cygnet
Kamp I
- Mesajlar
- 199
- Tepkime Puanı
- 24
Okuyorum, bir çoğunuz bugüne dek birçok yer gezip gördünüz,yaşadınız ama biz bu yaz başında çarpıldık sanki..İlk kez yaz gribi olduk, meğerse ne berbatmış..Nezle,öksürük,ateş..Neyse 24 gün sonra ancak defettik belayı ve sonunda 13.07-Cuma sabahı gezimize başladık.
Evde planladığımız parkur şöyle idi..Ayvalık - Foça - Marmaris/Hisarönü - Fethiye ve dönüş direkt İstanbula..
Ayvalık'ta ADA KAMPİNG'de kalmak istedik..İstanbul'da iken kampingi tel ile aradım..Detaylı adres ve fiyat almak için...Şimdi dikkat edin fiyatı açıklıyorum..Karavanla 2 kişi 25x2=50 TL ayrıca oto için de 20 TL alınıyor..Yani 70 TL toplam..Yertkilinin bu ifadesine çok şaşırdım..Sanırım kendilerini Avrupadaki bir kampinge benzetmişler..Datça'da ki Aktur kampingin pabucu dama atıldı artık , ondan da pahallısı var artık Tabi ki vazgeçtik ve rotayı Foça'ya çevirdik..
Yeni Foçayı eski Foça'ya doğru 3-4 km geçince SAZLICA KAMPİNG diye bir yer bulduk..Deniz, derin ve dar bir girinti yaptığı için rüzgarsız ve çok da temiz..Kamping de orta sınıfta bir yer belki bir gömlek daha üstü..Aslında asıl hizmeti hafta sonu gelen günübirlikçilere vermek için düzenlenmiş bir yer..Birbirine yakın duran üstü tenteli yanında banklar duran bir teşkilattan sanırım 40-50 tane var..Mangal için özel sehpalar yapılmış,külleri dökmek için de ayrıca kül havuzları yapıp muhtelif yerlere koymuşlar.Ayrıca restoran adı altında çalışıp,ızgaralık et-tavuk , meşrubatlar,omlet türü kahvaltılıklar, alkollü içecek...vs satılıyor burada...Yerel balık ızgara dahi yapıp veriyorlar..Ama fiyatlar da öyle çok fahiş değil gibi ..Örneğin teneke kutu bira 6 TL, Kızarmış patates porsiyonu 6 TL , 500 ml pet su 1 TL.. Izgaralık etin kilosu 17.5 TL.
Neyse. biz cuma akşamı geldiğimizde vakit 19.15 idi ve hemen park edip , kıyafet değişerek denize attık kendimizi..Çarşaf gibi denizde uzun bir süre kaldık..Buraya gelirken görelim de görgümüz artsın diye Dikili-Çandarlı da yapınca neredeyse 500 km ye yakın bir mesafe kat etmiş olduk..Yol yorgunluğu ancak denize atılıyormuş..
Kampın içinden 2-3 dk. lık bir yürüyüşle hemen yanda ki 2nci plaja geçiliyor..Ancak burada şemsiye,şezlong hizmeti verilmiyor...Kendi imkanlarınızı kullanacaksınız artık..Sazlıca kampın karavan ve elektrik dahil geceliği 30 TL..Son derece makul... Çalışanlar çok sevecen ve yardım severler..Sahibi Güven bey de öyle..Kamp yaz-kış açıkmış..Burada hemen yanımızda senelik kalan 3 karavan var..Her biri kendilerine ait bir "yazlık ev" teşkilatı yapmışlar..Karavanlarının önünde özel sundurmaları var..Dikkat ederseniz "tente" demedim..Teşkilat öyle böyle değil hani..Senelik 2000 TL ödüyorlarmış..Aylık 165 TL civarına geliyor ki böylesine nefis bir koyda kasım,aralıkta bile denize giriyorlarmış..Özellikle alman ve italyan karavancılar sıkça geliyorlarmış..Kampingin plajı ve burada şemsiye,şezlonglar var , ücretsiz..Önce gelen oturur örneğindeki gibi..Büfeden dilediğinizi alabilirsiniz, sıcak-soğuk , ne isterseniz... 8-10 masalık restorant denize 6-7 mt mesafede.. Kampingin tanıtımı bu kadar.
Buyrun gelin , memnun kalırsınız..Ama sakın ctesi-pazar gelmeyin...Pazar yeri gibi oluyor..Herkes hemen mangal yakıyor, ta akşam 20.00 e dek durmaksızın..Bir duman , bir duman..Etten nefret geliyor adeta..Fakat hafta içinde en çok 30-40 kişi oluyor,çok tenha ve sessiz,sakin..Tam dinlence ortamı..
Geçtiğimiz pazar günü o yukarıda bahsettiğim curcunadan kurtulmak için Eski Foça'ya kaçtık..Bayıldım ilçeye..Bu kadar mı nostaljik olur bir yer..Bana 1960 lı yıllarımı hatırlattı..İstanbul'da ahşap sandal artık "antika" oldu ama burada limandaki balıkçı sandallarını görünce uzun uzun bakakaldım onlara.. Kalamış ve Moda geldi aklıma..1960 lı yıların Kalamış koyu..Fenerbahçe , Dalyan ve ta Caddebostan'a dek sahil boyu..
Foça'da yaşamayı hatta burada yaşlanmayı çok isterim..Ama bi kere bağlanmışız her yerimizden İstabul'a..Aslında İstanbul'da çok güzel ama,yaşamasını bilen için..
Kayınpederimin subay olması dolayısıyla ordu evi ve askeri kamplara giriş imkanımız var..Eski Foça'da da kara kuvvetlerinin kamp tesisi var ve pazar gününün bir bölümünü orada geçirdik.Önceleri bu yerlerde subay ve general/amiraller için farklı bölgeler teşkil edilmişti ve alt rütbeli subayları paşaların yerine almazlardı...Bizim gittiğimzde zaman öğleni geçtiği için plajda tüm yerler kapılmıştı ve bizde en uçta bomboş duran tek katlı tek odalı bir binanın önündeki kamelyanın altına sığındık..Hiç bir asker de gelip bizi kaldırmayınca akşama dek günü burada geçirdik...Denize girip kıyafet değişmek için soyunma kabinine gittiğimde önceden kapıada asılı duran "generel ve amirallere aittir" tabelasının sökülmüş halde, bir malzeme odasında durduğunu gördüm..Hükümetin yeni talimatı gereğince bu tip yerlere artık sivillerin de girebileceği , bunun ilk aşamasına milletvekilleri ve resmi nitelikli sivillerle ile başlanacağını medyada okumuştum..Demek ki uygulama başlamış..Henüz giriş kartı olmayan sivilleri almıyorlar ama zaman yakındır..
Balık avlamaya meraklı olanlarınız için müjdeyi vereyim...Kampingin bulunduğu koy ve civar koylarda dalarak ve olta ile balık avlayan bir çok kişi gördüm..Karagöz yavruları denizde yüzerken neredeyse bacaklarımızın arasına gireceklerdi.. Tüfekle balık avlayan bir kampingçi de dün akşam 1,5 saatte 7-8 balık yakalamış olarak döndü..Ancak boyları 12-13 cm den büyük değildi. .Buna karşılık geçen gün bir başkası da 50-55 cm boyunda yılan balığı yakalamış , biz görmedik sadece duyum aldık..
Bugün burada 4. günümüz...Sabah çok heyecanlı başladı..Dün gece, önce ki akşamlarda olduğu gibi 19.00 sıralarında bir esinti çıktı ve gün içinde gölgede 30 C. i aşan sıcaklığı kırıyor ve ancak öylece serinleyebiliyoruz..Bu esinti biz yattıktan sonra daha da şiddetlenmiş ama uykumuz içinde hiç anlamadık..Sabaha karşı arabanın ön kaputundan gelen küt bir sesle uyanıp fırladım..Dışarı çıktım..Kaputun yanında bir plastik balkon iskemlesi duruyor..Gece yatarken o iskemle orada değildi.. Meğerse rüzgar öyle bir hal almış ki, o iskemleyi nasıl kaldırıp arabaya fırlattıysa!! şaşıp kaldık..Kaput zerinde pek derin olmayan çizikler bırakmış ama pasta ile çıkacak cinsten...Ya ön cama veya far camına gelseydi , kırarmıydı , artık bilemiyoruz... Tanrı, işini bilir..Her ramazan öncesinde çok sıcak giden hava şartlarının az-çok normale döndüğüne şahit olmuşumdur..Eşim de sabah annesi ile yaptığı tel görüşmesinde Kadıköyde yerleri ıslatacak derecede yağmur yağdığı bilgisini aldı.
Havanın rüzgarlı, denizin de çalkantılı olması sebebiyle kampa bugün talep hiç eksilmedi..Yine 40-50 kişi kadar insan var...Bu rüzgar da olmasa 34-35 C. ye dayanmak oldukça zor olacak..Her sene güneş kremi sürünüp, güneşe yatardık...Bu sene özellikle kaçtık ve hep gölgede kaldık ama yerden yansıyan ışınlarla bile derimiz kızardı..Güneşe yatmış kadar yandık.
fotograflar da var ama yüklemede sorun var .,devamı gelecek..
Evde planladığımız parkur şöyle idi..Ayvalık - Foça - Marmaris/Hisarönü - Fethiye ve dönüş direkt İstanbula..
Ayvalık'ta ADA KAMPİNG'de kalmak istedik..İstanbul'da iken kampingi tel ile aradım..Detaylı adres ve fiyat almak için...Şimdi dikkat edin fiyatı açıklıyorum..Karavanla 2 kişi 25x2=50 TL ayrıca oto için de 20 TL alınıyor..Yani 70 TL toplam..Yertkilinin bu ifadesine çok şaşırdım..Sanırım kendilerini Avrupadaki bir kampinge benzetmişler..Datça'da ki Aktur kampingin pabucu dama atıldı artık , ondan da pahallısı var artık Tabi ki vazgeçtik ve rotayı Foça'ya çevirdik..
Yeni Foçayı eski Foça'ya doğru 3-4 km geçince SAZLICA KAMPİNG diye bir yer bulduk..Deniz, derin ve dar bir girinti yaptığı için rüzgarsız ve çok da temiz..Kamping de orta sınıfta bir yer belki bir gömlek daha üstü..Aslında asıl hizmeti hafta sonu gelen günübirlikçilere vermek için düzenlenmiş bir yer..Birbirine yakın duran üstü tenteli yanında banklar duran bir teşkilattan sanırım 40-50 tane var..Mangal için özel sehpalar yapılmış,külleri dökmek için de ayrıca kül havuzları yapıp muhtelif yerlere koymuşlar.Ayrıca restoran adı altında çalışıp,ızgaralık et-tavuk , meşrubatlar,omlet türü kahvaltılıklar, alkollü içecek...vs satılıyor burada...Yerel balık ızgara dahi yapıp veriyorlar..Ama fiyatlar da öyle çok fahiş değil gibi ..Örneğin teneke kutu bira 6 TL, Kızarmış patates porsiyonu 6 TL , 500 ml pet su 1 TL.. Izgaralık etin kilosu 17.5 TL.
Neyse. biz cuma akşamı geldiğimizde vakit 19.15 idi ve hemen park edip , kıyafet değişerek denize attık kendimizi..Çarşaf gibi denizde uzun bir süre kaldık..Buraya gelirken görelim de görgümüz artsın diye Dikili-Çandarlı da yapınca neredeyse 500 km ye yakın bir mesafe kat etmiş olduk..Yol yorgunluğu ancak denize atılıyormuş..
Kampın içinden 2-3 dk. lık bir yürüyüşle hemen yanda ki 2nci plaja geçiliyor..Ancak burada şemsiye,şezlong hizmeti verilmiyor...Kendi imkanlarınızı kullanacaksınız artık..Sazlıca kampın karavan ve elektrik dahil geceliği 30 TL..Son derece makul... Çalışanlar çok sevecen ve yardım severler..Sahibi Güven bey de öyle..Kamp yaz-kış açıkmış..Burada hemen yanımızda senelik kalan 3 karavan var..Her biri kendilerine ait bir "yazlık ev" teşkilatı yapmışlar..Karavanlarının önünde özel sundurmaları var..Dikkat ederseniz "tente" demedim..Teşkilat öyle böyle değil hani..Senelik 2000 TL ödüyorlarmış..Aylık 165 TL civarına geliyor ki böylesine nefis bir koyda kasım,aralıkta bile denize giriyorlarmış..Özellikle alman ve italyan karavancılar sıkça geliyorlarmış..Kampingin plajı ve burada şemsiye,şezlonglar var , ücretsiz..Önce gelen oturur örneğindeki gibi..Büfeden dilediğinizi alabilirsiniz, sıcak-soğuk , ne isterseniz... 8-10 masalık restorant denize 6-7 mt mesafede.. Kampingin tanıtımı bu kadar.
Buyrun gelin , memnun kalırsınız..Ama sakın ctesi-pazar gelmeyin...Pazar yeri gibi oluyor..Herkes hemen mangal yakıyor, ta akşam 20.00 e dek durmaksızın..Bir duman , bir duman..Etten nefret geliyor adeta..Fakat hafta içinde en çok 30-40 kişi oluyor,çok tenha ve sessiz,sakin..Tam dinlence ortamı..
Geçtiğimiz pazar günü o yukarıda bahsettiğim curcunadan kurtulmak için Eski Foça'ya kaçtık..Bayıldım ilçeye..Bu kadar mı nostaljik olur bir yer..Bana 1960 lı yıllarımı hatırlattı..İstanbul'da ahşap sandal artık "antika" oldu ama burada limandaki balıkçı sandallarını görünce uzun uzun bakakaldım onlara.. Kalamış ve Moda geldi aklıma..1960 lı yıların Kalamış koyu..Fenerbahçe , Dalyan ve ta Caddebostan'a dek sahil boyu..
Foça'da yaşamayı hatta burada yaşlanmayı çok isterim..Ama bi kere bağlanmışız her yerimizden İstabul'a..Aslında İstanbul'da çok güzel ama,yaşamasını bilen için..
Kayınpederimin subay olması dolayısıyla ordu evi ve askeri kamplara giriş imkanımız var..Eski Foça'da da kara kuvvetlerinin kamp tesisi var ve pazar gününün bir bölümünü orada geçirdik.Önceleri bu yerlerde subay ve general/amiraller için farklı bölgeler teşkil edilmişti ve alt rütbeli subayları paşaların yerine almazlardı...Bizim gittiğimzde zaman öğleni geçtiği için plajda tüm yerler kapılmıştı ve bizde en uçta bomboş duran tek katlı tek odalı bir binanın önündeki kamelyanın altına sığındık..Hiç bir asker de gelip bizi kaldırmayınca akşama dek günü burada geçirdik...Denize girip kıyafet değişmek için soyunma kabinine gittiğimde önceden kapıada asılı duran "generel ve amirallere aittir" tabelasının sökülmüş halde, bir malzeme odasında durduğunu gördüm..Hükümetin yeni talimatı gereğince bu tip yerlere artık sivillerin de girebileceği , bunun ilk aşamasına milletvekilleri ve resmi nitelikli sivillerle ile başlanacağını medyada okumuştum..Demek ki uygulama başlamış..Henüz giriş kartı olmayan sivilleri almıyorlar ama zaman yakındır..
Balık avlamaya meraklı olanlarınız için müjdeyi vereyim...Kampingin bulunduğu koy ve civar koylarda dalarak ve olta ile balık avlayan bir çok kişi gördüm..Karagöz yavruları denizde yüzerken neredeyse bacaklarımızın arasına gireceklerdi.. Tüfekle balık avlayan bir kampingçi de dün akşam 1,5 saatte 7-8 balık yakalamış olarak döndü..Ancak boyları 12-13 cm den büyük değildi. .Buna karşılık geçen gün bir başkası da 50-55 cm boyunda yılan balığı yakalamış , biz görmedik sadece duyum aldık..
Bugün burada 4. günümüz...Sabah çok heyecanlı başladı..Dün gece, önce ki akşamlarda olduğu gibi 19.00 sıralarında bir esinti çıktı ve gün içinde gölgede 30 C. i aşan sıcaklığı kırıyor ve ancak öylece serinleyebiliyoruz..Bu esinti biz yattıktan sonra daha da şiddetlenmiş ama uykumuz içinde hiç anlamadık..Sabaha karşı arabanın ön kaputundan gelen küt bir sesle uyanıp fırladım..Dışarı çıktım..Kaputun yanında bir plastik balkon iskemlesi duruyor..Gece yatarken o iskemle orada değildi.. Meğerse rüzgar öyle bir hal almış ki, o iskemleyi nasıl kaldırıp arabaya fırlattıysa!! şaşıp kaldık..Kaput zerinde pek derin olmayan çizikler bırakmış ama pasta ile çıkacak cinsten...Ya ön cama veya far camına gelseydi , kırarmıydı , artık bilemiyoruz... Tanrı, işini bilir..Her ramazan öncesinde çok sıcak giden hava şartlarının az-çok normale döndüğüne şahit olmuşumdur..Eşim de sabah annesi ile yaptığı tel görüşmesinde Kadıköyde yerleri ıslatacak derecede yağmur yağdığı bilgisini aldı.
Havanın rüzgarlı, denizin de çalkantılı olması sebebiyle kampa bugün talep hiç eksilmedi..Yine 40-50 kişi kadar insan var...Bu rüzgar da olmasa 34-35 C. ye dayanmak oldukça zor olacak..Her sene güneş kremi sürünüp, güneşe yatardık...Bu sene özellikle kaçtık ve hep gölgede kaldık ama yerden yansıyan ışınlarla bile derimiz kızardı..Güneşe yatmış kadar yandık.
fotograflar da var ama yüklemede sorun var .,devamı gelecek..