SEVAL
www.sevalduban.com
Genel Esaslar:
Bir yelkenli için trim yapılırken 4 temel durum göz önünde bulundurulmalıdır:
-Hava
-Dalga
-Süreklilik
-Öncelikler
Hava ile ilgili trimler rüzgar ve yağıs durumlarını içerir. Rüzgar temel olarak 5 farklı etki siddetindedir: yok denecek kadar az rüzgar(1-2 bofor), hafif hava(2-3 bofor), orta hava(4-5 bofor), sert hava(6-7 bofor), fırtına(8+ bofor). Trim yapılırken gerçek rüzgara göre değil, zahiri rüzgara göre yapılır, çünkü yelkenlere etkiyen rüzgar, tekne hızının hesaba katıldığı zahiri rüzgardır. Yağıs ise sıklık, siddet ve tür(kar, dolu, tipi) özelliklerine göre dikkate alınır.
Yelken üzerindeki trimler dalgasız deniz ve çalkantılı denize göre farklılık gösterir. Teknenin, sakin ve dalgasız denizlerde hızlı ve dosdoğru gitmesi beklenirken; çalkantılı denizlerde dalganın etkisiyle yön değistirmesi, yoldan ve hızdan kaybetmesi olağandır. Bu durumda teknenin trimini dalgaları asacak ve kolay hızlanacak bir sekilde yapmak akılcı olur.
Tekneyi trim ederken çevredeki süreklilik önemlidir. Tekne triminin sabit ve hareketli donanımlar üzerinden yapıldığını arsayarsak her trimin her zaman kolaylıkla yapılamayacağını bastan kabul etmek gerekir. Ayrıca iyi giden bir tekne üzerinde gerekli olmadıkça fazla değisiklik yapmak tekneyi yavaslatabildiği gibi oldukça zahmetlidir. Denizdeki yerel sağanakların varlığı ve
sıklığı, özellikle Marmara gibi denizlerde yadsınamayacak bir gerçektir.
Tekne her seyden önce kullananın önceliklerine göre trim edilmelidir. Kimisi tekneyi uzun ömürlü kullanmak ister, kimisiyse onu bir yarıs gurusu haline getirmek. Kimi seyirlerde kuvvetli orsalama tercih edilir, kimisindeyse azami hız veya manevra. Kaptan burnu kurtarmayı ya da çatısmayı önlemeyi düsünebilir. Tekne hata kabul etmeyen profesyonel bir trime ya da hataya tahammül eden amatör bir trime sokulabilir. İyi denizciler, tekneyi önceliklerine göre trim ederler.
Not: Trim, dümencinin hareketlerine paralel olarak yapılır. Yelken üzerinde yapılan her değisiklik, dümenle uyumlu olmak zorundadır.
TEKNE TRİM EDİLEREK 5 TEMEL SEYİR ÖZELLİĞİNE HÜKMEDİLİR:
1) HIZ
2) ORSALAMA YETENEĞİ
3) DÜMEN ÇEKMESİ
4) TEKNENİN YATIKLIĞI
5) YALPALAMA
Not: Bahsi geçecek trimler tek anayelken ve tek önyelkenden olusan tek direkli kesirli/tam armadan olusan monohull(tek gövdeli) sloop(salopa) yelkenli tekneleri içindir.
Trim Terminolojisi:
Ana Yelken Iskotası (Main sheet) : Bumbayı bir palanga düzeneğiyle anayelken arabasına bağlayan ve bumbanın bağlantı yerine uzaklığını ayarlayarak ana yelkenin kumanda edilmesini sağlayan halat.
Ana Yelken Arabası (Traveller) : Ana yelken bumbasının tekne orta hattıyla yaptığı açıyı doğrudan yönlendiren hareketli trim düzeneği.
Pupa Palangası (Boomvang) : Direk ile bumba arasındaki açıyı ayarlayan palanga sistemi.
Arka Yaka/Alt Yaka/Altabaso Halatı (Outhaul) : Ana Yelkenin güngörmez yakasının bumba ile birlesen kösesinin(clew), bumbanın en gerideki noktası ile arasındaki mesafeyi ayarlayan trim düzeneği.
Ana Yelken Mandarı (Main Halyard) : Ana Yelkeni direğin tepesine yelkenin orsa yakası üst kösesinden çekerek basan halat.
Kanigam (Cunningham) Halatı : Ana Yelkenin orsa yakasını asağı doğru kastıran düzenek.
Balançina/Mantilya (Topping Lift) : Bumbayı en gerideki ucundan direğin tepesine doğru çekerek kaldıran halat.
Kıç ıstralya (Backstay) : Teknenin direğini en üst noktasından geriye doğru çeken gerilim. Bazı teknelerde direğin 2/3 üstünden runner/checkstay dediğimiz düzenekle direğin geriye doğru gerilimi biraz daha yanlara açılmıstır. Ancak bu tekneler tramola
ve kavançalarda gerilimin sağlandığı noktayı sürekli değistirmek zorundadır.
Bas ıstralya (Forestay) : Teknenin direğini en üst noktasından teknenin basına doğru çeken gerilim. Bazı teknelerde direğin 2/3 hizasından direği, direk ile basıstralya arasındaki bir noktaya doğru kastıran babystay bulunur. Tramolalarda ve balon
kullanımında zorluk çıkartır.
Cenova Mandarı (Genoa Halyard) : Cenovayı basıstralya hattından direğin tepesine üstten kastırarak basan halat.
Cenova Iskotası(Genoa Sheet) : Cenovanın güngörmezle alt yakasının birlestiği kösesinin(clew) cenova arabasına uzaklığını ayarlayarak cenovayı kumanda eden halat.
Cenova Arabası (Genoa Traveller) : Cenova ıskotasının cenovayı tekneye doğru çekme noktasını belirleyen hareketli düzenek.
Iskota Yönlendiricisi(Barber Hauler, Tweeker) : Balon ve cenovaların ıskota çekis noktalarının teknenin boyuna hattına olan uzaklığını ayarlamaya yarayan makaralı düzenek.
Tüyler (Telltales) : Yelkenin üzerine konduğu yerdeki hava akımını anlatır. İyi trimlenmis bir yelkendeki hava akımı genellikle rüzgaraltı ve rüzgarüstü tüyleri birbirine paralel uçusturacak sekildedir. Tüylerden yararlanılarak rüzgarın yelkene uygun açıdan girip girmediği tespit edilebilir. Aynı zamanda ana yelkenin güngörmez yakasında hava akımını anlatan kurdeleler vardır.
Yelkenin Toru (draft/draught) : Yelkenin en torbalasan çukur yerine yelkenin toru denir. Torun yeri ve miktarı trimde oldukça
önemlidir.
Büküm (helezon/twist) : Gerçek rüzgar hızı denizden göğe yükseldikçe artar. Teknenin hızının dikkate alındığı vektör bilesenlerinin etkisiyle zahiri rüzgar yükseklerde daha bir kıça kaymıs sekilde yelkene etki eder. Bu sebeple yelkenin üst kısımları rüzgaraltına daha çok bırakılmalıdır. Bu da ancak yelkende bir büküm yaratmakla mümkün olur. Ayrıca büküm sayesinde yelkenin rüzgar kaçırması sağlanabilir. Büküm, cenova için arabanın konumuyla, ana yelken için bumbanın yüksekliğiyle
ayarlanır. Yelkenlerde fazla büküm her zaman az büküme göre daha iyidir, çünkü bükümün fazla olması demek, dümende
kolaylık demektir.
Kanal (groove) : Yelken trimi, tekne hızı ve orsa gidebilme kombinasyonunun olusturduğu dar seyir yolu. Yelkenin bükümü arttıkça kanal genisler. Tekne kanala girdiğinde rahat ve etkili yol alır.
Güngörmez (leach) : Yelkenin teknenin kıçına bakan yakasına güngörmez yakası denir. Güngörmez yakası bize yelkenin bükümünü en iyi anlatan yakadır. Açık güngörmez bükümün çok olması, kapalı güngörmez bükümün az olması demektir.
Dip Camadanı (flattening reef) : Yelkenin güngörmez yakasını bumbanın ucuna ve asağıya doğru çeken yardımcı trim halatıdır.
Güngörmez ipi (leach cord) : Yelkenin güngörmez yakası pırpırladığında, yelkenin hırpalanmasını önlemek için kasılmalıdır. Böyle bir durum yoksa gevsek bırakılmalıdır.
Salma (Keel) : Birçok yelkenlide sabittir. Yelkenli teknelerin rüzgara karsı gidebilmesini sağlayan teknenin gövdesinin altında bulunan eklenmis ağırlıktır. Rüzgarın yelkenler üzerinde yarattığı tekneyi yatırma direncini,suyun altında karsılayarak,teknenin kerteriz doğrultusunda gitmesini sağlayar. Yarıs yatları için bu ağırlık 3.5 tonu bulabilir. Salma ağırlığı, rüzgar ve dalga
etkisine tepki olarak yarattığı karsı moment/tork sayesinde teknenin devrilmesini engeller.
TRİM 4 TEMEL DURUMA YAPILIR:
1) BÜKÜM
2) DERİNLİK
3) TOR YERİ
4) TEKNEYE AÇI
CENOVA TRİMİ
Cenova, pratik olarak teknenin itici motorudur diyebiliriz, çünkü önünde yelken ya da direk gibi hava kuvvetini yönlendirecek, ters akım olusturacak bir cisim yoktur.
Orsa ve Dar Apaz için:
1) Cenova için doğru bükümü belirlemenin pratik bir yolu: arabadan ıskota doğrultusunda uzatılacak bir hattın orsa yakasını ortadan tam ikiye bölecek sekilde arabanın ayarlanmasıdır. Doğru bükümün elde edilmesiyle, dümenle yapılacak orsalama hareketlerine cenovanın tüyleri en alttan en tepeye kadar aynı anda ve aynı sekilde tepki verir.
Rüzgarüstüne dönerken cenovanın önce alt kısmının yapraklanması demek, bükümün az, güngörmezin kapalı olması demektir. Böyle bir durumda araba kıça kaydırılmalı ve ıskotanın asağı çekisi azaltılmalıdır. Yapılan değisiklikle ıskota kösesi yükselir ve cenova güngörmezi rüzgaraltına açılır. Artan yatay çekisle cenovanın alt kısmı düzlesir.
Rüzgarüstüne dönerken cenovanın önce üst kısmının yapraklanması demek, bükümün çok, güngörmezin fazla açık olması demektir. Böyle bir durumda araba basa kaydırılmalı ve ıskotanın asağı çekisi arttırılmalıdır. Böylece güngörmez yakası gerilir ve büküm azalır. Yatay çekisin azalmasıyla cenovanın alt kısmının derinliği artar.
2) Bükümü belirledikten sonra ıskota ile cenovayı dümencinin isteğine göre ayarlayın. Doğru bükümle artık tüyleri daha etkili kullanabilirsiniz. Rüzgarüstü tüy pırpırlıyorsa ıskotayı kasın, rüzgaraltı tüy pırpırlıyorsa boslayın. Eğer sıkı orsa gidiyorsanız cenova ile gurcata arasındaki mesafeden yararlanabilirsiniz:
-1 yumruk(normal)
-2-3 yumruk(hızı tercih/hafif rüzgarlar)
-2-3 yumruk(sert hava ile çalkantılı deniz birlikte)
-gurcataya değerse(en uygun orsa)
3) Daha önce de belirttiğimiz gibi cenovanın alt kısmının derinliğini arabanın konumu ayarlar. Kimi durumlarda cenovanın orta ve üst kısımlarına da derinlik verilmek istenir. Bu durumda bas ıstralya gerginliğinden yararlanılır.
Gergin bir bas ıstralya düz bir yelken ve hava için dar bir giris sağlar. Gevsek bir basıstralya ise derin bir yelken ve hava için yuvarlak bir giris sağlar. Gergin bas ıstralya(25/100) sakin bir deniz için orta ve sert havalarda ya da orsası yüksek seyir istendiğinde tercih edilmelidir.
Gevsek bas ıstralya ise çalkantılı denizler için uygun olup, hafif rüzgar ve orsa yerine hızın istendiği durumlarda tercih edilmelidir.
Cenova arabasının gergin bas ıstralya isteyen kosullarda kıça, gevsek bas ıstralya isteyen kosullarda ise basa kaydırılmasının sebebi yine cenova derinliğini ayarlama kaygısındandır. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, cenova arabası aynı zamanda
bükümü de kontrol ettiğinden daha hesaplı ayarlanmalıdır.
Not: Bas ıstralya uzunluğu genellikle doğru direk eğimini belirlediğinden
değistirilmemelidir.
4) Cenova’nın tor yerini de trim edebiliriz. Tor yerini ayarlamada en etkili trim aracı genova mandarıdır.
Mandarın kasılmasıyla tor basa, gevsetilmesiyle tor kıça kayar. Mandar gerginliği de basıstralya gibi cenovanın giris biçimini etkiler.
Gergin mandar toru basa alarak yuvarlak bir giris ve kolay dümen hakimiyeti(genis kanal), gevsek mandar ise toru kıça kaydırarak dar bir giris, zor bir dümen hakimiyeti(dar kanal) ve yüksek orsa verir. Yuvarlak giris cenovayı rota değisikliklerine daha toleranslı yapar. Çalkantılı denizler, değisken rüzgarlar ve tecrübesiz dümenciler için uygundur.
Orsa yakasındaki dikey katlanmalar mandarın asırı gergin, yatay katlanmalar ise mandarın asırı gevsek olduğunu gösterir.
Not: Mylar ve Kevlar yelkenler Dacron yelkenlere göre daha az esnediğinden tor
yerini ayarlamak için mandar yerine bas ıstralya sarkmasını kullanmak daha
uygundur. Bu gibi durumlarda mandar ayarı için asırı gerginlik yerine yatay
kırısıklıkların giderilmesi esastır.
Not: Iskota ile araba arasındaki karsılıklı etkilesim, basıstralya ile mandar arasında
da vardır. Trim yapılırken birden çok trim elemanı hesaba katılmalıdır.
Apaz ve Pupa için:
Rüzgara olan açı genisledikçe cenovanın alt kısmında asırı derinlik olusur. Cenovayı hakkıyla doldurmak için ıskota çekme noktasını teknenin dısına almak gerekir. Bu varsa ikincil bir dıs araba hattı ya da ıskota yönlendiricisinin(barber hauler)
kullanılmasıyla sağlanabilir.
Bu seyirlerde yelkenden maksimum güç alabilmek için yelkenin ortası düzgün trimlenmis olmalıdır. Tüylerden orta tüyler izlenmelidir. Tüyler en verimli orsada çalısır, apaza ve pupaya kaydıkça verimini kaybeder.
Zahiri rüzgar iyice kıça kaydıkça cenova ana yelkenin örtmesi yüzünden doldurulamaz olur. Duruma göre cenova gönderle kullanılabilir, simetrik ya da asimetrik balon basılabilir, ya da iğnecik pupa gidiliyorsa ayı bacağına geçilebilir.
ANA YELKEN TRİMİ
Ana yelken hızdan ziyade tekneye ivme ve yön veren, dümen dengesini sağlayan ve teknenin yatma derecesini 1. dereceden etkileyen yelkendir. Bu nedenle yanlıs trim edilmis bir ana yelken teknenin dengesini olumsuz yönde etkileyecektir.
Orsa ve Dar Apaz için:
1) Doğru bükümü ıskotayı kullanarak ayarlayın. Doğru bükümü bulmak için pratik bir yol yelkenin üst çıtasının bumba ile paralel olması veya üst kurdelenin kıça doğru uçmasıdır. Unutmamak gerekir ki büküm doğrudan güngörmezin konumunu etkiler.
Oldukça açık bir güngörmez teknenin orsa çekmesini azaltır. Bu kullanım hafif havalar ve çalkantılı denizler için kullanıslı olur.
Güngörmezi kapamak için ıskotayı çekmek gerekir. Çok kapatılmıs bir güngörmez ise orsa çekmeyi arttırmasıyla birlikte tekneyi bayıltır. Orta rüzgar ve dalgasız denizde tam armalı teknelerde iyi orsa gitmek için kullanılabilir. Ne var ki daha sert havalarda bu denli orsa çekmeye karsı yapılan dümen hareketleri büyük olur. Tekneyi rotada tutabilmek için dümen palası adeta bir el freni islevi görür. Güngörmezi açmak için ıskotayı boslamak gerekir.
2) Ana yelken arabası, ıskota gerginliğini dolayısıyla bükümü değistirmeden bumbanın tekne orta hattıyla yaptığı açıyı değistirmesine yarar.
Not: Tekne için ideal yatıklık derecesi 15o’dir. Pratik olarak anayelken bu yatıklığı mümkün olduğu kadar sağlamalıdır. Bu kural hafif havalarda, çalkantılı denizlerde ve camadan vurmak istenmediğinde islemeyebilir.
Sertlesen havalarda camadan vurmak mümkün değilse yelken biraz ters rüzgar alabilir. Bu durumda iyi bir anayelkencidümenci
uyumu gerekir. Bu sayede maksimum hız korunur. Ancak camadan vurmak yelkenlerin ömrü ve teknenin dengesi açısından daha sağlıklıdır.
3) Direğin ıstralyalar veya runnerlar yardımıyla geriye eğilmesiyle ana yelkenin orsa yakası ile güngörmez yakası arasındaki mesafe artar, yelkenin orta ve üst kısımlarının derinliği azalır. Eğik bir direk sert hava ile sakin denizlerde, yüksek orsa istendiğinde ya da çok orsa çeken tekneye camadan vurulamayan durumlarda kullanılır. Direk eğildiğinde yelken üzerindeki torun kıça kaydığı unutulmamalıdır. Asırı eğik direkli teknelerin ana yelkenlerinde bumbanın kıçtaki ucundan orsa yakasına katlanmalar olusur.
4) Ana yelkenin alt yakasının derinliği arka yaka/altabaso halatı ile ayarlanır. Altabaso trimi, aynı zamanda büküme de doğrudan etki ettiği için ana yelken için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Çekilmis bir altabaso ile anayelkenin alt kısmı düzlesince, yelkenin orta ve üst kısımlarında görece daha az kasılma olduğundan, yelkenin alt kısmına göre daha çok rüzgaraltına açılır. Yani büküm olusur, güngörmez açılır. Rüzgar arttıkça altabaso son hizaya kadar çekilir. Dalgalı durumlarda rüzgarın siddeti dalgaya baskınsa
çekili, dalganın siddeti rüzgara baskınsa biraz gevsek kullanılır.
Not: Asırı durgun havada hafif tekneler yelkeni düzlestirip bükümü arttırarak daha hızlı gidebilirler. Çünkü zayıf bir hava akımı için derin bir yelkenin rüzgar altı yakasını dolasmak zordur.
Not: Ana yelken güngörmez yakasından daha çok asağı çekilip, gerilmek istendiğinde dip camadanı ismini verdiğimiz bir sistemden yararlanılır. Bu sistem altabaso gergisi gibi bumbanın içinden geçip bumbanın arkasından çıkmakla birlikte altabaso
gergisinin bağlandığı matafyonun 25-50cm üzerindeki bir üst matafyona bağlanır.
5) Ana yelkenin tor yerini ayarlamada ana yelken mandarı ve kanigam sisteminden yararlanılır. Bu sistemlerin yanı sıra daha önce de belirttiğimiz gibi direği eğmek toru kıça kaydırır. Ayrıca yelkenler eskidikçe torun kıça kaydığı da unutulmamalıdır.
Ana yelken toru çoğu durumda ortada kullanılır. Hafif havalarda ana yelken torunu kıçta kullanmak faydalıdır. Rüzgar arttıkça tor daha da kıça kayar, böyle durumlarda kanigam veya mandarı çekerek toru basa kaydırmalısınız. Orsa yakasındaki dikey katlanmalar mandarın asırı gergin, yatay katlanmalar ise mandarın asırı gevsek olduğunu gösterir.
Not: Mandarı aldığımızda güngörmez yakasının üst kısmı kapanacaktır. Halbuki kanigamı aldığımızda güngörmez yakasının üst kısmı açılır. Bunun sebebi iki halatın yelkeni çekis yeridir.
Not: Kanigam kasıldığında ana yelkenin alt kısmında kırısıklıklar olusur, ancak elde ettiğimiz tor yerini ve güngörmez ayarını düsündüğümüzde kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek gerekir.
Apaz ve Pupa için:
Apaz seyrinde ana yelkeni yine kurdeleler kıça uçusacak sekilde ayarlayın. Bu seyirde tüyler kısmen kullanılabilir. Rüzgar pupaya kaydıkça kurdeleler bir ise yaramayacaktır. Bu durumda yelkeni pırpırlatmayacak kadar ıskotadan boslamak pratik olacaktır. Ancak ana yelken gurcataya dayanırsa formunu kaybeder ve gücünü yitirmeye baslar. Boslarken bu durum göz önünde
bulundurulmalıdır. Bu seyirlerde araba rüzgaraltına alınmalıdır. Özellikle hava pupaya döndükçe ıskota, bükümü ayarlayamaz olur. Bu durumda büküm pupa palangasıyla kontrol edilmelidir. Pupa palangası kasıldığında büküm azalır. Böylece rüzgar kaybı engellenmis olur.
Not: Palanganın üst çıtayı bumbaya paralel yapacak kadar alınması faydalı bir referanstır.
Ancak hafif havalarda bumbanın ağırlığını da göz önünde bulundurduğumuzda palangayı çok almamak gerekir. Bu seyirlerde altabaso boslanarak yelkenin alt kısmında, kıç ıstralya boslanarak üst kısmında derinlik olusturmak gerekir. Kanigam ve mandar boslanarak toru kıça kaydırmak da apaz ve özellikle pupada faydalıdır.
CENOVA İLE ANA YELKEN ARASINDAKİ ETKİLEDİM
Ana yelken ve cenovanın tekne için birlikte hareket ederek bir bütün olusturduğunu unutmayın.
Dar Aralık Sorunu
Cenova, anayelkene göre çok çekiliyse ya da cenovanın güngörmezi ana yelkenin konumuna göre çok kapalıysa cenovadan geçen rüzgar ana yelkene ters rüzgar verir ve ana yelken kullanıssız olur. Sert rüzgarlarda cenova ana yelkene göre çok kasılı ise:
.Cenova ıskotası biraz boslanabilir
.Ana yelkenin bükümü arttırılabilir
.Ana yelken düzlestirilebilir
Ana yelkenin biraz ters rüzgar alması makuldur, ancak çok fazla ters rüzgar aldığı zaman yukarıdaki islemler yapılmalıdır.
Sert rüzgarlarda cenovanın güngörmezi çok kapalı ise:
.Cenova mandarını çekerek tor yeri basa alınabilir
.Cenovanın ıskotası alınabilir
Genis Aralık Sorunu
Ana yelken ile cenova arasındaki aralık çok genisse, ana yelken, ön yelkenle olan etkilesiminin verdiği ekstradan ilerleme kuvvetini kaybedebilir. Bu durumda:
.Ana yelken ıskotası boslanabilir
.Cenova ıskotası alınabilir
.Ana yelkenin derinliği arttırılabilir
YELKENLİ TEKNELER İÇİN VİTES KAVRAMI
Yelkenli tekneler de tıpkı bir araba gibi yol durumuna göre farklı viteslerden yararlanır. Küçük vitesler tekne için yüksek çekis gücü sağlarken, büyük vitesler performans sağlar.
1.vites
Hızlanmak veya dalgaları asmak için kullanılır. Tramola sonrası çabuk hızlanmak için de kullanılır. Dalgalı deniz, hafif ve düzensiz rüzgar için kullanıslıdır. Yelkenlere asırı büküm ve yuvarlak giris verilir. Genis bir seyir kanalı, tam güç ve düsük orsa sağlanır.
2.vites
Hem rüzgarüstüne gitme, hem de hızlı gitmek için kullanılır. Denizin az dalgalı ancak rüzgarlı olduğu durumlar içindir.
Düz, ıskotalardan kasık ve yuvarlak girisli yelkenler.
3.vites
Maksimum orsa yeteneği ve hızlı gidisler için kullanılır. Orta sert rüzgar ve dalgasız denizler içindir. Düz, ıskotalardan kasık ve dar girisli yelkenler. Tor yeri kıçta.
Not: Sert havalarda camadan vurulmak istenmiyorsa büyük vitesin yanı sıra bükümlü yelken ve biraz boslanmıs araba kullanılarak durum idare edilebilir.
SALMA ÇEKİKLİĞİ VE AĞIRLIK
Salma bir çok teknede sabittir. Ne var ki küçük boyutlu yelkenlilerde ve bazı yatlarda salmanın çekikliği ayarlanabilir. Salma, Bernolli etkisi ile rüzgara karsı gidilen seyirlerde ise yarar, rüzgarın salt itis gücüyle gittiği konumlarda ise yalpalanmayı önlemek dısında istenmeyen sürtünme yaratır.
Bu sebeple salma, orsa ve dar apaz seyirlerde en derin konumunda olmalı; apazda bir az, pupada büyük ölçüde yukarı çekilmelidir.
Not: Eğer sert hava ve dalga tekneyi apaz ve pupada bir sancağa bir iskeleye savuruyorsa, salma normal kullanıldığından daha derinde kullanılarak teknenin dengesi sağlanır.
Teknede bulunan insanların ağırlığı, seyir açısından faydalı olarak kullanılabilir. Orsa seyrinde mürettebat, teknenin rüzgarüstüne
oturarak tekneyi tartmaya yardımcı olur. Bu sayede tekne daha çok orsalar. Teknenin en iyi tartıldığı nokta, genellikle gövdesinin en siskin olduğu ağırlık merkezinin hizasındaki noktadır. Çünkü buradan maksimum tartma momenti/torku sağlanır.
Rüzgar orsadan pupaya kaydıkça ağırlıklar(mürettebat) geriye alınmalı ve rüzgaraltı/rüzgarüstüne esit dağıtılmalıdır. Ağırlıklar
geriye alındıkça, teknenin burnunun suya gömülmesi engellenecek ve esit dağılımla denge sağlanacaktır. Orsa seyirlerde teknenin burnuna yardımcı ol mak ve orsalamayı arttırmak için mürettebat normalden ileriye kaydırılabilir.
Not: Çok hafif havalarda orsa, dar apaz ve apaz seyirler için mürettebat rüzgaraltına oturtulabilir. Bu sayede tekne yapay olarak
rüzgaraltına yatırılır ve bu sayede yelkenler üzerinde yapay bir basınç farkı olusur. Tekne hız kazanır.
Not: Hafif havalarda tekne üzerinde çok fazla hareket edilmesi, tekneyi yavaslatır.
SAĞANAK TRİMİ
Sağanaklarda gerçek rüzgar yönünde bir değisiklik olmazsa, zahiri rüzgar kıça kayar. Çünkü teknenin hızı sabittir, gerçek rüzgar artar. Bu durumda ıskotalar biraz boslanmalı tekne hızlanıp sağanak kesildikten sonra tekrar alınmalıdır.
Bazı sağanaklarda ise gerçek rüzgar yön değistirir. Gerçek rüzgar kıça kayarsa buna havanın çekmesi, basa kayarsa buna havanın açması denir. Bu gibi durumlarda rüzgarın siddetinin artması/azalması ve havanın çekmesi/açmasına göre ıskota veya dümenle müdahale edilerek teknenin seyrine devam edilir.
BALON TRİMİ
1) Hiza olarak balon gönderi, direğe 900 olacak sekilde ayarlanmalıdır. Balon gönderinin yüksekliği ayarlamak için balonun rüzgarüstü yakasına bakılmalıdır. Rüzgarüstü yakası balon orsaladığı zaman tepeden asağı aynı aynı anda
yapraklanmalıdır. Balonun yapraklanması üstten baslıyorsa gönder çok asağıda, yapraklanma alttan baslıyorsa gönder çok
yüksektedir.
2) Gönder ayarının bir etkisi de balonun üst kısımlarının derinliğidir. Gönder yukarıda ise güngörmez yakaları açılır,
omuzlar uzaklasır, balon düzlesir. Gönder asağıda ise göngörmez yakaları kapanır, omuzlar yaklasır, balon derinlik kazanır.
3) Rüzgaraltı ıskotasının çekme noktası balonun alt kısımlarının derinliğini ve balonun ana yelkene uzaklığını belirler. Normalde kıçta olan ıskota çekme noktası ıskota yönlendiricisinin çekilmesiyle basa kaydırılabilir. Iskota çekme noktası kıçta ise balonun
altı düz, güngörmezi açık; balon ile ana yelken arası mesafe fazla, ana yelkene etkiyen hava akımı daha sağlıklıdır. Iskota çekme noktası basta ise balonun altı derin, güngörmezi kapalıdır.
4) Pupa gidilmediği zamanki rüzgarlarda balonun tor yeri gönderin yüksekliği ile ayarlanır. Gönder asağıda ise tor basa kayar, güngörmez açılır.
Not: Toru basa kaydırmak, kemereden alınan sert rüzgarlarda brosa düsmeyi engeller. Ayrıca brosa tehlikesi varsa ana yelken ıskotası ve pupa palangası boslanmalı, böylece yelkenin üst kısmındaki kuvvet azaltılmalıdır. Gönder yukarıda ise tor kıça kayar, güngörmez kapanır.
Genis Apaz ve Pupa için:
Genis apaz ve pupada gönderi zahiri rüzgara 900 açıyla kullanmak pratik bir yoldur.
Hafif hava veya çalkantılı deniz
Hafif rüzgar ve çalkantılı denizde balon gönderi daha az trim edilebilir. (daha az gösterilebilir) Bu sayede rüzgaraltı ıskota
daha çok boslanabilir ve yelkene derinlik verilebilir. Iskota yönlendiricisi ile çekme noktası basa kaydırılırsa derinliğe
yardımcı olur.
Sert hava
Amaç: Yalpalamayı önlemektir. Genis apaz için balon gönderini fazla trim edin/gösterin ve orsa yakasını sabit tutmak için daha asağıda kullanın. Iskota yönlendiricisini kasarak çekme noktasını basa alın, ancak rüzgaraltı ıskotasını fazladan alın. Bu sayede
balonun iki yakası daha sabit bir hal alır ve salınmayı engeller
İğnecik pupa seyirlerinde gönder genis apaza göre daha az trim edilmelidir. Balon mümkün olduğunca düz ileriye çekmeli
Not: Tekne rüzgarüstüne yalpalanmaya baslarsa, rüzgaraltı ıskotayı biraz al; rüzgaraltına yalpalanmaya baslarsa bu sefer rüzgaraltı ıskotayı biraz bosla.
Dar Apaz ve Apaz için:
Hafif havalar
Gönderi fazla trim edin ve ıskota çekme noktasını kıça kaydırın. Bu sayede bayılma azaltılır.
Sert havalar
Gönder asağıda kullanılmalı ve fazla trim edilmelidir. Iskota çekme noktası kıça kaydırılmalıdır.
Balon Açıkken Ana Yelken:
Ana yelken cenovalı seyire göre daha alınık olmalı. Dar apazda bayılmayı engellemek için düzlestirilmeli. Sert rüzgarlar için yalpalanmayı engellenmek için bükümü azaltılmalı. Hafif rüzgarda bumbayı biraz kaldırmak için balançina yardımcı olarak
kullanılabilir.
Ruzgarınız Bol Olsun!
Bir yelkenli için trim yapılırken 4 temel durum göz önünde bulundurulmalıdır:
-Hava
-Dalga
-Süreklilik
-Öncelikler
Hava ile ilgili trimler rüzgar ve yağıs durumlarını içerir. Rüzgar temel olarak 5 farklı etki siddetindedir: yok denecek kadar az rüzgar(1-2 bofor), hafif hava(2-3 bofor), orta hava(4-5 bofor), sert hava(6-7 bofor), fırtına(8+ bofor). Trim yapılırken gerçek rüzgara göre değil, zahiri rüzgara göre yapılır, çünkü yelkenlere etkiyen rüzgar, tekne hızının hesaba katıldığı zahiri rüzgardır. Yağıs ise sıklık, siddet ve tür(kar, dolu, tipi) özelliklerine göre dikkate alınır.
Yelken üzerindeki trimler dalgasız deniz ve çalkantılı denize göre farklılık gösterir. Teknenin, sakin ve dalgasız denizlerde hızlı ve dosdoğru gitmesi beklenirken; çalkantılı denizlerde dalganın etkisiyle yön değistirmesi, yoldan ve hızdan kaybetmesi olağandır. Bu durumda teknenin trimini dalgaları asacak ve kolay hızlanacak bir sekilde yapmak akılcı olur.
Tekneyi trim ederken çevredeki süreklilik önemlidir. Tekne triminin sabit ve hareketli donanımlar üzerinden yapıldığını arsayarsak her trimin her zaman kolaylıkla yapılamayacağını bastan kabul etmek gerekir. Ayrıca iyi giden bir tekne üzerinde gerekli olmadıkça fazla değisiklik yapmak tekneyi yavaslatabildiği gibi oldukça zahmetlidir. Denizdeki yerel sağanakların varlığı ve
sıklığı, özellikle Marmara gibi denizlerde yadsınamayacak bir gerçektir.
Tekne her seyden önce kullananın önceliklerine göre trim edilmelidir. Kimisi tekneyi uzun ömürlü kullanmak ister, kimisiyse onu bir yarıs gurusu haline getirmek. Kimi seyirlerde kuvvetli orsalama tercih edilir, kimisindeyse azami hız veya manevra. Kaptan burnu kurtarmayı ya da çatısmayı önlemeyi düsünebilir. Tekne hata kabul etmeyen profesyonel bir trime ya da hataya tahammül eden amatör bir trime sokulabilir. İyi denizciler, tekneyi önceliklerine göre trim ederler.
Not: Trim, dümencinin hareketlerine paralel olarak yapılır. Yelken üzerinde yapılan her değisiklik, dümenle uyumlu olmak zorundadır.
TEKNE TRİM EDİLEREK 5 TEMEL SEYİR ÖZELLİĞİNE HÜKMEDİLİR:
1) HIZ
2) ORSALAMA YETENEĞİ
3) DÜMEN ÇEKMESİ
4) TEKNENİN YATIKLIĞI
5) YALPALAMA
Not: Bahsi geçecek trimler tek anayelken ve tek önyelkenden olusan tek direkli kesirli/tam armadan olusan monohull(tek gövdeli) sloop(salopa) yelkenli tekneleri içindir.
Trim Terminolojisi:
Ana Yelken Iskotası (Main sheet) : Bumbayı bir palanga düzeneğiyle anayelken arabasına bağlayan ve bumbanın bağlantı yerine uzaklığını ayarlayarak ana yelkenin kumanda edilmesini sağlayan halat.
Ana Yelken Arabası (Traveller) : Ana yelken bumbasının tekne orta hattıyla yaptığı açıyı doğrudan yönlendiren hareketli trim düzeneği.
Pupa Palangası (Boomvang) : Direk ile bumba arasındaki açıyı ayarlayan palanga sistemi.
Arka Yaka/Alt Yaka/Altabaso Halatı (Outhaul) : Ana Yelkenin güngörmez yakasının bumba ile birlesen kösesinin(clew), bumbanın en gerideki noktası ile arasındaki mesafeyi ayarlayan trim düzeneği.
Ana Yelken Mandarı (Main Halyard) : Ana Yelkeni direğin tepesine yelkenin orsa yakası üst kösesinden çekerek basan halat.
Kanigam (Cunningham) Halatı : Ana Yelkenin orsa yakasını asağı doğru kastıran düzenek.
Balançina/Mantilya (Topping Lift) : Bumbayı en gerideki ucundan direğin tepesine doğru çekerek kaldıran halat.
Kıç ıstralya (Backstay) : Teknenin direğini en üst noktasından geriye doğru çeken gerilim. Bazı teknelerde direğin 2/3 üstünden runner/checkstay dediğimiz düzenekle direğin geriye doğru gerilimi biraz daha yanlara açılmıstır. Ancak bu tekneler tramola
ve kavançalarda gerilimin sağlandığı noktayı sürekli değistirmek zorundadır.
Bas ıstralya (Forestay) : Teknenin direğini en üst noktasından teknenin basına doğru çeken gerilim. Bazı teknelerde direğin 2/3 hizasından direği, direk ile basıstralya arasındaki bir noktaya doğru kastıran babystay bulunur. Tramolalarda ve balon
kullanımında zorluk çıkartır.
Cenova Mandarı (Genoa Halyard) : Cenovayı basıstralya hattından direğin tepesine üstten kastırarak basan halat.
Cenova Iskotası(Genoa Sheet) : Cenovanın güngörmezle alt yakasının birlestiği kösesinin(clew) cenova arabasına uzaklığını ayarlayarak cenovayı kumanda eden halat.
Cenova Arabası (Genoa Traveller) : Cenova ıskotasının cenovayı tekneye doğru çekme noktasını belirleyen hareketli düzenek.
Iskota Yönlendiricisi(Barber Hauler, Tweeker) : Balon ve cenovaların ıskota çekis noktalarının teknenin boyuna hattına olan uzaklığını ayarlamaya yarayan makaralı düzenek.
Tüyler (Telltales) : Yelkenin üzerine konduğu yerdeki hava akımını anlatır. İyi trimlenmis bir yelkendeki hava akımı genellikle rüzgaraltı ve rüzgarüstü tüyleri birbirine paralel uçusturacak sekildedir. Tüylerden yararlanılarak rüzgarın yelkene uygun açıdan girip girmediği tespit edilebilir. Aynı zamanda ana yelkenin güngörmez yakasında hava akımını anlatan kurdeleler vardır.
Yelkenin Toru (draft/draught) : Yelkenin en torbalasan çukur yerine yelkenin toru denir. Torun yeri ve miktarı trimde oldukça
önemlidir.
Büküm (helezon/twist) : Gerçek rüzgar hızı denizden göğe yükseldikçe artar. Teknenin hızının dikkate alındığı vektör bilesenlerinin etkisiyle zahiri rüzgar yükseklerde daha bir kıça kaymıs sekilde yelkene etki eder. Bu sebeple yelkenin üst kısımları rüzgaraltına daha çok bırakılmalıdır. Bu da ancak yelkende bir büküm yaratmakla mümkün olur. Ayrıca büküm sayesinde yelkenin rüzgar kaçırması sağlanabilir. Büküm, cenova için arabanın konumuyla, ana yelken için bumbanın yüksekliğiyle
ayarlanır. Yelkenlerde fazla büküm her zaman az büküme göre daha iyidir, çünkü bükümün fazla olması demek, dümende
kolaylık demektir.
Kanal (groove) : Yelken trimi, tekne hızı ve orsa gidebilme kombinasyonunun olusturduğu dar seyir yolu. Yelkenin bükümü arttıkça kanal genisler. Tekne kanala girdiğinde rahat ve etkili yol alır.
Güngörmez (leach) : Yelkenin teknenin kıçına bakan yakasına güngörmez yakası denir. Güngörmez yakası bize yelkenin bükümünü en iyi anlatan yakadır. Açık güngörmez bükümün çok olması, kapalı güngörmez bükümün az olması demektir.
Dip Camadanı (flattening reef) : Yelkenin güngörmez yakasını bumbanın ucuna ve asağıya doğru çeken yardımcı trim halatıdır.
Güngörmez ipi (leach cord) : Yelkenin güngörmez yakası pırpırladığında, yelkenin hırpalanmasını önlemek için kasılmalıdır. Böyle bir durum yoksa gevsek bırakılmalıdır.
Salma (Keel) : Birçok yelkenlide sabittir. Yelkenli teknelerin rüzgara karsı gidebilmesini sağlayan teknenin gövdesinin altında bulunan eklenmis ağırlıktır. Rüzgarın yelkenler üzerinde yarattığı tekneyi yatırma direncini,suyun altında karsılayarak,teknenin kerteriz doğrultusunda gitmesini sağlayar. Yarıs yatları için bu ağırlık 3.5 tonu bulabilir. Salma ağırlığı, rüzgar ve dalga
etkisine tepki olarak yarattığı karsı moment/tork sayesinde teknenin devrilmesini engeller.
TRİM 4 TEMEL DURUMA YAPILIR:
1) BÜKÜM
2) DERİNLİK
3) TOR YERİ
4) TEKNEYE AÇI
CENOVA TRİMİ
Cenova, pratik olarak teknenin itici motorudur diyebiliriz, çünkü önünde yelken ya da direk gibi hava kuvvetini yönlendirecek, ters akım olusturacak bir cisim yoktur.
Orsa ve Dar Apaz için:
1) Cenova için doğru bükümü belirlemenin pratik bir yolu: arabadan ıskota doğrultusunda uzatılacak bir hattın orsa yakasını ortadan tam ikiye bölecek sekilde arabanın ayarlanmasıdır. Doğru bükümün elde edilmesiyle, dümenle yapılacak orsalama hareketlerine cenovanın tüyleri en alttan en tepeye kadar aynı anda ve aynı sekilde tepki verir.
Rüzgarüstüne dönerken cenovanın önce alt kısmının yapraklanması demek, bükümün az, güngörmezin kapalı olması demektir. Böyle bir durumda araba kıça kaydırılmalı ve ıskotanın asağı çekisi azaltılmalıdır. Yapılan değisiklikle ıskota kösesi yükselir ve cenova güngörmezi rüzgaraltına açılır. Artan yatay çekisle cenovanın alt kısmı düzlesir.
Rüzgarüstüne dönerken cenovanın önce üst kısmının yapraklanması demek, bükümün çok, güngörmezin fazla açık olması demektir. Böyle bir durumda araba basa kaydırılmalı ve ıskotanın asağı çekisi arttırılmalıdır. Böylece güngörmez yakası gerilir ve büküm azalır. Yatay çekisin azalmasıyla cenovanın alt kısmının derinliği artar.
2) Bükümü belirledikten sonra ıskota ile cenovayı dümencinin isteğine göre ayarlayın. Doğru bükümle artık tüyleri daha etkili kullanabilirsiniz. Rüzgarüstü tüy pırpırlıyorsa ıskotayı kasın, rüzgaraltı tüy pırpırlıyorsa boslayın. Eğer sıkı orsa gidiyorsanız cenova ile gurcata arasındaki mesafeden yararlanabilirsiniz:
-1 yumruk(normal)
-2-3 yumruk(hızı tercih/hafif rüzgarlar)
-2-3 yumruk(sert hava ile çalkantılı deniz birlikte)
-gurcataya değerse(en uygun orsa)
3) Daha önce de belirttiğimiz gibi cenovanın alt kısmının derinliğini arabanın konumu ayarlar. Kimi durumlarda cenovanın orta ve üst kısımlarına da derinlik verilmek istenir. Bu durumda bas ıstralya gerginliğinden yararlanılır.
Gergin bir bas ıstralya düz bir yelken ve hava için dar bir giris sağlar. Gevsek bir basıstralya ise derin bir yelken ve hava için yuvarlak bir giris sağlar. Gergin bas ıstralya(25/100) sakin bir deniz için orta ve sert havalarda ya da orsası yüksek seyir istendiğinde tercih edilmelidir.
Gevsek bas ıstralya ise çalkantılı denizler için uygun olup, hafif rüzgar ve orsa yerine hızın istendiği durumlarda tercih edilmelidir.
Cenova arabasının gergin bas ıstralya isteyen kosullarda kıça, gevsek bas ıstralya isteyen kosullarda ise basa kaydırılmasının sebebi yine cenova derinliğini ayarlama kaygısındandır. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, cenova arabası aynı zamanda
bükümü de kontrol ettiğinden daha hesaplı ayarlanmalıdır.
Not: Bas ıstralya uzunluğu genellikle doğru direk eğimini belirlediğinden
değistirilmemelidir.
4) Cenova’nın tor yerini de trim edebiliriz. Tor yerini ayarlamada en etkili trim aracı genova mandarıdır.
Mandarın kasılmasıyla tor basa, gevsetilmesiyle tor kıça kayar. Mandar gerginliği de basıstralya gibi cenovanın giris biçimini etkiler.
Gergin mandar toru basa alarak yuvarlak bir giris ve kolay dümen hakimiyeti(genis kanal), gevsek mandar ise toru kıça kaydırarak dar bir giris, zor bir dümen hakimiyeti(dar kanal) ve yüksek orsa verir. Yuvarlak giris cenovayı rota değisikliklerine daha toleranslı yapar. Çalkantılı denizler, değisken rüzgarlar ve tecrübesiz dümenciler için uygundur.
Orsa yakasındaki dikey katlanmalar mandarın asırı gergin, yatay katlanmalar ise mandarın asırı gevsek olduğunu gösterir.
Not: Mylar ve Kevlar yelkenler Dacron yelkenlere göre daha az esnediğinden tor
yerini ayarlamak için mandar yerine bas ıstralya sarkmasını kullanmak daha
uygundur. Bu gibi durumlarda mandar ayarı için asırı gerginlik yerine yatay
kırısıklıkların giderilmesi esastır.
Not: Iskota ile araba arasındaki karsılıklı etkilesim, basıstralya ile mandar arasında
da vardır. Trim yapılırken birden çok trim elemanı hesaba katılmalıdır.
Apaz ve Pupa için:
Rüzgara olan açı genisledikçe cenovanın alt kısmında asırı derinlik olusur. Cenovayı hakkıyla doldurmak için ıskota çekme noktasını teknenin dısına almak gerekir. Bu varsa ikincil bir dıs araba hattı ya da ıskota yönlendiricisinin(barber hauler)
kullanılmasıyla sağlanabilir.
Bu seyirlerde yelkenden maksimum güç alabilmek için yelkenin ortası düzgün trimlenmis olmalıdır. Tüylerden orta tüyler izlenmelidir. Tüyler en verimli orsada çalısır, apaza ve pupaya kaydıkça verimini kaybeder.
Zahiri rüzgar iyice kıça kaydıkça cenova ana yelkenin örtmesi yüzünden doldurulamaz olur. Duruma göre cenova gönderle kullanılabilir, simetrik ya da asimetrik balon basılabilir, ya da iğnecik pupa gidiliyorsa ayı bacağına geçilebilir.
ANA YELKEN TRİMİ
Ana yelken hızdan ziyade tekneye ivme ve yön veren, dümen dengesini sağlayan ve teknenin yatma derecesini 1. dereceden etkileyen yelkendir. Bu nedenle yanlıs trim edilmis bir ana yelken teknenin dengesini olumsuz yönde etkileyecektir.
Orsa ve Dar Apaz için:
1) Doğru bükümü ıskotayı kullanarak ayarlayın. Doğru bükümü bulmak için pratik bir yol yelkenin üst çıtasının bumba ile paralel olması veya üst kurdelenin kıça doğru uçmasıdır. Unutmamak gerekir ki büküm doğrudan güngörmezin konumunu etkiler.
Oldukça açık bir güngörmez teknenin orsa çekmesini azaltır. Bu kullanım hafif havalar ve çalkantılı denizler için kullanıslı olur.
Güngörmezi kapamak için ıskotayı çekmek gerekir. Çok kapatılmıs bir güngörmez ise orsa çekmeyi arttırmasıyla birlikte tekneyi bayıltır. Orta rüzgar ve dalgasız denizde tam armalı teknelerde iyi orsa gitmek için kullanılabilir. Ne var ki daha sert havalarda bu denli orsa çekmeye karsı yapılan dümen hareketleri büyük olur. Tekneyi rotada tutabilmek için dümen palası adeta bir el freni islevi görür. Güngörmezi açmak için ıskotayı boslamak gerekir.
2) Ana yelken arabası, ıskota gerginliğini dolayısıyla bükümü değistirmeden bumbanın tekne orta hattıyla yaptığı açıyı değistirmesine yarar.
Not: Tekne için ideal yatıklık derecesi 15o’dir. Pratik olarak anayelken bu yatıklığı mümkün olduğu kadar sağlamalıdır. Bu kural hafif havalarda, çalkantılı denizlerde ve camadan vurmak istenmediğinde islemeyebilir.
Sertlesen havalarda camadan vurmak mümkün değilse yelken biraz ters rüzgar alabilir. Bu durumda iyi bir anayelkencidümenci
uyumu gerekir. Bu sayede maksimum hız korunur. Ancak camadan vurmak yelkenlerin ömrü ve teknenin dengesi açısından daha sağlıklıdır.
3) Direğin ıstralyalar veya runnerlar yardımıyla geriye eğilmesiyle ana yelkenin orsa yakası ile güngörmez yakası arasındaki mesafe artar, yelkenin orta ve üst kısımlarının derinliği azalır. Eğik bir direk sert hava ile sakin denizlerde, yüksek orsa istendiğinde ya da çok orsa çeken tekneye camadan vurulamayan durumlarda kullanılır. Direk eğildiğinde yelken üzerindeki torun kıça kaydığı unutulmamalıdır. Asırı eğik direkli teknelerin ana yelkenlerinde bumbanın kıçtaki ucundan orsa yakasına katlanmalar olusur.
4) Ana yelkenin alt yakasının derinliği arka yaka/altabaso halatı ile ayarlanır. Altabaso trimi, aynı zamanda büküme de doğrudan etki ettiği için ana yelken için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Çekilmis bir altabaso ile anayelkenin alt kısmı düzlesince, yelkenin orta ve üst kısımlarında görece daha az kasılma olduğundan, yelkenin alt kısmına göre daha çok rüzgaraltına açılır. Yani büküm olusur, güngörmez açılır. Rüzgar arttıkça altabaso son hizaya kadar çekilir. Dalgalı durumlarda rüzgarın siddeti dalgaya baskınsa
çekili, dalganın siddeti rüzgara baskınsa biraz gevsek kullanılır.
Not: Asırı durgun havada hafif tekneler yelkeni düzlestirip bükümü arttırarak daha hızlı gidebilirler. Çünkü zayıf bir hava akımı için derin bir yelkenin rüzgar altı yakasını dolasmak zordur.
Not: Ana yelken güngörmez yakasından daha çok asağı çekilip, gerilmek istendiğinde dip camadanı ismini verdiğimiz bir sistemden yararlanılır. Bu sistem altabaso gergisi gibi bumbanın içinden geçip bumbanın arkasından çıkmakla birlikte altabaso
gergisinin bağlandığı matafyonun 25-50cm üzerindeki bir üst matafyona bağlanır.
5) Ana yelkenin tor yerini ayarlamada ana yelken mandarı ve kanigam sisteminden yararlanılır. Bu sistemlerin yanı sıra daha önce de belirttiğimiz gibi direği eğmek toru kıça kaydırır. Ayrıca yelkenler eskidikçe torun kıça kaydığı da unutulmamalıdır.
Ana yelken toru çoğu durumda ortada kullanılır. Hafif havalarda ana yelken torunu kıçta kullanmak faydalıdır. Rüzgar arttıkça tor daha da kıça kayar, böyle durumlarda kanigam veya mandarı çekerek toru basa kaydırmalısınız. Orsa yakasındaki dikey katlanmalar mandarın asırı gergin, yatay katlanmalar ise mandarın asırı gevsek olduğunu gösterir.
Not: Mandarı aldığımızda güngörmez yakasının üst kısmı kapanacaktır. Halbuki kanigamı aldığımızda güngörmez yakasının üst kısmı açılır. Bunun sebebi iki halatın yelkeni çekis yeridir.
Not: Kanigam kasıldığında ana yelkenin alt kısmında kırısıklıklar olusur, ancak elde ettiğimiz tor yerini ve güngörmez ayarını düsündüğümüzde kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek gerekir.
Apaz ve Pupa için:
Apaz seyrinde ana yelkeni yine kurdeleler kıça uçusacak sekilde ayarlayın. Bu seyirde tüyler kısmen kullanılabilir. Rüzgar pupaya kaydıkça kurdeleler bir ise yaramayacaktır. Bu durumda yelkeni pırpırlatmayacak kadar ıskotadan boslamak pratik olacaktır. Ancak ana yelken gurcataya dayanırsa formunu kaybeder ve gücünü yitirmeye baslar. Boslarken bu durum göz önünde
bulundurulmalıdır. Bu seyirlerde araba rüzgaraltına alınmalıdır. Özellikle hava pupaya döndükçe ıskota, bükümü ayarlayamaz olur. Bu durumda büküm pupa palangasıyla kontrol edilmelidir. Pupa palangası kasıldığında büküm azalır. Böylece rüzgar kaybı engellenmis olur.
Not: Palanganın üst çıtayı bumbaya paralel yapacak kadar alınması faydalı bir referanstır.
Ancak hafif havalarda bumbanın ağırlığını da göz önünde bulundurduğumuzda palangayı çok almamak gerekir. Bu seyirlerde altabaso boslanarak yelkenin alt kısmında, kıç ıstralya boslanarak üst kısmında derinlik olusturmak gerekir. Kanigam ve mandar boslanarak toru kıça kaydırmak da apaz ve özellikle pupada faydalıdır.
CENOVA İLE ANA YELKEN ARASINDAKİ ETKİLEDİM
Ana yelken ve cenovanın tekne için birlikte hareket ederek bir bütün olusturduğunu unutmayın.
Dar Aralık Sorunu
Cenova, anayelkene göre çok çekiliyse ya da cenovanın güngörmezi ana yelkenin konumuna göre çok kapalıysa cenovadan geçen rüzgar ana yelkene ters rüzgar verir ve ana yelken kullanıssız olur. Sert rüzgarlarda cenova ana yelkene göre çok kasılı ise:
.Cenova ıskotası biraz boslanabilir
.Ana yelkenin bükümü arttırılabilir
.Ana yelken düzlestirilebilir
Ana yelkenin biraz ters rüzgar alması makuldur, ancak çok fazla ters rüzgar aldığı zaman yukarıdaki islemler yapılmalıdır.
Sert rüzgarlarda cenovanın güngörmezi çok kapalı ise:
.Cenova mandarını çekerek tor yeri basa alınabilir
.Cenovanın ıskotası alınabilir
Genis Aralık Sorunu
Ana yelken ile cenova arasındaki aralık çok genisse, ana yelken, ön yelkenle olan etkilesiminin verdiği ekstradan ilerleme kuvvetini kaybedebilir. Bu durumda:
.Ana yelken ıskotası boslanabilir
.Cenova ıskotası alınabilir
.Ana yelkenin derinliği arttırılabilir
YELKENLİ TEKNELER İÇİN VİTES KAVRAMI
Yelkenli tekneler de tıpkı bir araba gibi yol durumuna göre farklı viteslerden yararlanır. Küçük vitesler tekne için yüksek çekis gücü sağlarken, büyük vitesler performans sağlar.
1.vites
Hızlanmak veya dalgaları asmak için kullanılır. Tramola sonrası çabuk hızlanmak için de kullanılır. Dalgalı deniz, hafif ve düzensiz rüzgar için kullanıslıdır. Yelkenlere asırı büküm ve yuvarlak giris verilir. Genis bir seyir kanalı, tam güç ve düsük orsa sağlanır.
2.vites
Hem rüzgarüstüne gitme, hem de hızlı gitmek için kullanılır. Denizin az dalgalı ancak rüzgarlı olduğu durumlar içindir.
Düz, ıskotalardan kasık ve yuvarlak girisli yelkenler.
3.vites
Maksimum orsa yeteneği ve hızlı gidisler için kullanılır. Orta sert rüzgar ve dalgasız denizler içindir. Düz, ıskotalardan kasık ve dar girisli yelkenler. Tor yeri kıçta.
Not: Sert havalarda camadan vurulmak istenmiyorsa büyük vitesin yanı sıra bükümlü yelken ve biraz boslanmıs araba kullanılarak durum idare edilebilir.
SALMA ÇEKİKLİĞİ VE AĞIRLIK
Salma bir çok teknede sabittir. Ne var ki küçük boyutlu yelkenlilerde ve bazı yatlarda salmanın çekikliği ayarlanabilir. Salma, Bernolli etkisi ile rüzgara karsı gidilen seyirlerde ise yarar, rüzgarın salt itis gücüyle gittiği konumlarda ise yalpalanmayı önlemek dısında istenmeyen sürtünme yaratır.
Bu sebeple salma, orsa ve dar apaz seyirlerde en derin konumunda olmalı; apazda bir az, pupada büyük ölçüde yukarı çekilmelidir.
Not: Eğer sert hava ve dalga tekneyi apaz ve pupada bir sancağa bir iskeleye savuruyorsa, salma normal kullanıldığından daha derinde kullanılarak teknenin dengesi sağlanır.
Teknede bulunan insanların ağırlığı, seyir açısından faydalı olarak kullanılabilir. Orsa seyrinde mürettebat, teknenin rüzgarüstüne
oturarak tekneyi tartmaya yardımcı olur. Bu sayede tekne daha çok orsalar. Teknenin en iyi tartıldığı nokta, genellikle gövdesinin en siskin olduğu ağırlık merkezinin hizasındaki noktadır. Çünkü buradan maksimum tartma momenti/torku sağlanır.
Rüzgar orsadan pupaya kaydıkça ağırlıklar(mürettebat) geriye alınmalı ve rüzgaraltı/rüzgarüstüne esit dağıtılmalıdır. Ağırlıklar
geriye alındıkça, teknenin burnunun suya gömülmesi engellenecek ve esit dağılımla denge sağlanacaktır. Orsa seyirlerde teknenin burnuna yardımcı ol mak ve orsalamayı arttırmak için mürettebat normalden ileriye kaydırılabilir.
Not: Çok hafif havalarda orsa, dar apaz ve apaz seyirler için mürettebat rüzgaraltına oturtulabilir. Bu sayede tekne yapay olarak
rüzgaraltına yatırılır ve bu sayede yelkenler üzerinde yapay bir basınç farkı olusur. Tekne hız kazanır.
Not: Hafif havalarda tekne üzerinde çok fazla hareket edilmesi, tekneyi yavaslatır.
SAĞANAK TRİMİ
Sağanaklarda gerçek rüzgar yönünde bir değisiklik olmazsa, zahiri rüzgar kıça kayar. Çünkü teknenin hızı sabittir, gerçek rüzgar artar. Bu durumda ıskotalar biraz boslanmalı tekne hızlanıp sağanak kesildikten sonra tekrar alınmalıdır.
Bazı sağanaklarda ise gerçek rüzgar yön değistirir. Gerçek rüzgar kıça kayarsa buna havanın çekmesi, basa kayarsa buna havanın açması denir. Bu gibi durumlarda rüzgarın siddetinin artması/azalması ve havanın çekmesi/açmasına göre ıskota veya dümenle müdahale edilerek teknenin seyrine devam edilir.
BALON TRİMİ
1) Hiza olarak balon gönderi, direğe 900 olacak sekilde ayarlanmalıdır. Balon gönderinin yüksekliği ayarlamak için balonun rüzgarüstü yakasına bakılmalıdır. Rüzgarüstü yakası balon orsaladığı zaman tepeden asağı aynı aynı anda
yapraklanmalıdır. Balonun yapraklanması üstten baslıyorsa gönder çok asağıda, yapraklanma alttan baslıyorsa gönder çok
yüksektedir.
2) Gönder ayarının bir etkisi de balonun üst kısımlarının derinliğidir. Gönder yukarıda ise güngörmez yakaları açılır,
omuzlar uzaklasır, balon düzlesir. Gönder asağıda ise göngörmez yakaları kapanır, omuzlar yaklasır, balon derinlik kazanır.
3) Rüzgaraltı ıskotasının çekme noktası balonun alt kısımlarının derinliğini ve balonun ana yelkene uzaklığını belirler. Normalde kıçta olan ıskota çekme noktası ıskota yönlendiricisinin çekilmesiyle basa kaydırılabilir. Iskota çekme noktası kıçta ise balonun
altı düz, güngörmezi açık; balon ile ana yelken arası mesafe fazla, ana yelkene etkiyen hava akımı daha sağlıklıdır. Iskota çekme noktası basta ise balonun altı derin, güngörmezi kapalıdır.
4) Pupa gidilmediği zamanki rüzgarlarda balonun tor yeri gönderin yüksekliği ile ayarlanır. Gönder asağıda ise tor basa kayar, güngörmez açılır.
Not: Toru basa kaydırmak, kemereden alınan sert rüzgarlarda brosa düsmeyi engeller. Ayrıca brosa tehlikesi varsa ana yelken ıskotası ve pupa palangası boslanmalı, böylece yelkenin üst kısmındaki kuvvet azaltılmalıdır. Gönder yukarıda ise tor kıça kayar, güngörmez kapanır.
Genis Apaz ve Pupa için:
Genis apaz ve pupada gönderi zahiri rüzgara 900 açıyla kullanmak pratik bir yoldur.
Hafif hava veya çalkantılı deniz
Hafif rüzgar ve çalkantılı denizde balon gönderi daha az trim edilebilir. (daha az gösterilebilir) Bu sayede rüzgaraltı ıskota
daha çok boslanabilir ve yelkene derinlik verilebilir. Iskota yönlendiricisi ile çekme noktası basa kaydırılırsa derinliğe
yardımcı olur.
Sert hava
Amaç: Yalpalamayı önlemektir. Genis apaz için balon gönderini fazla trim edin/gösterin ve orsa yakasını sabit tutmak için daha asağıda kullanın. Iskota yönlendiricisini kasarak çekme noktasını basa alın, ancak rüzgaraltı ıskotasını fazladan alın. Bu sayede
balonun iki yakası daha sabit bir hal alır ve salınmayı engeller
İğnecik pupa seyirlerinde gönder genis apaza göre daha az trim edilmelidir. Balon mümkün olduğunca düz ileriye çekmeli
Not: Tekne rüzgarüstüne yalpalanmaya baslarsa, rüzgaraltı ıskotayı biraz al; rüzgaraltına yalpalanmaya baslarsa bu sefer rüzgaraltı ıskotayı biraz bosla.
Dar Apaz ve Apaz için:
Hafif havalar
Gönderi fazla trim edin ve ıskota çekme noktasını kıça kaydırın. Bu sayede bayılma azaltılır.
Sert havalar
Gönder asağıda kullanılmalı ve fazla trim edilmelidir. Iskota çekme noktası kıça kaydırılmalıdır.
Balon Açıkken Ana Yelken:
Ana yelken cenovalı seyire göre daha alınık olmalı. Dar apazda bayılmayı engellemek için düzlestirilmeli. Sert rüzgarlar için yalpalanmayı engellenmek için bükümü azaltılmalı. Hafif rüzgarda bumbayı biraz kaldırmak için balançina yardımcı olarak
kullanılabilir.
Ruzgarınız Bol Olsun!