KARAYOLLARI TRAFİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISINDA MOTOSİKLET.
TBMM Trafik Komisyonundan Genel Kurul’a gönderilen kanun tasarısını motosiklet açısından inceledik ve değerlendirdik. Tasarıda motosiklet adına önemli değişiklikler vardır, ancak bunun yanında belirsizliklerde vardır. Gerçi dogal olarak Karayolları Trafik Kanununun uygulama detayları ,Karayolları Trafik Yönetmeliği ile belirlenir. Yeni Kanuna uygun olarak İçişleri Bakanlığının mutlaka yeni bir Karayolları Trafik Yönetmeliği çalışması vardır diye düşünüyoruz, ancak bu taslak şu an elimizde olmadığından ne şekilde yorumlandığını bilemiyoruz.
Burada yeni kanun taslağını ve buna uygun olarak uygulanması gereken detayları motosiklet açısından belirteceğiz.
1- Tasarıda ilk önemli tanım, daha önce belirsizlik taşıyan ‘motorlu bisiklet’ için yapılmıştır :’ Silindir hacmi 50 santimetreküpü geçmeyen, içten patlamalı veya elektrik motoru ile donatılmış ve imal hızı 45 km/s’den az olan bisiklettir.’ Bu sayede daha önce belirsizlik yaratan elektrikli scooter’ lar bir tanıma sahip olabilmiştir.
2- Karayollarında çağdaş ve güvenli Trafiği sağlamak amacı ile kurulan ‘Karayolu Trafik Güvenliği Kurulunda’ tasarıda yapılan değişiklik ile konu ile ilgili derneklerde temsilci bulundurabilecektir. Bu konu Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlığına motosiklet dernekleri tarafından önerilmiş ve bu olumlu değişiklik tasarıda yer almıştır. Madde 2.
3- Tasarının en önemli bölümlerinden biri sürücü belgeleri ile ilgili madde 12 dir.
Motosiklet için a) A sınıfı sürücü belgesi , silindir hacmi 125 m3 ü ve gücü 11 kw ı geçen motosiklet kullanacaklara,
b) A1 sınıfı sürücü belgesi, motorlu bisiklet ve silindir hacmi 125 m3 ü ve 11 kw ı geçmeyen motosiklet kullanacaklara.
İki sınıflama içinde yaş sınırı 17 olarak belirlenmiştir, bu olumludur ancak burada bir hata ve bir belirsizlik mevcuttur.
Sanırız gözden kaçan önemli hata şudur, motorlu bisikletler ehliyet kapsamına alınmıştır. Oysa tüm Avrupa ve dünyada 50 cc altı motorlu bisikletler ehliyetsiz kullanılmaktadır. Yukarıda değindiğimiz motorlu bisiklet kavramına elektrikli olanlarda alınmıştır. Bunun anlamı şudur, çocukluğumuzun tornet’ lerinin moderni elektrikli kay kaylar motorlu bisiklet olarak tanımlanmıştır ve bunlar için ehliyet şartı getirilmiştir. Akülü kay kay ı ile bakkala giden vatandaş şayet fark edilirse ehliyetsiz araç kullanmaktan ceza yiyecek hatta yargılanabilecektir. Bu madde yaşamı zorlaştırmaktan, yorumlara açık hale getirmekten, ve karmaşa yaratmaktan başka bir işe yaramaz kanısındayız. Adı üzerinde ‘motorlu bisiklet’ler ehliyet kapsamı dışında bırakılmalıdır.
İkinci önemli konu A ve A1 ehliyet almadaki belirsizliktir. İkisi içinde yaş sınırı 17 dir. Belirlenmiş başka bir kıstas yoktur, yani ehliyet sınavına giden bir kişi 125 cc motosiklet ile gitmiş ve üzerinde durabilmiş ise A 1, örneğin 1400 cc bir motosikletin üzerinde durabilmiş ise A sınıfı ehliyet alabilecektir. Eğer yönetmelikte düşünülen başka bir önlem yok ise bu son derece yanlıştır. Avrupa ülkelerinde de sınıflandırma kıstası 125 cc altı ve üzeridir. Ancak hiçbir kimse doğrudan gidip büyük hacimli motosiklete binemez, ya zaman, ya eğitim sınırı vardır. Yani ya en az iki yıl 125 cc ye biner sonra sınıf atlarsınız, ya ileri sürüş tekniği kursu sertifikası ile sınava girip büyük sınıf belge alırsınız yada en az 22 gibi yaş sınırı vardır.
17 yaşında bir gence üç tane kukanın arasından geçti diye A sınıfı motosiklet sürücü belgesi vermek son derece hatalıdır, büyük motor hacimli motosiklet kullanabilmek deneyim ve eğitim gerektirir.
Bu konu çok önemlidir ve belirsizlik kaldırılmalıdır.
4- Kavşaklarda ilk geçiş hakkı. Kanunun şu an uygulanan halinde araçların net tanımını yapan bir sıralama vardır. Motorlu araçlar , otomobil, minibüs, kamyonet, otobüs, kamyon, arazi taşıtı, lastik tekerlekli traktör, iş makineleri olarak sıralanmakta ve yazılış sırasına göre bir öncekine geçiş kolaylığı sağlamak zorundadırlar.
Bizler motosikletçiler olarak bu sıralamada hiç yer almayan motosikletin ilk sıraya oturması gerektiğini önerdik ve kabul gördü.
Ancak yeni tasarı madde 57 otomobilden kamyona tüm sıralamayı motorlu araçlar diye tanımlamış. Tasarıda yer almayan açık tanımlamanın Yönetmelikte mutlaka yer alacağını ve motosikletin ilk sırada olacağını düşünüyoruz.Ancak bu açık sıralamanın yasada da mutlaka yer alması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde ne yazık ki eğitim seviyesi düşük, bir çok insan trafik bilincini sürücü belgesi almak için girdiği sınavlarda ediniyor ilk defa. Sorular yasa ve yönetmelikten soruluyor, ilgili yasa maddesi önemli ve mutlaka sorulacaktır, eğitim seviyesi düşük bir insanın en azından sınava çalışırken kavşakta kime yol vereceğini öğrenmesi önemlidir bizce, çünkü kavşaklarda en çok önemsenmeyen ve üzerine araç sürülen biz motosikletçileriz.
Yasanın Genel Kapsamında olan ama yönetmelikle uygulama şekli belirlenen önemli isteklerimiz şöyledir. Bu isteklerimiz Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlığı ile yaptığımız görüşmelerde tamamen kabul gördü. Yeni Karayolları Trafik Yönetmeliğinde mutlaka yer alacağına inanıyoruz.
1- Hız Kuralları: mevcut yönetmeliğin 100. maddesinde yerleşim yeri dışında motosiklet için uygulanan hız limiti 70 km/s tir. Bu limit otomobiller için 90, otobüs ve kamyonlar için 80 km/s tir. Bu limit motosikletçileri kamyon ve otobüslerin önünde tehlikeye atmakta, yada kural ihlali ve radar cezasına maruz kalmaya zorlamaktadır. Tüm Avrupa ülkelerinde motosiklet hız limitleri otomobiller ile aynıdır. Yeni yönetmelik ile motosiklet hız limitleri otomobiller ile aynı seviyeye getirilmelidir.
2- Mevcut yönetmelik madde 67 ye göre araç muayeneleri otomobiller için ilk üç yaş sonunda ve devamında her iki yılda bir, motosikletler için ise her yıl olarak belirlenmiştir. Oysa günümüzde motosiklet endüstrisi çok gelişmiş ve otomobillerle aynı teknik özellikleri kullanır hale gelmiştir. Ayrıca motosiklet kullanıcıları , motosikletlerine düşkündür ve otomobillerinden daha iyi bakarlar. Bu yüzden her yıl muayene çilesi bitirilmeli ve otomobiller gibi ilk alındığında üç devamında iki yıl olmalıdır.
3- Yönetmelik 1 sayılı cetvelde 1940 lı yıllardan kalma koruma başlığı olarak ifade edilen kask standartı günümüz koşullarına uygun hale getirilmelidir.
Yeni Yasa ve buna bağlı olarak oluşturulacak yönetmeliği tüm motosikletçiler heyecanla bekliyor, en azından yollarda daha güvenle sürebileceğiz.
Ancak motosikletin sorunları Trafik yasası ile sınırlı değildir. Karayolları gibi ciddi bir sorun vardır, otomobiller için bile can kaybına yol açan yol hataları motosikletçiler için daha büyük riskler yaratmaya devam ediyor. Trafikte yer alan tüm bilinçli insanlar olarak bu sorunun üzerine birlikte gitmeliyiz.
Motosiklet üzerindeki yüksek ve lüks tüketim vergileri, pahalı ruhsat ve ehliyet harçları, yüksek sigorta bedelleri Avrupa ülkelerinde benzeri görülmeyen haksız uygulamalardır.
Motosikletçiler olarak sorunlarımızı adım adım çözeceğimize inanıyoruz.
Emrah Soyuer
H.O.G Türkiye Başkanı