Eski Bir Akü Nasıl Restore Edilir?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Akdeniz45 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 10
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,721

Akdeniz45

Otelde misafir karavanda evimizdeyiz
Mesajlar
3,299
Tepkime Puanı
4,639
Yer
Almanya
Son düzenleme:

Etiketler
Eskiden bu işlemlerin benzerleri Türkiyede de yapılıyordu. O zamanlar akülerin üstü zift ile kapatılırdı. Akücü diye isimlendirilen Esnaf akünün ham plaka ızgaralarını kendi döker sonra bunları yine kendi yaptığı kursun oksit macunu ile kaplar güneşte kuruturdu. Böylece hazırlanan akü plakaları uygun miktarlarda birleştirilip akü meydana getirilirdi. Ben bu yazdığım olayları her zaman gözümle şahit olmuştum. O zamanlar 6 volt ile çalışan araçlarda olduğu için koskocaman 6 voltluk akülerde imal edilirdi. Bir akü sıkıntı çıkarılınca atılmaz akücüye götürülür orada arıza tespiti yapılır ve sadece arızalı olan kısım ya onarılır yada değiştirilir hem çok masrafa girilmez hem de akü çöpe yani şimdiki durum olan geri dönüşüme gitmezdi. Ayrıca böyle en başından el imalatı olan markasız aküler çokta dayanıklı olurdu. Hey gidi günler hey. İçten yanmalı alkolle çalışan model uçak motorlarım için (ENYA, JONSON) bujilerini kızdırmak amacı ile 2 volt 10 amper saatlik ısmarlama akü bile yaptırmıştım.
 

.
Hüseyin bey dediklerinize ben de şahit olmuştum. Ne de olsa tevellüt tutuyor. Babamın bir arkadaşı akücüydü. İşlemlerinin çoğunu açıkta ve toprak zeminde yaparlardı. O zamanlar garipserdim..

Videodaki kişi gözlük ve uygun iş eldiveni olmadan aküyü açıyor.
Ben Pakistanlıyım, bana birşey olmaz diye düşünüyor galiba ? :yum:
 


O günleri ben de hatırlıyorum.Hatta bir arkadaşım böyle bir işyeri devralmıştı.İşte sonra birşeyler oldu,onu hatırlayamadım.Devlet mi yasaklamıştı ?
 



Izgaraları hazır alırdık ve oksit macununu sürerdik , ızgaralara saatlerce macun sürdüm , üst üste macun sürerdik aralarında gazete kağıdı olurdu , daha sonra biraz kuruyunca eski çamaşır makinelerinde olan el merdanaları gibi merdanemiz vardı ve plakaları o merdaneden teker teker geçirerek macunu sıkılaştırır ve kuruması için ahsap kalıplara dizip dışarıya çıkarırdık. Oksit macununu hazırlarken (+) ve (-) plakaların macununa farklı maddeler eklerdik. işlemleri el alışkanlığı ile gayet hızlı yapabiliyorduk plakalar hazır oldumu elimizdeki kalıplarla şalama ile kurşun eriterek birleştirir aralarına seperatör koyup akünün gücüne göre plaka sayılarını ayarlayı gözlere yerleştirir , kapakları koyup sonra yine şalama ve kurşunla köprüleri bağlar en kutupları döker ve son olarak kaynar zift dökerek kapatırdık. Bir arkadaşım zift dökerken nasıl olduysa ellerin kaynar zifti dömüştü ve ellerini yakmıştı sağlık ocağına zifti ellerinden bağırta bağırta söktüler ve tüm derisi soyuldu ellerinin iyileşmesi aylar sürmüştü. Asit ve kurşunla uğraşmak en çabuk dişleri götürür , arkadaşların dişleri hep çürüktü , iş sağlığı güvenliği hak getire ...
Ama yapım aşamasında plaka sürümünde , merdane işleminde çok özenerek özel aküler yapardık , plakalar arasına pahalı olduğu için normalde kullanmadığımız seperatörleri yerleştirirdik ve aracım şarjını özellikle kontrol eder sıkıntı varsa düzeltrdik , bu şekilde yaptığımız aküler çok daha uzun ömürlü olurdu,
35 seneden fazla zaman geçmiş üzerinden sayenizde maziyi hatırlamış olduk.
Şunu da eklemeden geçmeyeyim , çooook para kazanılan işti , iyi çalışırsan iyi iş yaparsan parası da iyiydi.
 


Son zamanlarda forumda paylaşılan bazı videolarda, yapanların konuya hakim olmadıkları gözden kaçmıyor. Alman karavan forumda video paylaşımı nasıl diye bakarken bu videoya rastladım. Videoyu, aküyü restore edenler mi yoksa başkalarımı çekiyor belli deǧil ama, aküyü restore edenler yaptıkları işi biliyorlar. Çevre ve saǧlık durumuna dikkat etmek için maddi olanaklar ve galiba biraz da bilinç gerekiyor.
 

Plakalar sülfatlanıp kimyasal bileşimi değişince böyle eski haline geçermi ki? Biraz idarelik bir durum gibi geldi bana.
 

eski akülerden çatlama dökülme yapmayan plakaları toplayıp bunlardan akü yapıyorlar çok faydalı olacağını sanmıyorum , ayrıca plakalara kurşun ekleme yaparken ve köprü atarkende sıcak kurşunu döküp ekleme yapıyorlarki plakadaki kurşun eriyik hale geçmediği için aradaki bağlantı eksik ve zayıf olur , neticesinde de akü marş yüküne bindiğinde ku kısımlardan ya geçirmeme ya da bağlantı kopması muhtemeldir. Bu yapılan tamir imkansızlıklar neticesinde idare edelim zihniyeti. Yukarıda anlattığım bizim yaptığımız akü imalatında tamamen sıfır akü yapıyorduk ve çalışan bariz hta yapmadığı sürece arıza çıkma ihtimali çok düşüktü. Hatta bugün fabrikasyon akülerde rastladığımız köprü ayrılmalarının bizim yaptığımız akülerde olma ihtimali sıfırdı. Izgaraları , köprüleri elimizdeki kalıplara alıp şalama ile eriterek ve erimiş kurşun ilavesi ile yaptığımızdan bağlantılar çok kalın ve şağlam olurdu , bir de kurşundan tasarruf diye bir düşüncemiz olmadığından ayrılma ve kopma yaşanmazdı. Yeni fabrikasyon akülerde seri üretimde her şey optimum hesaplanıyor ve tasarruf çok önemli bir aküdeki 100 gr kurşun fazlalığı seri üretimde binlerce aküde ciddi rakamlara ulaşacağından dolayı hesaplar daha titiz oluyor. bizim dükkan sahibi ucuz diye her kurşun plakayı alıp kullanmazdı biraz daha fazla para verip kaliteli dökülmüş plakaları alırdı ve kullanırdı. Çok kez toptancının getirdiği ızgara ve kurşun tozunu almadığına şahit oldum , malzemeyi alırken titiz davranırdı ve hammaddede ucuz mala yönelmez kaliteye dikkat ederdi , kendi arabamızın aküsünü özenerek yapmıştık ve akü renault 12 üzerinde 4 seneyi geçmişti ve o aküyle satmıştık o zamanlar akünün 4 seneden fazla çalışabilmesi beklenmezdi. Akü 2 seneyi geçtimi iyi diye kabul edilirdi.
 



Şu aralar Youtube'da anasayfaya düşüyor benzer videolar, bende bir kaç hafta önce izlemiştim. Benzer örnek olarak bobin sarma videoları var yine Pakistan'lıların.

Yokluğun olmadığı yerlerde adamalar ne yapsın. Pakistan-Hindistan zor coğrafya.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,740
Mesajlar
1,522,994
Kayıtlı Üye Sayımız
166,557
Kaydolan Son Üyemiz
Takezo

SON KONULAR



Geri
Üst