kartı ile en geç üçüncü gün uğranan 8600 sayıdaki kampinglerin birinde duş ve elektrik gereksinimlerimizi uygun fiyatları ile karşılamaktayız. Üstelik yaş ilerledikçe duş gereksinimin azaldığı da atlanmamalı. Duştan vaz geçebilmek, yer, ısıtma, temiz ve gri su deposu, boşaltım ve harcamadan tasarruf anlamına geliyor.
Kabul, duş, Türkiye’de farklı anlam kazanmakta.

* Gezdiğimiz zaman ve yerlerle ilgili olarak 90 Watt solar paneli, üstten kapaklı 40 litre kompresör buz dolabına rahatlıkla yetmekte. Gereksiz malzemelerle doldurulamadığı müddetçe değil iki kişiye 4 kişilik aileye bile yeteceğine eminim. Kimse üzerine alınmasın, bizim şartlarımızda tavanı panelle doldurmayı, MPPT regülatörden medet ummayı, kilolarca sebzeye, meyvaya yer bulmak amacıyla litrelerce buzdolabına meyl etmeyi anlamamız zor. Marketlere bakan zaten neyin dolaba girdiğini görüyor. Alış-verişten önce dolaba da bir göz atmak lazım.

* Karavanda akıllı ve tasarruflu donanım kadar, onların doğru bakımı da ayni hesaba çıkıyor. Onbirinci senesinde hala zehir zemberek çalışan 140 Ah jel aküme her ay iki gün boyunca şebeke akımı ve MPPT yerine sadece çok fazlı dolum yapabilme özelliği ile PWM solar regülatörüm ilaç gibi geliyor olmalı..

* Yabancı ülkelerle kıyaslanırsa, tat ve fiyat açısından Türkiye’nin esnaf lokantalarının eline su dökenini bulmak zor. Mutfak bizim için Türkiye dışında vazgeçilmez konumda. Genellikle kamplarda dışarıda Aygaz piknik tüplerini kullanıyoruz. Düdüklü tencere ile yirmi kadar sebze repertuarımız hem tasarruflu hem hızlı hem de sıhhatli bir beslenmeye kapı açmakta.

* Marka karavanımı alırken şüpheyle baktığım kırkar litrelik temiz ve gri su depoları bu güne kadar bir kere bile olsun sinyal vermediler. Bunda debisini anlamsız yüksek bulduğum karavan musluğunu, kapağı delikli yarım litrelik pet şişesi ile kullanmamızın da rolü olmalı. Üstelik kullanılmadan boşa akan su, karavan kavramına uygun değil. Bence çoğu karavanda bu şekilde deponun yarısı kadarı boşa gidiyor. İsteyen kontrol edebilir. En azından ayaktan tetikli musluklar çözüm sunabilirdi.

* Ön temizliği ıslak mendille yapılmış iki kişilik bulaşık için yarım litre suyun yetişmesi, köpürmesi sınırlı kalan az bir kaç damla deterjan kullanmaktan geçiyor. İnanmayanlar denemekten çekinmesin derim.

* Evimizdeki pencere yerine kendisine doğrudan bakmak ve yaşamak için yollara çıktığımız dünyayı, bu sefer televizyon gibi elektronik bir pencereden izlemeyi, biraz çelişkili bulduğumuzu da eklemeliyim.
Ayrıca tablet ve cep telefonlar daha az kaynak gerektirmekte.

* Araç büyüdükçe içine konanlar artmakta. Karavanımız beş metre kadar bile uzun olmasa da hedeflediğimiz konfordan ödün verdiğimizi düşünmüyoruz.
Aslında sadece karavana sahip olmak bile bir lüks.. 😋
 
Son düzenleme:

Yukarda yazdıklarıma bir ṣey ilave etmek istiyorum.

Akṣamları kullandığım odun sobasının kirlenen camını temizlemek için sobada oluṣan odun külü kullanmaya baṣladım (internetten öğrendim). Bilenler çok olabilir.

Son zamanlarda evde temizliği zor bulaṣık olduğunda da aynı külden kullanıyorum. Özellikle balık füme yaptığım tencereyi.

Bundan sonra karavanda da bir kutu kül bulunduracağım. Ağaç külü aynı zamanda gübre olduğu için tabiatı kirletme sorunu da olmuyor.
 
Son düzenleme:

Hüseyin bey her ayrıntıyı çok güzel özetlediniz. Bir de siz karavanda ayakta durabiliyorsunuz, uzun süreli geziler için çok büyük avantaj.
Türkiye, şu an Türkiye'de yaşayan yerli vatandaşlar hariç herkes için cennet. Gelirseniz yemekler hala Euro bazında çok ucuz.

Teoman Bey,

Evet, ayakta durabilmek çok önemli. Özellikle yaṣ ilerledikçe.:smiley:

Alman Karavanforumda, Türkiye’yi gezenler de bu „ucuzluk“ tan bahsediyorlar.
 

Ben yalnız gezyorum ve yılda en fazla birer aylık iki kez tura çıkabilen şanslı türk vatandaşlarından biriyim..Genel olarak gördüğüm karavancılar da bir ya da iki kişi olarak yılda bir ay ve hafta sonu gezileri yapabiliyorlar.Ancak yapılan ve satılan karavanlar, sanki başka türlüsü ile gezilemezmiş gibi donatılıp, aşırı maliyetlerle imal ediliyor.Uzun süreli karavan hayatı yaşayanların her türlü konfora ulaşmak istemelerine zaten itirazım yok.Benim bu konuyu açmamın sebebi,siz değerli, tecrübeli karavancıların da ,zaman geçtikçe hangi maliyeti yüksek ekipmanlar dan vazgeçtiklerini yazmalarına vesile olmak istememdir.
 

Yeri gelir arabadan da vazgeçersin, motordan da...
Bi de bakmışsın sadece bir sırt çantasıyla geziyorsun.
Kampçılıkta donanımın sonu yok.
Bazısı da karavanın tüp teşkilatına dışardan bağladığı
bilmem kaç euroluk mangalıyla mutlu olabiliyor.
Herkesin ne ile mutlu olabildiğine bağlı.
Yeter ki kampçı arkadaşlarım olsun.
Ben bir battaniye ile de mutlu olurum.
Ama benim gördüğüm kadarıyla,
Kampçılıkta donanımın sonu yok...
Bana göre en hafifsin, en iyisin...
Ama herkese göre değişir bu...
Nasıl gezdiğine, nerelerde konakladığına,
Akçeli durumların ne olduğuna, Kaç kişi olduğuna,
Kullanım sıklığına, Hangi iklimlerde karavanda olduğuna
ve daha belki pekçok faktöre göre donanım ihtiyacı değişir.
Ama karavan kendisi de başlı başına bir donanım,
ve ben yeri gelirse ondan bile vazgeçerim.
 



.
Bazen bir resim onlarca sayfaya bedel olabiliyor..

12DF0FEB-EC44-4D86-8AA8-3F731A904B38.jpg


Azın çok olduğu bilincine varmak zaman ve çaba gerektiriyor.
Özellikle tüketim toplumlarında.
Bu, yetinmekten farklı bir bilinç durumu..
 
Son düzenleme:


Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,662
Mesajlar
1,521,816
Kayıtlı Üye Sayımız
166,519
Kaydolan Son Üyemiz
cagatayuysal

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst