Kadınlar Neden Yarışıyor ?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan SEVAL Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 16,899

SEVAL

www.sevalduban.com
Mesajlar
3,866
Tepkime Puanı
39
Web
www.sevalduban.com
Dünyanın yaratılışı ile ilgili soruların yavaş yavaş cevaplarını bulduğu günümüzde bilim her geçen gün yeni bir sırrın aydınlanmasını sağlıyor. Böyle bir girişten sonra bilim kurgu öğeleri içeren bir hikaye yazmak isterdim aslında. Ama daha ilgi çekici ve hiçbir zaman aydınlanamayacak bir konudan bahsetmeyi tercih edeceğim. Kadınların neden yarıştıklarından....Tabii becerebilirsem...Konu çok zor tahmin edeceğiniz gibi..

Günlük gazetelerin arka sayfalarını doldurmak için sağlık veya seks ile ilgili eften püften araştırmalara yer verilir hep. Domatesin cilde güzel geldiğini ispatlayan araştırmalardan bahsedilir, iki gün sonra da aynı gazetede aynı köşede domatesin kansere neden olma ihtimali yazar. -Domatesi örnek olsun diye kafadan attım, yukarıda yazılanlara inanmayın tabii ki- Bilirsiniz işte, boş konular ve ispatlanamamıs ayrıntılar vardır bu haberlerde. Zaten coğunda kimin nerede neyi araştırdığından bahsedilmez. Amerika`da yapılan bir araştırmada siyah iç camaşırı giyen kadınların cinsel hayatlarında daha mutlu olduğunu yazar bir gazete misal, hangi şehrinde hangi gerzeğin bu araştırmayı yaptığından bahsetmez. Bu yazılardan o kadar çok vardır ki, bu insanda -ciddi konularda araştırma yapılmıyor galiba- hissi uyandırır. O kadar çok doktor olmasına rağmen, AIDS ve kanserin bazı türlerine hala çare bulunamadığı bir gezegende, tıptaki yavas gelişmeler; insanı umutsuzluğa düşürür. Evet gelişmeler yavastır ama yüz yıl sonra ölümlülük ortadan kalkacaktır belki de. Demek ki birileri gerçekten de bir şeylerle uğraşmaktadır ve bilime olan saygı asla yitirilmemelidir.

Bilime itibarını iade ettikten sonra asıl konuya gelmekte fayda vardır. Freud ile başlayan insan ruhunun derinliklerine inme biliminde sanırım yüz yıldan fazla bir süre geride kalmıştır. Geçen bu yüzyılda birçok soru cevabını bulmuştur. Aklı başında olan ve fala, büyüye, rüyalara, cinlere, perilere inanmayan insanlar için bu bilim bir nimettir. İnsan artık neden delirdiğini anlayabilmektedir. Ama erkekte deliliğe neden olan kadınlarla ilgili problemler çözülememiştir. Freud`un da çözemediği problemlerin çoğu kadınlarla ilgilidir. "Kırk yıldır anlayamadığım tek şey var o da kadınların ne istediğidir" sözü kadınların karizmasını arttırmış Freud`a olan saygımızı %5 oranında azaltmıştır. Bilim adamlarının babası, kafa karıştırıcı, endüşünür ve karizmatist Nietzsche bu sorunu kolayca çözmüştür: "Kadın bir bilmecedir, çözümü hamileliktir" (Bu cümleleri söylemedilerse ikisinin de ruhlarından (eğer varsa) özür diliyorum ) Benim düşünceme göre Freud bu sorunun cevabını bilmekte ama biz üzülmeyelim diye -bilim adamı sorumluluğundan dolayı- bizimle paylaşmamıştır. Yoksa cevap basittir: Kadın güç ister. Para ister, pul ister, yakışıklı erkek ister, itibar ister, mevki ister, saygı görmek ister, ister de ister. Karşışığında ne verir: Bu konuyu diğer yazılarıma bırakmayı uygun buluyorum.

Kadının ne istediği konusunu da aydınlattıktan sonra yazımın asıl konusuna gelelim: Kadınlar neden yarışır? Yüzyıllardır kadın ve erkek ile ilgili bir sürü şey söylenmiştir ama kimse de çıkıp bu konuya ciddi bir şekilde değinmemiştir. Ülkemizin ünsüz düşünürlerinden biri olarak ben Tuba Çiçek`vari bir üslupla bu soruna el atmaya karar verdim, hepimize hayırlı olsun.

Kadınlar neden daha fazla alışveriş yapar? Neden bir işyerindeki kadın müdürler altlarında çalışan kadınlara kan kusturur? Neden iki çift yolda yürürken erkek karşıdan gelen kıza, erkeğin yanındaki kız ise karşıdan gelen erkek yerine önce yanındaki kıza sonra erkeğe bakar? Sonra tekrar kıza bakar. Neden bir erkek aldatıldığında ilk sözü "Allah belanı versin, nasıl aldatırsın beni, neden söyle, neden şıllık??" olurken, kadının ilk sorusu "benden güzel mi bari?" olur. Bu sorular uzar da uzar. Yanıtı basittir: Kadınlar birbirleriyle yarışır ve rakipler asla birbirlerini sevmez. Kadınlar neden makyaj yapma gereği duyar? Bakım için bol para harcarlar? Sevgilisine güzel gözükmek için mi? Yanlış cevap. Çünkü yarışta geri kalmak istemezler. Daha bakımlı bir yarışçı sevgilisini her an kapabilir. Bir erkek bir düğüne veya bir davete gitmeden yarım saat önce gardırobunu açıp, ütülü bir takım elbise seçerek -ne giyecem acaba problemi-ni basitçe çözerken kadınlar neden düğünlerden bir ay önce bunalıma girer? 2-3 saatlik bir düğünde kaybedecek veya kazanacak ne vardır, neden bir erkek bunu anlayamaz ve neden kadınlar -sen anlamazsın bunu- derler? İşte bu soruların tum cevabı -kadınların birbirleriyle yarıştıkları- gerçeğinde gizlidir.

Kadınlar evleneceği erkeğin kim olduğu, nasıl bir adam olduğundan çok kendisini cemiyette(bu kelimeyi çok seviyorum) ve bu yarışta hangi mevkiye getireceğini düşünür herşeyden önce. Erkek saftır, "Evlenelim, herşey çok güzel olacak, seni seviyorum canım, babanın ruh hastası olması sorun değil onu da seviyorum seni doğurttuğu için" edebiyatı yaparken, kadın onu donundan (beyazsa yandı erkek) sülalesinin en uzak dalına kadar araştırır ve sınıf atlamada(bu kadını yarışta çok önlere atar) erkeğinin işe yarayıp yaramayacağına göre son kararını verir. Bir yarışçı sert olmalıdır, herşeyi önceden düşünmelidir. Rüzgarın on sene sonra nereden eseceğini iyice hesaplamalı ve gelecek planlarını buna göre yapmalıdır.

Bir erkek ve bir kadın bir çay bahçesinde otururken, erkek denize konan kuşları izler ve şiir yazmaya calısır icinden; tam asktan bahsedecekken; kadın ertesi gün sacını kırmızıya boyatacağını (neden kadınların sac renkleri hep değisir de erkekler genelde doğal renkleri tercih eder? Cünkü yarışta farklılık kadını bir adım one atar. Ülkemizde yarışın sac ile ilgili kuralı -kumralsan sarısın olacaksın, esmersen bir kac golge atacaksın-dır) ve kararının kesin olduğunu soyler erkeğe. Erkek kızar once ama sevinir sonra, sevgilisi ona güzel gorünmek icin her an düsünüyor zanneder ama gercek acıdır, kadın oradan yirmi sene ilerdedir. Erkek çayını icip simidini yiyip gazetedeki haberlerle moralini bozarken kadın o bir iki saat boyunca erkeği bin türlü sınavdan gecirir. Ne düşündüğünü kimse bilemez. Ama ünsüz düsünürünüz bunu örneklendirebilir. Erkek saf saf saçmalarken kadın henüz doğmamış çocuğunu kiminle evlendireceğini düşünmektedir o anda. Tabii ki gençlik yıllarında ona kan kusturan tum kadınları utandıracak kadar önemli bir damat hayal edilir, kuşlar denizin üstünde uçmaya devam ederken. Ne olursa olsun önemli biri ile. Çünkü kızının da ilerde yarışacağı pis kadınlar olacaktır, o yüzden erkeğini o daha doğmadan seçmekte fayda vardır. "Benim çektiğim acıları cekmeyesin diye, senin iyiliğin icin bunu yapıyorum canım kızım" sozünün arkasında bu gerçek gizlidir, geçmişten beri yapılan planlar, yarış için yapılan uzun hazırlıklar.... İnsanın içinden, Şahan Gökbakar`ın canlandırdığı bir tipte karısına soylediği gibi "Ne çektin lan gerizekalı kadın?" demek gelir. Onurlu ama mütevazi bir adamla evlendin, akıllı ve sağlıklı bir cocuğun oldu yetmiyor mu diyemezsiniz bu kadınlara, firsatınız olmaz. Çünkü yarıştaki kadınlar kendilerini asla ele vermezler ve herkese aynı mesafede davranırlar. Kısacası kadınlar her an tetiktetir, yarışta kazanmanın tek yolu budur. O yüzden günü yaşayamaz kadınlar, gelecek hesapları içinde yaşlanıp giderler.

Kadın bu yarışta tüm enerjisini kaybederken erkek ne yapar? Sıkıntıdan patlar. Çünkü yarışacak kimsesi yoktur. Durup dururken birinden nefret edemez. Oturur kitap yazar, Dostoyevski olur, Eyfel kulesini diker, uzaya adam yollar, John Lennon olur, pazarda hıyar satar, zamanını kendince önemli şeylerle doldurmaya çalışır. Kadın yarışmadığı zamanlarda ne yapar? Uyur.

Neden her başarılı kadının arkasında bir erkek durmaz? Cünkü başarılı kadınların erkeği olmaz. Başarılı kadın zaten başarmıştır, yarışı kendi başına götürebilmiştir, dolayısıyla etinden sütünden faydalanacağı bir erkeğe gerek duymaz. Peki bu kadınlar tercih edilmeli midir? Tabii ki edilmemelidir, cünkü bu kadınlar kadınlıktan cıkmıslardır. Kadın dediğin yarışır, tırmalar, parçalar, bağırır, çağırır, bir kaşık suda boğar, komplo teorileriyle adamı doğduğuna pişman eder. Erkek ne yapar? Erkek salaktır, alttan alır. Bu konuları anlamaz. Kadın eve geldiğinde, iş yerinde aynı elbiseyi giyen kadını düşünüp tüm dünyayı havaya uçurmak isterken erkek televizyonu açar ve beş dakika sonra huzur içinde uyur. Ama kadın unutmaz. Uyutmaz. Uyumaz. Su uyur.

Kadınların birbirleriyle yarış halinde olduklarını ispatlayacak bu gibi yüzlerce örnek geliyor akla. Ama başta da belirttiğim gibi konumuz onların yarıştıkları gerçeği değil, neden yarıştıklarıdır. İşte bu sorunun cevabı bu yazıda değildir, o yuzden buraya kadar okuyanlar artık gidebilirler. Ben kadın okurlarla yazının sonuna kadar devam edeceğim. (Erkekler, durun gitmeyin!! Az sonra: Erkek hangi kadınları seçmelidir?)

Kadınlar neden yarışırlar? Birbirlerinden ne isterler? Neden erkek secimlerinde kriterleri aynıdır? Neden sevmeden de evlenebilir, yarışta birkaç sıra üste çıkmak icin herşeyi feda edebilirler? Bir erkek bir kadını seçerken neye dikkat etmelidir? İşte bu son sorunun cevabı yazıda buraya kadar gelebilmis erkekler icin çok faydalıdır.

Bir erkek bir kadını seçerken şunu unutmamalıdır: Yarışta olmayan kadın yoktur. İstemeyenler olsa da tüm kadınlar bu yarıştadır. Bir erkekte olmazsa olmazları oluşturan ve kadını bu yarışta önlere atan seyler sırasıyla şunlardır: Para (ev ve araba sayısı(ve markaları) cok onemlidir), Ün(para cok olmasa da olur, biraz şöhret yeterli olabilir. Bir kadının dedikodusu yapıldığında kadın tanıtılırken "Falanın ilk sevgilisi, şu anda filanla çıkıyor" diye giriş yapılacağı icin yarışta şöhretli bir sevgili çok işe yarar. Zengin erkeklerde sohret aranmaz), Kariyer(diğer kadınlara kocası veya sevgilisinin mesleği söylenirken çok gereklidir, zengin erkeklerde kariyer aranmaz), Yakışıklılık (kadınların birbirlerini catlatmalarında orta derecede önem teşkil eder, zengin erkeklerde yakısıklılık aranmaz), Vücut ve Cinsel Performans (yatakta gereklidir tabii ama diğer kadınların cok azı bunu oğreneceğinden yarışta pek işe yaramaz. Zengin erkeklerde aranmaz), Aile Soyağacı (kadının nereden geldiğinin önemi yoktur, ama erkek asil olmalıdır, yoksa erkeklğik pek işe yaramaz. Kimlerde aranmayacağını biliyorsunuz artık), Mizah Yeteneği ve Pozitif Enerji (erkek güldürebilmelidir, anası ağlasa bile mutsuzmus gibi yapmamalıdır, bu zenginler dahil her erkekte olması gereken bir özelliktir. Erkek hep pozitif olmalıdır. Genelde gülümsemeli ve olmasa da mutlu görünmelidir).....Bu yarışta işe yaramayan şeyler ise sunlardir: Zeka (erkekte zeka problem yaratır, yarışta kadına engel teskil eder), Duygusallık(duygusal erkek kadını yarışta durdurmaya çalışır, "sevgilim bırak bu Fatoş'un yaptıklarını üzülme" diye anlamadan yorum yapar , cekilmez. Duygusal erkekler -aaa yoksa homo mu eşi? Bunlar haftada 2 kez bile yapamıyorlardır ha! - gibi algılanabildiklerinden yarışta puan kaybettirirler), Ruh Güzelliği(Yarışta bir boka yaramaz, bazen erkeği komik duruma bile düşürür) ..vs...vs...

Tüm paranızı ve zamanınızı harcasanız bile bulamayacağınız cevapları bedavaya vermenin gururu icinde önerilerimi sıralamaya devam ediyorum. Madem kadınların hepsi yarış halindedir, demek ki hepsi birbirinden farklı konumdadır. Bu yarışta önde olanlar da vardır, arkada olanlar da. Yarışta önde giden kadınları dağdan dereye ucan koyunların en öndekilerine benzetmek yanlış olmaz. Sonları kötudur, bu kesindir. Dereye yanlışlıkla mı uçtukları yoksa intihar mi ettikleri asla anlaşılamayacaktır ama hırslarının kurbanı olacakları kesindir. Başarılı olma şansları yoktur. Çünkü önde olunca arkadakileri öldürme isteği asla azalmaz. Hala her kadını bir tehlike gibi algılar. Başarıyı kaldıramaz. O yüzden kadın seçiminde erkeklere tavsiyem ön sırada olan kadınlardan kaçınmalarıdır. Yoksa onlar da yedi cedleriyle birlikte dereye uçacaklardır. Orta sıralarda olan kadınlardan da kaçınmakta fayda vardır, çünkü bunlar denemiş başaramamışlardır. Nasıl olsa bunlar da o hızla dereye uçacaklardır. Arka sıralarda ise gudubet, başarısız ama hırslı kadınların yanı sıra ruhlarının güzelliği(kadında da ruh güzelliği yarışta önlerde olmada işe yaramaz) ve umursamazlıklarıyla arkalarda kalmıs birkaç kadın da vardır. İşte erkeklerin kurtuluşu o kadınlardadır. Bu kadınlar erkeği taçlandırır, erkek gibi değil insan gibi hissettirir. Yarışı kıçıyla takar ve tüm kadınların en nefret ettiği karakter olur. Cünkü en doğru dürüst erkeği o kapar. Yarışta en sonlardadır ama mutlulukta en önde o gider. Güzelliğinin farkında değildir, kimseden nefret etmez, o yüzden kimseyle yarışmaz. Kendini ispat etmesi gereken bir toplum veya cemaat yoktur. Satılık bir mal değildir. Kendisi istediği için istediği yerdedir. Ruhuna paha bicilmez. Pes etmez. İdealisttir. Ruhu yüzüne yansır. Yarıştaki diğer kadınlardan cok farklıdır. Aklı başında bir erkek yaşamını bu kadınlarla tanısmaya adamalıdır. Nasıl olsa tum kadınlar guzeldir. Öyleyse bir erkeğin araması gereken sey sadece bu kadınlarda olan farklı güzelliktir. Böyle bir kadın, bir erkek için -yarış boyunca hırsından terlemiş kadınların sebep olduğu pis koku-nun duyulmasını engelleyen naneli çaydır. Nefretleri ve şirretlikleriyle etrafa buz sacan kadınlardan algınlanan soguğa iyi gelir.

Bilime yaptığım katkılardan dolayı altın kadın ödülünü hak ettiğimi biliyorum ama şu kesin ki deham yüz yıll sonra belki anlaşılır belki anlaşılmaz. Benim icin bilim kadınların neden yarıştığını cözdüğü zaman bil(d)im olacaktır. Bu haliyle bil(emed)imdir. Yazımı en buyuk düşünürün "Kadınına mı gidiyorsun, kırbacını unutma" sözüyle bitirmek isterdim ama akıllı ve güzel bir kadının sözüyle bitirmeyi daha uygun buldum:

" Neyim ben? Hiçbir şey. Peki ne olmak isterdim? Her şey..." *

* Bu sözü söyleyen kişi :Marie Bashkirsteff. 1860 doğumlu, Paris`te yaşamış ve 24 yasında orada ölmüş Rus ressam. Cok da güzelmis.....
 

Etiketler
Ynt: Kadınlar Neden Yarışıyor ?

Ne kadar yorucu, ne kadar bunaltıcı bir yaşam. Üzüldüm.Biz erkeklerin bu kadar basit yapıları olduğu halde, beni okurken yoran ve içime fenalıklar basmasına sebep olan bu karmaşık yapıya sahip olan kadınların neden ömür ortalamalarının bizden uzun olduğunu anlamış değilim, sanırım bu da doğanın onlara vermiş olduğu birçok artıdan biri.

Saygılar,
 

Ynt: Kadınlar Neden Yarışıyor ?

Teşekkür ederiz efenim, gerçekten çok ilginç, samimi ve güzel bir yorumdu. Erkek olarak biraz da üzüldüm açıkçası... ama naapalım, kadınlar "yarışmayı" seviyorlar madem! Biz de bu bilinçle hareket etmeye çalışırız bundan sonra :smiley:
Yazının devamını da bekleriz, keyifle okunuyor, aklınıza sağlık...
 

Ynt: Kadınlar Neden Yarışıyor ?

Bu Yazıyı Önceden Görmemiştim. Bir Güncelleme Olsun, Ayrıca Komik Bir Görsel Ekleyeyim :smiley:

difference-between-man-women.jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,937
Mesajlar
1,526,018
Kayıtlı Üye Sayımız
166,708
Kaydolan Son Üyemiz
Serseri Bey

SON KONULAR



Geri
Üst