faraklit
Ana Kamp
- Mesajlar
- 51
- Tepkime Puanı
- 1
Şiir, İlhan Berk’i kaybetti... Biz her ikisini... “Sözcükleri kaldırın dünya durur” diyordu İlhan Berk. “Bir de “Dururum herhalde aşka / herhalde oraya”... Şiirleri aşkla okundukça yaşar her şair gibi o da...
Manisa'da 1916 yılında dünyaya gelen İlhan Berk, Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu, Espiye'de iki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girdi.
Enstitünün Fransızca bölümünden mezun (1944) olan Berk, 1945-1955 yılları arasında Zonguldak, Samsun ve Kırşehir'de ortaokul ve liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. Ankara'da T.C. Ziraat Bankası'nın Yayın Bürosu'nda çevirmenlik yaptı (1956), on üç yıl sonra emekli oldu. (1969). Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un şiirlerini çevirerek kitaplaştırdı. İlhan Berk Bodrum'da yaşıyordu. İlhan Berk, bu tarihten sonra kendini tümüyle yazmaya vermiş, bir anlatı kitabı dışında, yalnız şiir ve şiire ilişkin yazılar yazdı. Berk, modern dünya şiirinin iki büyük şairi sayılan Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un kimi şiirlerini de çevirerek kitaplaştırdı. Kül adlı kitabıyla 1979 yılında Türk Dil Kurumu ve İstanbul kitabı ile de 1980 yılında Behçet Necatigil Şiir Ödüllerini kazandı. İlhan Berk 1983'te Deniz Eskisi adlı kitabıyla, Yedi Tepe şiir Armağını'nın 1988'de de Güzel Irmak adlı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü (F. Edgü ile) aldı.
ÜÇ KEZ SENİ SEVİYORUM DİYE UYANDIM
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.
Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.
Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
Deniz Eskisi
İlhan BERK
ANLATILIR GİBİ DEĞİL YASI ÇİÇEKLERİN
Karanfil
Adın her sabah uyandığımız gökyüzünün yerini aldı.
Hangi su olursa olsun
Yeşil sen bakınca.
Her gün sen baktıktan sonra
Bu kadar güzel
Bu gökyüzü.
Fesleğen
Sen varken karanlık bilmez
Hiçbir su.
Hiçbir su
Kaybolmaz.
Sarı Çiğdem
İlk biz geldik dünyaya
Gelir gelmez
Sevmeyi çalışmayı öğrendik
Bir gün yası öğreneceğimizi
Hiç bilmiyorduk.
Defne
Kimse ölümü övemez
Seni gördükten sonra
Kulluğu
Savaşı
Güzel gösteremez.
Lale
Yalan Ayvaz'ın laleyi sevmediği
Doğru değil sonra
İlk defa çiğdemin gördüğü dünyayı
İlk Ayvaz geldi
Bu manzara
Ona bakarak geldi
Hep ona bakarak geldik.
Köroğlu
İlhan BERK
Manisa'da 1916 yılında dünyaya gelen İlhan Berk, Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu, Espiye'de iki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girdi.
Enstitünün Fransızca bölümünden mezun (1944) olan Berk, 1945-1955 yılları arasında Zonguldak, Samsun ve Kırşehir'de ortaokul ve liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. Ankara'da T.C. Ziraat Bankası'nın Yayın Bürosu'nda çevirmenlik yaptı (1956), on üç yıl sonra emekli oldu. (1969). Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un şiirlerini çevirerek kitaplaştırdı. İlhan Berk Bodrum'da yaşıyordu. İlhan Berk, bu tarihten sonra kendini tümüyle yazmaya vermiş, bir anlatı kitabı dışında, yalnız şiir ve şiire ilişkin yazılar yazdı. Berk, modern dünya şiirinin iki büyük şairi sayılan Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un kimi şiirlerini de çevirerek kitaplaştırdı. Kül adlı kitabıyla 1979 yılında Türk Dil Kurumu ve İstanbul kitabı ile de 1980 yılında Behçet Necatigil Şiir Ödüllerini kazandı. İlhan Berk 1983'te Deniz Eskisi adlı kitabıyla, Yedi Tepe şiir Armağını'nın 1988'de de Güzel Irmak adlı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü (F. Edgü ile) aldı.
ÜÇ KEZ SENİ SEVİYORUM DİYE UYANDIM
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.
Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.
Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.
Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
Deniz Eskisi
İlhan BERK
ANLATILIR GİBİ DEĞİL YASI ÇİÇEKLERİN
Karanfil
Adın her sabah uyandığımız gökyüzünün yerini aldı.
Hangi su olursa olsun
Yeşil sen bakınca.
Her gün sen baktıktan sonra
Bu kadar güzel
Bu gökyüzü.
Fesleğen
Sen varken karanlık bilmez
Hiçbir su.
Hiçbir su
Kaybolmaz.
Sarı Çiğdem
İlk biz geldik dünyaya
Gelir gelmez
Sevmeyi çalışmayı öğrendik
Bir gün yası öğreneceğimizi
Hiç bilmiyorduk.
Defne
Kimse ölümü övemez
Seni gördükten sonra
Kulluğu
Savaşı
Güzel gösteremez.
Lale
Yalan Ayvaz'ın laleyi sevmediği
Doğru değil sonra
İlk defa çiğdemin gördüğü dünyayı
İlk Ayvaz geldi
Bu manzara
Ona bakarak geldi
Hep ona bakarak geldik.
Köroğlu
İlhan BERK