J
janissary
Ziyaretçi
Merhaba arkadaşlar,
Geçtiğimiz haftalarda biraz gezmeye çıkayım demiştim boş vakit bulunca. Resimleri sizinle paylaşmak istedim. Çektiklerimin hepsini aşağıdaki bağlantı ile görebilirsiniz. Sayfayı şişirmemek için hepsini buraya koymuyorum. Zaten aralarında olur olmaz şeyler de var, teker teker düzgün olanları seçmeye üşendim doğrusu. Buyurun link:
http://www.majhost.com/cgi-bin/gallery.cgi?f=222774 (bu bağlantı 24 saat sonra çalışacak)
Nasıl gittiğime gelince, Ankara'dan Aksaray'a otobüsle gittim. Aksaray şehir merkezi dışında bir yerde otobüsten indim, otobüs Nevşehir'e devam etti. Yoldan dolmuşa binerek şehir merkezine indim ve eski otogarın oradan Ihlara minibüsüne bindim. Şansıma günde sadece üç kere geçiyormuş, bir saat kadar bekleyip vakit kaybettim. Yarım saatlik yolculuk sonrası Ihlara köyüne vardım. Buradan dönüş için son dolmuş yarım saat sonra kalkacaktı, o yüzden gece burada konaklamaya karar verdim. Ihlara köy merkezinde bile evler arası 100-150 metre mesafe var. Çocukların bazıları dolmuş durağından evlerine gitmek için iki kilometre yol yürüyorlarmış. Dersane Aksaray'da olduğu için mecburlar, köydeki okullarına ulaşmaları da tabi zor oluyormuş. Havası da oldukça serin ve kuruydu. Ben üstümdeki montla bile üşür gibi oluyordum ama çocuklar alışmış, hepsi basit bir sweatshirtle bana gülüyorlardı. Dolmuş durağından bir kilometre kadar yürüyüp vadiye vardım. Vadiye uzunca bir merdivenle iniliyor, yaklaşık 100-150 metre derinlikte. Bu merdivenlerin girişinde birkaç kişi vardı, ondan sonra vadiye girince tek bir çalışan dışında hiç Allah'ın kulu görmedim. Vadide yürüyüş son derece kolaydı, zaten patika gayet belirgindi, vakit yettiğince takip ettim. Etrafta küçük küçük kiliseler var, büyük çoğunluğuna kolayca çıkılabiliyor. Fakat içlerinde ilginç bir şey yoktu. Hiçbirinde motiflerle süslenmiş duvarlar yok. Vadinin hemen başında yaklaşık 500 metre içeride bir çay bahçesi var düzlük,ğün üstünde. Hemen bahçenin yanında ekli biçili bir şeyler de var, insanlar gelip çalışıyorlarmış sabahları. Vadi köyden de soğuk olduğu için burada oturup biraz çay içtim, nefesimi hemen buharlaştıracak kadar soğuk vardı. Burada oturup ısındım ve sohbet ettim. Vadide gördüğüm tek insan da zaten çay bahçesinin sahibiydi. Kimsenin gelip gitmediğinden bahsetti ve soğuktan şikayet etti. Vakit kaybetmemek için yola devam ettim. Biraz vadide ilerleyince yanımda getirdiğim konserve yemekleri yiyerek dinlendim. Öpümü toplayıp çantama kaldırınca yola devam ettim. Patika artık kaybolmaya başlıyordu. Vadinin ortasından geçen buz gibi Melendiz Çayı üzerine bir sürü tahta köprüler kurmuşlar. Patika çoğunlukla bu köprülerin önünde bitiyor ve karşıya geçip yola devam ediyorsunuz. Bu köprülerden birini görebiliyordum ama çay biraz genişleyip yolumu çamur ve su birikintisiyle kaplamıştı. Islanmak istemediğim için yola devam etmedim, zaten hava kararmaya başlıyacaktı. Buradan sonra geldiğim yoldan döndüm. Girişte merdivenleri çıkmak tam bir azaptı. İtiraf edeyim tam ortasında durup bir kere dinlenmek zorunda kaldım. Yukarı ulaştığıdma etrafta kimse kalmamıştı. Köye dönüp açık olan bir kahvede burada nerede kalınır diye soruşturdum. Yakında bir motel gösterdiler. Tek müşterileri bendim. Motelde su akmıyordu, soğuktan borular donuyormuş. Zaten herhangi bir ısıtma da yoktu. Motel sahibi elektrikli bir soba verdi fakat ben ertesi sabah uyandığımda bile oda tam anlamıyla buz gibiydi. Yemek yiyecek bir yer olmadığı için kendi konservelerimden yedim tekrar. Biraz kitap okuyarak vakit geçirdim zaten televizyon ya da radyo gibi bir şey yoktu odada. Yorgunluğa dayanamayıp erkenden uyumaya karar verdim. Soğuktan korunmak için dört tane kalın battaniye arasında titreyerek uykuya daldım. Sabah yedide Aksaray'a dönüş için dolmuş vardı, bir sonraki dolmuş 12:30'da! Vakitli kalkıp sabah dolmuşuna yetiştim. Aksaray'da eski otogarda inip buradan bir başka dolmuşla Nevşehir'e geçtim. Nevşehir'den de yine dolmuşla Ürgüp'e gittim. Ürgüp gayet hareketiydi. Her taraf inşaat halinde. Taş binaları restore edip her yere güzel oteller kuruyorlar. Yerlilerin de evlerini ufaktan düzeltmeye başlamışlar. Burada kasaba içinde biraz aşağı yukarı yürüdüm. Öğle yemeğini bir kafede yedikten sonra dolmuşla Göreme Açık Hava Müzesi'ne gittim. Burası kısa sürede bitecek bir yer ama otobüsler dolusu turist olduğu için her kiliseye girişte sıra bekliyor insan. Gezmeyi bitirince yürüyerek bir buçuk kilometre ilerideki Göreme kasabasına gittim. Burada da akşam yemeğimi yiyerek Neşehir'e döndüm. Oradan da otobüsle Ankara'ya, evime. Siz de benim gibi bir haftasonunda buraları gezebilirsiniz, üstelik benim şahsi aracım dahi yoktu. İşte resimlerin bazıları:
Geçtiğimiz haftalarda biraz gezmeye çıkayım demiştim boş vakit bulunca. Resimleri sizinle paylaşmak istedim. Çektiklerimin hepsini aşağıdaki bağlantı ile görebilirsiniz. Sayfayı şişirmemek için hepsini buraya koymuyorum. Zaten aralarında olur olmaz şeyler de var, teker teker düzgün olanları seçmeye üşendim doğrusu. Buyurun link:
http://www.majhost.com/cgi-bin/gallery.cgi?f=222774 (bu bağlantı 24 saat sonra çalışacak)
Nasıl gittiğime gelince, Ankara'dan Aksaray'a otobüsle gittim. Aksaray şehir merkezi dışında bir yerde otobüsten indim, otobüs Nevşehir'e devam etti. Yoldan dolmuşa binerek şehir merkezine indim ve eski otogarın oradan Ihlara minibüsüne bindim. Şansıma günde sadece üç kere geçiyormuş, bir saat kadar bekleyip vakit kaybettim. Yarım saatlik yolculuk sonrası Ihlara köyüne vardım. Buradan dönüş için son dolmuş yarım saat sonra kalkacaktı, o yüzden gece burada konaklamaya karar verdim. Ihlara köy merkezinde bile evler arası 100-150 metre mesafe var. Çocukların bazıları dolmuş durağından evlerine gitmek için iki kilometre yol yürüyorlarmış. Dersane Aksaray'da olduğu için mecburlar, köydeki okullarına ulaşmaları da tabi zor oluyormuş. Havası da oldukça serin ve kuruydu. Ben üstümdeki montla bile üşür gibi oluyordum ama çocuklar alışmış, hepsi basit bir sweatshirtle bana gülüyorlardı. Dolmuş durağından bir kilometre kadar yürüyüp vadiye vardım. Vadiye uzunca bir merdivenle iniliyor, yaklaşık 100-150 metre derinlikte. Bu merdivenlerin girişinde birkaç kişi vardı, ondan sonra vadiye girince tek bir çalışan dışında hiç Allah'ın kulu görmedim. Vadide yürüyüş son derece kolaydı, zaten patika gayet belirgindi, vakit yettiğince takip ettim. Etrafta küçük küçük kiliseler var, büyük çoğunluğuna kolayca çıkılabiliyor. Fakat içlerinde ilginç bir şey yoktu. Hiçbirinde motiflerle süslenmiş duvarlar yok. Vadinin hemen başında yaklaşık 500 metre içeride bir çay bahçesi var düzlük,ğün üstünde. Hemen bahçenin yanında ekli biçili bir şeyler de var, insanlar gelip çalışıyorlarmış sabahları. Vadi köyden de soğuk olduğu için burada oturup biraz çay içtim, nefesimi hemen buharlaştıracak kadar soğuk vardı. Burada oturup ısındım ve sohbet ettim. Vadide gördüğüm tek insan da zaten çay bahçesinin sahibiydi. Kimsenin gelip gitmediğinden bahsetti ve soğuktan şikayet etti. Vakit kaybetmemek için yola devam ettim. Biraz vadide ilerleyince yanımda getirdiğim konserve yemekleri yiyerek dinlendim. Öpümü toplayıp çantama kaldırınca yola devam ettim. Patika artık kaybolmaya başlıyordu. Vadinin ortasından geçen buz gibi Melendiz Çayı üzerine bir sürü tahta köprüler kurmuşlar. Patika çoğunlukla bu köprülerin önünde bitiyor ve karşıya geçip yola devam ediyorsunuz. Bu köprülerden birini görebiliyordum ama çay biraz genişleyip yolumu çamur ve su birikintisiyle kaplamıştı. Islanmak istemediğim için yola devam etmedim, zaten hava kararmaya başlıyacaktı. Buradan sonra geldiğim yoldan döndüm. Girişte merdivenleri çıkmak tam bir azaptı. İtiraf edeyim tam ortasında durup bir kere dinlenmek zorunda kaldım. Yukarı ulaştığıdma etrafta kimse kalmamıştı. Köye dönüp açık olan bir kahvede burada nerede kalınır diye soruşturdum. Yakında bir motel gösterdiler. Tek müşterileri bendim. Motelde su akmıyordu, soğuktan borular donuyormuş. Zaten herhangi bir ısıtma da yoktu. Motel sahibi elektrikli bir soba verdi fakat ben ertesi sabah uyandığımda bile oda tam anlamıyla buz gibiydi. Yemek yiyecek bir yer olmadığı için kendi konservelerimden yedim tekrar. Biraz kitap okuyarak vakit geçirdim zaten televizyon ya da radyo gibi bir şey yoktu odada. Yorgunluğa dayanamayıp erkenden uyumaya karar verdim. Soğuktan korunmak için dört tane kalın battaniye arasında titreyerek uykuya daldım. Sabah yedide Aksaray'a dönüş için dolmuş vardı, bir sonraki dolmuş 12:30'da! Vakitli kalkıp sabah dolmuşuna yetiştim. Aksaray'da eski otogarda inip buradan bir başka dolmuşla Nevşehir'e geçtim. Nevşehir'den de yine dolmuşla Ürgüp'e gittim. Ürgüp gayet hareketiydi. Her taraf inşaat halinde. Taş binaları restore edip her yere güzel oteller kuruyorlar. Yerlilerin de evlerini ufaktan düzeltmeye başlamışlar. Burada kasaba içinde biraz aşağı yukarı yürüdüm. Öğle yemeğini bir kafede yedikten sonra dolmuşla Göreme Açık Hava Müzesi'ne gittim. Burası kısa sürede bitecek bir yer ama otobüsler dolusu turist olduğu için her kiliseye girişte sıra bekliyor insan. Gezmeyi bitirince yürüyerek bir buçuk kilometre ilerideki Göreme kasabasına gittim. Burada da akşam yemeğimi yiyerek Neşehir'e döndüm. Oradan da otobüsle Ankara'ya, evime. Siz de benim gibi bir haftasonunda buraları gezebilirsiniz, üstelik benim şahsi aracım dahi yoktu. İşte resimlerin bazıları:
![imga0085.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0085.jpg&hash=c24d57fab44073e8e7c5d2b580ce4e5b)
![imga0091.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0091.jpg&hash=4d646fc58fda3ad4b865b5ffbea6907c)
![imga0110.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0110.jpg&hash=d8ba58c9b6f64bb4f00eca0c6a8d6780)
![imga0112.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0112.jpg&hash=37e0c8c4a5bd465d099a4a83971afc5d)
![imga0149.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0149.jpg&hash=aea7340ece8de1a378c8c2806405abf7)
![imga0165.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0165.jpg&hash=81c2c64ef501a53f8f66420677872ea7)
![imga0207.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0207.jpg&hash=06201de013842d93d5257ef82164645f)
![imga0196.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0196.jpg&hash=298e89005f3fc0b1aeac5d1fbfb9b104)
![imga0151.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fwww.majhost.com%2Fgallery%2Fyeniceri%2F03-2010%2Fimga0151.jpg&hash=436a6741cf75a3b707478855c07e9415)