Ynt: Gaziantep Sof Dağları Keşif Gezisi (10 Şubat 2008)
Çok geçmiş olsun. Zarar ve binbir emekle toplanan aracınız için üzüldüm.
Benim başıma iki sefer böyle bir olay gelmişti. İlkinde el freni çalışmayan aracımda arkadaşımın binek araba takozu koyup tamam demesiyle vitesi takmadan arabadan inmiştim. Neyse ki arkada oturan arkadaşım uçarak zaten westinghouse sistemi olmadığı için rahat durabilecek aracı durdurmuştu.
Birinde de aracı çok yavaş hızda kanala girmemek için yan eğimde sürerken, bir anda tepe taklak olmuştuk. Boşta ki 6.50/16 stepne kafama geçmişti. Araçtan sağ taraftan çıkan arkadaşım çıkmaya çalışırken beni zemin
olarak kullanması ve olayın şokuyla araç viteste olmasına rağmen çıkarken ayağımın arazi vitesine takıldığını farketmemiştim. Aracı düzeltmemizle beraber araç yokuş aşağı gitmeye başlamış ben de ardından koşarken tam kapıyı açacakken bu sefer araç tam sağa devrilmişti. Ya sola devrlseydi?
Tekrar düzelttiğimizde motor kısmından dumanlar çıkmaya başlamıştı.
Akü sabitlenmediği için ortalara bir yere düşmüş ve fren hortumu alev almaya başlamıştı. Yangın söndürme tüpünün olmadığı araçta ben o şokla tükürerek
kıvılcım seviyesindeki ateşi söndürmeye çalışıyordum.
Neyse ki Oktay soğukkanlılığı ile arkada ki tek pet şişenin dibindeki 350 ml ile aracı ve etraftaki araziyi yanmaktan kurtardı.
Bu trajikomik anı sonrası ders alınacak pek çok şey vardı. Ben 20 yaşımdaki deliliğime şaşırıyorum şimdi.
Mal canın yongası ama inanın o araçta biri olsaydı daha büyük sonuçlar doğurabilirdi. O yüzden içinizi serin tutun.