bahadiremin
Ana Kamp
Ynt: Harmanköy - Bilecik Kanyonu
Selam değerli arkadaşlar
29-30 mayıs 2010 günü harmanköy kanyonunda bir faaliyet gerçekleştirdik. EDGE Ekstrem doğasporları ve gezi ekibi olarak yaptığımız bu faaliyet çok yararlı geçti. Gurubumuza yeni katılan genç kanyoning'çi arkadaşların 2. arazi çalışması niteliğinde geçen faaliyetimiz 2 gün sürdü. Cumartesi öğleden sonra başlayan faaliyetimiz havanın kararmasıyla birlikte, kanyonun tek çıkış verdiği noktanın altında gece kampımızla ilk gün faaliyetimiz sonlandı. sabahın ilk ışıklarıyla 2. gün faaliyetimiz başladı. ilk şelaleye geldiğimizde yeni arkadaşların çanta aktarımı iniş için istasyon noktası keşfi ve iniş hattının kurulması için istasyon kurma çalışmaları ile devam etti. ilk ip inişi 24 metre olarak ölçüldü. direk suya yapıla bu inişin hemen ardından 5 metrelik küçük bir çağlayandan atlayarak iniş yapıldı. 2 iniş noktasına ulaştığımızda zorlu bir yan geçiş beklemekteydi bizi. burada daha önceden çakılı olduğunu bildiğim 2 bolttan emniyet alarak güvenli bir duvar geçişi yapılıp 11 metre lik küçük bir inişle ana istasyona ulaştık. burada kurulan istasyonla üstü örtülü diye tabir ettiğimiz yere 18 metrelik bir iniş gerçekleştirdik. burada kaya izerine iniş yapılıyor. daha sonra dar ve uzun bir koridordan geçip kanyonun çıkışına doğru ilerledik. son bir su düşüşü ile karşılaşılsada bu düşüşü yandan paş geçerek suya inilmesi işimizi çok kolaylaştırdı. ekibin kalabalık ve havanın kararması yaklaştığı için hızlı bir çıkış gerçekleştirdik. başımıza gelen bir aksiliktir ki kanyonda acele ile karar verilmemesini arkadaşlarımıza öğretti. bu acele yüzünden bir arkaaşımız kanyonda çantasını bu son inişin yapıldığı noktada unuttu.
19 haziranda çantayı almaya gittiğimizde kanyona tersten girip çıkışa 50 metre mesafede unutulan çantayı almaya gittik. çok basit ve kolay bir ilerleme ile çantanın unutuılduğu yere vardık ama maalesef çanta alınmıştı. Bulamadık. Neopren kıyafet olmadan yaptığımız bu çanta kurtama operasyonundan ise sol baldırımda küçük bir su yılanı ıssırığı ile geri döndüm. Türkiyede zehirli su yılanı olmadığını bildiğim için fazla bir telaşa kapılmadan istanbula döndük. dönüşte yaptığım araştımalarda bölgede ki su yılanlarının bir eşek arısından daha zehirli olmadığını öğrendim.
Faaliyet yapmayı düşünen arkadaşların kesinlikle kolları ve bacakları örten full body bir neopren kullanmasını şiddetle öneririm. Çünki su yılanlarının dişleri kara yılanları gibi uzun ve deriyi delip kas kütlesine girecek kadar uzun ve keskin değillerdir. ısırılma söz konusu olduğunda ise yarayla fazla oynamadan derhal sudan çıkıp temiz su ve bol sabunla yara üzerini yıkamaları ve kesinlikle yarayı sıkıp yada emerek kan boşaltmamalarıdır. bir kaç gün kaşınıp kızarık kalmasının dışında yan etkisi bende görülmedi. dönüşte ise en yakın sağlık kuruluşuna konu aksettirmeniz sağlığınız açısından faydalı olacaktır.
SAygılarımla
Selam değerli arkadaşlar
29-30 mayıs 2010 günü harmanköy kanyonunda bir faaliyet gerçekleştirdik. EDGE Ekstrem doğasporları ve gezi ekibi olarak yaptığımız bu faaliyet çok yararlı geçti. Gurubumuza yeni katılan genç kanyoning'çi arkadaşların 2. arazi çalışması niteliğinde geçen faaliyetimiz 2 gün sürdü. Cumartesi öğleden sonra başlayan faaliyetimiz havanın kararmasıyla birlikte, kanyonun tek çıkış verdiği noktanın altında gece kampımızla ilk gün faaliyetimiz sonlandı. sabahın ilk ışıklarıyla 2. gün faaliyetimiz başladı. ilk şelaleye geldiğimizde yeni arkadaşların çanta aktarımı iniş için istasyon noktası keşfi ve iniş hattının kurulması için istasyon kurma çalışmaları ile devam etti. ilk ip inişi 24 metre olarak ölçüldü. direk suya yapıla bu inişin hemen ardından 5 metrelik küçük bir çağlayandan atlayarak iniş yapıldı. 2 iniş noktasına ulaştığımızda zorlu bir yan geçiş beklemekteydi bizi. burada daha önceden çakılı olduğunu bildiğim 2 bolttan emniyet alarak güvenli bir duvar geçişi yapılıp 11 metre lik küçük bir inişle ana istasyona ulaştık. burada kurulan istasyonla üstü örtülü diye tabir ettiğimiz yere 18 metrelik bir iniş gerçekleştirdik. burada kaya izerine iniş yapılıyor. daha sonra dar ve uzun bir koridordan geçip kanyonun çıkışına doğru ilerledik. son bir su düşüşü ile karşılaşılsada bu düşüşü yandan paş geçerek suya inilmesi işimizi çok kolaylaştırdı. ekibin kalabalık ve havanın kararması yaklaştığı için hızlı bir çıkış gerçekleştirdik. başımıza gelen bir aksiliktir ki kanyonda acele ile karar verilmemesini arkadaşlarımıza öğretti. bu acele yüzünden bir arkaaşımız kanyonda çantasını bu son inişin yapıldığı noktada unuttu.
19 haziranda çantayı almaya gittiğimizde kanyona tersten girip çıkışa 50 metre mesafede unutulan çantayı almaya gittik. çok basit ve kolay bir ilerleme ile çantanın unutuılduğu yere vardık ama maalesef çanta alınmıştı. Bulamadık. Neopren kıyafet olmadan yaptığımız bu çanta kurtama operasyonundan ise sol baldırımda küçük bir su yılanı ıssırığı ile geri döndüm. Türkiyede zehirli su yılanı olmadığını bildiğim için fazla bir telaşa kapılmadan istanbula döndük. dönüşte yaptığım araştımalarda bölgede ki su yılanlarının bir eşek arısından daha zehirli olmadığını öğrendim.
Faaliyet yapmayı düşünen arkadaşların kesinlikle kolları ve bacakları örten full body bir neopren kullanmasını şiddetle öneririm. Çünki su yılanlarının dişleri kara yılanları gibi uzun ve deriyi delip kas kütlesine girecek kadar uzun ve keskin değillerdir. ısırılma söz konusu olduğunda ise yarayla fazla oynamadan derhal sudan çıkıp temiz su ve bol sabunla yara üzerini yıkamaları ve kesinlikle yarayı sıkıp yada emerek kan boşaltmamalarıdır. bir kaç gün kaşınıp kızarık kalmasının dışında yan etkisi bende görülmedi. dönüşte ise en yakın sağlık kuruluşuna konu aksettirmeniz sağlığınız açısından faydalı olacaktır.
SAygılarımla