Doğrucu Davut
Zirve
Özdemir beyin bu cümlesine, dolayısıyla hoşgörüsüne sığınarak yazmak istedim.Sorum biraz saçma gelebilir bilmediğimden ve merak ettiğimden soruyorum.
Kendimden de biliyorum bizler; bileşenleri, prensipleri yabancılarca bulunmuş, işlevleri oturmuş farklı aletleri birleştirip onlara yeni görevler ihsan etmek uğruna, nedense içimizde önüne geçilmez bir itilim duymaktayız.
Tabii burada asıl atlanan soru; binbir emekle bunları araştıran, çalışma prensiplerini bulan, belirleyen, cihazları geliştiren, onları defalarca deneyenlerin neden işin sonunda nutkularının tutunup bu yeni kombinasyonlar için bizi bekledikleri olmakta.
Hani burada hemen aklınıza belki İHA’ lar, SİHA’lardaki başarılarımız gelebilir ama onlardaki yazılımın bu aletleri özgün ürün yaptığı atlanmamalı.
Herneyse, asıl söylemek istediğime geleyim.
Doğru kurulmuş gaz sistemlerinin gaz uyarıcısına gereksinimi olmamakta. Zaten Avrupa marka karavanlarda da fabrika çıkışı uyarıcı alet bulunmuyor. Hemen baştan söyleyeyim, özel ve ticari Türkiye yapımı tüm karavanlar için bence durum farklı görülmeli.
Eğer gaz sistemi olası sorunlar için hemen gazın kaynağına odaklanmışsa en temelli çözümü sunuyor demektir. Yani gaz tüpünü kast ediyorum.
Gaz tüpü dışarıya mazgallı açık, karavanın içine hermetik kapalı ve musluklu olarak özel bir kasada depolanmış, tek burada kullanılan lastik hortumu da kısa ve dedantörü ile beraber 10 yaşını geçmemiş ise, hemen depo çıkışı tekrar musluklu, sadece metal borulu, yekpare, karasöre klipsle sabitli ve olası eklemleri de kaynak yerine kesici metal yüzükleriyle birleştirilmiş ayrıca alev sönümünde hemen gazı kesen, özel bağlantılı yapısıyla orijinal karavan ocakları kullanılıyorsa, bu düzenden çok başka yanlışların sorun yaratacağı beklenmeli.
Türkiye’deki yaklaşım ise; ev benzeri lalettayin bir sistem kurup, tüm sistemde gaz uyarıcısıyla yeterli güvenin sağlanacağı umut edilmekte. Sistemin işleyişini, hortum, dedantör gibi bileşenlerini periyodik kontrole zorlayan yasal bir düzenleme olmaması da işin tuzu biberi olmalı.
…
Uyarıcı için gazdan önce, yani daha sıklıkla rastlanan sorun aslında, koku özelliği olmayan, propan gazının yanımı esnasında 15 ppm değerde de olsa oluşan, hemoglobin bağlayıcı özelliği ile karbon monoksit.
Uyku ve karavanda olunmadığı durumlar hariç, olası kaçak gazın ise fark edilebilme amacı için kuvvetlendirilmiş kokusu (Odorizasyon), tehlikeli yoğunluğa ulaşılmadığı derecelerde bile kolaylıkla fark edilebilmekte. Covit yüzünden koku duyumu eksilen eşim bile, piezo çakmaktan evellki saniyelik gaz salımını dahi kolaylıkla duymakta.
Yaz ve bahar karavancısı olarak bu güne kadar kapalı olarak çay bile kaynatmayan benim, karbon monoksit açısından tuzum kuru sayılır.
Karbon monoksit için bir ilave daha.
Bazı karavan içinde kullanılan Çin malı ısıtıcıların yanma hüçreleri, kolay döküm amacıyla muhtemelen uygun olmayan alaşımları yüzünden mikroskobik çatlaklara, dolayısıyla karbon monoksit salınımına yol açabilmekteler. Resimlerini gördüm. Tehlikenin boyutunu ve hangi markalar olduğunu bilmiyorum.
Bilgilerinize..
Son düzenleme: